Aşağı git Skip to main content

Gönderen Konu: EŞLERİMİZİN DENİZDEN KORKMALARINA BİZ Mİ SEBEP OLDUK.?

  • *
  • İleti: 331
  • YAZDIKLARIMA O KADAR ÖNEM VERMEYİN.İHTİYAR İŞTE !!
Biz karı koca olarak birimize bir şey olursa diğeri ne yapar nasıl davranırım provalarını defalarca yaptık
  • IP logged

  • *
  • İleti: 594
Benim hanım tekneyi seviyor.. Ama her eş gibi o da yelkende teknenin yatmasını sevmiyor.
Geçen sene Babakale’de yediğimiz hava ve dalgalarda çok korkmuştu... (Yalan yok, ben de korktum.. En çok da çocuk ve eş olduğu için yanımda...)

O günün travması ile korku eşiği yükseldi ama o günün aynısını yaşamak istemiyor bir daha.. Lakin birşey olmadığını da gördü ama artık hava raporlarına benimle beraber bakmak istiyor :)
(Not: o havaya bilerek girmedim yanlış anlaşılmasın, 15-16 gibi esiyordu ama köşeyi dönünce böylesine dalga olacağını ve rüzgarın daha da artacağını hiç mi hiç beklemiyordum.. Meğersem herkes limanda bekliyormuş o gün orada...)
  • IP logged
« Son Düzenleme: 07 Mayıs 2019, 13:43:25 Gönderen: Murat Ayduk »

  • *
  • İleti: 1343
.....Benim hanımın denizde korkmasına en büyük nedeni bana bir şey olursa kendisini çaresiz olarak görüyor.Karada olursa yardım isteyebilirim ama denizin ortasında ne yaparım korkusu

Israrla araba ve tekneyi kullanmayı istemiyor....

Bu yazdığınız sebepte eşim tarafından bana söylenenlerden.Demek diğer hanımlar da böyle hissediyor.Ama öğretmek isteyince de istemem diyorlar.

Murat Reis Eşimin tekneyi terketmesine sebeptir Babakale çıkışı. :)
  • IP logged
« Son Düzenleme: 07 Mayıs 2019, 14:59:23 Gönderen: Mustafa Ertör »
BABA TUNCA /YEŞİLKÖY

  • *
  • İleti: 663
    • S/Y DUA-1 SEYİR DEFTERİ
Biz karı koca olarak birimize bir şey olursa diğeri ne yapar nasıl davranırım provalarını defalarca yaptık
Her konuda bir felaket senaryosu tatbikatımız olmalı ve bunu ciddi ciddi periyodik tekrarlamalıyız. Yoksa aksi bir durumda panik oluyor, b planının olması her durumda iyidir. Hüseyin Reis, sizi tebrik ediyorum, yaptığınız çok doğru.

Benim de askeri bir geçmişim olduğu ve bu tip disiplinlerim bulunduğu halde, maalesef eşim tarafından ilgi görmüyor. Arada bazı sızlanmalar olsa da denizde her durumda bana eşlik eder, sağolsun. Ama beni yedekleme konusunda sınıfta kalıyoruz. Neyse ki şimdilik iki delikanlı var yanımızda da bu antrenmanları onlarla yapıyoruz. Bir-iki sene içinde yazları uzun tekne hayatı için eşim de istekli sağolsun.  O zamana bu yedekleme konusunu bir şekilde çözerim diye ümit ediyorum. Yeterki sağlık olsun.
  • IP logged
S/Y DUA-1 Hayatta olabileceğiniz en güzel yer, bir DUA'nın içinde yer almaktır. Şems-i Tebrizi

  • *
  • İleti: 594
.....
Murat Reis Eşimin tekneyi terketmesine sebeptir Babakale çıkışı. :)
.....

