Aşağı git Skip to main content

Gönderen Konu: Kasıtlı Eskitme

  • *
  • İleti: 938
Kasıtlı Eskitme
OP: 13 Ocak 2019, 23:35:43
118 yıldır yanan bir ampül görmek istiyorsanız aşağıdaki linke tıklayın:
http://www.centennialbulb.org/photos.htm

Canlı bir kamera sürekli bu ampülü izliyor. 2001 yılında Livermore şehrindeki insanlar bu ampülün 100. yaşını kutlamışlar. Bir itfaiye istasyonunda sessiz sedasız yanmaya, "işini yapmaya" devam ediyor!

Çünkü işini hakkı ile, namusu ile yapan insanlar zamanından kalma bir cihaz. Yanabildiği kadar yanmak için tasarlanmış, sönsün diye değil.

(İşin ironik tarafı kayda alınmaya başladığı tarihten bu yana şimdiye kadar tam 2 webcam eskitmiş!)

Bu ampülün hikayesini 2010 yılında yayımlanmış "The Light Bulb Conspiracy" isimli belgeselde seyretmiştim. Kasıtlı eskitme olgusunun 1920'den beri nasıl planlı olarak hayatlarımıza sokulduğunu anlatıyor.

Tüketici olarak hepimizi etkileyen birşey bu ve hayret ediyorum ki gerektiği kadar konuşulmuyor bile. İlk aldığınız cep telefonlarının ömrü ne kadardı? Şimdikilerin ne kadar? Kimse farkına varmıyor mu ki buzdolabından tutun tıraş makinesine kadar herşeyin ömrü kısaldı. Geçenlerde bulaşık makinesi bozuldu, tamir edilemez çünkü bu kartı artık yollamıyorlar dediler. Baktım almamızın üzerinden tam 10 yıl geçmiş ve ne hikmetse kart da yeni kalkmış yedek parça envanterinden!
Hiçbirşeyi bozuk değil halbüki. Kart ve onu tasarlayan firmanın ahlakı dışında... Ne oldu, eşek gibi yenisini aldık. Fizikçi gözü ile mühendisin "başarısını" takdir ettim, insan olarak da küfür ettim ama. Ben yapar mıyım? Yapmam kardeşim, vallahi de yapmam billahi de, bilinçli olarak bu sistemin parçası olmam...

Şimdiki cep telefonumu aldığımda bundan öncekini gören satıcı hayret etmişti bunu 7 sene kullandı isen bunu 10 yıl kullanırsın demişti. Ama hiç öyle olmadı, olay benim sadelik ve basitlik arayan niyetimde bitmiyor, adam ömrünü 2 yıl olarak programlamış ben ne yapayım. Hadi az gelişmiş ülke pazarına sürecek ise 3 yıl.

Bakınca bu inanılmaz bir mühendislik "başarısı" esasında. Verilen tarihte bozulabilecek bir ürün yaratabilmek. Soğuk savaş esnasında dünyanın en zeki beyinleri nükleer fizik filan çalışıyordu. Şimdi ne ile meşguller biliyor musunuz? Bu işlerle işte!
(Haksızlık yapmayalım, bir kısmı da finans dünyasında türev ürünleri, kaldıraçlı işlemler, vb. bir sürü dolandırıcılığı icat ettiler...)

Kafadan atmıyorum bunları, artık olay öyle belirgin bir hal almaya başladı ki 2015 yılında Fransa Parlamentosu bir ürünün ömrünü bilerek kısaltacak şekilde tasarlamayı bir suç saymaya başladı. Demek ki böyle bir olgu var ve resmi olarak da tanınmaya başlandı. 2012 yılından beri Avrupa Birliği belli yaptırımlar üzerinde çalışıyor.

Ancak bunların hiçbiri bu gözü dönmüşlüğe çare değil henüz. Herşeyden önce bizim bilinçlenmemiz ve sesimizi çıkarmamız gerekiyor. Farkındalık gerekiyor acilen!

