Aşağı git Skip to main content

Gönderen Konu: Bir Kış Seyri .. GİRİT'e doğru..

  • *
  • İleti: 938
Ynt: Bir Kış Seyri .. GİRİT'e doğru..
#90: 12 Aralık 2019, 23:24:06
Yalnız her videoda müzikler şahane, çok rafine, harika bir ekipmiş... Gıpta edilmeyecek gibi değil, çok teşekkürler bu yazılar için...
  • IP logged
"...parce que je suis heureux en mer et peut-être pour sauver mon ame..." - Bernard Moitessier

  • *
  • Donatan Temsilcileri
  • İleti: 830
Ynt: Bir Kış Seyri .. GİRİT'e doğru..
#91: 13 Aralık 2019, 21:58:49
Astipalya (28 Kasım Perşembe)

Sabah bir ada için çok erken sayılabilecek bir saatte Astipalya’ya gelip bağlanmıştık..



Biraz dinlenelim dedik, Deniz ise her zamanki gibi giyindi çıktı, adam hiperaktif, yerinde duramıyor.. :)

Önce rıhtımdaki kedileri sevip, biraz besledi sonra adanın yerleşim olmayan tarafına doğru yürümüş, çevreyi kolaçan etmiş ve güzel fotograflar çekmiş, geldi..





Karşı plajın kenarında şirin bir yer olan, sahibini eski seyirlerimizde tanıdığımız Şebnem Hanım’ın Anastasia Ouzeri’si kapalı..

Aslında sezon bittiği için heryer kapalı gibi..



Bağlı olduğumuz beton iskelenin arka tarafındaki büyük ve yüksek beton rıhtıma Feribotlar yanaşıyor.

Kendi aramızda konuşup oy birliği ile karar verdik;  Astipalia’yı gezeceğiz, kalesiyle, Chorasıyla, sonra Nisiros’a gitmek için ayrılacağız. Anlaşılan, arkadaşlara 90 millik yol az gelmiş.. :)

Limanın hemen çıkışında biraz yüksekçe taraçada bir cafe açık, daha çok kahvehane gibi..

Deniz orada taze poğaça vb bulunduğunu söyledi,

Oraya gittik teras kısmında boş bir masaya oturduk, dolu bir kaç masa daha var. Biz sıcak poğaça ve otlu böreklerle kahve eşliğinde karnımızı doyurduk.

Limanın rıhtımına bir kaç araba ve bir minibüs yanaştı, yanımızda gelenler de kahvelerini bitirip Rıhtıma doğru gitmeye başladılar, o esnada uzaktan denizi yara yara bir feribot yaklaşmaya başladı, güzel bir manevrayla iskeleye yanaşıp, bir kaç araba ve yolcu indi, rıhtımda bekleyen bir kaç araba ve biraz önce yanıbaşımızda kahve içenler dahil 5-10 kişi feribota bindiler, feribot geldiği gibi hızla ayrılıp gözden kayboldu..



Rıhtım ve sahil yine sessizliğe büründü..



Oldukça yorucu merdivenlerden döne kıvrıla, evlerin arasından tertemiz taş yollardan yürüyerek tepeye meydana çıktık.

Ben daha önce bir kaç kez gördüğüm için daha da yukarıda olan kaleye çıkmadım, açık bir kahvenin bahçesine oturdum.

Arkadaşlar kaleye de çıkıp gezdiler ve fotograflar çekmişler,



Kubilay kalede çeşitli otlar bulmuş toplamış, elinde bir tutam ebegümeci ile biraz sonra gelip yanıma oturdular,





Biraz da oradaki yel değirmenleri ve çarşının fotograflarını çekip, kahve içip, yokuş aşağı kolay bir yürüyüşle minik limana döndük.



Tekneyi seyre hazırladık, hava güneşli ve açık, rüzgar yok..

Nisiros, yaklaşık 40 nm mesafede..

Saat 12.00 gibi Astipalya’ dan çapamızı toplayıp, ağır yolla avara olduk..