Bana da sonra söylediler abi. Üç belalı geçişten biriymiş Türkiye’de   :o Diğer ikisi de Knidos ile Dilekmiş. Birini tattık. Diğerlerini rüzgarsız gününde üfleyerek geçerim artık  ;D
  • IP logged

  • *
  • Donatan Temsilcileri
  • İleti: 1165
Psikolojiye göre korku, doğuştan değil sonradan öğrenilen bir davranış olsa da, nörolojiye göre insan beyni milyonlarca yıldır yaşanan deneyimlerin bazılarını derinlere bir yere kaydettiği için özellikle doğa ile korkuların olmadık zamanlarda ortaya çıktığı sık görünen bir durum. Ne kadar bilimseldi hatırlamıyorum, yapılan bir araştırmada  insanların yüzde onunun en az bir fobisi olduğunu, bu konuda kadınların küçük farkla  erkeklerden ( testosteron avantajı mı desem  :) dezavantajı mı)  daha fazla fobi yatkınlıkları olduğu okumuştum. Herkes hanımından bahsetmiş. Malumunuz üzere bizim ailede bu eş ben oluyorum. Allahtan hanım beni korkutmaya fırsat bulamadan denizde keyfi de birlikte öğrendik korkuyu da…

Daha önce amatör denizciliğimizi sorgularken toplumumuzun denizciliğe bakışının negatif olduğundan bahsetmiştik. Binlerce yılı karada geçirmiş, at üstünde oradan oraya göç etmiş atalardan ancak bu kadar denizci bir toplum çıkmış. Ülkemizde balık yeme sıklığının bile başka ülkelere göre ne kadar düşük seviyede olduğu ortada. Denize uzaktan bakmayı daha çok sevmişiz. Geçmişte imkansızlıklar içinde balıkçılık ve süngercilik yapan pek çok denizcimizin teknik yetersizlik ya da ihmalden ölmeleri, yaşadığımız toplumu daha çok korkutmuş. Denizcinin ( süngercinin) parası pul, karısı dul” gibi atasözleri ile özellikle kadınların zihinlerine deniz ve denizcilik korkusu işlenmiş. İlk öğrenimde denizle ve denizcilikle ilgili dersler olsaydı belki insanlarımız denize bu kadar yabancı olmayacaktı.

Zafer Dedeoğlu Reisimizin eşinin korkusu aslında önemli bir itiraf. Bununla ilgili olarak Hulusi Reisin tatbikatlarını kendisinden ilk duyduğumda hayran kalmıştım. Eşler kendileri teknedeyken kaptanın başına bir şey gelmesinden korktukları gibi kendileri evdeyken de akılları muhtemelen teknedeki hayat arkadaşındadır. Siz farkında değilsiniz belki ama bu onlar için daha da fena bir durum.

Eşinizin korkması tek başına sizin hatanız değil. Ama temelinde deniz korkusu olan birisinin bu korkusunu yelken seyriyle veya kötü bir hava ile tetiklerseniz uzun vadede yalnız seyir yapmak durumunda kalabilirsiniz. Özellikle tatil zamanları gideceğiniz yere eşsiz seyir yapıp eşinizin oraya başka yoldan gelmesini sağlarsanız gittiğiniz yerde birlikte iyi vakit geçirebilirsiniz diye düşünüyorum.  Ersin Reisin İstanbul’da tekneye hiç gelmeyen kızı ve eşini Tayomar gibi küçük  ve buzdolapsız bir teknede bile Bodrum’da ağırlamasını hatırlarsınız.

Genelde erkek reislerden oluştuğumuz için son bölümde kadınların tekneyle arasını nasıl yapabileceğiniz ile ilgili düşüncelerimi yazmak isterim.

Bence  öncelikle teknenizin boyutu optimum ölçüde olmalı. Genelde birlikte yemek yapabileceğiniz ya da kışın gidip vakit geçirebileceğiniz rahat bir salon- mutfak alanı olmalı.

Mutfak ve temizlik işlerini ortak yapmak ya da erkeğin biraz daha fazla iş yapması daha iyi olabilir. Bir insan bir yere emek veriyorsa orayı sahiplenmesi de daha hızlı olabilir.