Efendim ekonomik model, büyüme, şu bu, bir sürü argüman tartışılabilir ancak çok temel bir ETİK mesele var ortada! Ve bence tüketici bu konuda zorlayıcı olabilir. Sonuçta yalan söylemek etik dışı bir şey değil mi bunda herkes mutabık??

Öyle ise mesela her tüketici, üreticiye bu ürünün ömrünü kısaltacak bir şey yaptın mı diye soramaz mı?
Üreticiler ürünlerinin ömür beklentisi konusunda bir şey söylemeye mecbur bırakılamaz mı? Nerede bunu yapabilecek politik sistem, zor tabii, ama biz bilinçlenirsek olabilir!

Bakın şunu anlarım, yeni ürün çıkarırsın ve bir sürü güzel reklam yaparsın, "havalı" gösterirsin, eskisini kötü "gösterirsin", bu maymunluğa inanan olursa da satarsın eskisi bozulmadan. Hatta şunu bile anlarım yeni yazılımı eski donanım kaldırmaz bir süre sonra vs. Ama eskinin ömrünü kasıtlı olarak kısaltamazsın kardeşim! Bozulacak şekilde tasarlayamazsın! Burada büyük bir etik problem var ve kimsenin umrunda değil gibi duruyor maalesef.

Ekonomik model bunu gerektiriyor argümanını bir kenara atın. Bizim sesimizin çıkmaması ve onların aç gözlülüğünden başka hiçbirşey bunu gerektirmiyor. Modelini her türlü yeni baştan tasarlayabilirsin, uydurabilirsin.

Burada çok ciddi bir etik problem vardır, aptal yerine konulma vardır, paranızın çalınması vardır, lüzumsuz çöp üreterek tabiata zarar vardır. Bu çok önemli konuda çekilmiş yukarıda bahsettiğim belgeseli aşağıya ekliyorum. Türkçe altyazı içine gömülü.

Farkındalığımız artarsa direncimizin de artacağını düşünüyorum.

  • IP logged
"...parce que je suis heureux en mer et peut-être pour sauver mon ame..." - Bernard Moitessier

S

Servet

Ynt: Kasıtlı Eskitme
#1: 14 Ocak 2019, 00:20:15
Ne kadar dogru bilmiyorum..
Elektronik,yazılım işiyle uğraşan bir vatandaş.
Bu beyinlere bir ömür yüklendiğini söylemişti,alet,satılıp kullanılmaya başladıktan sonra geri sayım başlıyor,''garanti'' süresi bitiminden sonra, arızaya geçiriyor demişti..
Teorik olarak mümkün..Kurumsallasmıs firmalar bunu göze alabilir mi? Hem tüketici nezdin de hemde hukuki olarak onarılamaz yaralar alırlar..
 WV amerikada motor emisyonlarıyla oynadı,açıga çıktı,iyi bir para cezası aldı,hisseleri düştü,ekonomik kayıplar yaşadı,daha ötesi tüketici güvenini yitirdi.

  • IP logged

T
  • *
  • İleti: 2171
Ynt: Kasıtlı Eskitme
#2: 14 Ocak 2019, 00:23:18
Bildiğim kadarı ile sanayi bakanlığının yayınladığı, tüketicinin korunması hakkında kanun çerçevesinde ürünlerin kullanım ömürlerini açıklıyorlar.
Cep telefonları 5 yıl, bulaşık makinesi 10 yıl diye. Yani aslında bir ürün aldığımızda ne kadarlığına ''kiraladığımızı'' biliyoruz.

Ömürlerini kısaltıyorlar kısmına sonuna kadar katılıyorum. Arge departmanlarında örneğin bir aç-kapa yapan anahtarın, ortalama kaç kez kullanıldığını ve materyalin hangi zaman diliminde kırılgan hale geleceği gibi araştırmalar yapıldığını biliyoruz. Bir ampul alıyoruz ve reklamında kaç saat yanacağını söylüyorlar.

Etik ve kapitalizm... Kapitalizmin etiği.  İşte burası bilenlerin uzuuun uzun anlatabileceği bir konu.