Mendireği döner dönmez arkadaşlar bugün denize girmedik dediler ve tekneyi durdurup tertemiz mavi suya atladılar, önce biraz soğuk gelen denizden kimse çıkmak istemiyor, yolumuz uzun hadi diye söylenince biraz da zorla çıktılar denizden..

Havuzluk arkasında duşlarını alıp, giyindikten sonra rotamıza girdik..

(devamı var)
  • IP logged

  • *
  • İleti: 558
Ynt: Bir Kış Seyri .. GİRİT'e doğru..
#92: 13 Aralık 2019, 23:02:03
Genelde Astipalya adasının güneyine gidilir, ama bizim gibi yabancısı 2 tekne cece ve vectör kuzeyine gitti. Önce kelebeğin kuzey batısındaki koyda çayırların arasında kuma demiri atıp demirledik. Botla köpeği Selami Yılmaz kaptan karaya çıkardı. Ve köpek buldog cinsi Lucky ihtiyaç gidermeyi bırakıp dağlara keçilerin peşine gitti. Neyse 1 saate yakın sonra geri döndü. ayakları parçalanmış halde.

 Sonra burda yerleşim yok diye kelebeğin kuzey doğusundaki koyuna giderken girişte balık çiftliklerini gördük. Bu koyda restoran önüne demirleyip karaya çıktık. dip görünmüyor yemyeşil

Maç seyredecekler var dedik, bizim tv çekmiyor, kocamda güneydeki restorana indi deyince , çaresiz dibi görünmeyen koyda geceledik. restoranda bayat veya buzluktaki yiyecekleri yemedik.

Kuzeydoğu koyunu tavsiye etmem
  • IP logged

  • *
  • Donatan Temsilcileri
  • İleti: 830
Ynt: Bir Kış Seyri .. GİRİT'e doğru..
#93: 14 Aralık 2019, 18:16:31
Nisiros’a doğru seyir..

Hava günlük güneşlik, rüzgar da yok..

Dün geceden de yorgunluk olunca teknede derin bir sessizlik var,  havuzlukta hafif bir müzik çalıyor, herkes uyku modunda, pupadan saldığımız olta da peşimiz sıra uzun kalomasıyla geliyor.

Ben aşağıya yatmaya gittim, aslında uykum tam olarak yok ama uzanmak iyi gelecek..

Arka kamarada motorun sesi ninni gibi düzenli bir ritmle çalışıyor, kamara da ılık olunca içim geçmiş, uyumuşum..

Ne kadar zaman geçti bilmiyorum, motorun sesinin değişmesi ve yavaşlamamızla uyandım. Hemen havuzluğa çıktım.

Evet! Tahmin ettiğiniz gibi bu seyrin 2.balığını tutmuştuk.

Tutmuştuk da biz mi balığı tutmuştuk yoksa o mu bizi tutmuştu belli değil..

Tekne havuzluğunda büyük heyecan var, şimdi anlatacaklarıma başta Merem olmak üzere muhtemelen hepiniz güleceksiniz ve inanmayacaksınız, balığı şahsen ben de görmedim ama çekmeye çalışan Deniz ve Kubilay kaptanların yalancısıyım, yemin billah ederek en az 70-80 kilogram olduğunu filan iddia ediyorlar. O derece yani..

Her ikisinin de pazuları patlayacak kadar geriliyor, birden vızzzzzzz sesiyle misina hızla denize gidiyor, biraz sonra tekrar çekmeye başlıyorlar filan.. 

İki kişinin gücü yetmiyor.. Misinanın neredeyse sonuna geldiler..

Ben de aklımca bunlara yardım edeyim diye dümende tekneye tornistan yol vermeye başladım, gerçi bu hareket birazdan olacaklara neden olduysa Ünal’da suç ortağım.

Sonuçta bir anda misina kamışa hızla sarılmaya başladı, hah tamam hayvan sonunda pes etti filan dedik, telefonumun video çekimini açtım, Kubilay nerdeyse boğazda istavrit avlamışçasına kolayca misinayı topladı ve ucunda ne balık var, ne de Deniz’in dünya para verip aldığı rapala..

Deniz ve Kubilay bizi bir güzel haşladı, hiç tekneye tornistan yapılırmıy mış filan… Ben de pek anlamıyorum ama öyle deyince mahçuplandım..

