Konu ile ilgili somut gelişmeler olmadan birşeyler yazmak istememiştim bu güne kadar. Ancak bu kadar işin arasında Deniz Yardım ve Destek Hizmetleri hep önde gelen iş kalemlerindendi.
Bu projenin en önemli taraflarından birisi sigorta firmaları. Bu süreçte sigorta firmalarından çok şey öğrendim. Ancak sigorta firmalarına da talep edilen hizmetlerin gerçekten de ne olduğunu anlatma şansım oldu.
Sigorta firmalarının konuya ilgi duymalarının en önemli nedeni hasar ödeme sırasında maliyetlerini düşürme ya da yüksek bedeller ödememek. Sonuçta diğer konularda olduğu gibi konuya o kadar da hakim değiller ve hizmet alabilecekleri firma sayısı sınırlı. Bilgi eksikliği nedeni ile yüksek bedeller ödemek sigorta firmalarını korkutuyor.
Yat asistan hizmetleri daha önceden de yapılmaya çalışılmış ancak başarılı olunamamış. Hali hazırda da bu konuda çalışmaya çalışanlar da var. Ancak burada verilecek olan hizmeti doğru konumlandırmak çok önemli.
Yani eğer siz , yat sigorta poliçeleri kapsamındaki kimi teminatları gelir kalemi olarak görür ve kendinize hizmet vereceğiniz müşteri olarak sigorta firmalarını görürseniz bu işte başarılı olma şansı çok zayıf.
Çünkü burada müşteri sigorta firması değil. Yatını sigorta ettiren kişi sizin hizmet vermekte yükümlü olduğunuz kişidir. Bu açıdan bakıldığında belki de bir çok konuda verilecek hizmetler karşılığında ödemeyi yapacak olan sigorta firması ile karşı karşıya kalma durumu var.
Yani öncelikle asistan firma olarak pozisyonunuzu doğru koymak durumundasınız. Bu süreçte sigorta firmalarına düzgün bir yat yardım sisteminin faydalarını anlatırken esas faydanın hasarın oluşmasını engellemek olduğunu anlatmak çok önemliydi.
Yani doğru verilecek bir yat yardım sisteminden bir sigorta firmasının sağlayacağı en önemli fayda hasarın oluşmasının önüne geçmek olmalı. Etik olan budur. Hasar oluştuktan sonra hasarın karşılanmasındaki pazarlık ve işlemler aslında yat yardım hizmetlerinin konusu olmamalı. Bu konuda sigorta firmalarına gerektiğinde teknik danışmanlık hizmeti verilebilir. Ama bir asistan firma asla ve asla firmaların vereceği hizmetlerden de
komisyon almamalı.
Örnek ile gitmekte fayda var. Diyelim vana problemi nedeni ile bir tekne marinada ya da alargada batmış olsun. Burada poliçede asistan hizmetler varsa asistan firmanın hizmeti bu tekneyi en doğru şekilde ve en uygun bedel ile çıkartılmasına katkı sağlamak olmalı. Ama asistan firam görünümü altında tekneyi siz çıkartırasnız ya da bulduğunuz teknik firmadan komisyon almaya kalkarsanız bu asla etik olmaz. Açıkçası emek hırsızlığı olur.
Bir yat yardım firması, gelirini sadece ve sadece sağladığı danışmanlık hizmetlerinden kazanmalıdır. Aksi halde siz yat asistan firma görünümünde komisyoncu bir aracı firma olursunuz. Yat yardımını da bu aracı firma konumunuzu gizlemek için kullanıyor olursunuz ki bunun da ömrü çok uzun süreli olmaz.
Bu projenin bu derece yavaş ilerlemesinin en önemli nedeni budur. Sigorta firmaları sizin bilgi birikiminizi satın almaya çalışırken yukarıda anlattığım konuyu pazarlıkta bir koz olarak kullanmaya çalışıyorlar. Açık ya da dolaylı olarak verilecek hizmetlerden ya da hasarın karşılanması sırasında buradan da komisyon almayı önererek ya da teşvik ederek size daha az para ödemeye çalışıyorlar. Bu konuda sıkı durmak gerekiyor.
Bunun dışında asistan firma görünmeye çalışarak sigortalardan iş almaya çalışan firmalar da var. Muhtemel bunların da yolu yanlış olduğundan ömürleri kısa olacak.
Bu iş yarı profesyonel bir iş. Bir yarısı profesyonel ise diğer yanı tamamen hizmet olmak durumunda. Siz seyir sırasında pervanesi düşen ya da motoru arızalanan bir yat kaptanına hizmet ulaştırmayı sağladığınızda zor durumda kalmış bu kişiden nasıl bir komisyon isteyeceksiniz?
Muhtemel ya faturayı yat kaptanına siz keseceksiniz ya da hizmet veren firma kesecek ve siz o firmaya iş getirdiğiniz için komisyon faturası keseceksiniz. Ticari olarak ise daha çocuk başından ölü doğacak. Fiyat düşürmeyi taahhüt edeceksiniz ama varlığınız fiyatın artmasına neden olacak.
İşte benim kurduğum yapıda Denzi Yardım Hizmetleri sağladığı hizmetler karşılığında yat kaptanından ya da hizmeti sağlayan firmadan her hangi bir bedel almayacak.
Deniz Yarım Hizmetleri'nin geliri sadece ve sadece vereceği danışmanlık hizmetlerini bağımsız olarak satacağı yat sahiplerinden ya da bu hizmeti hasar önlemek için sigorta firmalarına satıyor olacak. Bu bedel yat sahiplerine ayrıca bir maliyet olarak da yansımayacak. Zaten bu bedeli poliçeleri ile birlikte avcentalar onlara ödetiyorlar.
Burada hedef, karşılığı alındığı halde verilmeyen hizmetlerin verilmesini sağlamak olacak. İşte doğru konumlandırma budur.
BUrada bir önemli konuyu da şimdiden açıklığa kavuşturmam gerekiyor. Benim bu işten kazanılacak gelire ihtiyacım yok. Çok şükür yeteri kadar işim var. Buradan elde edilecek olan gelir tamamen amatör denizciliğe harcansın istiyorum. Profesyonellikten uzak işin profesyonel yanını yürüten kişilerin örneğin benim içinde olmayacağım ve bu işin duayenlerinden oluşan bir komite her yıl elde edilecek olan karı uygun gördükleri projelere paylaştısınlar. Başta gelirler küçük olur , projeler de küçük olur ama olsun. Tiryaki 'nin şu deniz altında temizlik projesine katkı sağlanır belki ya da Cem Gür 'e bir kitap daha sipariş edilir. Şu John Vigor 'un kitabı tercüme ettirilir mesela. Ne bileyim işte. Öyle şeyler.
Neden olmasın?
Bana ise anlatmaya çalıştığım etik değerler doğrultusunda Türk karasularında asistan hizmetleri ilk defa kurup çalıştıran yelkenci ünvanı yeter.
Doğru olduğuna inandığım bu yapıyı müşterilere kabul ettrmek çok da kolay olmuyor açıkçası. O yüzden de hizmetlerin verilmesine başlamak biraz zaman alıyor.
Ancak çok yakında demekle yetineyim şimdilik.
Bu arada kesinlikle hakkını teslim etmem gereken birsi var. Bu konunun fikir babası Can Hoca'dır.
Son söz: Taklitlerimizden sakınınız !