  • IP logged

  • *
  • İleti: 938
Ynt: Kasıtlı Eskitme
#3: 14 Ocak 2019, 00:47:03
Ne kadar dogru bilmiyorum..
Elektronik,yazılım işiyle uğraşan bir vatandaş.
Bu beyinlere bir ömür yüklendiğini söylemişti,alet,satılıp kullanılmaya başladıktan sonra geri sayım başlıyor,''garanti'' süresi bitiminden sonra, arızaya geçiriyor demişti..
Teorik olarak mümkün..Kurumsallasmıs firmalar bunu göze alabilir mi? Hem tüketici nezdin de hemde hukuki olarak onarılamaz yaralar alırlar..
 WV amerikada motor emisyonlarıyla oynadı,açıga çıktı,iyi bir para cezası aldı,hisseleri düştü,ekonomik kayıplar yaşadı,daha ötesi tüketici güvenini yitirdi.

Belgeselde HP'nin printerlara yaptığı üçkağıt ve bazı yazılımcıların bunu nasıl ortaya çıkarıp fazladan 2000 kağıt daha basabildikleri anlatılıyor Servet Reis, bu iddiaları reddetmiş elbette HP. Ancak benim başıma gelen birşey Windows'un yeni versiyonunu kurduğum için bilgisayarda eski HP'min çalışmamasıydı. Sebep? HP yeni windows için sürücü çıkarmamış. Desteklemiyor kendi cihazını yani. Ben de ne yaptım. XP mod diye bir yazılım kurdum, windows 7'nin içinde onu çalıştırıp printerı ona tanıttım sanki XP çalışıyor zannediyor ve tıkır tıkır basıyor ve hala kullanmaya devam ediyorum bu şekilde. Ama kendi cihazını desteklemeyen firmadan bir daha niye alayım? Bunları işte tokat gibi vurmamız gerekiyor yüzlerine.

Yapıyorlar mı acaba diye düşünmeyin. Yapıyorlar, hepsi yapıyor ve giderek daha arsız hale geliyorlar. Dedem 20 senelik Braun tıraş makinesi kullanırdı, taş gibi makineydi. Şimdiki Braun'lar 3-4 sene kullanırsanız iyi. Bir firma kendine bunu yapar mı diye düşünmeyin. Bunun risk analizini de yapıyorlar, kaç kişi sorgular, kaç kişi etkilenir bunun bile analizini yapıyorlar...
Daha çok sesimiz çıkarsa daha "orta noktada" buluşmaya çalışacaklar.

Bildiğim kadarı ile sanayi bakanlığının yayınladığı, tüketicinin korunması hakkında kanun çerçevesinde ürünlerin kullanım ömürlerini açıklıyorlar.
Cep telefonları 5 yıl, bulaşık makinesi 10 yıl diye. Yani aslında bir ürün aldığımızda ne kadarlığına ''kiraladığımızı'' biliyoruz.

Ömürlerini kısaltıyorlar kısmına sonuna kadar katılıyorum. Arge departmanlarında örneğin bir aç-kapa yapan anahtarın, ortalama kaç kez kullanıldığını ve materyalin hangi zaman diliminde kırılgan hale geleceği gibi araştırmalar yapıldığını biliyoruz. Bir ampul alıyoruz ve reklamında kaç saat yanacağını söylüyorlar.

Etik ve kapitalizm... Kapitalizmin etiği.  İşte burası bilenlerin uzuuun uzun anlatabileceği bir konu.


Bu rakamları nerede deklare ediyorlar Tan Kaan Reis'im ? Bilmiyordum, takip etmek isterim.
  • IP logged
"...parce que je suis heureux en mer et peut-être pour sauver mon ame..." - Bernard Moitessier


  • *
  • İleti: 938
Ynt: Kasıtlı Eskitme
#5: 14 Ocak 2019, 01:02:06
Çok teşekkürler!

Bakın ben bu konuya bayağı bir süredir kafa yoran biri olmama rağmen ilk defa gördüm bu listeyi. Çok fazla insanın da bildiğini zannetmiyorum açıkçası.