Teknenin tipi de önemli. Mustafa Ertör Reisin Babatunca’sı benim de çok sevdiğim bir tekne olduğu halde bizim Akdeniz tipi tekneler gibi masalı bir havuzluğa sahip olmadığı için ailece oturmak ya da yakın eş dost ağırlamak için çok uygun değil. (ben tam  bir yelkenci olamadığım, Türk tipi tekneci olduğum için böyle düşünüyorum. Bazılarınıza yanlış gelebilir). Eşiniz bu nedenle de tekneye çok ısınamıyor olabilir. Tabi burada İlkay Reisin tespiti de önemli. Misafir konusunda dengeyi koruyabilmek hayati öneme sahip. Gelen misafir iş yapmak için ne kadar hevesli olsa da tekneye alışık olmadığı için bütün iş yine tekne sahiplerine daha çok da kadına kalır.

Teknenin barındığı yerin marina olması tekneye inip binmenin kolay olması, komşuların da aileleriyle gelmesi kadınların tekneye ısınması için çok önemli etkenler. (ailece yapılacak ralliler iyi fırsat ). Biz Ekim’le iki sene barınak hayatından sonra Andromeda’yı aldık. Tekne marinada kıçtan karaydı ve 4 ay marinada kalıp Yeşilköy’e barınağa baştan kara hayata geri döndük. Teknenin yeri çok dardı. Ayrılıp yanaşmak zorlaşmıştı. Tekneye inip binmek çok zorlaşmıştı. Bazen yan tekneleri kullanmak zorunda kalıyorduk.  İnanmazsınız Ece o dönemde bir anda tekneden ve denizden soğudu. 3-4 ay boyunca tekneye sadece 2 defa geldi. Onda da seyre çıkmadı. Marinadaki arkadaşlıkları özledi. Sonra marinaya geri döndük ve Ece tekrar tekneye ısındı.

Bence eşinize denizcilikle ilgili kitapları okutun veya akşamları siz ona okuyun. Sadun Boro Pupa Yelken ve  Tayfun Timuçin’in “Yelkenli yatta kendi kendine yetebilmek”  kitapları başlangıç için iyi seçimler olabilir.

Sözü fazla uzattıysam kusura bakmayın. Denizden yeri geliyor hepimiz korkuyoruz. Eğer eşimizin geçmişten gelen deniz korkusu varsa, onu zorlamak daha da olumsuz sonuçlar doğurabilir. Poseidonla da Murphy ile de aramızı iyi tutalım.   :)

  • IP logged
« Son Düzenleme: 09 Mayıs 2019, 00:59:32 Gönderen: Mücahit Karabaş »

  • *
  • Donatan Temsilcileri
  • İleti: 4254
Böyle bir sorunum olmadığı için şanslı olanlardanım herhalde. Korkusu yok.
Benimle olmanın zorluğuna nasıl katlanıyor, onu anlamakta hayli güçlük çekiyorum.
  • IP logged
Saatin fazla tiz tıkırtısında,ışık yıllarının ömür süremizle alay eden sesini de işitiriz.

  • *
  • İleti: 1343
Selimiye'den yukarı doğru Datça Palamutbük'üne gittik.Amacımız sakin seyirle yavaş yavaş geze geze gelmek.Eşimle birlikte oğlum ve köpeğimiz de var teknede.Palamutbükünde yaklaşmakta olan havanın geçmesini bekleyeceğiz.Hanım benim risk almayan,meteoroloji takip eden,tedbirli halimi takdir ediyor bunu farkediyorum.
  Palamut bükü nde 1.gün çevreyi tanımak ,biraz yüzmek,yemek yemek(Restaurantta yiyoruz, hovardayız arada sırada),çaybahçesinde oturmak,eeeee,,bitti ben hemen sıkıldım zaten.
                             2.gün Datça'ya git gez ,dön o da bitti.
                             3.gün Knidos'a git.Harabeleri dolaş dön .O da bitti.
                             4.gün Yerli halkla konuş kaynaş,hikayelerini dinle.Beraber kahve iç,çay iç.Herkesle selamlaşır olduk o da bitti.
  Velhasıl daralıyorum kardeşim,Seyir yapmak istiyorum.Hava da geçmek bilmiyor.Barınağa sığınanlar yedikleri havadan,dalgalardan,çektikleri sıkıntılardan,korkulardan ballandıra ballandıra anlatıyorlar.Hanımın burada,limanda olmaktan memnun,takdir eden hali beni de memnun ediyor ama artık iyice bunaldım.

