Aşağı git Skip to main content

Gönderen Konu: Akdeniz'de İlk Balon Balığı Saldırısı

  • *
  • İleti: 5812
    • Son Denk Kayıkçısı
Akdeniz'de İlk Balon Balığı Saldırısı
OP: 23 Eylül 2019, 11:37:05
İstilacı tür olarak Akdeniz'e geldiği söylenen balon balığına dair saldırı haberi duyulmaya başlandı. Gazetelerde paylaşıldığı haliyle  tespit edilebilen ilk saldırıymış. Böyle şeyler yaparmıymış bu balık?



http://www.milliyet.com.tr/gundem/turkiyede-ilk-saldiri-balon-baligi-cocugun-parmagini-kopardi-6038771
  • IP logged
S/Y Bidarka / Fatih / İstanbul


"Son Denk Kayıkçısının Hatırasına"


https://sondenkkayikcisi.blogspot.com/

  • *
  • İleti: 1467
    • AÇIK DENİZ AKADEMİ
Fethiye bölgesinde bol miktarda her boyu var.
Su içinde çok meraklı, korkusuz, girişken bir balık..

Aynı dengesi bozulan carettalarda olduğu gibi beslenme durumu varsa ısırmış olabilir..
Çok fena da keskin bir gagası var.. (ağzı balık gibi değil de carettaların, papağanların gagasına benziyor..)

  • IP logged
><(((º>

  • *
  • İleti: 2304
  • Hayat suda başladı...
    • Denizci Kahvesi
Boku yedi şimdi tüm balon balıkları. Ulan 34 yıldır dalıyorum, daha yan bakan bile olmadı. Bir münferit olay olası katliamı getirecek...

SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

  • IP logged
"Clouds and winds and oceans I choose my fate to be...  Whom the sea has taken Never shall be free."

Z

Ziya GÜNEŞ

Normalde hayvan öldürmeye karşı olmakla birlikte, bana göre bu balon balıklarının katli vaciptir.
Bu bölgelerde doğal düşmanları olmadığı gibi yaşayan herşeye düşman bunlar.
  • IP logged

  • *
  • İleti: 1240
  • Selamlar
Bence de vaciptir. Geçen sene arkadaşım Göcek’te aslan balığı vurdu, önemsemedik ama bunların katli hakikaten vaciptir


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
  • IP logged

  • *
  • Donatan Temsilcileri
  • İleti: 4254
O diş insan evladında olsa, odun yer, aç kalmaz.
  • IP logged
Saatin fazla tiz tıkırtısında,ışık yıllarının ömür süremizle alay eden sesini de işitiriz.

  • *
  • İleti: 47
  • s/y sesin-Taşucu
civarda olta balıkçılığı yapan arkadaşlar işin kolayını bulmuşlar yakaladıkları ilk balon balığının sırtına bıçakla kesik atıyorlar ve suya tekrar bırakıyorlar haliyle bütün balonlar o gazinin peşinde  0/_/biraz sadistçe ama ?0-? kendi kendilerini katlediyorlar
  • IP logged

  • *
  • İleti: 47
  • s/y sesin-Taşucu
civarda olta balıkçılığı yapan arkadaşlar işin kolayını bulmuşlar yakaladıkları ilk balon balığının sırtına bıçakla kesik atıyorlar ve suya tekrar bırakıyorlar haliyle bütün balonlar o gazinin peşinde  0/_/ biraz sadistçe ama ?0-? kendi kendilerini katlediyorlar
  • IP logged

  • *
  • İleti: 1343
Maalesef İnsanoğlu?Gemilerde üretilen katil fareler aklıma geldi.
  • IP logged
BABA TUNCA /YEŞİLKÖY

  • *
  • İleti: 1649
    • instagram
Toroslar'da 2.500 metrede göllerde yaşayan endemik toros kurbağası "akıllı" bir orman mühendisinin göle sazan balığı atmasıyla yok olma tehdidiyle karşı karşıya kalıyor.
Avrupa'da, ABD'de akvaryumlardan salınan piranhalar, egzotik türler göllerde nehirlerde kontrolsüz çoğalıyor. Rakipsiz gelişkin türler, yerel zayıfları yok ediyor. Benzer hatalar orada var ama önlem alınıyor. Önce üremesi sınırlandırılıyor sonra nüfus azaltılıyor. Tüm dünyada istilacı türler için bir takım önlemler alınıyor. Ülkemizin ise her zaman daha âli ve öncelikli meseleleri olduğu için bu konular sadece bu gibi münferit olaylarda gazetelerin magazin sayfalarını ve birkaç bilim insanın hiç okunmayan bilimsel yayınlarına konu oluyor.. Bu haber ve benzerleri zaten denize uzak olan insanımızı daha da uzaklaştırıyor. Tabii ki haber değeri var, yapılacak ama böyle kalmamalı.

Bugün ne yazıkki günlük popülist eylemler ve şövenist söylemler dışında çözüm üreten siyaset ne yazık ki yok.. Balon balığı için de yok.. Devlet hala balon realitesini tanımıyor.