İşin en ideal olanı ürünün reklamını yaparken o zaman buradaki rakamı da deklare etmeye zorlamak olabilir mesela. "Daha ekonomik, daha erişilebilir" yapıyoruz zırvalarını daha az insan yer bu şekilde. Benim için (ve hakikatte) daha ekonomik olan 1.5 kat fazla para verip 5 kat uzun süre kullanabilmek mesela...

Yani madem ki bu yerleşik bir uygulama olmuş o zaman önce herkes bunu bilecek ve aldığı şeyin ömrünü bilerek alacak. Ama işlerine gelmiyor tabii...
  • IP logged
"...parce que je suis heureux en mer et peut-être pour sauver mon ame..." - Bernard Moitessier

  • *
  • İleti: 1541
  • Bilen bilir
Ynt: Kasıtlı Eskitme
#6: 14 Ocak 2019, 06:05:57
Başlığı görünce hocam taşlanmış kot aldı herhalde diye düşündüm. ;)
İnsanların giyeceği eşyanın bilinçli olarak eskitilip, yetmedi parça pinçik edilip satılacağını o lambanın yapıldığı yıllarda kilere gel de anlat. ;D
  • IP logged
DeDe

n

nuri_kongur

Ynt: Kasıtlı Eskitme
#7: 14 Ocak 2019, 07:45:33
Burada “ömür” kavramı şeyin dayanma süresini değil, üretici firmanın servis ve yedek parçayı zorunlu olarak sağlamak yükümlülüğü şeklinde. Zamanınca yerli bir firmanın sattığı gps yazılımını satın aldım. Satan firma yazılımı ömür boyu güncelleme garantisi ile satıyordu. Daha önce satın almış birisi güncelleme yapamadığından şikayet etti. O zaman firma sahibi yazılımda “ömür boyu” ifadesinin 3 ya da 5 yıl ile sınırlı olduğunu belirtti. Türkiyede ne zamandır yapılan bir kurnazlık bu. Anlamı toplumca müsbet bilinen bir kelime bu şekilde içeriğini kimseye sormadan menfi bir uygulama ile değiştirilmekte.
Daha önce tüccarlar vasıtasıyla “özürlü” anlamı satılan mallar vasıtasıyla değiştirildi. Özürlünün - mazereti var anlamı kusurlu ile değiştirildi. 
Üretim böyle devasa şekilde olduğu sürece problemi sistem kendisi üretiyor.


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
  • IP logged

  • *
  • İleti: 1467
    • AÇIK DENİZ AKADEMİ
Ynt: Kasıtlı Eskitme
#8: 14 Ocak 2019, 11:50:11
Eski hayatımda bilişim sektöründe dünyanın en büyük bilgisayar markasının ürün yöneticiliğini ve bir yazıcı markasının da Türkiye merkez teknik servis yöneticiliğini yaptım.

Hepsinde tek kriter var: "daha çok kazanmak"

Bu amaçla milyonlarca dolar ARGE yapıyorlar ve bir vidanın eksik kullanılması veya basit başka bir tasarım detayından milyarlarca dolar kazanıyorlar.. iş bu. gerisini tüketici olarak biz tüketerek yapıyoruz zaten! :)

Elbette üretim/tasarım/arge süreçlerinde değildim ama çoğu kişiden "daha içeriden" biri olarak bilgisayar ve yazıcı dünyasında "kasıtlı eskitme" ve "tarihi belli bozulma" görmedim. tam tersi özellikle yazıcı dünyasında mekanik olarak tüm parçalar yasal sınırların üzerinde ömüre sahip olması için özen gösterilir, bizim sahadan aldığımız bozulma verilerine göre düzeltmeler iyileştirmeler yapılırdı.

bence burada etik sorun bu yasal sınırları da bu üretici firmaların belirlemesinde.
tüketici değil üreticinin haklarını koruyacak şekilde bu yasalar hazırlanıyor.

sadece teknoloji değil, gıda, sağlık, vb her konuda üreticiler (kapital) kanunları dikte ettiriyorlar..