En fazla Deniz, sonra Kubilay çok üzüldüler, dediklerine göre eğer yakalasaydık Ege de böylesi yakalanmamış olacakmış..

Ben içimden tabi “kaçan balık büyük olurmuş” diye kendimi teselli ettim. :)

Öğleden sonra olmuş karnımız da acıkmaya başlamıştı ki, Kubilay elinde tepsiyle Astipalya Kaleden topladığı ebe gümeci ile nefis bir börek benzeri bişey yapmış geldi, her zamanki gibi göz açıp kapayana silip, süpürdük..

Böylesi nefis bir menüyle karnımız doyunca, tutup yakalayamadığımız balığın yarattığı hayal kırıklığını unuttuk..



Akif, Beyoğlu Belediyesi Halk Meclisi'nde Tabipler Odası temsilcisi, aynı zamanda Avrupa DİEM25 hareketi ile de ilgileniyor. Bu yol boyunca bu konularda bize uzun uzun bilgi verdi, sorularımızı cevapladı..

Yolda başka da aktarılacak bir aksiyon olmadı, sadece uzaktan Nisiros ve Kos adaları göründüğünde rüzgarda başladı ve yelkenleri açtık.



Nisiros’a yaklaştığımızda hava iyice kararmıştı, silyon ve borda fenerlerimizi yaktık.

Pruvamızda uzaktan Türkiye seçiliyor, Knidos fenerinin ışığı göz kırpmaya başladı…

Işıklar içinde oldukça güzel görünen Nisiros ana yerleşim yerini bordalayıp Paloi limana doğru devam ettik.

Benim defalarca girdiğim ve çok iyi bildiğim bir liman olması nedeniyle yeşil ve kırmızı fenerlerin arasından ve sığ girişi nedeniyle mendireğe yakın bir çizgi tutarak oldukça yavaş yolla Liman’a girdik..



Bu seyirde hep yaşadığımız gibi Limanda bizden başka yelkenli tekne yok, 2 tane gulet muhtemelen kışlama için demirde kıçtan kara bağlılar, bir motoryat ise kenarda aborda olmuş.

Ünal her zamanki gibi demirde, adam uzun yıllardır Omerta yarış ekibimizin baş adamı, balon trimcisi olduğundan olsa gerek, bu gezi teknesinde bile teknenin başından gelmiyor.

3 metre suya çapamızı salıp, 20m kadar kaloma bırakıp kıçtankara olduk, koltuk halatlarımızı akşam ışıkları yanan açık dükkanından çıkan kişi aldı..

Sezonda cıvıl cıvıl kalabalık, tavernaların dizili olduğu sahilde açık hiç taverna yok. Paloi sanki terkedilmiş kasaba görünümünde.

Teknede yedik yemeğimizi, sonrası tüm limanı çepeçevre turladık, biraz sohbet ettikten ve viskilerimizi yudumladıktan sonra erken sayılır bir saatte uyuduk..

(Devam edecek)
  • IP logged
« Son Düzenleme: 14 Aralık 2019, 18:18:30 Gönderen: Eyüp Oğan »

  • *
  • İleti: 2553
Ynt: Bir Kış Seyri .. GİRİT'e doğru..
#94: 15 Aralık 2019, 00:24:08
Rapalayı kurtardınızmı bari hocam. Yani benim yapamadığım şeyi. :)
  • IP logged

  • *
  • Donatan Temsilcileri
  • İleti: 830
Ynt: Bir Kış Seyri .. GİRİT'e doğru..
#95: 15 Aralık 2019, 19:53:28
Rapalayı kurtardınızmı bari hocam. Yani benim yapamadığım şeyi. :)

Yok ya Öcal reisim, maalesef rapala da gitti..