......                        5.gün hava biraz düştü.Sevinerek açıklara bakıyorum.Bana kalsa dün çıkardım ama sakin ve tedbirli olacağım ya.Yine de ''yarın artık çıkalım ?''diyorum eşime.''Hava düzelmediki ''diyor.''Yarın dümdüz deniz var.Fırtına geçti.''diyorum.
  Akşam üzeri hava kararmak üzereyken limana bir yelkenli giriyor.Genç bir çift, küçük kız çocukları var.Bir de köpekleri.Tekneleri pırıl pırıl.Enaz 12 metre.yeni almışlar besbelli.Bağlanmalarına yardım ettim.Tanıştık.Daha adını söylemeden ne korkunç hava olduğundan,çok korktuklarından,böyle havalar olursa tekneyi satacaklarından anlatmaya başladılar.
 Hanımın yüzü endişeyle asıldı hemen.''Yarın yola çıkmasak mı Mustafa?''.''Çıkalım çıkalım hanım ben çok bunaldım.Hem hava bozarsa Knidos'a bağlanırız.'' diyorum 
  • IP logged
BABA TUNCA /YEŞİLKÖY

  • *
  • İleti: 1049
Benzer durumda, daha ilk teknemiz MacGregor varken, bir DSTI Rallisi’nde, hava bozmuştu, Mudanya önlerinde. Rota da Trilye. Yolda bir balıkçı barınağında indirdim. Minibüsle Trilye’ye geldi. Biz vardığımızda balığını da yemiş keyfi yerindeydi.

Bir başka sefer, Lipsi’den çıktık, Agathonisi’ye gidiyoruz. Hava 5-6 veriyor ama tatilin sonu geliyor ve arkadaşlarımız haftasonu dönmek zorundalar. Uzatamazlar. Mecburen çıktık. Arada 32-34 knot havaya maruz kaldık. Bir bakışı var, hala unutmam. Girdi kamaraya kızın yanına, uyumuş (bayıldım diye anlatır kendisi). Sonra Agathonisi’den Samos’a bizle gelmedi hanımlar. Çocukları alıp, hidrofil denen o garip şeyle geldiler. Biz de kaymak gibi gelmedik ama içleri dışlarına çıkmış o alette.

Yine bir başka sefer Agathonisi Samos’u feribotla yaptılar.

Bir de ikinci Sarıyaz’ı aşağı indirirken, Karaburun’da sıkışmıştık. Oradan da Çeşme’ye karadan gitmişti.

Dolayısı ile, bizde baktık iş zor, alternatif ulaşım araçları devreye girer. Eğer Knidos’u dönmekte zorlanacaksam, karadan ya da Körmen’den ferbotla ile gitmesi, her ikimiz içi de daha iyi oluyor.
  • IP logged
SARIYAZ  Turgut / Marmaris