üstelik artık dünyada bu kadar açık olmasa da güzide memleketimizde bu şirket sahiplerinin hükümette yer alıp kendilerine kanun/yasa çıkartmasına bile ses çıkart(a)mıyoruz!
  • IP logged
><(((º>

  • *
  • İleti: 938
Ynt: Kasıtlı Eskitme
#9: 14 Ocak 2019, 12:14:59
Nuri Hocam, tam olarak düşündüğüm şeyi ifade etmiş. Eskilerin "hüsn-ü tabir" dedikleri Frenklerin "euphemisme" dedikleri, yumuşatarak söyleme eylemi. Ürünü şu tarihten sonra desteklemiyorum dediği anda ne hikmetse ürün de o tarihte bozuluyor.

Geçen elektrik süpürgesi alacağız, artık herşeye acaba bunun saati kaç seneye kurulu gözü ile bakıyorum! Satıcıların hiçbiri bu konuya yaklaşmıyor elbette ki. Sorunca ne cevap vereceklerini bilemiyorlar.

Hollanda'lı bir telefon firması var. Fairphone diye bir telefon ürettiler ve pazarlama stratejisinin tamamını bu argüman üzerine kurdular: "world's first ethical, modular phone"

ETHICAL ! Yahu bu meziyet oldu!

1. Dünyada çatışma bölgelerinden metal ithal etmiyoruz
2. Hiçbir işçiyi istismar etmiyoruz, hepsi yasal sigortalı, iyi maaşlı, vs...
3. Kasıtlı eskitme yok! Telefon bozulsun diye değil, bozulmasın diye yapıyoruz.
4. Düşer kazayla bozulursa nasıl tamir edebileceğinizin dökümanını bile yolluyoruz. Modüler bir yapısı var, şeffaf, vs...
vs. gibi şeyer.

3 numaralı madde zaten işin normali olması gerek değil mi? Gezen tavuk gibi birşey...

Telefonun özellikleri şusu busu çok sonra geliyor. Bu pazarlama bile cezbetti beni mesela, birinci neslin tamamını sattılar, ikincisi de üretilmeden tüm siparişleri tükendi. İnternetten bakabilirsiniz.

Böyle bir emsal olması çok önemli, firmalara ömürlerini açıklamaya mecbur bırakırsan bak bakalım neyi nasıl geveleyebiliyorlar: efendim 2 yıl ama çok ekonomik, kem küm... O zaman rakibi abi bende 10 yıl, fiyat bu, ekonomik mi sen hesapla diye cevap verebilir. Bu bile çok ciddi bir baskı unsuru oluşturur adam gibi ahlaklı iş modellerine...

Hele çevre hususu!

Utanmadan A++ enerji verimliliği filan yazmıyorlar mı bir de o beyaz eşyanın üzerine sanki zerre kadar umurlarındaymış gibi.
Milyonlarca insanı devasa bir çöplüğün içinde yaşamaya mahkum etmede masumlarmış gibi.

Ağır konuşmaktan çekinmemek lazım!

Bunlar medeniyetin antitezidirler. İnnovasyon filan yalanlara aldırmayalım, bunlar bizzat ilerlemenin ve aydınlanmanın yüz karasıdırlar! On binlerce bilim adamı bunların üç kuruşluk şark kurnazlığı için mi yaptı o buluşları? Ne büyük hayal kırıklığı şu 21. yüzyıl ya !!! Her ama her açıdan...
  • IP logged
"...parce que je suis heureux en mer et peut-être pour sauver mon ame..." - Bernard Moitessier

  • *
  • İleti: 592
Ynt: Kasıtlı Eskitme
#10: 14 Ocak 2019, 12:28:28
Aldığımız elma bilgisayarı, telefonları vs üzerine iki model çıkınca bozulmuyor ama çıldırtacak düzeyde yavaşlıyor.. sonra insanlar bu yavaşladı diye yenisini alıyor.. Bununla da alakalı elma firmasına bir dava veya soruşturma açılmıştı..
  • IP logged

T
  • *
  • İleti: 2171
Ynt: Kasıtlı Eskitme
#11: 14 Ocak 2019, 12:42:08
Bildiğim kadar diyerek başlayayım yine ;

Öncelikle zaten adı üzerinde, ''kullanım ömrü''... Ne kullanıcının ömrü ne de bütün halindeki ürünün ömrü.