Misina dediğin öyle bildiğin gibi bişey değil.. oldukça kalın ipek gibi bir malzeme, gam filan yapmıyor..
  • IP logged

  • *
  • Donatan Temsilcileri
  • İleti: 830
Ynt: Bir Kış Seyri .. GİRİT'e doğru..
#96: 15 Aralık 2019, 21:00:56
Nisiros ve sonrası Tilos’a seyir.. (29 Kasım Cuma)



Paloi Liman'ın yukarıdan görünüşü.. (dikkatli bakarsanız, tek yelkenli bizim tekneyi görebilirsiniz)

Nisiros volkanik bir ada, tepede bugün çok sayıda turist çeken krateri var. (en son 1422 yılında patlamış, Stefanos krateri 300 m çapında, 25 m derinliğinde)

Liman’ın hemen yanında volkan patlaması sonucu rengi farklı bir plajı var. Bu plajın köşesinde bir cafe bulunuyor. Cafe’nin sahibesi Yunanlı bir hanım, sevgilisi Adanalı bir Türk ile birlikte bu cafeyi işletiyorlar.

Deniz sabah erken kalkıp gezerken buraya uğramış ve tanışıp sohbet etmişler.. Biz de Akif'le denize nerede gireyim diye sorduğunda gittiğimizde karşılaştık.

Bize güzel bir kahvaltı hazırladılar, kahvaltımız 4/4 lüktü..

Sezon bittiği için Paloi de açık "rent a car" yok.  Rica ettik ve bir de kiralık araba ayarladılar..

Tekneyi neta edip, kapıyı kilitleyip, arabaya doluştuk. Önce yoğun kükürt kokusuyla kendini belli eden volkan kraterine, sonra tepedeki Nikea adında şirin köye gittik, en sonunda Nisiros Mandreke ye uğrayıp yürüyerek gezdik, burası da oldukça şirin..







Arabayı teknenin hemen önüne parkedip, anahtarını içine bırakıp, Tilos’a gitmek üzere teknemize bindik, hızlıca hazırlık yapıp, durgun suda çapamızı alıp yine dikkatlice mendireğe yakın süzülerek ağır yolla seyre başladık.

Bu sefer oltayı Akif ben atayım dedi, siz bilmiyorsunuz diye de ekleyerek oltayı teknenin pupasından salmaya başladı..

Günaybatı’dan gelecek bir fırtına duyurusu var.. Henüz şiddetli olmasa da güzel bir rüzgar sancak dar apazdan esmeye başladı, hemen yelkenleri açtık.

Yelkenleri açmamızla, arkamızdan gelen vızzzz sesiyle indirmemiz bir oldu, Evet Akif’in şansından olsa gerek, oltayı atar atmaz bir balık yakalamıştık..


Bu balığı da beğenmedik ve ağzından oltanın iğnesini çıkarıp denize saldık. Böylece 2. Balığımızı da denize iade etsek de yakalamıştık.

Nisiros- Tilos arası yaklaşık 15 nm.. yani bizim için geçen günlere bakarsak çocuk oyuncağı..

Yelkenler tekrar açıldı, Nisiros-Tilos arası açıklıktan rüzgar şiddetini artırmaya başladı, sık sık gelen sağanaklar dümende Akif’i zorluyor.


Çok keyifli ve rüzgarın şiddetinin giderek azaldığı bir yelken seyriyle Tilos önündeki körfeze kadar geldik, sonra yelkenleri indirip, koyun sancağında dip tarafta bulunan, küçük limana, önünde feribotların yanaştığı beton rıhtım olan mendireği dönerek aborda olduk.



Evet, Bildiniz! Küçük barınakta bizden başka tekne yok, sadece karşımızda Coast gard’ın küçük botu aborda olmuş durumda.

Tekneyi bağlayınca, giyindik ve Tilos’u gezmeye başladık.

Ama önce Akif elinde evrak çantası ile limanın hemen kenarında binası olan Port Polis’e gitti, beni de istemişler, seslendi ben de gittim. Evrakları aldılar, birazdan tekneye bırakırız dediler.. Akif tekneye dönüp, beklemeye karar verdi.

Kısa bir süre sonra tekneye getirmişler..

Gezmeye derken upuzun bir sahil var tamamı plaj,  sahil yolu ve yolun arkasında sıra sıra pansiyon, motel ve cafeler, tavernalar var ama hepsi kapalı..