  • *
  • İleti: 5812
    • Son Denk Kayıkçısı
Teknem Mimarsinan'da iken , adalara gideceksek ben küçücük çocuklarla akşamdan tekneye gidip, sabah 5-6 gibi yola çıkıp KınalıAda'ya gelirdik. Biz altı saat yol gelmiş bitkin halde olurduk. Hanım 10:30 deniz otobüsüyle 20 dakika da gelir ve ekibe orada dahil olurdu. O yolu sadece bir kere yapmıştır bizle. Hatta bir defasında hava poyrazdan çok sertti , Kınalı dış iskeleye bir kerede yanaşıp ayrılmam lazımdı ve hanıma tekne yanaştığı anda atlamasını ve ben ikinci dalga gelmeden ayrılacağımı söylemiştim. Nitekim çok zor bir şekilde poyraz bastırırken öyle hızlıca yanaştık ki, heyecanla Hanım çarmıhlara tutunmuş vardevelaların dışında atlamak üzere bekliyordu ve atladı. Bu sırada garibim ayakkabılarını elinden kamaranın üstüne bırakmışmış, ayağında da oradan bulduğu  benim terlikler varmış. Neyse kıyıya atladıktan bir müddet sonra farkediyor, fakat biz oradan öyle hızlı ayrıldık ki, bir daha yanaşıp uğraşmamızı istememiş. Vapurda hareket etmek üzereymiş benim terliklerle binmiş vapura, sonrasında Eminönün'den kendisine terlik almışmış. Anımsadıkça güler dururuz. Kabahat yine bizde tabi ki, artık bu konularda daha dikkatliyim, geriye dönüp baktığımda sayısı belli değil bu tip hatalı hareketlerimin.
  • IP logged
S/Y Bidarka / Fatih / İstanbul


"Son Denk Kayıkçısının Hatırasına"


https://sondenkkayikcisi.blogspot.com/

  • *
  • İleti: 663
    • S/Y DUA-1 SEYİR DEFTERİ
Tehlikeli bir laf edeceğim; İnşaallah şimşekleri üzerime çekmem.
Denizde herşey paslanır; onun için her şeyin paslanmazı (NiCr) tercih edilir.
Denizde, Eşlerin de krom olması mı tercih edilir acaba :)
  • IP logged
S/Y DUA-1 Hayatta olabileceğiniz en güzel yer, bir DUA'nın içinde yer almaktır. Şems-i Tebrizi

  • *
  • Donatan Temsilcileri
  • İleti: 4254
Teknem Mimarsinan'da iken , adalara gideceksek ben küçücük çocuklarla akşamdan tekneye gidip, sabah 5-6 gibi yola çıkıp KınalıAda'ya gelirdik. Biz altı saat yol gelmiş bitkin halde olurduk. Hanım 10:30 deniz otobüsüyle 20 dakika da gelir ve ekibe orada dahil olurdu. O yolu sadece bir kere yapmıştır bizle. Hatta bir defasında hava poyrazdan çok sertti , Kınalı dış iskeleye bir kerede yanaşıp ayrılmam lazımdı ve hanıma tekne yanaştığı anda atlamasını ve ben ikinci dalga gelmeden ayrılacağımı söylemiştim. Nitekim çok zor bir şekilde poyraz bastırırken öyle hızlıca yanaştık ki, heyecanla Hanım çarmıhlara tutunmuş vardevelaların dışında atlamak üzere bekliyordu ve atladı. Bu sırada garibim ayakkabılarını elinden kamaranın üstüne bırakmışmış, ayağında da oradan bulduğu  benim terlikler varmış. Neyse kıyıya atladıktan bir müddet sonra farkediyor, fakat biz oradan öyle hızlı ayrıldık ki, bir daha yanaşıp uğraşmamızı istememiş. Vapurda hareket etmek üzereymiş benim terliklerle binmiş vapura, sonrasında Eminönün'den kendisine terlik almışmış. Anımsadıkça güler dururuz. Kabahat yine bizde tabi ki, artık bu konularda daha dikkatliyim, geriye dönüp baktığımda sayısı belli değil bu tip hatalı hareketlerimin.

Sanki bu hikayenin sonuna ilişkin bir şeyleri anlatmamışsın gibi geliyor.
  • IP logged
Saatin fazla tiz tıkırtısında,ışık yıllarının ömür süremizle alay eden sesini de işitiriz.

