Aşağı git Skip to main content

Gönderen Konu: LUCKY LUKE ile Okyanuslara doğru...

  • *
  • Donatan Temsilcileri
  • İleti: 830
LUCKY LUKE ile Okyanuslara doğru...
#90: 16 Kasım 2021, 12:23:33
Ithaca

Homeros’un Odysseia destanının başkahramanı Odysseus, efsaneye göre İthaka’nın kralıdır.

İşte böylesi bir destana konu olmuş bir adaya gidiyoruz.

Hem belli mi olur efsanedeki Odysseus'un İthaka'ya sakladığı Truva hazinesine çapamız takılır..

Reyhan’ı uyandırdım, güneş karşımızdan doğuyor ve manzara çok güzel..

 

Ada adına yakışır bir görsellik içinde tepelerinde bulutlar, yemyeşil bir doku..

Koy, koy içinde tertemiz deniz ve doğayla bütünleşmiş, gözleri tırmalamayan bir mimari..

Adanın doğu tarafına dönünce kuzeyde önce uzaktan Frikes’e bakındık.
 
Sonra devam ederek adayı neredeyse ortasından ikiye boğmuş gibi derin bir körfeze girdik ve körfezin sonunda bir fenerin önünden  iskele tarafımıza saklanmış kıvrımlı derin bir koya dümen kırdığımızda son derece korunaklı büyükçe bir limanı olan Vathi karşımıza çıktı.

 

Kıyıyı baştan sona çepeçevre çevreleyen beton rıhtım ve arkası yol ve evler yeşil tepelere doğru yükseliyor.

Görüntü mimarisi ve pastel renkli evleri ile ilk başta şirin Symi’yi anımsatıyor.

 

Sahilde yaptığımız uzun yürüyüşlerde de bazı yerler bize Foça’yı anımsattı..

Koyun sonuna doğru yavaş yavaş ilerledik, yeşil ağaçlar içinde mini minnacık bir adacığı sancağımızda bırakıp ilerledik, şehrin önünde alargada demirlemiş 2-3 tekne var.

 

Koyun sonuna yaklaştıkça derinliklerde hızla azalıyor.

Sancak tarafımızda bir tavernanın önünde bağlı 2 yelkenli tekne görünce o tarafa yöneldik, 4-5 m lere demirimizi atıp, kıçtankara yanaştık. Yan teknedeki bir denizci halatlarımızı aldı kıyıdaki babaya voltaladı.

Hemen arkamızdaki yolun kıyısında cafe var. Bir iki kişi oturmuş bişeyler içiyor.

Bizde çıkıp orada peynirli omlet, tost ve portakal suyundan ibaret kahvaltımızı yaptık.

Kahvaltı sonrası kahvelerimizi de içtikten sonra yürüyüşe çıktık. Tüm körfezi baştanbaşa yürüdük, aslında hafif serince havada bu yürüyüş çok iyi geldi.

    

 

Vathi oldukça büyük bir şehir, süpermarketi, bankaları, liman md ve portpolis herşeyi var. Tüm kıyı taverna ve cafelerle dolu (gerçi çoğu kapalıydı)

Zakintos’da Portpolis’e Korfuya gideceğimizi söylemiş ve transitlogumuza yazdırmıştık. O nedenle portpolis gelip bizi uyarmazsa Korfu’ya kadar portpolis’e uğramamaya karar vermiştik.

Öğleden sonra günümüzün tamamını neredeyse teknede geçirdik, bir önceki uykusuz gece bizi yormuş, oturduğumuz yerde uyukluyoruz, özellikle güneşin ısıttığı havuzlukta uyur uyanık, yoldan gelen geçeni izledik durduk.

Bu arada hemen yanımızdaki tekne ayrılırken çapası bizim zincire takıldı, kalktım bizim zinciri iyice boşladım, klasik olarak bizim zincirle beraber çapasını çekti, içeriden zincir kurtarma çengelini getirdi, bizim zinciri askıya aldı kendi çapasını kurtardı ama bu işlemi yaparken zincir kurtarma kancasının diğer halatını bağlamayı unutmuş ve diğer halatı boşlayınca kancası halatlarla birlikte denizin dibini boyladı.

Güler misin, ağlar mısın? Çok sinirlendi, Yunanca muhtemelen küfürler vs.. Kıyıdaki Cafe’nin sahibi de ona bağırdı, sonra gelip benden boşver, kusuruna bakma gibi bişeyler söyledi..

Akşama doğru yanımıza bağlanan tekne sayısı da arttı.

Bir görevli geldi ve günlük bağlanma parası 17 euro ödedik.

Hava erken kararıyor, bizde akşam yemeğimizi erken yiyoruz. Biz yemeğimizi yiyip çıkarken insanlar daha yeni yeni geliyor Tavernalara.

Tekrar kıyıda uzun bir yürüyüş yaptık, bu sefer meydanın arkasında ara sokaklara da girdik.. Çok sayıda hediyelik eşya satan dükkan, tavernalar ile dolu.

Lucas’a hediyelik bişeyler aldık.

Sonra bir manavdan biraz domates, salatalık, elma aldık.

Sahilde soğuk nedeniyle naylon ile kapatılmış bir mekanda yemeğimizi yedik.

2 Gün sonra yeni bir fırtına gelecek, biz de bu fırtınayı Lefkas marinada karşılayalım istiyoruz.

Sabah normal bir saatte kalktık, kahvaltımızı yaptık, ben fırından taze bir ekmek ve 2 kruvasan aldım geldim.

Hava çok bulutlu, güzel bir yağmur başladı.

Yağmur altında demirimizi alırken bir baktım ki dün denize düşen kancanın ipi bizim zincire dolanmış ırgatla zincirimizi alırken o da geldi, dünkü adamın ettiği küfürlerin karşılığı ganimet diye aldım elbette..

 

Truvanın hazinesini bulamadık ama bir yedek kurtarma kancamız daha oldu...

Koltuk halatlarımızı çözüp bu şirin yerden ayrıldık.

Rotamız Lefkas..
  • IP logged

  • *
  • Donatan Temsilcileri
  • İleti: 830
LUCKY LUKE ile Okyanuslara doğru...
#91: 16 Kasım 2021, 22:54:23
Lefkas

Aslında bugün Meganisi adasına gidecektik.

Ama yarın bir fırtına başlayacak ve biz Lefkas Marina’ya bağlanmak istiyoruz.

O nedenle 1 günümüz var.

Ben Sadun Boro’nun Pupa Yelken’de bahsettiği Tranquil Bay’da kalalım ve onun şerefine bir kadeh rakı içeyim istiyorum.

Meganisi Bathy koyu ile Tranquil Bay yaklaşık aynı mesafedeler (20 nm kadar)

Yağmur yağarken Vathi’den ayrılmıştık, yol boyu kah yağmur yağdı, kah bulutların arasından güneş yüzünü gösterdi, rüzgar artıyor yelkenleri açıyoruz, rüzgar azalıyor anayelken+motor gidiyoruz.

Aslında çok keyifli bir seyir yapıyoruz, manzaramız çok güzel..