Bu sahili baştanbaşa yürüdük, dönüşte arka taraftan köy içinde giden yoldan Tilos’un içine girdik ve açık yer var mı diye sorduk. Bize bir yer tarif ettiler, henüz kapalı..

Bunun üzerine köy meydanına bakan bir meyhanemsi yerde kapı önündeki sıraya oturup, bira, rakı vb içmeye başladık..

Aç karnına iyi oldu.. yani kafalar iyi oldu.. :)

Saat 19.00 olunca açılacağı söylenen tavernaya tam zamanında gittik, bize 5 kişilik bir masa ayarladılar.



Oldukça doyurucu bir yemek yedik..

Yemek sonrası yapacak bir şey yok, doğruca tekneye gittik ve akşamın o ilk saatlerinde içimizi üşüten hava gitmiş, yerini oldukça ılık bir hava almış, havuzlukta oturup, sohbet edip müzik dinleyip, kuruyemiş ve içkiye devam ettik..



Mendireğin üzerinde bir iki kişi balık tutuyor, giderek insan ve araç sayısı artmaya başladı ve saat 23.00 gibi, ileride önce ışığını görmemize rağmen bişeye benzetemediğimiz bir deniz aracı giderek büyüyerek mendireğe yanaştı.



Kocaman ışıl ışıl bir gemi..



Kısa sürede yolcularını indiren ve alan Gemi karanlık gece içinde etrafını aydınlatarak çekti gitti..

Mendirek ve sahil birden sessizleşti..



Uykusu gelen gidip yattı, seyrin son günleri geliyor, yorgunluklar birikmiş..

Yarın rotamız Symi..

(Devam edecek)
  • IP logged

  • *
  • İleti: 661
    • S/Y DUA-1 SEYİR DEFTERİ
Ynt: Bir Kış Seyri .. GİRİT'e doğru..
#97: 16 Aralık 2019, 07:41:20
İlgi ile takip ediyorum Eyüp Reis, eline sağlık.
  • IP logged
S/Y DUA-1 Hayatta olabileceğiniz en güzel yer, bir DUA'nın içinde yer almaktır. Şems-i Tebrizi

  • *
  • Donatan Temsilcileri
  • İleti: 4250
Ynt: Bir Kış Seyri .. GİRİT'e doğru..
#98: 16 Aralık 2019, 09:48:33
Yersu'nun favori adaları.
Yaşından beklenmeyecek şekilde, ilk üçe, Lipsi, Tilos ve Nisyros'u yerleştirir.
  • IP logged
Saatin fazla tiz tıkırtısında,ışık yıllarının ömür süremizle alay eden sesini de işitiriz.

  • *
  • İleti: 1049
Ynt: Bir Kış Seyri .. GİRİT'e doğru..
#99: 16 Aralık 2019, 10:21:08
Lipsi evet; çok güzel.
Nysiros bilmiyorum. Gitmedim; ama volkan sebebi ile ilginç olabilir.
Tilos... gerek yok.

Halki de görülesi...

Niye gerek yok onu da söyleyeyim; belki başkasına göre gerek olabilir.
Ya alargada kalacaksınız, ya da minik barınakta yer bulacaksınız.
Minik barınakda sezonda bile büyük yüzde ile yer bulunuyor; ama kıçtan kara olduğunuzda, arkanızda apartman gibi binalar ver. Bir setin üzerinden 2 ya da 3 katlı yanyana yapışık binalar var. Havuzluktan bakında ya istinat duvarı ya da beton gözüküyor.

Limanın içinde yer bulamazsanız, feribota yer bırakmak kaydı ile, mendirek (iskele) dışına kıçtan kara ya da aborda olmak mümkün ama bir oradayken bayağı solugan geldi. Helak oldular; 8 metrelik bir Hollanda'lı içeride bize aborda oldu.