  • *
  • İleti: 5812
    • Son Denk Kayıkçısı
Teknem Mimarsinan'da iken , adalara gideceksek ben küçücük çocuklarla akşamdan tekneye gidip, sabah 5-6 gibi yola çıkıp KınalıAda'ya gelirdik. Biz altı saat yol gelmiş bitkin halde olurduk. Hanım 10:30 deniz otobüsüyle 20 dakika da gelir ve ekibe orada dahil olurdu. O yolu sadece bir kere yapmıştır bizle. Hatta bir defasında hava poyrazdan çok sertti , Kınalı dış iskeleye bir kerede yanaşıp ayrılmam lazımdı ve hanıma tekne yanaştığı anda atlamasını ve ben ikinci dalga gelmeden ayrılacağımı söylemiştim. Nitekim çok zor bir şekilde poyraz bastırırken öyle hızlıca yanaştık ki, heyecanla Hanım çarmıhlara tutunmuş vardevelaların dışında atlamak üzere bekliyordu ve atladı. Bu sırada garibim ayakkabılarını elinden kamaranın üstüne bırakmışmış, ayağında da oradan bulduğu  benim terlikler varmış. Neyse kıyıya atladıktan bir müddet sonra farkediyor, fakat biz oradan öyle hızlı ayrıldık ki, bir daha yanaşıp uğraşmamızı istememiş. Vapurda hareket etmek üzereymiş benim terliklerle binmiş vapura, sonrasında Eminönün'den kendisine terlik almışmış. Anımsadıkça güler dururuz. Kabahat yine bizde tabi ki, artık bu konularda daha dikkatliyim, geriye dönüp baktığımda sayısı belli değil bu tip hatalı hareketlerimin.

Sanki bu hikayenin sonuna ilişkin bir şeyleri anlatmamışsın gibi geliyor.

 ;D ;D ;D
  • IP logged
S/Y Bidarka / Fatih / İstanbul


"Son Denk Kayıkçısının Hatırasına"


https://sondenkkayikcisi.blogspot.com/

  • *
  • İleti: 1343
Sabah oldu.Gece meteoroloji,harita çalışmaları İstanbul'dan yelkenci yeğenimin rota tavsiyeleri çalışmalarını yaptım.Hava aydınlanırken palamarı çözdük avara olduk.Tunca her anlamda yardımcı.Çok güzel dümen tutuyor,kararlarımı,talimatlarımı tartışmadan uyguluyor.İyi yetişti çok şükür.
  Denize bakıyorum.Biraz çırpıntılı,açığa çıkınca kuzey güney doğrultusunda hafif akıntı var .Güneş yok ama yağmur da yok.Hanım havuzlukta, sandviç ve çay ile kahvaltı ediyoruz.Hanımın yüzü gülmüyor."Sence hava iyi mi?"diyor.Batıya bakıp "iyi" diyorum.Havanın kuzeyli olduğunu bildiğim halde.Knidos'a doğru önce dalgalar büyümeye başlıyor rüzgar var ama bence önemsiz.Dalgalar pruvamıza çarpınca serpintisi havuzluğa kadar geliyor.Kahvaltı sonrası türk kahvesi yapmış eşim "dalgaya girme dökülecek "diyor endişeyle gülerek.Kahve boşunu alırken benim tamamen ıslandığımı farkediyor.yağmurluk ve salopet uzatıyor giymem için.Tam osırada bir dalga baş omuzluğa çarpıp havuzluğa atlıyor.Gözler büyümüş korkuyla bana bakıyor."Birşey olmaz okyanus teknesi bu." diyorum." "Havuzluk tabanında tahliye var .su dışarı akar."deyip,firarları gösteriyorum.Bu esnada benim rüzgar göstergesinin alarmı ötmeye başlıyor.30 knt.un üstü alarm veriyor.Bu ayrı bir korku sebebi oluyor.Hanım alarmı soruyor,motordan sanıyor."Kötü bir şey mi"diye soruyor.En sakin sesim ve en ıslak halimle rüzgar alarmı olduğunu söylüyorum.
  Knidos'a iyice yaklaştık .Klavuz kitapta güneyden yaklaşırken kıyıdaki döküntüye dikkat edin yazıyordu.Açık geçmeye çalışıyorum.Rüzgar alarmı susmak bilmiyor.Arkamızda iki tane önümüzde bir tane epey büyük çift direkli guletler var hep birlikte kuzeye doğru gitmeye çalışıyoruz.Guletler bizi geçiyor Knidos'u geçince sancakta görünmez oluyorlar.Biz de peşlerinden tırmanıyoruz.Rüzgar göstergesi 37 ve 40 knt.arası gösteriyor.Dalga hep kafadan.Her kırılan dalga havuzluğa kadar geliyor.Önümüzden giden Gulet geri dönmüş karşıdan geliyor.Onu gören bizi geçen iki gulette geri dönüyor. Hanım "onlar döndü önümüz çok fena biz de dönelim" diyor."Dönemeyiz dalgayı yandan alırsak sıkıntı büyük olur" diyorum.İşin aslı ıslansak ta yalpaya düşsek te ilerlediğimizi farkettiğim için ,tekneye güvendiğim için, dönüp Knidos'a bağlanmayı yediremediğim için geri dönmüyorum.Hanım,Maya (köpeğimiz),Ben, Tunca hepimiz havuzluktayız.Islak ,üşümüş,yorgunuz.Üstelik kızlar korku içinde.Bodrum'a doğru ilerliyoruz.Ada ile anakara arasındaki kanalı epey ilerlemiş olduğumuzu farkediyorum.Hava düşmeye dalgalar azalmaya başladı sanki.Artık alarm ötmüyor.Yarım saat daha gittikten sonra rüzgar 20knt civarına düşüyor.Artık serpintisi yok dalgaların."Niçin Knidos'a girmedin ,hani bozarsa girecektik?" diyor."Guletler dönünce dönmeliydik."diyor.
Verilecek cevabım olmadığının farkındayım.D-Marin Turgutreis'e bağlanıyoruz.
  • IP logged
BABA TUNCA /YEŞİLKÖY