Lefkas’ın güney doğu ucuyla, Meganisi adası arasındaki dar kanalda kuzeye doğru seyre devam ediyoruz, tam karşımızda Scorpios adası (meşhur Onasis’in şahsi adası) bütün coğrafya yemyeşil, bir çok koy var girilebilecek..

 

Scorpios adasını bordalayınca deniz giderek sığlaşmaya ve tam karşımızda yüzlerce yelken direği ile Nidri kasabası gözükmeye başladı.

 

Nidri’ye yaklaşınca iskelemize dümen çevirince hemen Tranquil Bay önümüze çıktı ama o da ne! Onlarca tekne kışlama için koyu işgal etmiş ve yine alargada onlarca tekne var.

 

Çok ciddi bir hayal kırıklığı içindeyiz. Heryer tekne dolu..

  

Tranquil Bay’ı bordalayıp, biraz ilerleyince neredeyse 2 teknenin anca geçebileceği çok sığ bir geçitten geçip Ormos Vlikadia’ya geldik.
Göl gibi sakin ve durgun derinliklerin 6-7 m olduğu geniş bir koy.

 

Biraz ilerleyip alargada 5-6 m. Çapamızı attık.

  

Bu gece buradayız.

  

Yağmur çiseliyor ama deniz sanki karıncanın su içtiği durgunlukta..

Manzaramız çok güzel.. Keyfimiz yerinde, akşam üzeri karnımız acıkınca güzel bir nohutlu bulgur pilavı ve salata yedik.

 

Akşam ise rakı-beyaz peynir ve kavun..

Çok güzel bir uyku çekmişiz..

Sabah geç uyandık. Kahvaltımızı yaptık, kahvemizi içtik ve Lefkas Marina’ya gitmek için demirimizi alıp yola çıktık.

Bugünkü yolumuz yaklaşık 10 nm. O nedenle hiç acele etmiyoruz.

  

Lefkas marina ile mailleşmiş ve yerimizi ayırtmıştık. Yaklaşınca telsizle çağrı yapın sizi karşılarız demişlerdi.

 

Lefkas şehrine güneyden yaklaşırken bir kanala giriyorsunuz, bu kanal çok iyi bir şekilde şamandıralar ile işaretlenmiş, kesinlikle bunların dışına çıkılmaması gerekiyor. Çünkü kanal dışı çok sığ..

  

Sancakta yeşil, iskelede kırmızı şamandıralar arasında dikkatli bir şekilde seyir yapmaya başladık.

Kanal anca 2 teknenin geçebileceği genişlikte o yüzden önünüzdeki tekneyi geçmek karşıdan gelebilecek teknelere ciddi çapariz yaratabilir. Bu nedenle önünüzdeki tekneyi güvenli bir mesafede takip etmeniz gerekiyor.

 

Kanal boyunca yavaşça önümüzdeki tekneyi takip ederek ilerledik ve Lefkas Marina’nın girişi hizasında kanaldan çıkarak iskelemizde olan Marina’ya girdik.

Telsizle çağrı yaparak kendimizi tanıtıp, geldiğimizi haber verdik ve palamar botunu beklememizi söylediler.
Biraz sonra palamar botu geldi ve yerimizi gösterdi, tonoz halatımızı verip, kıçtankara bağlandık.

Yağmurda, biz bağlanır bağlanmaz yağmaya başladı..

Şehrin hemen önünde oldukça büyük olan marina, Doğuş Grubu’nun..

 

10 euro vererek elektrik ve su için anahtar aldık ve hemen bağladık.

Palamar görevlisine fırtına geleceği için bir kaç gün kalacağımızı söyleyip, biraz sohbet edince bir tonoz daha verdi bize. Böylece çift tonoz ve çifter yaylı bağlama halatları ve vasattan aldığımız açmazlarla iyice güvene aldık teknemizi.

Eee, artık fırtına tecrübemiz çok tabi..

Akşama doğru rüzgar iyice arttı, gece boyu bıkmadan esti.. Yağmur da şiddetini arttırdı..

Biz de 3 gün boyunca ıssızlaşan, sezonu kapatmış Lefkas’ı gezdik, boş sokaklarında yürüdük, açık restoranlarında yemek yedik, şarap içtik..

  

  

4 gün sabahı serin ama güneşli bir günde Marina’dan ayrıldık, kanalın kuzey tarafından geçip açık denize çıkacağız.

Burada bir köprü var ve saat başı açılıyor.

      

Köprüye doğru kanalın hemen yanıbaşında paralel uzanan karayolunda sabah trafiğinde araçlar da hızla köprü kapanmadan geçmek için hareket halindeler.

  

Ben saat başına yetişeyim derken mesafeyi doğru hesap edemediğimden 15-20 dk erkenden köprü önüne geldim. Allahtan hava çok durgun, sakin dar kanalda ara sıra ileri geri ufak hareketlerle durarak saati bekledim.

Bu arada arkamda da tekneler yavaş yavaş sıraya girmişti.

  

Birden saat 9’u 1-2 dk geçerken bir siren sesi ile önümüzdeki köprü ekseni etrafında dönmeye başladı ve kanalın diğer tarafı görünmeye başladı.

Yavaşça ve sırayla bu aralıktan geçtik, burda dikkatimizi çeken köprüden sonra şamandıraların rengi oldu artık yeşil şamandıralar solda, kırmızı şamandıralar ise sağımızda yer alıyordu.

Kanalı çıkıp derin suya kavuşunca sabah rüzgarıyla birlikte yelkenlerimizi açıp kuzeye doğru Paxoi adasına doğru koşmaya başladık..

Rotamız Paxoi yaklaşık 33 nm..
  • IP logged

  • *
  • Donatan Temsilcileri
  • İleti: 830
LUCKY LUKE ile Okyanuslara doğru...
#92: 19 Kasım 2021, 15:01:45
Paxoi

Bizimle beraber kanalı geçip kuzeye yönlenen tekneler de yelkenlerini açtılar.

Benim ana yelken 1.camadan da, Cenova da öyle..

Rüzgar biraz kuvvetli, hemen arkamızdan full arma yelkeni açan tekne ani bir sağanak gelince biraz suya yapıştı ve ıskotalarını boşlayıp dengesini sağlamaya çalışırken, yavaşladı ve biz uzaklaştık.

Paxoi adasına yaklaştıkça rüzgar da azaldı, önce full arma açtığımız yelkenleri, anti-paxoi adasına varmadan cenovayı tamamen kapatarak motor+yelken kombinasyonu ile tamamladık.

Paxoi adasında gideceğimiz Poros limanı hemen önündeki 2 küçük ada ile örtülmüş, çok korunaklı bir konumda adacıklar ile Poros arası sanki bir nehir gibi kıvrımlı bir geçit oluşturuyor.

  

Doğası çok güzel…

Güneyden de bir giriş var ama biz yelkenliler için çok sığ, geçitin bazı yerleri de döküntülerle kaplı ve çok dar bir geçit. Yeşil, kırmızı fenerlerle işaretlenmiş.