Çarşısında özel bir şey görmedim. Adanın diğer plajlarına gidelim dedik, pek matah değil.
Ben bir daha Tilos'a gitmem. Ama cüce fil hikayesi ilginç; itiraf etmem lazım. Tşört de aldım haliyle...
  • IP logged
« Son Düzenleme: 16 Aralık 2019, 10:26:23 Gönderen: Mehmet Atay »
SARIYAZ  Turgut / Marmaris

  • *
  • İleti: 5810
    • Son Denk Kayıkçısı
Ynt: Bir Kış Seyri .. GİRİT'e doğru..
#100: 16 Aralık 2019, 10:43:04
Lipsi evet; çok güzel.
Nysiros bilmiyorum. Gitmedim; ama volkan sebebi ile ilginç olabilir.
Tilos... gerek yok.

Halki de görülesi...

Niye gerek yok onu da söyleyeyim; belki başkasına göre gerek olabilir.
Ya alargada kalacaksınız, ya da minik barınakta yer bulacaksınız.
Minik barınakda sezonda bile büyük yüzde ile yer bulunuyor; ama kıçtan kara olduğunuzda, arkanızda apartman gibi binalar ver. Bir setin üzerinden 2 ya da 3 katlı yanyana yapışık binalar var. Havuzluktan bakında ya istinat duvarı ya da beton gözüküyor.

Limanın içinde yer bulamazsanız, feribota yer bırakmak kaydı ile, mendirek (iskele) dışına kıçtan kara ya da aborda olmak mümkün ama bir oradayken bayağı solugan geldi. Helak oldular; 8 metrelik bir Hollanda'lı içeride bize aborda oldu.

Çarşısında özel bir şey görmedim. Adanın diğer plajlarına gidelim dedik, pek matah değil.
Ben bir daha Tilos'a gitmem. Ama cüce fil hikayesi ilginç; itiraf etmem lazım. Tşört de aldım haliyle...

Ben Lipsi'ye gitmedim, ben en çok Nisiros'u beğenmiştim. Tepedeki köy harika. Eyüp Abinin resimlerini paylaştığı yerde bizde fotoğraflar çekmiştik. Tepe de köyün içinde çok güzel bir cafe vardı. Ama Tilos'ta alargada kalmıştık. Tilos bildiğin köy işte, bu anlamda kafa dinlemek isteyenler için mükemmeldi.
  • IP logged
S/Y Bidarka / Fatih / İstanbul


"Son Denk Kayıkçısının Hatırasına"


https://sondenkkayikcisi.blogspot.com/

  • *
  • Donatan Temsilcileri
  • İleti: 4250
Ynt: Bir Kış Seyri .. GİRİT'e doğru..
#101: 16 Aralık 2019, 11:28:23
Lipsi evet; çok güzel.
Nysiros bilmiyorum. Gitmedim; ama volkan sebebi ile ilginç olabilir.
Tilos... gerek yok.

Halki de görülesi...

Niye gerek yok onu da söyleyeyim; belki başkasına göre gerek olabilir.
Ya alargada kalacaksınız, ya da minik barınakta yer bulacaksınız.
Minik barınakda sezonda bile büyük yüzde ile yer bulunuyor; ama kıçtan kara olduğunuzda, arkanızda apartman gibi binalar ver. Bir setin üzerinden 2 ya da 3 katlı yanyana yapışık binalar var. Havuzluktan bakında ya istinat duvarı ya da beton gözüküyor.

Limanın içinde yer bulamazsanız, feribota yer bırakmak kaydı ile, mendirek (iskele) dışına kıçtan kara ya da aborda olmak mümkün ama bir oradayken bayağı solugan geldi. Helak oldular; 8 metrelik bir Hollanda'lı içeride bize aborda oldu.

Çarşısında özel bir şey görmedim. Adanın diğer plajlarına gidelim dedik, pek matah değil.
Ben bir daha Tilos'a gitmem. Ama cüce fil hikayesi ilginç; itiraf etmem lazım. Tşört de aldım haliyle...

