[Eyüp Oğan]

Video nasıl eklenir beceremedim..

Oğlum, şu videoyu nasıl yüklerim? "aman baba.."

Oğlum şu bi sayfayı bana çevirsene "aman baba.." biz o kadar uğraş didin, büyüt, okut onlar bir ufak isteğime "aman baba"...

Neyse umudum torunda.. )

.....................

Bozukkale kısmı biraz uzadı ama bunu yazmadan geçemeyeceğim;

İskeleden denize atlayıp yüzerken birden yanıbaşımızda 2 tane kocaman deniz kaplumbağası belirdi.. Bildiğin Caretta Caretta.. orayı mesken edinmişler.. videolarını çekmiştim..

önce biraz ürktük ama zararsız olduklarını duyunca uzunca beraber yüzdük..

.......................

İlhami abi ve eşi de aynı iskeledeydi, İlhami abiyle uzun uzun sohbet ettik, Mersin Kumkuyu Marinaya tekneyi götüreceğini ve DADD in güney Doğu Akdeniz rallisine katılacağını söyledi..

Gece güzel bir müzik ziyafeti sonrası gökyüzü binlerce yıldızı içeren samanyolu izleyerek havuzlukta uyuya kaldık..

Yarın Dirsek (Ağıl bükü)' ne seyir yapacağız, erken kalkmak yok, hem yolumuz kısa hem tatildeyiz.. tembihliyim..

[serdar çırak]

Torun torba..süper bir gezi..
Ve en iyisini yapıyorsun,kısa seyirler,bol dinlence..kimseyi,yormadan,kasmadan..

[Eyüp Oğan]

Eyüp Reisim, seyahatiniz, keyifli anlatımınızla birlikte güncel bir rehber de olmuş. Elinize sağlık. Biz de Cuma gününden itibaren Çiftlik’ten başlayarak geze geze Ella'ya dönmeyi planlıyoruz. Yazdıklarınız bize çok faydalı olacak. Güzel aileniz ve dünya tatlısı Lucas’la size iyi tatiller.  Bir yerlerde karşılaşmak umuduyla takipteyiz.

Sevgili Mücahit, emekli olmakla hala çalışıyor olmak arasındaki fark işte bu.

Siz bayram tatilini teknenizde değerlendirmek istiyorsunuz, ben bayramda İstanbuldayım. Geçen bayramdan ağzım iyice yandı galiba, Göcek tarafındaydık ve o kadar kalabalıktı ki.. Bir daha bayramda böylesi popüler yerlere gitmem demiştim..

Ama Cuma gününden seyre çıkıyor olmanız size bir hatta 2 günlük önde olma avantajı sağlayacaktır.

Ece ve senin bayramını kutluyoruz, Reyhan'ın da çok selam ve sevgileri var..

Biz de sizlerle seyir yapmayı çok isteriz..

Sevgiler..

[Eyüp Oğan]

Müthiş bi canlı çocuk. Allah bağışlasın.

Maşallah büyümüş, keyfiniz daim olsun abi , selametle.

Maşallah

Eyüp reisim
Çok keyifle okuyorum , Lucas'a koçaman bir maşallah

Teşekkürler

Keyfiniz daim olsun nazar değmesin, maşallah.

Lucas çok tatlı bir çocuk. Hayatı boyunca iyi insanlarla karşılaşsın

Not: Motoru merak ettim, en azından bir ipucu alalım, bence reklama girmez memnuniyet

Sağlıklı keyifli seyirler dilerim.

Allah içinize sindirsin.Torun on numara, dedesi ile bir dünya turu atar inşallah.

Bir müddet sonra çocuklarımıza içten yanmalı motorlar kağnı gibi gelecek; babam ne uğraşıyordu diye söylenip, bize acıyacaklar.  Elektrik enerjisi  çok temiz bir enerji; inşaallah yaygınlaşır ve ucuzlar da biz de biraz keyfini süreriz.

Torun torba..süper bir gezi..
Ve en iyisini yapıyorsun,kısa seyirler,bol dinlence..kimseyi,yormadan,kasmadan..

Güzel, içten samimi dileklerinize çok teşekkürler..

[O.Utku Uçkan]

Video nasıl eklenir beceremedim..

Oğlum, şu videoyu nasıl yüklerim? "aman baba.."

Oğlum şu bi sayfayı bana çevirsene "aman baba.." biz o kadar uğraş didin, büyüt, okut onlar bir ufak isteğime "aman baba"...