Yelkenli ve draftı büyük tekneler kuzeyden adaları bordalayıp adacıklar ile kara arasında oluşan nehir gibi dar kanala girerek şehir önlerine gelmeliler.

Kıvrımlı bir geçit olduğu için ve kıvrımlarda kanal darlaştığı için dikkatli ilerlemek lazım her an karşıdan gelen bir tekneyle burun buruna gelebilirsiniz.

O dar kanal Poros önlerine geldikçe bir göl gibi genişliyor.

 

Kuzeydeki kanaldan peşimizde 2 tekne ile beraber girdik, manzara çok güzel, yavaş yavaş ve fotograf çekerek ilerliyoruz.

Hava güneşli ve giderek ısınıyor.

Neredeyse karşımızdaki adanın kıyısına çapamızı bırakıp, tornistanla bir cafenin önüne genç bir kız ve erkeğin halatlarımızı almasıyla kıçtankara olduk.

  

Çok şirin, güzel bir kasaba..

Karnımız acıkmış; güzel bir peynir tabağı, Reyhan’ın kızartılmış ekşi maya ekmeği ve bir beyaz şarap ile havuzlukta etrafı seyrederek, yanımıza bağlanan diğer tekneleri izleyerek uzunca oturduk.

 

Daha sonra çıkıp kasabayı ve çevreyi yürüyerek dolaştık.

  

  

Bu adayı çok beğendik. Heryer yemyeşil, sezon bitmiş olmasına rağmen kıyıda bazı cafeler açık.

 

Arka sokaklarını gezip, açık bir marketten ekmek ve bazı yeşillikler alıp teknemize döndük.

Elimizdeki poşetleri tekne havuzluğuna bıraktık ve hemen arkamızdaki cafe’de kahvemizi içtik.

Sağımız, solumuz heryer tekne ile dolmuş.
Evet, bildiniz bir filotilla grubunun içindeyiz yine. Her tekne 2 kişi, biz yaşlarda eşler grup halinde geziyorlar, çok hoşumuza gitti..
Bütün kaptanlar ellerinde defter ve haritaları ertesi günün brifingini yanımızda birleştirdikleri masalarda toplanmış, konuşuyorlar.

Daha sonra tekneye geçtik, bir süre havuzlukta, bir süre tekne önünde oturup, sohbet ettikten sonra hava kararınca yine soğumaya başladı ve içeriye geçtik.

 

Sabah kalkıp, kahvaltımızı yaptık.

Acelemiz yok, etrafımızdaki teknelerin teker teker sırayla ayrılışını izledik.

Sonunda biz de o şirin limandan ayrıldık.

Rotamız Korfu..
  • IP logged

  • *
  • İleti: 194
  • Kon Tiki
LUCKY LUKE ile Okyanuslara doğru...
#93: 19 Kasım 2021, 21:16:00
Merhaba,


Uzun zamandır foruma girememiştim. Bir solukta okudum. Bu muhteşem deneyimi bizlerle de paylaştığınız için çok teşekkür ederim. Pruvanız neta, rüzgarınız kolayına, sağlığınız ve neşeniz bol olsun. Devamını heyecanla bekliyorum.   
  • IP logged

  • *
  • Donatan Temsilcileri
  • İleti: 830
LUCKY LUKE ile Okyanuslara doğru...
#94: 21 Kasım 2021, 00:32:27
Merhaba,
Uzun zamandır foruma girememiştim. Bir solukta okudum. Bu muhteşem deneyimi bizlerle de paylaştığınız için çok teşekkür ederim. Pruvanız neta, rüzgarınız kolayına, sağlığınız ve neşeniz bol olsun. Devamını heyecanla bekliyorum.

Melih Reisim çok sağol..
  • IP logged

  • *
  • Donatan Temsilcileri
  • İleti: 830
LUCKY LUKE ile Okyanuslara doğru...
#95: 21 Kasım 2021, 00:34:49
Korfu

Paxoi adasının kanalından çıkınca uzakta Korfu pruvamızda görünüyor zaten.

Güneşli ve durgun bir havada Korfu’ nun güney doğu ucuna geldik, Korfu adasını iskelemizden bordalamaya başladığımızda dümdüz denizde etrafı seyrederek seyre devam ettik.

Oltamız denizde ama şimdiye kadar hiç balık yakalayamadık.

Reyhan bu işe çok bozuluyor, “Hızlı gidiyorsun balıklar yetişemiyor” diyor..

Ben de içimden “bu balıklar hep peşimizden mi kovalıyor da bize yetişemiyor, karşıdan veya yandan gelen balıkları yakalasan bari” diyorum.. :))

Korfu tarihi kalesinin bulunduğu heybetli kaya ve kara parçası karşımızda giderek büyüyor.

 

Kale duvarları ve burçlar giderek daha belirgin hale geliyor.

Bu kalenin dibinde minik bir marina var.

Biz Gouvia marinaya gideceğiz, orayı da Doğuş grubu işletiyor.

Rezervasyon yapmış, geleceğimizi maille haber vermiştik ama fiyatı söylememişlerdi.

Tam Korfu kalesine varmadan telefona mail düştü. Günlük 100 euro fiyat verdiler.

Bu sefer sesli olarak kocaman bir “Yuhh!” çektim.

Kaleyi bordalayınca önümüzde kocaman bir liman ve apartman gibi bağlı duran 2 büyük Cruise gemisi göründü.

 

Sancak bordamızda ise küçük Vido adası..

Bu limanın bitişiğinde sayılır, gelmeden iskelemizde şehrin önünde “Old Harbour” dedikleri küçük bir liman daha var, içeride 2-3 yelkenli direği görünüyor.

Google Earth den bir foto ekledim, büyüterek bakıp, daha iyi göz önünüze getirebilirsiniz.

 

Reyhan’a oraya bir bakalım dedim ve dümeni kırdım.

Liman içinde derinlikler 3 m civarı. Kıyıda 2 taverna var, hava çok güzel olduğu için bunların önündeki masa ve sandalyeler insan dolu, ayrıca kıyıda balık tutanlar, dolaşanlar vb bayağı bir kalabalık var.

Beton rıhtımda bağlı yelkenli teknelerin arasında 3-4 teknelik daha yer var.

Göz göze geldik ve hadi buraya bağlanalım dedik.

Usturmaçalarımızı, demirimizi, kıç halatlarımızı hazırladık ve kıçtankara manevramızı yaparak rıhtıma yanaştık, yanımızdaki teknenin kaptanı - ki sanırım 85-90 yaşlarında- teknesinden çıkıp halatlarımızı çok büyük bir ciddiyetle alıp, voltaladı ve doblin yaparak kalan kısmını rodalayıp bize uzattı.

Bu işi yaparken ki özeni ve ciddiyeti görmeliydiniz.

Çok teşekkür ettik..

Burada da rıhtım biraz yüksek ama sorun değil, 2-3 gün kalmaya karar verdik.

  

Hava çok güzel, paramız cebimize kaldı, şehrin hemen içindeyiz, daha ne olsun..