Sizi Yersu'ya havale ediyorum. :)


Nisiros'ta tepedeki kafeye sütlü tatlılar hemen yanındaki evden geliyor.
Aygün abiyle henüz yeni çıkmış sütlaçları görünce sipariş etmiş, üzerine de dondurma koymasını istemiştik. Garsonun dehşetle açılmış "nasıl yani" diyen gözlerini dün gibi anımsıyorum.
Bir de yine o evde, evin avlusunda, bir teyze oturuyordu. Alnını migreni tutmuş gibi bir yazmayla sıkıca bağlamış, hafifçe başına ve göğsüne vurarak  öfkeli öfkeli söyleniyordu.
8-10 dakika sonra, meydana çıkan merdivenlerden bal tatlısı bir amca göründü. Gömlek bağrına kadar açık, bembeyaz saçlar, alkolden pancar gibi bir surat. Meydana bakan kahvedeki herkese ve bizlere keyifle gülerek, belki de olabilecek en sevimli haliyle selam verdi ve o eve doğru yöneldi. Avludan içeri adım atmasıyla bir vaveyladır koptu. Teyze adamı çekiştire çekiştire içeri soktu.

Kendi kendime, bura bildiğin bizim Kocavezir mahallesi dedim. Sahiden de ara sokakları dolaşırken evlerden içeri baktığınızda, televizyonların üzerlerinde dantel örgüler, sedirler... sokakların temizliğin dışında her şey aynıydı.
  • IP logged
Saatin fazla tiz tıkırtısında,ışık yıllarının ömür süremizle alay eden sesini de işitiriz.

  • *
  • Donatan Temsilcileri
  • İleti: 830
Ynt: Bir Kış Seyri .. GİRİT'e doğru..
#102: 16 Aralık 2019, 18:58:14
Symi ve Marmaris’e dönüş..

Cumartesi sabah erken kalktık, tüm Tilos uyuyor ama motor çalışınca bizim teknede herkes uyandı..

Kahvaltıyı seyirde yapacağız..

Yaklaşık 30 mile yakın bir yolumuz var.

Rüzgar yok gibi, hava açık..

Symi adasının kuzeyinden Datça yarımadasını iskelemizde bordalayarak, Symi darboğaz’a kadar sorunsuzca geldik.

Symi kuzeyindeki dar boğazda derinlikler 4-5 metrelere kadar düşer ama geçiş için yelkenli tekneler için bir sorun teşkil etmez, boğazı ortalayarak rahatça geçilebilir..

Bu geçitte, turkuaz rengiyle çok berrak bir deniz vardır.

Bu geçidi geçer geçmez tam karşımızda Yeşilova körfezine doğru pruvası dönük bir Yunan Hücumbotu uzakta görüldü.. Sanırım bu göçmen konuları nedeniyle devriyedeler..

Biz ise bu temiz denizde bir yıkanma ve yüzme molası vermek niyetiyle durduk..

Akif, Ünal ve Kubilay önce atladılar denize, dayanamayan Deniz ise arkalarından.. Ben teknedeyim..

Yüzdükten sonra sırasıyla şampuanla denizde saçlarını yıkayıp, tekne havuzluğundaki duşla durulandılar..

Artık pirüpak şekilde Symi’ye hazırlar..

Symi limanına girdiğimizde geçmiş görüntüsünden çok uzak bir manzara ile karşılaştık.

Bütün liman bomboş, istediğin yere istediğin gibi yanaşabilirsin.. Öyle ki yer beğenemez olduk..



Neyse sonuçta Limanın kuzey kıyısında Manos’a yakın sayılır bir yere sancak bordamızdan aborda olduk..



Daha ilerimiz sığlaşan deniz nedeniyle yerel kayıklar var.

Akif ve Deniz çıkış işlemlerini biz yapalım düşüncesiyle Port Polise (bilenler için saat kulesinin arkasındaki binaya) gittiler ama orası göçmen dairesi olmuş sanırım, kimseleri bulamamışlar.

Ordaki bir görevli limanın karşı tarafındaki gümrük polisini tarif etmiş, Akif oraya gittiğinde ise onlar tekrar bu tarafa yönlendirmişler..

Bu duruma sıkıldık ve benim önceden tanıdığım Symi’deki acentayı arayıp, çağırdık.

Kostas ( tel no: 0030 694 646 6255) beş dakika sonra geldi ve 50 euro ya 15 dk içinde işlerimizi halletti..

Artık resmi işlemleri tamamlamıştık, istediğimiz zaman ayrılabilirdik..