Ülkemizde önce balon balığı, şimdi de aslan balığı hızla yayılıyor.. Bildiğim tanıdığım tüm dalgıçlara aslan balığını gördükleri yerde zehirli dikenlerinden sakınarak dikkatlice avlamalarını öneriyorum. Şahsen yapabileceğim bu kadar..

Büyüklerimiz anlatırken masal gibi geliyordu ama ilk oltamı attığım 8 yaşımdan bu yana, ilk kayığımı aldığım geçtiğimiz 15 yıldan bu zamana bizim denizlerde yerli türler o kadar azaldı ki.. düşündükçe kahroluyorum..

SM-G920F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

  • IP logged
Akdenizli, Balıkçı

  • *
  • İleti: 1467
    • AÇIK DENİZ AKADEMİ
Ülkemizde önce balon balığı, şimdi de aslan balığı hızla yayılıyor.. Bildiğim tanıdığım tüm dalgıçlara aslan balığını gördükleri yerde zehirli dikenlerinden sakınarak dikkatlice avlamalarını öneriyorum. Şahsen yapabileceğim bu kadar..
Fethiye körfezinde çok bol miktarda aslan görüyoruz, ama balıkçılar da uyandı sanırım, bir şekilde avlıyorlar, çoğu sabah limanda balıkçı sergilerinde bir sürü aslan balığı görüyorum.

Henüz yemedim ama ışınlarını kesince mis gibi beyaz etli balık diyorlar..

Sokkan balığı (ki bu da yıllar önce gelmiş bir istilacı) burada yaygın olarak avlanıyor ve tüketiliyor mesela..
Zamanla aslan da öyle olacaktır.

ama balonun çaresi yok tabi.. yenmeyen canavar!
  • IP logged
><(((º>

  • *
  • İleti: 2304
  • Hayat suda başladı...
    • Denizci Kahvesi
Konuya biraz daha farklı bir açıdan ve daha gerçekçi bir perspektiften bakmanızı öneririm. Kendi adıma, ortalama 80 yıllık ömür döngümüz ve ekonomik türlere odaklanmış kapitalist varoluş algımızın ekosistem kavramını tam olarak anlamamızı engellediğini düşünüyorum. İnsan doğanın bir parçası değil de onun efendisi ya da doğayı onun tedarikçisi olarak görmeye başlayalı beri sorunlarımız bitmiyor, bitmeyecek de...

Deniz ticaretine "level" atlatmak için açılan kanaldan gelen ekonomik türlere kimsenin itirazı yok. Ama rakı mezesi olamayan canlılar kimin umurunda? Hele ki bir de mesela balon balıkları gibi tehlikeliyse! Yahu şu fukara balon balığı bilse insanların hakkında düşündüklerini, kıçı kalkar, kendini bi halt sanır. İlk yapılan haberleri hatırlıyorum; "katil balık sularımızda!" Yahu arkadaş, ta Kızıldeniz'den beri tanırım ben bu fukaraları, daha bir kez yan bakmadılar bile. Yeme, ölme arkadaş. Sözüm ona iki kez düşünen, "homo sapiens sapiens" diye onore edilmiş bir türsün, her haltı yemeden de varolabileceğini kavrayabilmiş olman lazım. En azından sıfatın gereği. Neredeyse 25 yıldır sezon kapatmamacasına dalıyorum, hiç birisi ne yan baktı, ne oramı buramı kaptı. Hala tek parçayım çok şükür.

Nasıl olacak bu iş? Sen dünyanın tüm dengelerini bozarken, denizsuları ısınırken, kestirmeden doğuya ulaşıp daha çok sömüreceğim diye Akdeniz'i Hint okyanusuna bağlarken sorun yok; ama bu fukaralar buralara gelip de varolmaya çalışınca "büyük tehlike!".

Daha da önemlisi, sizce korumaya çalıştığınızı sandığınız deniz ekosistemi hakkında ne kadar bilgi sahibisiniz? Sadece Marmara'nın, hepi topu yarım asırlık ömrümde bilmem kaç farklı halini gördüm ben. Ekosistem size ihtiyacınız olanı sunan, programlanmış, size hizmet eden bir mekanizma mı sizce? Yüzyıl önce ne alemdeydi, bir fikriniz var mı? Bin yıl önce? Yoksa gerçekten yüzbinlerce yıldır sizin bugün gördüğünüz haliyle varolduğunu mu sanıyorsunuz?

