Kri-Kri ile 11 günlük tatil seyrimizi tamamlayarak teknemizin yeni ikemetgahı olan Kumkuyu Marina'ya döndük.
Geçen 11 günde, günlük birkaç saatlik seyirlerle hem farklı koyların keyfini sürdük, hem güzel tecrübeler edindik. Deniz soframıza bereket verdi.. Balığımız, deniz mahsüllerimiz eksik olmadı.. Mersin'den dostlarla karşılaştık, alarga komşuluğu yaptık, yardımlaştık. Taşucu çevresinden yeni dostlar edindik. Her gün durmadan inatla çevremizde dönüp duran düşüncesiz Jet Ski severlerle üşenmeden kavga ettik.
İlk günler niye dibimize gelip çapa atıyorlar dediğimiz tur teknelerinin her birinden gelen son ses Rapçi Ezhel parçalarını ezberledik.Neyseki her gün 5 ila 10 tekne aynı saatte gelip yarım saat kaldıkları için kavga etmeyi bırakıp onların gelişinden keyif almaya baktık.. Tur teknelerindeki misafirler çekirdek çitleyerek bizi izlerken biz de daha hızlı çekirdek çitleyerek, altında kalmadık. (Burada bizim tekneden tek bir çekirdek kabuğu denize atılmamıştır).
Jet ski ve tur tekneleri için seneye tekneye küçük bir megafon almanın gerekli olduğu kanaatine vardık. Hiç olmazsa boğazımız patlamaz, sesimiz kısılmaz.
Güneş panellerimiz güzel iş gördü şarj dinamomuzdaki arızaya rağmen, teknede dolabımız hep çalıştı. 3 adet hidroforumuzun da (tatlı su, tuzlu su, tuvalet) çalışması da cabası..
Seyirden önce aldığım 2. el Delta çapa bizi çok memnun etti.
Hakan Biçen reisin gönderdiği hatch kamaramızı klimalıymış gibi serinletti.
Kıçtan kara bağlanma ve ayrılmalarda iyice tecrübe edindik.. Önceki sene yaşadığımız bocalamaları üstümüzden attık.. Her akıntıda, her havada başarıyla yanaşıp, ayrıldık. Bu konuda Özdenle çok iyi uyum sağladığımızı düşünüyorum.
Tisan'da açık denizde kaba dalgada koca teknelerin avlandığı yerde servis botuyla sırtı çektim ( doğru iş değil, önermem. Motor sussa bittiydik). 10 dakikada 2 balık alınca dönüşe geçtim ama dönüş akıntıdan dolayı 2.5 beygir motorla 1 saate yakın sürdü.
Güvercin adası koyunda ( Anfora koyu da deniyor) dipteki kırık anforalara daldık. Deniz kaplumbağalarını otlarken izledik..
Misafirlerimiz de eksik olmadı, birkaç günlüğüne veya günübirlik gelen dostlarımız, ailemizle Kri-Kri'de denizin ve başka hiçbir dış etken olmadan uzun saatler süren muhabbetlerle birlikte olmanın keyfine vardık.
Kedimiz Mia, günde en az 18 saat uyuyarak tekneye mükemmel uyum sağladı
Geçen yılki korkusunu üzerinden tamamen atmış göründü.. Hatta eve geldiğimiz şu saatlerde biraz suratı asılmış gibi geldi bize..
Ağustos ortasında Mersin'de bir koyda akşamları uzun kollu giysiler giyme ihtiyacı hissettik. Şu anda şehir resmen yanıyor..
Seyir öncesi taktığımız tuzlu su pompası, hem günlük güverte temizliğinde, hem de mutfakta bulaşıkta muazzam iş gördü, dikkate değer su tasarrufu sağladığımızı düşünüyoruz.
Seyre başlarken yaptırdığımız botumuz birkaç gün sonra başka yerden açtı. Açan yeri tamir ettik ama bu defa başka bir yerden açınca anladık ki artık miadı dolmuş.. Patalya şart oldu.. Gündüzler biraz serinleyince Ekim gibi yapımına başlayacağımı düşünüyorum..
Dün anne ve babamın da katıldığı yaklaşık 5 buçuk saatlik dönüş seyrimiz ise ayrı keyifliydi. Onların uzun seyir merakını bir nebze olsun giderebildik.. Seyir esnasında da yine güzel balıklar yakaladık. 5 tane tombik (yazılı), bir palamut, 2 tane kuzu ve 1 lambuka toplam 8 tane balık oltamıza takıldı..Yeter deyip yolun yarısında oltaları topladık..
Kekova niyetine çıktığımız yolda ne donanımı, ne de kendimizi zorlamamayı öğrendik. İlk günler yıl boyu hedeflediğimiz yerlere gidememenin hayal kırıklığını yaşasak da geçirdiğimiz güzel günler bu duygunun yerini keyifli anlara bıraktı.. Biz ve Kri-Kri daha hazır olduğunda, yine aklımızda batıya seyir yapmak hep öncelikli planımız olacak..
SM-G920F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi