Aydınlanmanın sadece islam ile değil hint ile çin ile dünyanın geri kalanı ile en keskin ayrımı bu noktadadır. Bilmediğini kabul eder. Bu öyle muazzam bir fark ki... Bir metot değişikliği...
Peşinden tabi ki insan tabiatında olan ve artık baskılanmaması gereken merakın önünde hiçbir şey duramaz. Merak, delicesine kurcalama öğrenme dürtüsü. Asker yolladığı gemisinin içine tabiatı incelemek için bilim adamı da koyar yollar mesela. Bu sadece basit bir fetih dürtüsü değildir aynı zamanda köklü bir metot değişimidir. O yüzden bir "paket" halinde diyor tarihçiler. Bunu tartışırken olguyu tartışmak gerekir iyisini kötüsünü ahlakını değil.
Doğan reis, iddialarınıza katılıyor değilim ama bazı kavramları açıklamak için dayanak teşkil etmekteler.
Şimdi, batı biliminde genel anlamda
bilgi ile ilgili kavramlar şu şekilde sıralanır:
Data - information - knowledge - wisdomdata denen şey yeni türkçede veri demektir.
information ve knowledge yine yeni türkçede bilgi demektir.
wisdom ise akıl demektir. yukarıdaki çeviriden anlaşıldığı gibi burada şöyle bir terslik var o da şudur. hem
information hem de knowledge sanki aynı şeymiş gibi tek ses etiketi ile ayrılmıştır. halbuki bu ikisi ayrı şeylerdir.
işin eskiden beri olan şekline gelirsek
alem - malum - malumat - bilgi - akıl kelimeleri karşımıza çıkar. akıl kelimesi de kendi içinde alt kavramlara ayrılır ama konun aydınlatılması açısından bir önemi yoktur o yüzden girmeyeceğim.
şimdi, kıyas için bunların tercümelerini yazalım:
alem -? : ingilizce de karşılığı var mı farkında değilim belki universe olabilir . Türkçesi yaratılmış her şey demektir.
malum- data: malum yaratılmış olanlardan farkına vardıklarımızdır. bununla doğa bilimlerinde pure scientist dediğimiz kişiler uğraşır. Türkiyede fen edebiyat fakültesindekiler ilgilenir. burada haberdar olunan şey bir yığındır ve tek başlarına anlamı yoktur. bir oşinograf deniz altında yeni bir yosun türü bulur. o yosun türü fark edilmeden önce de vardır ama bizim haberimiz yoktur. oşinograf alır bunu kayıt eder. bir makale yazar.
malumat- information: burada diğer bilim insanları bu haberdar olunan şeyi sınıflandırmaya başlar. bu sınıflandırma sırasında şu sorulara yanıt bulunur:
Ne, Nerede, Ne zaman, Kim, Kaç tane, Ne miktarBu sorularlara verilen yanıtlar ile o şey yığından ayrılır. yığının parçasıdır ama sıfatları ile yığından ayrılıp belirginleşerek daha fazla anlam kazanır. bu işlem de yine pure science dediğimiz iştir.
bilgi- knowledge: burada seviye bir derece artmıştır. bu kısımda
nasıl sorusuna yanıt aranır. Bu işi pure science kısmından gelenleri kullanarak aplied science- uygulamalı bilimciler yapar. Yani mühendislik fakültelerinden yetişen mühendisler. Burada bir iş adamı diyelimki boya üreten bir firma sahibi, rakiplerinden daha iyi bir boya üretmek ister. mühendis araştırır. bir oşinografın bulduğu yosun labaratuvarlarda bitki bilimciler tarafından yapılan incelemede leke tutmadığı fark edilmiştir. Bu leke tutmama işi yüzey dokusu sayesinde olmaktadır. Kimya mühendisi o yüzey dokusunu sentetik olarak oluşturabilirse rakiplerden daha iyi bir ürün çıkacaktır. Bunu labaratuvar ortamında üretir. fabrika ortamında üretilebilip üretilemeyeceği anlaşılır. bu işin bilgi kısmıdır. Bir zamanlar rahmetli Sabancının ağzından çok duyardık know-how diye. işte bu bir şeyin
nasıl yapılacağının farkında olmak onu
bilmek demektir, yani
bilgi budur.
