Aşağı git Skip to main content

Gönderen Konu: #10Kasım

T
  • *
  • İleti: 2171
#10Kasım
OP: 09 Kasım 2018, 18:30:51




Atatürk'ün İstanbul ve Ankaradaki Cenaze Töreni Albümü PDF

769 sayfa 766 resimle Ata'mıza veda...


https://yadi.sk/i/6qEwoJTUjpoKjw
  • IP logged

  • *
  • Donatan Temsilcileri
  • İleti: 4254
Ynt: #10Kasım
#1: 09 Kasım 2018, 19:49:52
Saygıyla, minnetle... Yıkılmadı , yikilmayacak.
  • IP logged
Saatin fazla tiz tıkırtısında,ışık yıllarının ömür süremizle alay eden sesini de işitiriz.

  • *
  • İleti: 1240
  • Selamlar
Ynt: #10Kasım
#2: 09 Kasım 2018, 21:14:14
Ruhu şad olsun

  • IP logged

  • *
  • İleti: 1240
  • Selamlar
Ynt: #10Kasım
#3: 09 Kasım 2018, 21:14:54
Tan Kaan Reis
Bir hazine yolladınız, sağolun
  • IP logged

  • *
  • İleti: 1541
  • Bilen bilir
Ynt: #10Kasım
#4: 10 Kasım 2018, 08:03:30
80 yıl olmuş.
Ruhu şad olsun. :(
  • IP logged
DeDe

  • *
  • İleti: 1343
Ynt: #10Kasım
#5: 10 Kasım 2018, 09:10:13
Saygıyla ,sevgiyle,minnetle anıyoruz.
Ruhu şad olsun,Allah rahmet eylesin.
  • IP logged
BABA TUNCA /YEŞİLKÖY

  • *
  • İleti: 1547
    • Classicboats Turkiye
Ynt: #10Kasım
#6: 10 Kasım 2018, 11:44:25
Bu gün bir devrimciyi anıyoruz.
  • IP logged
“İçinde ütopya olmayan bir dünya haritasına bakmaya bile değmez… İlerleme dediğin, ütopyaların gerçekleşmesidir” diyordu Oscar Wilde.

e

ersinboke@icrs.com.tr

Ynt: #10Kasım
#7: 10 Kasım 2018, 17:40:51
Bu gün saat yam 9.05 te Boğaz köprüsünde olmak istedik. Hep özendiğimiz köprüde arabalarını durduran ve saygı duruşunda bulunan insanlardan olmak istedik.  Tüm köprü kapanmış arabalardan inilmiş ve saygı duruşu yapan binlerin içine karışıldı bu sefer.

Pırıl pırıl insanlar ile beraberdik bu gün. Bir ana O nun  büyük önderin şartlarını düşündüm. sona da şu sözünü..

İhtiyç duyduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur.

Ne Mutlu Türküm diyene..
  • IP logged

  • *
  • İleti: 5811
    • Son Denk Kayıkçısı
Ynt: #10Kasım
#8: 10 Kasım 2018, 20:43:29
Biz de Ege’nin ortasında andık. Saygı ve minnetle.
  • IP logged
S/Y Bidarka / Fatih / İstanbul


"Son Denk Kayıkçısının Hatırasına"


https://sondenkkayikcisi.blogspot.com/

  • *
  • İleti: 139
Ynt: #10Kasım
#9: 10 Kasım 2018, 20:54:06


Atatürk yüksek miktar kinin ile zehirlenerek yavaş ve maksatlı öldürülmüştür.

Atatürk düşmanları, Atatürk’ün ölümünü alkole bağlarlar, içki içtiği için siroz hastalığına tutulduğunu ve içkiden öldüğünü söylerler. Amaçları İslam dinine göre içilmemesi gereken alkollü içkiyi Atatürk’ün içtiğini, böylece Atatürk düşmanlığı temelini atmaktır.
Dinden geçinenler Atatürk düşmanlığı temelini atmak için, O’nun ölümünü bu şekilde işlerlerken, diğer yurttaşlar da bilgi eksikliğinden ve bu konunun yeterince işlenmemesinden dolayı, genelde bu şekilde; “Atatürk alkolden ölmüştür” şeklinde bilirler. Bu nedenle konunun ayrıntılı ele alınması ihtiyacı vardır.

77 yıldır sadece dost meclislerinde gündeme gelen ‘Atatürk ölmedi, zehirlendi’ iddialarına ilişkin tarihi belgeleri ele alırsak, 57 yaşında hayatını kaybeden Atatürk’ün doğal yollardan ölmediği, zamanın kudretli yöneticileri ve doktorları tarafından ‘zehirlendiğine’ ilişkin iddialar zaman zaman dillendirilse de bu, sınırlı bir tartışmanın ötesine geçmemişti.