  • *
  • İleti: 237
  • Hep gülelim birbirimize, saygı ve sevgi ile.
Mustafa reisim ,

Çok güzel başlık olmuş , ben şanslılardan yanayım ve denizi tekneyi çok sever ben zımparayı yaparım verniği zehirlisini kendi yapar . Yalnız gelin görün ki beraber batmamız kendisi de çok ayrı bir travma yarattı , denizde bana karşı olan güvenin sarsılmasına sebep oldu . Esasında buna bende sebep oldum batarken , can yeleğini giy ama batmayacağız deyip batmamız bana olan güvenin sarsılmasına sebep oldu . Üstünden çok uzun süre geçmesine rağmen arada hala bana hani batmayacaktık bak battık diye şakayla karışık laf söyler . Çok yakında bir aksilik olmazsa tekrar tekneye bakmaya başlayacağız bakalım ikinci perde bana ve bize neler yaşatacak merakla bekliyorum   :).


Bunlarla birlikte Mehmet reisin verdiği bu örneğe katılmamak elde değil

Şöyle bir örnek vereyim, kenarda dursun:

Zamanında, Kalamış koyundan çıkarken, rüzgarsız denizde, sadece kafadan gelen ölü dalgadan rahatsız olup “dönelim” diyen eşim, sonraki zamanlarda Ege’de dolaşmaya başladığımızda, “yarın hava 20 esecekmiş yolda” dediğimde, “iyi hafifmiş” diyordu.

Şimdilerde tekrar Hisarönü gölüne alıştı, dalga stres yaratmaya başladı.

Ama geçenlerde bir tatilde, Marmaris’ten çıktık, sakin sakin, Kadırga Burnu’nu döndük. Kafadan gelen hava ve dalga sebebi ile zar zor ikna ettim, Çiftlik’e kadar gitmeye...

Ertesi gün aynı havada, kızımla beraber teknenin burnuna oturmuş, teknenin kafası suya daldıkça yükselen suyu ağızlarıyla yakalamaya çalışıyorlardı.

Mesele, tempo, alışma, yaşama... gibi tam doğru kelimeyi bulamadığı şey



Bu batma hikayesi forumda bir yerde varmı? Geçmiş olsun ben bilmiyordum.
  • IP logged

 
Yukarı git