Mâlumunuz, hayatımızda ki ürünlerin çok büyük bir kısmı çeşitli testlerden geçiyor. Bunlar Zarar verecek şekilde yapılan ve zarar vermeden yapılan testler şeklinde ve ciddi anlamda zorluyorlar.
Fiziksel, kimyasal, teknolojik vb. kalite kontrol testlerinden geçiyorlar ve bunların sonucunda ürünün ''kullanım ömrü'' ne uygun olup olmadığı belirleniyor.

Şahsi görüşüm, işin bu kısmının faydalı ama bir o kadar da göz boyama olduğu yönünde. Çünkü, dışarıdan bakıldığında yaplan testlerin çeşitliliği ve belirlenen dayanımın üretim aşamasında sağlanması açısından önemli ancak unutmamak gerekiyor ki o ürünle ilgili hem ulusal hem de uluslararası belirlenmiş bir standartı test ediyorlar.

Yani, birileri, x makinenin ömrü 10 yıl dediğinde, bu malzemeden değil, ekonomik nedenler ve marka güvenirliği ortalaması ile belirleniyor ve çalışmalar bu yönde. Dilerlerse o x makine 10 yıl yerine 20 yıl kullanım ömrüne sahip olabilir ancak ekonomik açıdan problemli olur.
Bu ömrü belirleyenler kim ?

Bazı özel ürün tasarlayan markalar bunun dışındadır. Örneğin bir çakı alırsınız ve gerçek anlamda ömür boyu garanti der. Ancak zaten ilk alımda 10 çakı bedeli ödemişsinizdir ve bozulabilecek parçaları her daim üretilebilecek görece ucuz parçalarıdır ve size bunun temin ederler. Ancak hem bozulma zordur hem de garantiden değişmesini  talep edecekler riski göze alınabilir. Bizde vay beee, firmaya bak ürünün arkasında bunca yıldır, helal olsun, çok para ama hakediyor, marka olmak kolay değil filan deriz.

  • IP logged
« Son Düzenleme: 14 Ocak 2019, 12:47:49 Gönderen: Tan Kaan Özkan »

T
  • *
  • İleti: 2171
Ynt: Kasıtlı Eskitme
#12: 14 Ocak 2019, 12:52:34
Bu arada yine bir art niyet olduğunu düşündüğüm cep telefonları var.

Bir telefon alıyorsunuz, arka planda bir çok program çalışıyor ve kaldıramıyorsunuz. İlk aldığınıza problem yok ancak sizinde yüklediğiniz programlarla beraber, sürekli güncelleme geliyor. 100mb biri, 300mb biri, 20 mb biri..ayda bir kaç kez... haliyle yavaşlamalar ve çakışmalar başlıyor bir-iki yılın sonunda ve sonuç belli, yeni bir telefon.

Kullanım ömrü ? testler ? hepsinin dışında bir şey bu bence.
  • IP logged

  • *
  • İleti: 938
Ynt: Kasıtlı Eskitme
#13: 14 Ocak 2019, 13:33:16
"In a competitive industry, this is a risky policy, because consumers may decide to buy from competitors instead if they notice the strategy."

Wikipedia'da "planned obsolecence" maddesinin başlarından bir cümle. O yüzden bu konudaki farkındalık önemli...

http://www.wikizeroo.net/index.php?q=aHR0cHM6Ly9lbi53aWtpcGVkaWEub3JnL3dpa2kvUGxhbm5lZF9vYnNvbGVzY2VuY2UjQWR2YW50YWdlc19hbmRfZGlzYWR2YW50YWdlcw

Uzun ve ciddi bir madde. İlk mesajdaki belgeselle birlikte bir göz atmanızı tavsiye ederim.

Bu arada doğrudan bozulma gibi düşünmemek lazım bunu, birçok farklı türü var.

1. En "masumu" modası geçmiş olarak gösterme, yenisini almaya teşvik etme.
2. O kadar masum olmayanı Murat Reis'in ve Tan Kaan Reis'in dediği gibi yenisini almaya zorlama. Uyumluluk sorunları yaratma vs...
3. Ve en ağır biçimi de bozulacak şekilde tasarlama. ("Designed to fail" deniyor buna, ismini bile koymuşlar...)