Domates, biber söğüş ve Reyhan’ın İstanbul’da evde hazırladığı ve hala mis gibi bozulmadan getirdiğimiz zeytinyağlı fasulye’den oluşan hafif bişeyler yedik arkasından bir bardak çay içip, şehri yavaştan dolaşmaya çıktık.

Önce Liman tarafında olmalı diye tahmin ettiğimiz Port Police binasını aradık.
Kime sorduysak bilemedi.. Her sorduğumuz farklı bir yer tarif edince neredeyse tüm Korfu şehrini dolaşmış olduk.

Sonuç olarak, ayağımıza kara sular inmiş ama Port Polis’i bulamamıştık.

Hava kararmış ve soğumuş, acıkmıştık..

Bu sefer de yemek için düzgün bir restoran aramaya başladık. Tripadvisor’dan tavsiye edilen bir yeri arayıp bulup, Risotto- Balık ve Şarap yedik ve karanlıkta yolumuzu bularak teknemize gelip, önce YouTube da bir dizi izleyip yattık.

Ertesi sabah dinç bir şekilde uyandık.

Tekneden inip hemen arkamızdaki yolu geçince Old City var.

    

 

Tarihi binalar, daracık sokaklar, kilise ve hediyelik eşya satan dükkanlar, şirin cafeler, kahvaltı yapılacak yerler vs..

İşte öylesi güzel bir yerde bağlıyız.

O tarafa 3-5 dk yürüyüp, önümüze çıkan koca bir ağaç altında gölgelik bir yerdeki cafenin bahçesinde oturup kahvaltımızı yaptık.

Bu forumda İyon adalarını çok iyi bir şekilde okumak, öğrenmek isteyen arkadaşlara Özlem ve Ali Baha’nın seyir anılarını şiddetle tavsiye ederim.

Özlem’in nefis anlatımı ve Ali’nin teknik desteğiyle en güncel olan, mükemmel bir kaynak bence.. (Youtube'da sunumlarını izleyebilirsiniz.)

Covit günlerinde evde, Denizcilerin tüm seyir notlarını, anılarını, rotalarını okumuş, notlarımı çıkarmıştım.

Bu vesile ile benden önce bu sularda seyir yapan ve kaleme alan tüm denizci dostlarımıza çok teşekkür ederim.

Özlem ve Ali’nin İtalya’ya geçerken yaptıkları işlemleri biz de yapacağımız için hemen onları aradım ve Port Polis nerede? Nelere dikkat edeyim vb sorularımı sordum.
Sağolsunlar en kısa zamanda bana geri dönerek hatta Google da haritalarla yerleri işaretleyerek yol gösterdiler..

İçim rahatlamıştı, tüm gün Korfu’yu gezdik, çocuklara ve torunlara hediyelikler aldık, yorulunca cafelerinde oturduk, dinlendik.

    

 

Bu arada saatler 1 saat geriye alınmış, Türkiye ile 1 saat fark olmuştu.

Hava daha erken saatte kararıyor, önceleri alışmak zor oldu haliyle..
Ama bizim saatle işimiz yok ki.. :))

Bir sonraki gün önce Liman içinde Port Polis binasına gidip Transit Logu teslim ettik, Ali’nin uyarısıyla transit logun bir fotokopisini çektirdim ve aldım, sonra Liman’ın bir diğer ucundaki Gümrük binasına gidip çıkış işlemlerimizi yaptık.



Burada pasaportlara çıkış işlemi yapılmıyor, çünkü, AB içinde bir ülkeden diğerine geçiyoruz.

Gümrük binasının önünde gece gelen büyük Cruise gemilerden inen yüzlerce turist var, bizim işimiz allahtan onlarla aynı değil.

Hatta bizle ilgilenecek ofiste görevli yoktu ve telefonla çağırttık.

İşlemleri tamamlayıp, iyice rahatlayınca tekrar dolaşmaya başladık.

  

 

Ertesi sabah önce Othoni adasında mola verip İtalya’ya geçeceğiz.

Sabah kalktık, kahvaltımızı yine dışarda yaptık. Tekneyi seyre hazırladık.

Güneşli bir hava, deniz çok durgun.. Vido adası önlerinde deniz sığlaşıyor..

Reyhan oltasını denize attı, bakalım nasip..

Korfu adasının kuzeyinde Arnavutluk ile arasında daralan boğazdan geçtik, Korfu ve Yunanistan’ın batı kıyıları ne kadar yeşilse Arnavutluk kıyıları o kadar bozkır ve kayalık..

 

Yolumuz yaklaşık 35 mil..

Korfu’nun kuzey doğusundaki feneri bordalayıp iskeleye döndüğümüzde uzaktan önce Erikoussa, biraz iskelesinde altta oldukça küçük Mathraki ve onların arasında tam pruvamızda Othoni göründü.

Bu arada Korfuyu bordalar bordalamaz iri dalgalar da bizi karşıladı.

Önceki günlerden kalan ölü dalgalar canımızı sıkıyor, Othoni güneye açık limanı alargada çok rahatsız olabilir diye, adanın kuzeyinde ıssız Demir yerine yöneldik, aslında hava kararmasa önce Othoni’nin güneye bakan cephesinde yer alan yerleşim yerine bakardık ama hava hızla kararıyor.

Othoni’nin kuzeye bakan tarafında demirlemiş bir yelkenlinin biraz önüne yaklaşık 5-6 m lere çapamızı atıp, kalmamızı verdik, ben bosa vururken zaten hava iyice kararmıştı.

 

Teknede yemek yedik ve uyumaya çalıştık. Çalıştık diyorum o kadar rahatsızız ki, ölü dalgalar bizi uyutmuyor, belki 1-2 saat ya uyudum ya uyumadım, baktım olmayacak, sabahı burada böyle beklemeye gerek yok deyip gece saat 01.00 gibi demiri alıp koydan ayrıldım.

Reyhan uyuyor..

Rotamız İtalya’nın çizme topuğundaki Santa Maria De Leuca..

Yaklaşık 50 nm.
  • IP logged

  • *
  • İleti: 3573
LUCKY LUKE ile Okyanuslara doğru...
#96: 22 Kasım 2021, 09:28:32
Eyüp abi yoğunluktan okuyamamıştım. dün gece keyifle okudum. Bir zamanlar bir Malta planım vardı. O zaman baya bir çalışmıştım. Planlanan etaplar tam da bana uygun.. O zaman hesapladığımda Malta  'ya böyle geze geze gitmek 3 ay filan sürüyordu. Ancak beni korkutan özellikle İtalyan marinaların fiyatları olmuştu ki Yunan limanları bile hayli yüksek kalıyor.

Senin yazdıklarını okurken MAlta yerine Neden Venedik olmasın diye düşündüm. Önümüzdeki sezon gidemem ama Bir sonraki yıl neden olmasın? Ağustos -Ekim arası gidip dönebilirim gibi duruyor.

O nedenle fiyat bilgileri çok kritik. Euro olduğundan üç beş seneye çok da farketmez. Çok özel olmaz ise arada ödediğin hesapları da paylaşırsan makbule geçer.

