BARBUNYA / TEKİR / Mullus Barbatus / Red Mullet
Ben önceleri ikisini aynı balık diye bilirdim. Hatta büyüğüne Tekir deniyor zannederdim. Sonraları öğrendim aynı aileden olmalarına rağmen küçük farklar yaşıyan farklı balıklarmış. Benim balıkçılık yapmış olduğum coğrafya da tekir yoktu. Tekiri İstanbul’da gördüm. Ekonomik değeri yüksek bir dip balığıdır. Normalde derin suda yaşar fakat Nisan Haziran aylarında üremek için kıyılara iner. O kadar kıyıya girerki yosunsuz parlak kayaların üzerinde çiftler halinde gözle görülürler. Eskiden barbunya ağı adı verilen fanyalı dip ağlarıyla kıyılarda tutulurdu. Bu ağlar akşamdan yatıya bırakılır sabah kaldırılırdı. Üreme zamanı dışındada yaz aylarında deniz soğukluğu yaptığı günlerde, kıyıya akşam yürür ,sabah yine açığa çekilirdi. Aynı ağ ile küçük bir sandal ile kıyılarda voli yapılırdı. Sonrasında Iğrıp yada Parapat denen hain avcılık türü türedi. Kıyılarda kumsallarda ve koylarda kıyıdan çekilmeye başladı. Trolün karadan çekileni yani. Koyun ağzını komple kaplayacak şekilde dökülür sonrasında kıyıdan çekilerek dipte ne varsa süpürürdü. Şu an ise sadece trol ile avlanılıyor. Trol zaten dibini doruğunu hepsini kazıdığı için zaten üreme şansı olamadan gidenlerin haddi hesabı yok.
Bir zamanlar Batı Karadenizin en büyük balıkçısı olan ailem bu zararlı avcılık türlerinin hiç birini yapmadı ve inatlada geleneksel balıkçılıkta ısrarcı oldu. Bu nedenle zaman içinde ticari balıkçılıktan çekilmek zorunda kaldık. Çünkü yöntemlerimiz tam anlamıyla sürdürebilir avcılığa uygundu ama endüstriyel balıkçılığın gücüne yenilmek zorunda kaldı.O zamanlar biz niye bunlara ayak uydurmuyoruz diye kızıyordum. İyikide öyle olmuş, iyiki de geri kalmışız, şimdi böyle vicdanım rahat bir şekilde rahat konuşup yazamazdım.
Balığı anlatacaz derken nerelere gidiyoruz, biri dur desin başka konuda şu geleneksel balıkçılıl hakkında yaşadıklarımı yazayım da bir kenarda dursun ,belki genç akademisyenlere ve genç su ürünleri mühendislerine bir fikir verir de önlem alırlar. Gördüğüm kadarıyla bir çoğu “suyu bardakta görmüş balığı ne işi olur” modundalar.
Bu barbunyanın ekonomik değeri yüksek ya , lezzetide yerinde. Izgarası ,tavası, buğulaması ,fırını , herşeyi çok güzel olur. Benim favorim pişirme kağıdında fırına atmak şeklinde olandır. Dip balığı olduğu için kağıttada helva gibi olur. Pişirmeden önce pulları iyice kazınmalıdır.
Bıyıkları ile kumu karıştırıp bulduklarını çıkarıp yiyerek yaşamını sürdürür.