1.Gün
Dünden hazırlıklarımızı yaptım.Zaten teknenin hazırlığı bir hafta önce bitmişti.yeni zehirli, motor bakımı,vernikler,buzdolabı tamiri ,rüzgar jeneratörü montajı,yeni invertör takılması,AIS cihazı montajı ,otopilot ayarı,,,,,,,,hepsi yapılmıştı teknenin buzdolabını doldurup seyre başladık.
Ağustosun geleneksel poyrazı bu sene ara vermeden esti.Bizimde kolayımıza geldiği için keyifle seyre başladık.Sıcaklar aşırı olursa bunalırız diyordum ama seyir esnasında hiç bunalmadık .Durduğumuz zaman ter boşanıyordu üstümüzden.
Rüzgar 17-22 knt. arası hızımız 5,5-6,5 knt.civarı akşam 18.30 de Marmara adasına bağlandık.Keyifliydi seyrimiz.Uzun seyre çıktığım ilk gün tedirgin,hatta endişeli olurum. Herşeyi kontrol ederim.Tuvaletin bile sifon yapmadığından emin olmak için bakarım.Bu alışkanlığımın Ahmet Kabaalioğlu kardeşimde de olduğunu gördüm.Tek anormal ben değilim diye sevindim.
Barınakta bizi karşılayan arkadaş anında 75TL.tahsil etti.Suyumuz var zaten.Rüzgar jeneratörünün yeterliliğini anlamak için elektrik te almayacağım.Bakalım buzdolabı ve diğer elektrik sarfiyatını karşılayacak mıyız?
Tekneyi neta ettikten sonra karaya atladım.Unuttuğum birşeyi alması için Tunca'ya seslendim.oradan geçmekte olan bir adam "Vay Tunca ha?"dedi."O halde Baba oğul geziyorsunuz.Baba da siz oluyorsunuz yani?Çok güzel be!"
Ne diyeceğimi bilemedim.Nazar deymesin diye içimden maşallah çekip dışımdan kıçımı kaşıdım.Başka korunma ritüeli bilseydim onu da yapardım.
İndiğimiz gibi doğru midye tava,midye dolma yemeye gittik.Nasıl acıkmışsak 4porsiyon midye dolma,4 porsiyon midye tava birayla beraber keyifle yendi.Üstüne ikişer çay biraz sohbet yorulmuşuz uyuyuverdik.Sabah heryerimizi sivri sinekler yemiş.Kahvaltıyı kaşınarak bitirdik.