Bir de başka bir şey dikkatimi çekti. Koca tekne. Bisiklet niye yok? O kadar geziyorsunuz bence küçük iki bisiklet çok faydalı olmazmıydı? Hele bir de bunların birde elektrikli modelleri çıktı ki yokuş neyim dinlemiyor.

Bu arada hiç mi balık tutamadınız sonrasında da ?

İyi Seyirler.. Takipteyiz




  • IP logged

  • *
  • Donatan Temsilcileri
  • İleti: 830
LUCKY LUKE ile Okyanuslara doğru...
#97: 22 Kasım 2021, 13:09:11
Eyüp abi yoğunluktan okuyamamıştım. dün gece keyifle okudum. Bir zamanlar bir Malta planım vardı. O zaman baya bir çalışmıştım. Planlanan etaplar tam da bana uygun.. O zaman hesapladığımda Malta  'ya böyle geze geze gitmek 3 ay filan sürüyordu. Ancak beni korkutan özellikle İtalyan marinaların fiyatları olmuştu ki Yunan limanları bile hayli yüksek kalıyor.

Senin yazdıklarını okurken MAlta yerine Neden Venedik olmasın diye düşündüm. Önümüzdeki sezon gidemem ama Bir sonraki yıl neden olmasın? Ağustos -Ekim arası gidip dönebilirim gibi duruyor.

O nedenle fiyat bilgileri çok kritik. Euro olduğundan üç beş seneye çok da farketmez. Çok özel olmaz ise arada ödediğin hesapları da paylaşırsan makbule geçer.

Bir de başka bir şey dikkatimi çekti. Koca tekne. Bisiklet niye yok? O kadar geziyorsunuz bence küçük iki bisiklet çok faydalı olmazmıydı? Hele bir de bunların birde elektrikli modelleri çıktı ki yokuş neyim dinlemiyor.

Bu arada hiç mi balık tutamadınız sonrasında da ?

İyi Seyirler.. Takipteyiz

Ersincim merhaba,
Senin keyifli Kıbrıs seyrini takip ettim.

İtalya'da fiyatlar; (Biz Kasım ayında oradaydık, sezon bitmişti, fiyatlar yazın çok fazla oluyormuş)
Santa Maria De Leuca marinada günlük 25 euro,
Crotone Marina'da 40 euro,
Rocella İonica marina'da ise 6 aylık elektrik, su dahil 1900 euro ödedik.

Balık konusunu hiç sorma, Reyhan'ın yarasını deşme diyeyim, sen anla.. :))

Bisiklet olsa iyi olurdu ama biz yürümeyi çok seviyoruz. (elektrikli bisiklet iyi fikir)

Selam ve sevgiler..
  • IP logged
« Son Düzenleme: 22 Kasım 2021, 13:11:21 Gönderen: Eyüp Oğan »

  • *
  • Donatan Temsilcileri
  • İleti: 830
LUCKY LUKE ile Okyanuslara doğru...
#98: 22 Kasım 2021, 13:37:00
CIAO ITALIA

Santa Maria De Leuca

Uzun seyrimizin yaklaşık 800 millik 42 gün süren Yunanistan bölümünü tamamlamıştık.

Gece seyri ile İtalya’ya kararsız rüzgarlar, sanki çamaşır makinası içindeymişiz gibi sallan yuvarlan bir şekilde ilerliyoruz.

Uykum gelmesin diye müzik dinliyorum. Daha sonra bizim rotamızı dik kesen doğrultuda büyük şilep ve tankerlerin geçişini AIS ile chart plotter ekranında ve silyon fenerlerini gözle takip etmenin uyanıklığı ile uyku halim iyice dağıldı.

Telsizden konuşmaları dinliyorum, anlamıyorum ama ne olsa da bir ses işte.. :)

Onlar da beni görüyorlardır rehavetine kapılmadan, kah rota düzeltmesi yaparak, kah hızımı yavaşlatarak çok güvenli mesafede seyir yapıyorum.

 

Gün yavaş yavaş İyon adalarının üzerinden ışımaya başladı..

Gün ağarmaya başlayınca ufukta İtalya’da iyice belirginleşmeye başladı.

 

Yunanistan bayrağını sancak gurcatadan indirip, İtalyan bayrağını çektim.

Aslında çok farklı duygular içindeyim, öncelikle heyacanlıyım.

Yıllarca Ege’de bizim kıyılar, yunan adaları arasında seyirler yaptığımızdan Yunanistan’ı komşu, bizim bildiğimiz yerler misali çok da uzun seyir duygusu oluşmadan gezmiştim.

Şimdi ilk kez farklı bir ülkeye gidiyordum.

Sanki gezimiz şimdi başlıyordu.

İtalya kıyılarına yaklaştıkça dalgalar da büyümeye başladı.

Gece boyu bana yol gösteren görkemli fenerin ışığı da hava ağardıkça güçsüzleşmeye, sönmeye yüz tutmuş artık güneş altında kayaların tepesinde kendisi görünür olmuştu.

 

Uzaktan evler de seçilmeye başlayınca Reyhan’ı uyandırdım.

Bu arada yazmayı unuttum bugün akşamdan itibaren bir fırtına bekleniyor. Biz de fırtınadan önce Santa Maria De Leuca Marinaya bağlanmayı düşünüyoruz.

Çok iri dalgalar Marina girişini biraz zorlaştırsada iri bir dalganın üstünde kayarak mendireklerin arasından durgun suya kavuştuk.

Ama henüz çok erken kimsecikler yok, telsizden defalarca çağrı yapmamıza rağmen ne gelen var ne giden..

Bu İtalyanlar çok ekabirmiş, öğreneceğiz..

Girişe yakın bir pontonda boş bir yer var oraya aborda olayım mı, yoksa girişte iç taraftaki geniş yerde Demir atıp alargada mı bekleyeyim derken, sanırım 30 dk dan fazla bekledik.

Neyse uzatmayayım mesaileri başladı galiba, son telsiz çağrıma bir cevap geldi. “Hoşgeldiniz Türko !”

Küçük oğlum Can, İtalyan Lisesi mezunu, Milano-Pavia da üniversite okuyor.

Bir gün önce o aramış ve konuşmuştu, geleceğimizi biliyorlardı ama aklımıza sabah 8.30 da mesailerinin başlayacağı gelmemişti. Gece için nöbetçi personel filan hiç yokmuş meğer.

Buralarda İngilizce bilen pek yok.
Ama Can sayesinde tüm marinalarla bağlantılarımız ve yer bulmamız sorunsuz halloldu.
Sıkıştığımız yerde Can’ı arayıp telefonu vererek onun İtalyancasıyla hersey kolaylıkla sonuçlanıyordu.

Bir botla 2 genç gelip, bize yer gösterdi ve 2 tonoz vererek bağlanmamıza yardım etti.

Saatler 1 saat daha geriye alınmış, artık Türkiyeyle 2 saat farkımız olmuş.

Çok yorgunum ama hiç uykum yok.

Tekneyi, gece seyrinin dağıttığı salonu ve kamaraları toparladıktan sonra, havuzlukta birer çay içtik.