en son sırada
akıl - wisdom var:burada akıl
niçin sorusuna yanıt arar. bulduğu yanıt kendi hedefleri doğrultusunda ise üretime karar verilir. değil ise üretimden vaz geçilir. mesela nano teknoloji kirlenmez boyaların arkasındaki hikaye bu. Mesela Michael Pulp'ın çatır çatır kırdığı yüzme rekorlarında üretici firma köpek balığı derisinin yüzeyini taklit ettikleri bir kumaş doğrudan etkilidir. o kadar ki, daha sonra yarış komitesi o kumaştan yapılmış mayoların kullanımını yasakladı yanlış hatırlamıyorsam.
sizin bahsettiğiniz merak, o önüne geçilmez dürtü aslen alemden malum ve malumata geçiş sürecidir. kısmen de bilgi sürecindedir. bunlar doğa bilimidir ve insan iradesi dışında olan şeyleri araştırma görevidir.
Peki üretime karar verme ya da o pahalı araştırma sürecini finanse etme kararı yani
akıl neyden çıkar. Adamın mükemmeli ne ise neye ulaşmak istiyorsa ondan çıkar. Burada temel dürtü para kazanma isteği ise ondan çıkar. Misal zika virüsünün tedavisi basit iken, satın alacak pazardaki müşterilerin fakir olmasından dolayı üretim ve kar hedefini tutturamayacağı için üretilmez. İşte bu beşeri bilimin işidir. Çünkü işin içinde insan iradesi vardır. İnsanın iradesinin olduğu yerde sabit olarak itikad vardır, sahip olunan itikadın içeriği farklılık gösterebilir. "Paket olarak gelir" denmesinin sebebi muhtemelen budur.Zika virüsü ile ilgili olay hakketten oldu ve dünya sağlık örgütü ilaç firmalarını uyarmak zorunda kaldı.
Tekrar ediyorum, aydınlanma batının kendi iç meselesidir. biz aynı gerekçeler sahip değiliz. hatta bizim gerekçelerimiz içinde doğayı araştırmak temel emirdir. biz o emirde gevşeklik gösterdiğimiz için bu haldeyiz. Onlar kendi emirleri olan
dünyaya kaos hakimdir sen ondan örnek alma emrine karşı çıktıkları için bu haldeler.
Cem beyin tesbitine katılıyorum. Geleceği tasarlıyamıyoruz. Gerekçelerine katılmıyorum. Yani aydınlanma falan bizim derdimiz değil. Biz amacımızı kaybettik. nereye gitmek istediğimizi bilmiyoruz o sebeple yanal alanda sürükleniyoruz. ileriye gitmiyoruz çünkü ilerisi neresi? biz de mi son derece pahalı çözümler üreterek ancak parası kadar insan olanlara hizmet üretelim? Paran kadar insansın lafı bugün bir vaka olsada bunu kabullenecek miyiz? Çıkarlarımıza aykırı diye başka ülkedeki bilim insanlarını öldürecek miyiz? Hatırlayın intihar eden! tübitak mühendislerimizi, ya da düşen uçakta! ölen bir uçak dolusu fizikçilerimizi. Özalın ölümünü hatırlayın, adam doğal yollarla öldüğüne kimse inanmıyor. Hatta Atatürk'ü hatırlıyalım beni Türk hekimlerine emanet edin derken Türk sıfatının karşılığı neydi. Niye öyle talepte bulundu? Türkiyede tıbbın geldiği yeri bir iltifat ile bildirmek için mi yoksa milli güvenlik meselesi miydi onun için?
Biz bence bize dayatılan kırk katır mı kırk satırvmı ikilemini red ettiğimiz için gelecekte ne yöne gideceğimize
karar vermiyoruz...
Bu duruma doğayı inceleme emrine uymadığımız için geldik o belli. Peki niçin o emre uymadık, bence bu sırın üzerindeki perde henüz kalkmadı ve kalkmadıkça zor düzeliriz.
forum resminize bakarak meslektaş olduğumuzu düşünüyorum. lütfen kavramlarla ilgili açıklamaları bir ukalalık olarak almayın. amacım kavramları herkes için daha anlaşılır hale getirmekti.
bir ufak not: bülent reisin amatör denizciliğin tanım çabası da bence bizim değerlerimiz ile batı değerlerinin uyuşmamasından ortaya çıkan problemler sebebiyle var. işin içinde bizim doğa kurallarını umursamayışımız da da var, bizim kime insan dediğimiz kime demediğimiz de var. bu açıdan çok sağlıklı buluyorum o çabayı. çok uzun yazdım. imla hatalarını kontrol edemeyeceğim. hatalar var ise afv ola.