Sesim geliyor mu?
Neyse ben devam edeyim belki duyan vardır
Çalışan bir ekipmanımız daha sorun çıkardı. Bunun Akif kaptanımızca yapılan açıklaması çok komik olmakla beraber benim hakkımdaki fikirlerini dillendirdiği için de çok üzdü. Dolabı kollarım zayıf olduğundan tutamamışım da tekne dönmüş. Safradan bir üst pozisyondayım yani. Gece oto pilot ile giden teknenin bekçisi 2 adet göz.
Teknenin dümen palası çok büyük olduğu için palaya etkiyen yanal kuvvetler benim dümeni çevirecek yeterli gücüm olmaması nedeni ile dümeni çeviremiyor muşum. O ana kadar gözümde 10 numara olan Akif 9 olmuştu. Benim, belki yanlış ama yeni tanıştığım insanlara yaklaşımım ilk anda 10 puanları vardır. Bunu devam ettirirler veya puan kaybederler. Fizikçi bir çok arkadaşlarımız var aramızda ama ben açıklamamı yapayım yanlış ise onlarda benim puanımı düşürsünler.
Tekne düm düz ileri istikamette gidiyor ben sadece dümen dolabını tutuyorum. Palaya etkiyen yanal kuvvetler karşılıklı bir birine eşit ve pala hareket etmez. Tekne geri giderken bile pala dümdüz ise yanal kuvvetler pervanenin padıl etkisi ihmal edildiğinde hareket etmez. Ben dümen dolabını tutarken 90 derece çevirmem için ciddi bir şekilde dolaba yüklenmem gerekir ve dolap elimden gitmiş ben ters istikamette düzeltmeye çabalarken tekrar oto plotu start ve stop ediyorum. Beni o an zorlayan Akif'in iskele kıç kamarası arkasında bulunan bacağım kadar olan oto pilotun koca silindiri idi. Belkl de fırtına sonrası kendisini tutan 3 somunun 2 si kalmış bunların da birisinin gevşek olması durumu tetikliyor ve elektronik algılayıcılar şaşırıyordu(bunu şu an kafadan sallıyorum). Raymarin'in o zamanlar teknemdeki kataloğuna göre yelkenliler için olan en pahalı en gelişmiş büyük tekneler için olan oto pilotu idi. Zamanında araştırmıştım ve teknem için çok lüks olduğuna karar verdiğim ise en küçüğü idi.
Neticede oto pilot devrede değilken kendiliğinden devreye girmiş ve 90 derece dönmüştük. Kucağımızdaki bu bebek ve benim dümen tutma yeteneğim hakkındaki bilgilendirmeler sonucu benim surat düşmüştü.Zaten biz de dönüşe geçmiştik. ''Oğlum siz ne diyonuz benim dedeme'' diyen oto pilot dili olmadığı için komutayı ele aldı ve bu kez 180 derce geri döndü ve bu sefer man over boat butonuna basılmamıştı. Bunun üzerine herhalde ilk marina ile temas kuruldu ve tamir için yardım istendi. Usta çağrıldı ve gelen usta tüm elektronikler gibi fabrika ayarlarına döndü. Re start yapıldı ve ayar için tekrar denize çıkıldı. Ayarlar yapılırken usta ile kurulan muhabbetin hatırına ''usta bizim şu radarı da bir denesek, sonuçta Raymarin, onda da bir problem olmasın'' dedim. ''yuh artık kullanmayı bilmiyor musun ''diyerek
denizcilik itibarımın tekrar ayaklar altına alınmasını engelledim.
Benim bilgim teknemle ve dostlarımın bindiğim tekneleri ile ilgili. Bu arada bir sündürme operasyonu ile korsan yayına geçelim.Haldun Sevel abimizle marina komşuyuz ve beni çok seviyor Sürekli eşime ''Ayşe abla ne olur izin ver şu kocanı biraz döveyim''diye sevgi derecesini belirtiyor. Beni ham deri, kendini debbağ olarak görmek gibi bir fantazi geliştirmişti,ne yapabilirim abim benim 2 mislimden biraz fazla ve eski sporcu. Yan yana durmamaya çalışıyorun, görenler istemeden donlarına zarar vermesin diye. Abimin teknesi Maviş ile Girit macerası dönüşü ki gece s kendisi de pek tercih etmez yoldayız ve bana telsizin özelliklerinden göstererek ama kendi kullanarak anlattı. Önümüzdeki bir tenekeyi bile hassasiyeti artırınca görebilmiştik. Maviş plastik olsa idi kesin ben alırdım.
Bizim otopilotu ayarlayan ustaya deseydim ki ''birader biz ilk gece yağmur falan dinlemedik karanlıklarda Kaptan öne bakarken üç bi tarfta tekne gözledik'' , ağzını kapatıp o ayıp yeri ile gülerdi kesin. Meğer bu radar denen alet çart ploter, otopilot falan kombine ayarlanıp yat uyu bir aletmiş. Sırt kaşıma modu olmayışı bir eksiklik olsa da ayarlanan rotanızda bir çarpışma rotası görürse uyarıyormuş falan. Allah her isteyene gönlünden ne geçiyor ise versin. Ben tekneme oto pilotu bile fazla gördüm o zamanlar . Şu an da gece işim ne karanlıkta diye düşünüyorum.
Oto pilot düzeldi ve işlem tamam derken Mörfi tekrar ters manevra ama bu safer 180 de ısrar ediyor. Tekrar aynı operasyon yapılıyor usta tarafından ama olmuyor ve Raymarinden otopilotun zannımca cayro kısmı ki komple bir parça ısmarlanıyor. Ama Akif'in zamanı kısıtlı yola oto pilotsuz çıkalım diyor. Sardinya ya yollasınlar parçayı. Tamam diyor usta gerekli ayarlamalar yapılıyor.biz Sardinya'ya Cagliari 'ye (yanılmıyorsam, notlarım kayıp) donatan ve misafirleri Türkiye'ye yola çıkıyoruz.
Akadaşlar şu soru çok önemli.
Parpinyan'dan Korsika Ajaccio'ya rota tutan bir tekne Toulona 40 mil kala gece karanlığında kuzeye yöneldiğinde, yelken problemi ile Minorka'ya dönerse ve de ana yelken tamamen açık iken, rüzgarı iskele geniş apazdan alarak Minorka'ya ne kadar zamanda gelir.Sabah tan ağırırken ben güverteye çıktım ve tekne Minorka açıklarında ve hava sıfır idi.
Olayı formüller ve hesaplar olan arkadaşlar buyurun hesaplayın.
Ben eğer o olaylar sonrası uyumaya başlayıp, gün atlatıp ertesi sabah uyandı isem olabilir. Mesafe, bizim olay akşam bulunduğumuz yer ile ada arası olaylar başlayana kadar geldiğimiz mesafenin 1.5 katına yakın. Bilgisayarda google earth açılmıyor o nedenle telefon ile tırmaladım ama olmadı.
Bu arada Erkan ''tabii ya sen 2 gün uyudun'' derse hesaba gerek yok.
Ya da ustaların hesaplar olmaz derse bu tamamen sündürme der geçeriz.
Hanım da aradı ama kayıp defteri bulamadı maalesef.