Güneşli, güzel bir gün..

Önceliğimiz İnternet..

Reyhan hazırlanırken, ben de yedek halatlarla tekneyi güvene alıyorum.

Önce Marina ofise gittik, 3 günlük ödememizi yaptık.
Su ve elektrik bağladık. İhtiyacımız yok ama bedava olunca hayır demedik.

Giriş işlemlerini sorduk, görevliyi telefonla çağırmak gerekir, uzun iş, burdan sonra gideceğiniz limanda yaptırın, bişey olmaz dedi.. :)

Santa Maria De Leuca çok iyi korunmuş, çok şirin evlerin olduğu, tertemiz bir sayfiye yeri, esas yerleşim yeri buraya yaklaşık 10 km kadar uzaklıkta iç tarafta yer alıyor.

  

Çizme topuğunun en ucunda bulunuyor.

Tüm sahil boyunca cafe ve restoranlar, parklar ve upuzun kumsal bulunuyor.

Sezon burada da bitmiş, haliyle çoğu yer kapalı.

Marinadan çıkınca 5-10 dk içinde çarşı merkezine yürüdük. Onun öncesinde çok güzel bir yerde oturup, birer kruvasan yedik ve kahve içtik.

Sanki tüm köy burada, çok kalabalık.

Erkekler ve kadınlar çok şık, güzel elbiselerle gelmişler, sohbet ediyorlar.

İnternet için modemimize bir sim kart almamız lazım, biraz Ingilizce, çoğu kez vücut dili, el hareketleri ile, biraz Google translate ile italyanca çeviriler yaparak derdimizi anlattık.

Bu güney İtalya’da sonraki günler hep bu şekilde iletişim kuracaktık.

Bu bir sorun değil elbette, ilk gözlemimiz ve sonraki deneyimlerimizle de pekişti zaten, bu İtalyanlar çok samimi, sevimli ve yardım sever.

Yıllarca defalarca Kuzey İtalya’ya Milano’ya gittik geldik, bizce bunlar çok farklı, kuzeyliler gibi burnu havada değil..

Neyse uzatmayayım, burada internet için sim kart bulamadık. Satan bir yer varmış o da sezon sonu diye dükkanı kapatmış.

Bize 4km kadar ileride kasabaya gidin bulursunuz dediler. Bizde yürürüz ama bunun dönüşü de var diye düşünüp bir taksi aradık.

Ortalıkta hiç taksi yok.

Sahilde yaşlı bir adam arabasının yanında biri ile konuşuyor, onlaraa yaklaşıp taksi sorduk. Onlarda burada taksi bulamazsınız, kasabadan telefon edip, çağırabilirsiniz gibi bişeyler söyledi. Bizde telefon için sim kart alacağız deyince, biraz bekleyin ben sizi götürürüm dedi.

Sonra bindik arabaya ve kasabaya doğru gitmeye başladık, bunların mesafe kavramı yok galiba, neredeyse 15 km kadar gittik. Bu arada adam arabadaki şapkasını gösterdi Regional Polis miş..

Bizi ara sokaklarda bir dükkanın önüne götürdü, dükkan kapalı, telefonla aradı dükkan sahibi geldi, dükkanı açtı. O ben anlamam bu elektronik işlerden deyip, oğlunu aradı biraz sonra o geldi ve çok komik bir takım süreçlerden sonra internet için İtalyan hattımızı aldık.

Teşekkür edip, bir taksi bulalım gidelim dedik. Bizi buraya getiren Yaşlı Polis olmaz dedi, ben sizi bırakırım dedi ve marinaya getirip kapısında indirdi.
Borcumuz ne diye ısrar etmeme rağmen olmaz dedi ve sırtımızı sıvazlayıp, el sıkışıp veda etti..

Bu olay bizi çok duygulandırdı ve bu insanlara karşı tüm duygularımızı pozitif etkiledi..

Artık 120 gigabytelık bir hattımız var.

Hemen dostlarımızı, yakınlarımızı arayıp, İtalya’ya geldiğimizi, iyi olduğumuzu haber ettik.

 

Torunlarımızla whatsup üzerinden görüntülü konuştuk. Özellikle Lucas’la konuşmak bizi çok mutlu ediyor, tüm yorgunluğumuzu alıyor..

Akşam üzeri tekrar dolaşmaya çıktık.. Yürüdükçe çok beğendik..

    

   

 

Akşam bir pizzacı da pizza şarap içip tekneye döndük ve hemen yattık.

Gece beklenen hava geldi..
Mandarların sesi giderek arttı, rüzgarın uğultusu da.. ama güvenli bir yerde bağlıyız.

Ertesi gün tüm kıyıyı döven büyük dalgaları seyrederek, rüzgardan üşüdüğümüzde ara sokaklara girip gezerek, yorulduğumuzda cafelerde oturup kahve içerek, arada marinaya gelip tekne içinde ayaklarımızı uzatıp dinlenerek günü geçirdik.

Sahilde büyük dalgalar kıyıyı döverken 10-15 kişilik gençten oluşan bir grupta sarf yapıyor.
Uzunca bir süre onları izledik, sahilde bir meydanda yaşlı bir sanatçıda piyano çalıyordu.

Akşam teknede Reyhan’ın hazırladığı yemeği yedik, bir film izleyip yattık.

Fırtına devam ediyor, hava durumu sitelerinden önümüzdeki günleri içeren tahminleri takip ediyorum.

2 gün sonra hava biraz düzelecek, biz de o fırsatı değerlendirip İtalya anakarasında güneye doğru inmeyi düşünüyoruz.

3.gün sabah kalktık, ben halatları kontrol ettim. Sıkıntı yok..

Gidip dışarda aynı yerde kahvaltımızı yaptık.

Sahil boyunca yürüdük, Santa Maria De Leuca küçük bir yer, 2 gündür heryerini gezmiş öğrenmiştik. Aynı sokak ve caddeleri tekrar yürüdük..

 

   

 

Akşam oranın en meşhur pizzacısında yer ayırttık.

Bugün günlerden pazar ve dışardan gezmeye gelen çok insan var.

Yarın sabah yola çıkmayı düşünüyoruz. Öğleden sonra teknede çalıştık. Reyhan uzun seyre hazırlık yapıyor, sandviçler hazırlıyor. Ben de son kontrollerimi yapıyorum.

Karnımız acıktı, hava da kararmıştı, Pizzacıya gittik, henüz açmamışlar, yarım saat kadar çevrede yürüdük ve tam 19.30 da restorana gidip oturduk.

Açıkçası çok da memnun kalmadık yediklerimizden.

Tekneye dönüp erkenden yattık.

Yanımızdaki tekne de sabah yola çıkacak, onlarla biraz konuştuk.

Sabah kalktığımda yanımızdaki tekne gitmişti, belki de onun sesine uyanmıştım.

Reyhan uyuyor, kaldırmaya kıyamadım.

Sırasıyla motoru çalıştırıp, 2 tonozu atıp, kıç halatlarımızı toplayıp marinadan ayrıldım.