Symi, benim için arka mahalle sayılır, son 20 yıl içinde elli kere gelmişimdir belki.. Sezondışı olması nedeniyle neredeyse her yer kapalı.. Akşama doğru bazı cafe ve tavernalar açıldı..

Arka sokaktaki her zaman içki aldığımız büyük dükkan yaz kış açık.. Oraya gidip bol miktarda içki aldık, fiyatlar Türkiye’ye göre ucuz, bize ayrıca bir indirim daha yaptılar.

Akşam olunca her zaman gittiğim Meraklis kapalı olunca yine ara sokaklarda adını şimdi hatırlayamadığım bir tavernada çok lezzetli deniz ürünleri ve çok pahalı bir barbun yiyerek karnımızı doyurduk..

Teknede seyir boyunca yanımızda gezdirdiğimiz son kavunu da sintinedeki yerinden alıp, getirmiştik. Tatlı yerine bu kavunu yedik, 2 büyük dilimini de Taverna sahibine verdik, o da alıp yakındaki evine, çocuğuna götürdü yesin diye..

Oradan kalkınca deniz kıyısındaki şirin bir cafeye oturduk. Bir süre burada oturup, tekneye döndük..

Kimsenin uyumaya niyeti yok, hemen gerimizde sahilde açık bir barın müzikli gürültüsü havuzluğa kadar geliyor..

Ben yattım, ekip n’aptı bilmiyorum, kimsenin de günahını almayayım şimdi..


Sonbahar’da Symi (Ünal Çilingir’in video kaydı)

………………………………………..

Madem döneceğiz bari erken gidelim de evlerimize geceye kalmadan varalım düşüncesiyle sabah yine erken saatte kalktık.

Yavaşça limandan avara olup, Symi’den ayrıldık..

Karşımızda Yeşilova körfezi, sancağa dönünce pruvamızda Rodos, arkamızda Datça.. motor seyriyle gidiyoruz, çantaları sırayla hazırladık..

Aslına bakarsanız kimse bu gezi bitsin istemiyor, günler ne çabuk geçti diyoruz..

Kah yelkenle, kah motorla bildik sularda Marmaris’e doğru ilerliyoruz.

Marmaris körfeze girerken Uğur’u (gümrük acentamız) aradım, bizi Gümrükte karşılayacak..

Önce Netsel Marina girişindeki akaryakıt istasyonundan yakıtı doldurup, gümrüğe geçtik, kısa bir giriş işleminden sonra Yalancı boğazdaki Yat Marinaya gidip, bağlandık.

Not: (ek bilgi) Gezimizin mali sorumlusu Akif, tüm harcamaları bir excel dosyasında tuttuğu için her kalemi detayıyla görmek mümkün oldu, size bu gezinin tüm maliyetinin kişi başı yaklaşık (kişisel hediye vb harcamalar hariç) 3500 TL olduğunu da söyleyerek sözlerimi bitireyim.

……………………………………

Evet, dostlar..!

2019 Kış’a girerken yaptığımız gezimiz bu şekilde sona erdi..

Sürçü lisan ettiysek affedin..

Seyir yazılarımı okuyan, yorum yapan, yazmam için teşvik eden tüm denizcilere teşekkür ederim..

Yeni seyirlerde görüşmek dileğiyle hoşçakalın..
  • IP logged
« Son Düzenleme: 16 Aralık 2019, 19:34:55 Gönderen: Eyüp Oğan »

  • *
  • İleti: 52
Ynt: Bir Kış Seyri .. GİRİT'e doğru..
#103: 16 Aralık 2019, 19:13:59
Çok ilgiyle okuduğum bir yazıydı Eyüp reisim, emeğiniz için çok teşekkürler.
  • IP logged
« Son Düzenleme: 16 Aralık 2019, 22:41:12 Gönderen: Ahmet Kabaalioğlu »

  • *
  • İleti: 316
Ynt: Bir Kış Seyri .. GİRİT'e doğru..
#104: 16 Aralık 2019, 19:48:02
Harika bir gezi olmuş. Teşekkürler
  • IP logged
Yaşayıp gidiyoruz.

 
Yukarı git