Size basit bir örnekle anlatmaya çalışayım. Asterias amurensis, orijini itibarı ile Kuzey Pasifik Denizyıldızı ya da bizim verdiğimiz adla Mor (Obez) denizyıldızı. Balast suları ile taaa Kuzey Pasifikten başlamış yolculukları. Aynı yolla yüzyılın ikinci yarısında Marmara'ya kadar ulaşmış. Yani yine kıtalararası ticaret yollarımızla. İstanbulun neresine dalarsanız heryerde boş midye kabukları görürsünüz. İlk aklınıza gelenin aksine müsebbibi midyeciler olabilir, benim gibi. Oysa nedeni göçüp geldiği bu coğrafyada hiçbir doğal düşmanı olmadığı için kendini besin halkasının en üstünde bulan bu fukara denizyıldızlarıydı. Midyeler, yengeçler, hemen her türlü kabukluları iştahla tükettiler. 2006 yılında üzerine küçük bir araştırma yaptım ve cidden etkilendim bu canlılardan. Uzatmayayım. Belki başka bir başlıkta derlerim. 2008 yılından itibaren ortadan kayboldular. Kimse bir şey yapmadı. Mücadele yöntemi de yoktu zaten. Geldikleri gibi gittiler. Sessiz sedasız. Yerlerini Asterias rubens'ler aldı. Onlar da Atlantikten geldiler.

Aslanbalıkları da namlunun ucunda. Gerçekten alayını öldürerek mücadele edilebileceğine inanıyor musunuz? Süveyş kanalı yerli yerinde durdukça ve sular ısınmaya devam ettikçe her geleni katlederek ekosistemi koruyabileceğinize gerçekten inanıyorsanız sizin için kötü haberlerim var; ciddi bir yanılgı içindesiniz. Dahası ekosistem kavramını ne yazık ki kavrayamamışsınız. Ekosistemi korumanın yegane yolu insan etkisini minimuma indirmektir. Başkaca bir yolu yoktur.

Şu parmak kopartma mevzuunu da biraz karanlık buluyorum. Eksik enformasyonla berbat bir algı yaratılıyor ve katliamın kapısı aralanıyor.
  • IP logged
"Clouds and winds and oceans I choose my fate to be...  Whom the sea has taken Never shall be free."

  • *
  • İleti: 1467
    • AÇIK DENİZ AKADEMİ
Hayvan hakkında düşüncesizce konuşmuşum, Tiryaki haklı, bu dünya balonun da dünyası elbet..

ama insanın da doğası bu, yemek yemek doymamak..
Kendi yaşam imkanlarımızı yok ediyor olsak da bu huyumuzdan vazgeçmeyeceğiz gibi..

Ajan Smith (Matrix filminde) doğru demişti;
"sizinle, bir süredir kafamı meşgul eden bir düşüncemi paylaşmak istiyorum. bu düşünce aklıma sizin türünüzü sınıflandırmaya çalışırken geldi ve anladım ki sizler aslında memeliler sınıfına dahil değilsiniz. bu gezegendeki tüm memeliler, yaşadıkları çevre ile içgüdüsel olarak bir denge kuruyorlar. ama siz insanlar öyle değilsiniz. bir bölgeye yerleşiyorsunuz ve çoğalıyorsunuz, tüm doğal kaynakları tüketene kadar çoğalıyorsunuz. canlı kalabilmenizin tek yolu başka bir bölgeye yayılmak. bu gezegende bu şekilde yaşamını sürdüren bir organizma daha var. ne olduğunu biliyor musunuz? virüsler. insanlar hastalıktır. bu gezegenin kanserleri. sizler vebasınız. ve bizler de bunların ilacıyız."


Ajan Smith'in askerleriyiz! :)
  • IP logged
><(((º>

  • *
  • Donatan Temsilcileri
  • İleti: 1178
Hayvan hakkında düşüncesizce konuşmuşum, Tiryaki haklı, bu dünya balonun da dünyası elbet..

ama insanın da doğası bu, yemek yemek doymamak..
Kendi yaşam imkanlarımızı yok ediyor olsak da bu huyumuzdan vazgeçmeyeceğiz gibi..

Ajan Smith (Matrix filminde) doğru demişti;
"sizinle, bir süredir kafamı meşgul eden bir düşüncemi paylaşmak istiyorum. bu düşünce aklıma sizin türünüzü sınıflandırmaya çalışırken geldi ve anladım ki sizler aslında memeliler sınıfına dahil değilsiniz. bu gezegendeki tüm memeliler, yaşadıkları çevre ile içgüdüsel olarak bir denge kuruyorlar. ama siz insanlar öyle değilsiniz. bir bölgeye yerleşiyorsunuz ve çoğalıyorsunuz, tüm doğal kaynakları tüketene kadar çoğalıyorsunuz. canlı kalabilmenizin tek yolu başka bir bölgeye yayılmak. bu gezegende bu şekilde yaşamını sürdüren bir organizma daha var. ne olduğunu biliyor musunuz? virüsler. insanlar hastalıktır. bu gezegenin kanserleri. sizler vebasınız. ve bizler de bunların ilacıyız."


Ajan Smith'in askerleriyiz! :)

Nefişmiş :))
  • IP logged

  • *
  • Donatan Temsilcileri
  • İleti: 1178
O diş insan evladında olsa, odun yer, aç kalmaz.

 ;D ;D ;D
  • IP logged

 
Yukarı git