İlk belge; İçişleri Bakanı Şükrü Kaya’nın 30 Haziran 1938’de, yani Atatürk’ün ölümünden 4,5 ay önce İsmet İnönü’ye gönderdiği yazı.

“Çok kıymetli büyüğüm İsmet İnönü. Cumhurreisimizin hastalığı gün geçtikçe ilerlemekte, çevresinde size karşı bazı tedbirler aldığını duydukça çok üzülmekteyim. Tahsis ettiğimiz doktorun görevini layıkı ile yaptığı kanısındayım. Cumhurreisimiz, doktorlardan çok şikayet etmiş, ‘Beni Türk doktorlarına emanet edin’ demiştir. Yabancı doktorları uzaklaştırmak istemektedir. Her şey yolunda ve mecrasında seyir etmektedir. Sizleri Cumhurreisi olarak görmek arzusu hepimizde hasıl olmuştur. Hürmetle ellerinizden öperim efendim.

Dahiliye Vekili Şükrü Kaya.” (30 Haziran 1938).

İkinci belge ise, Atatürk’ün zehirlendiği tartışmalarının 20 yıl sonra devletin zirvesindeki bazı isimlerin başını ağrıtacak ve ölüm tehditlerine bile sebep olacak şekilde yeniden gündeme geldiğini gösteriyor. CHP Genel Sekreteri Kasım Gülek, 26 Şubat 1959 tarihindeki yazısında, daha sonra İçişleri Bakanlığı da yapacak olan Hıfzı Oğuz Bekata’yı nazik bir şekilde uyarıyor.

Hıfzı Oğuz Bekata, Kasım Gülek’in ‘nazikçe’ uyarılarına rağmen Atatürk’ün ölümünün arkasındaki sırrı araştırmaya devam etti.

Bekata’nın İçişleri Bakanı olduğu 1962 yılında, CHP Genel Sekreter Yardımcısı Doktor Lebit Yurdoğlu’ndan destek istediği, Yurdoğlu’nun elde ettiği bulguları bir mektupla ilettiği görülüyor. Doktor Yurdoğlu, Bekata’ya yazdığı yazıda Atatürk’ün kesinlikle öldürüldüğüne dikkat çekiyor. Yurdoğlu tespitlerini şu şekilde sıralıyor:

“Bu konuyu derinlemesine araştırdığımda sorunun sadece geç teşhis olmadığını, teşhisle uyumlu ilaçlar kullanılmadığını tespit ettim… Sıtma tedavisi için kullanılan Kinin ilacının 43 şişe kullanıldığını gördüm. Bu kadar Kinin kullanıldığında karaciğerinde onarılmaz yaralar açacağını her hekim bilir. Bunun sanki bilinçli kullanılmış olduğun izlenimi edindim… Eppinger, Bergman, Dr. Fissinger, Dr. Neşet Irdelp’in hekimlik görevlerini bilinçli bir şeklide eksik yaptıkları kanısı bende hakim olmuştur.”

Atatürk’ün hayatı boyunca çekilen binlerce fotoğrafı olmasına rağmen neden alkolik denilen bir insanın masasında ve elinde içki şişesi ve bardağı yoktur? Hatta kız çocuğuyla birlikte çekilmiş ve elinde bir bardak malt içeceği olmasına rağmen “Atatürk kız çocuğuna bira içiriyor” diye iftiralar atılmıştır.

Atatürk, yanlış tedavi uygulandığı için ölmüştür. Atatürk sanıldığı gibi siroz hastası değildi. Atatürk’e sıtma tedavisi yapılmış, aşırı Kinin yüklenmiş ve karaciğeri bu yüzden iflas etmiş, siroza dönüşmüştü. Tedaviyi yapan doktor Mason locası üstadı doktor Mim Kemal’dir.

Büyük Millet Meclisi’nde Atatürk’ün ölüm raporu gündeme geldiğinde, 1935 yılında kapatılan ancak Meclis’ten tam olarak arındırılamayan Masonlar ortaya bir fikir atarlar:

“Efendim, gençlerimize terbiye olur, onun alkol ve sigaradan öldüğünü duyuralım…” denir ve kabul edilir, tarih kitaplarına da böyle girer…

Atatürk, vatanımızı 11 savaş yaparak, hepsinde de zafer ile ayrılarak düşmanı vatanımızdan kovmuştur. Bize Türkiye Cumhuriyeti’ni armağan etmiştir.

Ne mutlu Atatürk’ü gerçek anlayan ve anlatanlara…

Alıntı Dogan Türük
  • IP logged
xxx

  • *
  • Donatan Temsilcileri
  • İleti: 4254
Ynt: #10Kasım
#10: 11 Kasım 2018, 11:14:15
Bu yazının doğruluğuna inanmiyorum Erol abi.
  • IP logged
Saatin fazla tiz tıkırtısında,ışık yıllarının ömür süremizle alay eden sesini de işitiriz.

 
Yukarı git