Mevcut hukuki altyapının henüz bunlarla ayrı ayrı başa çıkabilecek seviyede olduğunu düşünmüyorum. Dediğim gibi Fransa'da bile 2015 yılında geçmiş buna karşı kanun... Bizim bilinçlenmemiz şart.
  • IP logged
"...parce que je suis heureux en mer et peut-être pour sauver mon ame..." - Bernard Moitessier

  • *
  • İleti: 1467
    • AÇIK DENİZ AKADEMİ
Ynt: Kasıtlı Eskitme
#14: 14 Ocak 2019, 22:31:39
Meslek lisesi okurken Türk Philips'in ARGE laboratuarında çalışan ilk (ve sanırım son) lise seviyesi stajyer olmuştum.

O zamanlar (1987-88) Philips Türkiyede ciddi üretim yapıyordu, şimdi Vestel'in yaptığı gibi %90 montaj değil birkaç önemli elektronik komponent ve tv tüpü dışında çoğu şeyi gerçekten yerli üretiyorlardı. Az buz değil, tek bir fabrikada (Leventte, şimdi Metrocity avm'nin olduğu yer) 4 ayrı tip renkli tv, video, kaset çalar, ütü ve traş makinesi üretiliyordu.

İki yıl boyunca tüm arge işinin içinde oldum, sürekli daha hızlı, daha az parça kullanarak aynı ürünü üretmek konusunda teknikler geliştirilirdi. ve geliştirilen her yenilik çok ciddi şekilde test edilirdi. Binlerce ürünü kırma, yakma, yüksek gerilim verme testlerini bizzat ben yaptım, çok eğlenceliydi! :)

Sanırım ne olduysa bu Microsoft'un yazılım geliştirmesi ve sonra cep telefonlarının çıkması ile ondan sonra oldu! :D

MS konusunda bilinen eski bir şakayı yazayım şuraya;
Alıntı
Bill Gates, ComPex bilgisayar fuarını gezdikten sonra bir açıklama yapıyor ve buyuruyor:
"Volkswagen (VW) kendi teknolojisini eğer bilgisayar endüstrisi kadar geliştirmiş olsaydı, şu anda 25 dolarlık otomobiller bir depo benzinle 1000 kilometre gidiyor olurdu."

Volkswagen, Bill Gates'in bu örneği vermesinden sonra "VW teknolojisi Microsoft teknolojisi gibi olsaydı otomobiller söyle olurdu" diye bir basın açıklaması yapıyor:

1-Ortada hiçbir neden yokken otomobiller günde en az iki kere stop ederdi.

2-Yol çizgileri her yeniden boyandığında yeni bir otomobil almak zorunda kalırdınız.

3-Otoyolda giderken birdenbire otomobilin bütün göstergeleri kilitlenir ve sizin bunu kabullenip arabayı baştan çalıştırmanız gerekirdi.

4- Bazen sağa dönüş gibi basit bir manevra, arabanın tamamen stop etmesine neden olur ve bu durumda motoru tekrar yüklemeniz gerekirdi.

5-Macintosh güneş enerjisiyle çalışan daha güvenli, çok daha süratli bir otomobil yapar ancak bu araba mevcut yolların sadece yüzde beşinde gidebilirdi.

6-Yağ, hararet ve akü ikaz ışıklarının hepsi ortadan kalkar ve tek bir "Genel Koruma Hatası" sinyali olurdu.

7-Yeni koltuklar herkesin aynı boy ve ağırlıkta olmasını gerektirirdi.

8-Hava yastıkları açılmadan evvel "Emin misiniz" diye sorardı.

9-Bazen araba durup dururken kilitlenir ve aynı anda kapı kilidini açıp marşa basıp bir elle de anteni tutmadıkça blokaj çözülmezdi. (Ctrl+Alt+Delete)

10- VW her yeni model otomobili piyasaya çıkardığında müşterilerin araba kullanmayı baştan öğrenmeleri gerekirdi.
  • IP logged
><(((º>

 
Yukarı git