Neyse umudum torunda.. )

Nasıl da tanıdık geldi.Tek farkı benim ki '' kızım şuna bir bakar mısın? ''aman baba''

[Eyüp Oğan]

Dirsekbükü (Ağıl);

Bana farketmiyor, ister tatil modunda gezi, ister uzun yol... Erkenden uyanıyorum, doğruca cuppadanak denize, sabahın serinliği ve denizin dinginliğinde uzunca yüzmeyi çok seviyorum.
Gerçi yüzme deyince kurallarına uygun serbest stil değil benimki, Fırat nehri kollarında öğrendiğimiz sonra seyrede seyrede biraz düzeltmeye çalıştığımız bildiğiniz çimme stili..

Lucas da erken uyanıyor haliyle, kimselerle paylaşmadan yeni uyanmanın mahmurluğunda yumuşacık haliyle sevmek çok güzel..

Denizi de çok seviyor kerata..

Tüm mürettebatın değişik saatlerde uyanması ve ayrı ayrı kahvaltı etmesi biraz canımı sıkıyor ama bıdı bıdı etmek yok, Reyhan gözüme ters ters bakıyor ve yutkunuyorum her defasında..

Bugün Dirsekbüküne gideceğiz, iskelenin durumunu telefonla sordum, şimdi müsait dediler..
Ben, iskelede yer rezerve edilmesine oldu bitti karşıyım, denizciliğin ruhunu öldürdüğünü, büyük şehirlerdeki hay huy içinde geçen burjuva yaşantıların bir kötü alışkanlığının denizlere taşınması diye düşünürüm.

Bir iskeleye bağlanmak için yaklaşan denizcinin hangi şartta oraya geldiğini kimse bilemez, belki çok uzun yoldan, çok çetin şartlarda bir seyirden geliyordur. Ve düşünsenize böyle bir durumda kıyıdan "hop hemşerim, burası rezerve, bağlanamazsın!" dendiğini.. Kendi başıma geldiği için biliyorum, hissedilecekleri..

Gordo'nun iskeleye bağlanması önceliğimiz, o teknede torun, gelin ve çocuklu bir aile misafirleri var. Onlara siz bizi beklemeden gidin, bulduğunuz yere bağlanın dedim, biz en kötü durumda yakın bir yere Demir atar kayaya koltuk alırız dedim.

Kahvaltı, deniz keyfi, kahveler, yenilen meyvalar derken saat 13.30 da önce biz, yarım saat sonra arkamızdan Gordo avara oldu...

Biz daha ince burunu dönerken geldi geçti bizi, biz Atabol kayalığının şamandırasını yeni yeni seçerken ise Dirsekbükü dip tarafındaki iskeleye bağlandığını telefonla haber verdi..

Eh, bayağı rahatladım, bizim için hava hoş...

Biz de koya girdiğimizde boş yer olduğunu görüp, şiddetli bir rüzgar eşliğinde Gordo'nun sancağına tonoz alıp bağlandık.

Yanaşırken algıda seçicilik bu olsa gerek, iskelenin diğer yan tarafında Sarıyaz'ı bağlanmış gördüm.

Dirsekbüküne gitmemizin bir amacı da aynı gün mavitur yapan bir grup eski dostumuz bir Guletle o koya gelecekler ve buluşacağız.

Sarıyaz'a M.Atay'ı görmeye gittim ama havuzlukta kimseler yok, rahatsız etmek istemedim.

Gordo'nun havuzluğunda soğuk bira ve kuruyemiş yiyerek yorgunluk giderip, botlarımıza binerek (benimki elektrikli ve sessiz, Gordo'nun ise 20hp Yamaha ve konsollu, dümenli şık bişiy.. ) Gulete arkadaşlarımızı ziyarete gittik.. Orada denize girdik, sohbetler ettik, tavla ve King oynadık derken yemek vakti diye kalktık ve teknelerimize döndük.



Babannesiyle de fotografı olmazsa olmaz di mi?

[İlhan Güven]

Hay maşallah. Çok tatlı bu ufaklık.
Talihi de güzel olsun inşallah.
Eyüp reisim, daha önceki gezi notlarınızı da bunu da büyük bir keyfle okuyorum.
Sağlıklı,neşeli, güzel seyirler dilerim.


Mobil cihazdan gönderildi.

[Doğan Erbahar]

Süper keyifli bu yazılarınızı okumak Eyüp Reisim, ilaç gibi geliyor sıcak İstanbul'da... Selametle...

(Bu arada Gordo' nun seyir hızı 45 knot mı ben mi yanlış hesapladım? 