Hava açık, güneşli..

Rotamız Crotone..

Yaklaşık 70 nm yolumuz var..
  • IP logged

  • *
  • Donatan Temsilcileri
  • İleti: 830
LUCKY LUKE ile Okyanuslara doğru...
#99: 24 Kasım 2021, 13:03:21
Crotone

Sabah çok erken saatlerde halatlarımızı çözüp Santa Maria Di Leuca' dan ayrıldık.

Bir gün sonra yine bir kötü hava var.

70 millik yolu güneşli, rüzgarsız ve dalgasız motor seyri yaparak 10 saatte tamamladık.

 

Crotone önlerinde devasa gaz kulelerini bordalayıp, sığlıkları gözleyerek dikkatlice güneydeki eski limana girdik.
Bu limana bitişik kuzeyinde daha büyük yeni bir liman daha var.

 

Bağlanacağımız yerde bizi bekleyen Marco'nun el sallamasıyla oraya yöneldik ve bağlandık.
Erkenden uyuduk.

 

Burada saatler Türkiye'ye göre 2 saat geri. Henüz uyum sağlayamadık.

Sabaha karşı beklenen kötü hava geldi, liman ağzı güneye açık olduğu için solugan ve dalga alıyor.
Halatları çiftleyip, yaylı halatları takıp, tekneyi de biraz açıp, şehirde bir tur attık.

   

Yağmur yağıyor, sonbahar kendini iyice belli ediyor..

  

2-3 gün burdayız..



Dışarıda fırtına var. Biz güvendeyiz, tekneyi 3 tonoz ve yaylı halatlarla deli bağlar gibi bağladık.

 

Biz buraya geldik diye Türk bayrağı astılar.

İnsanlar çok cana yakın ve iyilik sever.

Rahatımız yerinde.

Turistik bir yer olmadığı için çok doğal..

    

 

Marinanın hemen yanından başlayıp tüm şehrin sahili doğal plaj, kum sahilde kitesurf yapanları izledik.

  

Artık buralı gibi olduk, her akşam bir restoranda ya pizza, ya risotto-Makarna ya da denizürünü-balık yedik, çok güzel şaraplar içtik..

 

Bugun yağmur kesildi, güneşli ve sıcak bir hava var, Reyhan teknenin üzerinde biraz güneşlendi..

 

Liman md. de Constito adlı bir belge doldurduk, covit aşı kartlarımızı gösterince yeterli dediler.

Cuma sabah yola çıkmayı planladık. 5 gündür buradayız.

  

Fırtına dün gece dindi, 2 halatımız maalesef parçalandı.

Ertesi sabah Crotone'den ayrıldık.

Ayrılmadan önce kuzey taraftaki büyük limana gidip mazot aldık.

Dünkü fırtınanın yarattığı ölü dalgalar çok büyük..

Hava nemli ve kapalı, rüzgar 7-8 knot.
Ana yelken açık, motorla gidiyoruz.

 

10 mil kadar ilerde La Castella adlı, buraların en gözde tarihi ve turistik yerini bordaladık, keşke hava güzel olsaydı da bir kaç gün burada mola verebilseydik, gezseydik.

Yarından sonra tekrar bir fırtına geliyor. İtalya’nın İyon denizine bakan bu kıyılarında doğal liman, koy, girinti vb maalesef yok.

Rotamız Catanzaro idi ama yolda hava durumu sitelerini tekrar gözden geçirdik ve vazgeçtik ve 60 mil mesafede olan Rocella Ionica 'ya dümen kırdık.

Hava karardıktan sonra varacağız sanırım.
  • IP logged

  • *
  • Donatan Temsilcileri
  • İleti: 830
LUCKY LUKE ile Okyanuslara doğru...
#100: 26 Kasım 2021, 23:10:52
1.bölümün sonu..

Rocella Ionica

Rocella önlerine geldiğimizde hava kararalı neredeyse 1 saati geçmişti…

Yolun tamamına yakını bulutlu, gri bir gökyüzü altında, zaman zaman yağmurlu geçmişti.

Marina’ya 1 mil mesafede telsizle aradım ve geldiğimizi haber verdim.

 

Marinanın mendireğinden girince tekrar çağrı yapmamızı söylediler, marina girişi derinlik ölçerim 0 gösteriyor.
Benim teknenin draftı 2.10 m. Bende derinlik ölçerimin ayarını 2.20 olarak yapmıştım.
Yani dibi sıyırarak ve elimiz yüreğimizde içeri girdik.

Burası için 2-3 yılda bir arada dibi taradıklarını okumuştum.
Demek zamanla kum bu girişi dolduruyor.
Umarım çıkacağımız zamana kadar daha fazla doldurmaz.

İçeriye girince telsizden tekrar çağrı yaptım. Bana ortadaki rıhtımdan araba farı ile selektör yaptıklarını söylediler. Oraya doğru yönlenmemi istediler.

Yanıp sönen far lambasına doğru yavaş yavaş ilerledik ve rıhtıma aborda olduk.

 

Saat 20.30 gibi, günlerden Cuma..

Hoşgeldiniz dediler, Pazartesi günü beni uygun bir pontona alacaklarını söylediler.
Elektrik ve suyu alabileceğimi belirttiler.

Marina görevlileri gider gitmez, Reyhan’ın yaptığı sıcak tarhana çorbasını içip hemen uyuduk.

 

Sabah durgun ve güvenli bir yerde bağlı olmanın verdiği huzurla ve dünkü uzun seyrin yorgunluğuyla deliksiz bir uyku çektik ve çok dinç bir şekilde uyandık.

Reyhan güzel bir kahvaltı hazırladı. Bol sumaklı patates salatası..

 

Hava parçalı bulutlu, güneş çıktığında ortalık ısınıveriyor birden.

Bugün tembellik günü, canımız hiçbir şey yapmak istemiyor.

Bizde öyle yaptık zaten..

Öğleden sonra marina içinde biraz yürüdük.

Laundry arıyorduk, onun yerini bulduk.

Marina içinde o yörenin en meşhur pizzacısı olduğunu daha önce burada kalmış denizci dostlarımız söylemişlerdi. Onu sorduk, maalesef sezon sonu olduğu için kapanmış..

Burayı çok beğendik. Çok sakin, pontonları, finger ponton şeklinde bölünmüş.
Marina içinde Coast Guard var. Güvenlikli, minik bir market, duşlar, tuvaletler temiz, çamaşırhanesi var. Yemyeşil bir doğası var. Daha ne olsun!

Zaten bu marinada kışlama için mail atmış ve fiyat almıştım. Eğer geldiğimde, görüp beğenmezsem başka bir yer arayacaktım.

Şimdilik başka yer aramaya gerek kalmadı.

Pazartesi günü Marina idaresi ile görüşüp, kontratımı yaparım diye düşündüm, Reyhan’da aynı düşüncede..

Bu arada Motor Boat dergisi için bizimle söyleşi yapan Özlem'in (Başka türlü yaşamak) whatsup’tan dergideki yayınlanan sayfaları yollaması hoşumuza gitti.