[Eyüp Oğan]

Hay maşallah. Çok tatlı bu ufaklık.
Talihi de güzel olsun inşallah.
Eyüp reisim, daha önceki gezi notlarınızı da bunu da büyük bir keyfle okuyorum.
Sağlıklı,neşeli, güzel seyirler dilerim.

İlhan Reisim, çok teşekkürler..

[Eyüp Oğan]

Süper keyifli bu yazılarınızı okumak Eyüp Reisim, ilaç gibi geliyor sıcak İstanbul'da... Selametle...

(Bu arada Gordo' nun seyir hızı 45 knot mı ben mi yanlış hesapladım? 

Çok sağol Doğancım,

Evet, Gordo 2400 hp man motorlara sahip, tam yolda 42 knot yapıyor.. Bu seyirde hep önden gidip vakitlice iskelelerde yer buldu..

[Ahmet Kabaalioğlu]

Gerçi yüzme deyince kurallarına uygun serbest stil değil benimki, Fırat nehri kollarında öğrendiğimiz sonra seyrede seyrede biraz düzeltmeye çalıştığımız bildiğiniz çimme stili..

Eyüp Abi, yalnız değilsiniz. Bende İnebolu'nun dalgalı denizinde öğrenince yüzmeyi. Haliyle stil falan yok, amaç hayatta kalmak. Bende sonradan millete bakarak düzeltmeye çalıştım ama çok fazla düzelmiyor. Hatta bir zamanlar ,bizim çocuklar profesyonel eğitimle yüzme öğrendiler, bayağı da devam ettiler, sonradan bana " baba sen yüzmüyorsun ki, denizle kavga ediyosun" diye kafa bulmaya çalışırlardı.


Bu arada yazıların biz denize çıkamayanlara çok iyi geliyor Eyüp Abi.

[Eyüp Oğan]

Akşam yemeğimizi iskelede büyükçe bir masada hep bir arada yedik..

Yemek sonrası tekrar Gulet'e ziyarete gittik..

Gece yarısını geçe teknelerimize döndük..

Sabah kahvaltı öncesi Lucas'la iskelenin arkasındaki tesisin çevresinde, tavuklar, horozlar, köpeklerle karşılaştık, epeyce oyalandık, Lucas'ın çok ilgisini çekiyor..

Evde Bal'ı tanıdığı ve sevdiği için hiç bir hayvandan çekinmiyor, bu durum beni de ziyadesiyle memnun ediyor..

Kahvaltı için döndüğümüzde M.Atay ile karşılaştık, ayaküstü ama keyifli bir sohbet ettik ve Turgut Ella İskele hakkında bilgi aldım. Daha sonra Kuzbüküne gitmeye karar verdim.

Kuzbükünü Marmariste de Neigbours adlı restoranı işleten Menderes işletiyor, güzel bir iskelesi ve arkasında plajı ve tesisi yer alıyor, 3 odalı konaklayabileceğiniz bir pansiyonu da mevcut. Biz, mutfağını da çok beğeniyoruz.

Gitmeden önce telefonla arayıp, iskelenin müsait olup olmadığını soruyorum. Bulunduğumuz yere yaklaşık 4 nm mesafede, yani çok yakın..

Aklınıza rezervasyona karşısın niye tel ediyorsun diye geliyordur. Ben eğer iskelede yer bulamazsak alternatif nereye gidebilirim diye ön araştırma yapıyorum. Ayrıca Gordo bu yöreye ilk kez geliyor, çevreyi bilmiyor. Ben ne dersem önce onlara haritada gösteriyorum ve oraya gidiyorlar..

Gulet kaptanına da gideceğim yeri söylüyorum, onlar da yakın bir yerde demirleyip, kayalara bağlanacaklar..

Gordo'nun koltuk halatlarını çözüyorum ve uğurluyorum. Arkasından da ben ayrılıyorum Dirsekbükü'nden..

Yarım saat sonra Kuzbüküne Gordo'nun yanıbaşına tonoz alıp, kıçtankara bağlanıyorum.

[Eyüp Oğan]

Seyir boyunca hiç iskeleden elektrik almadık, güneş panellerimiz gayet iyi çalıştı.

Büyük rahatlık.

Lucky Luke'da 4 tane 185 Wattlık solar panel var. Ayrıca Erol Şar'ın tavsiyesiyle 6 voltluk 200 amp. 4 tane servis aküsü, 1 tane motor aküsü ve ayrıca bow thruster ve ırgat için bir akü var.

Gün içinde 13,5 volt'un altına, gece boyu azalarak sabah erken saatlerde 12,5 voltun altına hiç düşmüyor.