 

   

 

Crotone’de parçalanan halatları tamir ettim. Tamir ettim derken kopan halatlarımdan biri 30 m idi yaklaşık ortasından hasarlanmıştı, diğeri ise 18 m idi tamirden sonra 15 oldu.
Halatları düzgünce kesip piyan ile çımalarını sağlamlaştırdım.

  

Bu konuda Mehmet Erem’in anlatımıyla Taner Özer’in hazırladığı  YouTube da yayınlanan “Pratik Denizcilik Bilgileri” serisini izlemenizi öneririm.

https://www.youtube.com/watch?v=-cJIBFzHaBc

Artık hızla teknemizi kışlamak için hazırlıklarımızı yapmalıyız.

Pazar günü çamaşır günü ilan ettik.

2 tane çamaşır makinası var, 4 euro bozuk para ile çalışıyor, kurutma makinası da aynı şekilde.

 
 
Teknede kirli ne varsa, yer kilimleri dahil herşeyi sırayla yıkadık kuruttuk.

Ütü yok ama ne gam..

Bu yıkama, kurutma işinde en zoru bozuk 4 euroları bulmaktı.

Daha sonra tüm tekneyi ön kamaradan başlayarak, salon ve tuvalet, banyo heryeri güzelce dezenfaktanlarla silip, temizledik.

Buzdolabı ve derin dondurucuyu da temizledik, kuruttuk..

Sintineleri; tüm depoladığımız kolileri çıkarıp, yeri çamaşır suyuyla sildik, sonra durulayıp, iyice kurutup tekrar kolilerimizi yerleştirdik.
Tüm yiyeceklerimiz, kuru zahirelerimiz, çay, kahve vb hepsi vakumlu, sıkıca hava almayacak şekilde ayrıca bantlı ve büyük plastik kapaklı kutular içinde yerlerine kondular.

Dolaplar temizlendi, yıkanmış, kurutulmuş Türkiye’ye getirmeyeceğimiz kıyafetler su geçirmez hurçlara yerleştirildi.

Teknenin teknik işleri bende, Reyhan gerektiğinde bana yardım ediyor.

Pis su depolarımız, temiz su depolarımız temizlendi.
Pis su deposuna güzel kokulu bir şampuan ilave ettiğim temiz su doldurdum.
Temiz su depolarımı ise önce klorlu su ilave edip sonra tüm suyu boşalttım ve hidrofor basıncını sıfırladım.
Bimini ve sprayhood söküldü ve kaldırıldı. Bimini de sökülen bir yer var Nisan ayında geldiğimde tamir ettirilecek.

Pazartesi günü Marina Ofiste md Francesko ve Allesandra ile tanıştım.

Yer konusunda, Aygün Özçer dostumuzun yol göstermesi ile teknemize güzel bir yer bulduk.

  

Mailde 5 ay için bir fiyat vermişlerdi ben 6 ay kalmak istiyorum deyince aynı fiyattan 6 aylık kontratımızı yaptık.
Şimdi merak edenler olacaktır, hemen yazayım 6 ay için 1900 euro (elektrik, su dahil)

Marina, Rocella’nın 3-4 km dışında, marinadan sahil kenarında şehre kadar uzanan çok geniş kaldırımlı bir yol var. Bu yola paralel uzanan bir de demiryolu var.

Kaldığımız günler boyunca bu yolu yürüyerek gidip geldik..

 

Rocella, büyük bir dağın eteğinde kurulmuş, küçük bir şehir.

 

Rocella Marina’da kaldığımız bir hafta boyunca hiç dışarda yemek yemedik.

Hem teknemizde kalan ve bozulmasını istemediğimiz yiyecekleri bitirmek istiyoruz hem de o kadar yorgun oluyoruz ki, dışarda yemek yemeye gidecek halimiz kalmıyor.

 

Bu arada; ben bu işten çok memnunum. Reyhan, Kuru biber ve patlıcan dolması bile yaptı.

Covit nedeniyle, İtalya’da toplu taşıma ile seyahat edebilmek için pır test yaptırıp bunu internet üzerinden kendi sistemlerine işlemek zorundasın, bizim HES no gibi bir numara veriliyor ve bunu göstermek zorundasın.

Bunun için Rocella’dan en yakın havaalanı olan Scilya’da ki Katanya havaalanına (200 km) bir taksi ile 200 euro anlaştık.

Tüm işlerimizi bitirdik, motor bakımı vb işleri gelince yapacağız.

 

Nisan ayında dönmek üzere teknemizle vedalaştık, yedek anahtarımızı birer şişe Türk rakısı ve şarabı ile Françesko ve Allesandra’ya hediye edip marinadan ayrıldık.

Yolculuğumuz yaklaşık 3 saat kadar sürdü, Messina boğazını bu sefer arabalı feribot ile geçtik.

Katanya’dan İstanbul’a THY ile geldik.

‘Lucky Luke ile Okyanuslara' seyir dizimizin 1. Bölümü burada bitti..

Bu 1000 millik, 55 gün süren gezinin kahramanı bence eşim Reyhan’dır.

O olmasaydı bu seyri yapamazdım.

Bu anılarımızı okuyup, yazılarınızla bizi cesaretlendiren siz sevgili denizci dostlarıma da çok teşekkür ederim.

Nisan ayında yeni seyirlerimizde görüşmek üzere, şimdilik hoşçakalın..

 
  • IP logged
« Son Düzenleme: 06 Aralık 2021, 19:14:28 Gönderen: Eyüp Oğan »

  • *
  • İleti: 1240
  • Selamlar
LUCKY LUKE ile Okyanuslara doğru...
#101: 27 Kasım 2021, 09:16:48
Çok büyük emek vererek bizleri bilgilendirdiniz.
Çok teşekkürler


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
  • IP logged

  • *
  • İleti: 5811
    • Son Denk Kayıkçısı
LUCKY LUKE ile Okyanuslara doğru...
#102: 27 Kasım 2021, 10:21:15
Devamını da keyifle, sağlıkla, mutlulukla tamamlamanızı dilerim. Paylaşım için çok teşekkürler.
  • IP logged
S/Y Bidarka / Fatih / İstanbul


"Son Denk Kayıkçısının Hatırasına"


https://sondenkkayikcisi.blogspot.com/

  • *
  • Donatan Temsilcileri
  • İleti: 760
    • sy-gezgn
LUCKY LUKE ile Okyanuslara doğru...
#103: 27 Kasım 2021, 11:04:42
Hersey gönlünüzce olsun, kısa bir dinlence arasından sonra daha nice serüvenler sizleri bekliyor. Keyifle takipteyim.
Selametle...

SM-N975F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

  • IP logged

  • *
  • İleti: 52
LUCKY LUKE ile Okyanuslara doğru...
#104: 27 Kasım 2021, 20:03:53
Eyüp Kaptanım, seyrinizi satır satır okudum, bizimle paylaştığıız için çok teşekkür ederiz, her şey gönlünüzce olsun, Devamını getirmenizi canı gönülden diliiyorum.
  • IP logged

 
Yukarı git