Samimi olarak söylemek gerekirse defalarca okumama, anlatmalara rağmen hala volt, amper, Watt, ohm, Joule gibi kavramları bilmiyorum. Hepsi birbirine karışıyor.

Ve sebebini bilmediğim bir şekilde bu konu başlıkları forumlarda her açıldığında sert tartışmalar, gönüllerin kırılması ile sonuçlanmadan yarım kalıyor ve ben iyice çıkmaza giriyorum.

Neyse konumuza dönelim, teknede enerji güzel bişey.. Zaten o koca kabloyu arka portuçtan çıkar ezilmesin diye dikkat et, rodasından düzgünce aç, kıyıdaki prize uygun başlığı tak vs vs... yok kimsenin ayağına takılmasın, yok denize girip ıslanmasın diye tedirgin ol.. bi de okuduğum ve kötü bişey olduğunu anladığım polar bişey daha var.

Gordo ise bildiğin lüks bişey, jeneratörü var, su yapıcısı, kliması, buz yapıcısı zaten başka türlü çalışmaz..

Seneye DADD Atlantik rallisine katılmayı düşündüğümüz için kışın karaya aldığımda webasto ve 30 litre/saat bir su yapıcı almayı düşünüyorum..

[Kemal Gündüz]

Eyüp Hocam
Çok güzel yazıyorsunuz. Hele birde lokum gibi torunda olunca tadından yenmez. Darısı başımıza


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi

[Eyüp Oğan]

Arkadaşlarımızın seyir yaptığı gulet Kuzbükü ne gelmeden hemen önceki girintiye demir atıp, kıçtankara kayalara bağlanmışlar.

Aramızda 400 m kadar var. Gün içinde defalarca kah yüzerek, kah botla, kah kanoyla karşılıklı ziyaretlere gidip geliyoruz.

Lucas denizden çıkmıyor, iştahı da iyi.. Annesi ve babaannesi güneşten koruma için ellerinde yüksek yoğunluklu kremlerle her daim hazır. Biz kavrulduk ama bakan yok..

Biz yaşlılar hararetli tartışmalar yaparken, gençler ise otuz yıldır tartışıyorsunuz deyip, guletin arka havuzluğunda bambaşka konularda sohbetler ediyor.

Yine geç vakit ayrıldık yanlarından, yarın sabah kahvaltıya davet ettiler.

Sabah kahvaltıya gittik, kuş sütü eksik diyebiliriz, çok iyi ağırlandık doğrusu..

Bugün de Kuzbükü'ndeyiz, misafirler ve bizimkiler çok sevdi burayı, tesisin temizliği, tuvaletlerin ve duşların bakımlı olması, mutfağın lezzetli olması, plaj olması, denizin temizliği derken kimse biryerlere gitmek istemiyor.

Kahvaltı sonrası ben yüzerek tekneye döndüm. Bizim gençler yeni uyanmış..

Yanıbaşımıza yanaşan bir tekneden Ali Boratav indi, sarıldık... Eşimle ve Özcanlarla tanıştırdım. Teknede okudukları pilot kitaba hayran kalmışlardı, "işte o kitabın yazarı" diye tanıttım. Çok memnun oldular.. Derya Sazak ile gelmişler, Hisarönü'nde seyir yapıyorlarmış.. 3-4 saat kalıp ayrıldılar..

Lucas'ın çok sık değişen kıyafetleri ve diğer bazı kirlenen çamaşırlar ve mavi kart işlemek ve atık vermek için Orhaniye Martı Marinaya gitmek gerekiyor, Geçtim Gordo'nun dümenine... Gordo nun ekibini de çevreyi tanıtmak için aldım yanıma, sırasıyla Kameriye adası ve ordaki yıkık manastırı, Selimiye, Turgut ve Martı ya gittik, çamaşırları Laundry verdik. Atıkları mazot iskelesinde verdik, mavi kartı işlettik, benim teknenin henüz dolu değil, dönüşte YatMarina da hallederim.
Kızkumu nu gördüler, dönüşte ise Bencik koyuna girdik, yavaş yolla dibine kadar gittik ve sonrası Kuzbükü'ne dönüp aynı yere kıçtankara olduk..

Açıkçası bu gezi çok iyi oldu, hayran kaldılar Hisarönü'ne..

Akşam Kuzbükünde topluca yemek yedik.. Bu seyirde çok rakı içtim, her akşam bir 70 liği devirdik.. Gece yatmadan da minik bir duble viski..

Neyse İstanbul'a dönünce telafi ederiz diye habire yiyip, içiyoruz..

Yarın önce Adaboğazı, sonrası akşam yemek için Söğüt Muhammed'in Yeri..