[O.Utku Uçkan]

Can biladerimin yazısının bütünlüğünü bozmamak adına yeni başlık açayım dedim.

Vatandaş her daim benden bir tık önde ve lazer ile kontrol ediyorum diye yazınca aklıma gelen bir projektör olayı.

Yıllar önce Erkan biladerimin ilk yelkenlisi Kle ile Marmaris'e doğru yoldayız.Dilek boğazı geçileli epey olmuş ve gece deniz süt liman,motor seyri yapıyoruz.Yenildi içildi ve motor sesine horultular karışıyor.Dümende gece seyirlerinin vazgeçilmez dümencisi Çetin biladerim var.Dümeni bana verirken Erkan el cps ine rotayı giriyor ve abi sen bu yoldan çıkma diye de tembih ediyor.Aynen o zamanların araba oyunları gibi.Yanlarda çizgiler ortada biz ve orta çizgiden uzaklaşmadan dümeni idare ediyorum.Çok da hoşuma gidiyor,sonuçta öyle veya böyle kontrol bende durumu oluşuyor.
Tekne güvenli ellerde gidiyor ama ben arızalı olduğum için,çok uykum olmasına rağmen uyuyamıyorum.Çıkıyorum kokpite ve Çeto kaptan ''demin Hüseyin fenerini(isim yanlış olabilir ama bir adam ismi idi) geçtik ama galiba bozuk yanmıyordu'' diyor.
Anam olur mu hiç öyle bir şey,Türkiye Cumhuriyeti Devletinin feneri yanmaz mı?Bu çeto kaptan rahat yanlış yollara saptı diye derhal projektörü içeriden alıyor ve teknenin başına fırlıyorum.
Çeto dur abi ne yapıyorsun diye bağırıyor ama ben etrafımızda silüeti görünen Yunan adalarını taramaya başlıyorum.Çeto çok kızınca söndürüp kokpite geliyorum.Fırçanın bini bir para''Yunan sularındayız adamları kıllandıracaksın''diye söylenirken birden ortalık gün gibi oluyor.Projektör öyle olmaz böyle olur diye Yunan sahil botu gözümüzün içine çakıyor aleti.Hoparlör ile her kes güverteye diye anons ediyorlar.Karaburun civarında bir gece evvel de Türk karasularında aynı olayı yaşadığımız için alışkın bir şekilde görüntüye giriyoruz.Sorgu sual nereden geliyorsunuz,nereye gidiyorsunuz vs.Telsiz konuşmaları falan derken projektör kapanıyor ama bu sefer bütün arkadaşlar koro şeklinde Utku abi diye başlıyorlar.

[Serkan Güvenen]

Utku abi ,

Bende Can abiye yeşil lazer nedir diye başlıkta sormuştum.

[Ahmet Çelenoğlu]

Projektör çok yakın cisimleri göstermek için iyi yöntem olabilir. Gece seyrinde lmana girilmeye çalışılmadıkça projektör kullanılmamalı, ışık gözün gece görüş hassasiyetini 15 dakikaya kadar engeller. Deniz üstü çok nadir zifir karanlık oluyor, kara parçaları hatta, ışıksız tekneler bile kolaylıkla görülebiliyor. Projektörü yaktınız mı tüm gece görüşünüzü kaybediyorsunuz.

[O.Utku Uçkan]

Ahmet kaptanımız bizim denizciliğimiz daha o zamanlar nakıslarda idi 

Henüz pozitife geçtik,emekliyoruz.Öğrendiğimiz her bir kelime + yazıyor.Teşekkürler. 

[Mehmet Atay]

Utku Ağabey’im bence sen boşuna bu konuyu üstüne alınmışsın.
Bunca seyir yazısı okudum, seyir yaptım, bu sahil güvenlik meselesini hep Çeto’nun olduğu kayıklarda gördüm.
Sen tekne içinde uyusaydın da, olacaktı. Rahat ol.

[O.Utku Uçkan]

Utku Ağabey’im bence sen boşuna bu konuyu üstüne alınmışsın.
Bunca seyir yazısı okudum, seyir yaptım, bu sahil güvenlik meselesini hep Çeto’nun olduğu kayıklarda gördüm.
Sen tekne içinde uyusaydın da, olacaktı. Rahat ol.

Adamın sahil güvenlik çekme gibi bir özelliği var ya da düşününce gerçekleştiriyor

[Ahmet Çelenoğlu]

Ben artık gece seyrinden kaçınıyorum. Hiç yapmıyorum desem doğru olabilir. Şimdiye kadar katıldığım gece seyirlerinde çok nadir planlanmış olarak vardiya yapabildik. Bu sürekli seyirde kesinlikle sorun oluyor. Benim çözümüm gece gündüz uzun yol seyirlerinde gündüz uyuyup gece dümeni almaktı. Böylece vardiyadan kaçınınan ekibe normal uyku zamanını tanıma fırsatı çıkıyordu. Bir gecelik seyirler genelde sorun olmuyor. 24-36 saat arası rahatlıkla uykusuz geçirilebiliyor. Gece seyri yapılacaksa planlama iyi yapılmalı ve varılacak yere mutlaka gün ağırdıkgtan sonra varılmalı, bana göre en zor iş karanlıkta bir limana girmektir.

Yaşlandıkça genelde görüş kabiliyetimizin özellikle gece görüşümüzün düştüğü de unutulmamalı. 

[O.Utku Uçkan]

Bence de,rahmetli anamın bir sözü vardı ''gündüzler torbaya mı girdi'' derdi.

Bir gece seyri hikayesi daha.Neden gece gitmem sorusuna cevap

Selimiye'de Girit restoranda ahtapotlar yenilmiş,biralar içilmiş ve Martı marinaya dönüyoruz.Restoranın önü 3 teknelik ve Sadun abi ve Haldun abi öncelikli.Çömezler boş olursa bağlanabilir.Arkadaşın Jeanneausu ile gittiğimiz bir gün.Yoksa ben gece yola o mesafe için bile çıkmam.Giderken arkadaşımızın otopilotu veya çarter pilot mu ne ise yolu kaydetmiş ve kaptan dönüşü aynı yol geri ayarlıyor herhalde,nasıl yapıyorsa akıllı bıdık aynı yolu dönecek diye dümeni de otopilota bıraktı.Uykularda gelmiş zaten. Biralar zayi olmadan hazır uyku gelmişken biran evvel dönelim diye gaz kolunu da dayadı sonuna. Anam ne uyku kaldı ne sarfoşluk. Gözler fincan kaptım ben procektörü dikildim teknenin başına önümüzü görmeye çalışıyorum.Vatandaş ne yapıyorsun abi gel bak karının dizine yat,keyfini çıkar diye sesleniyor.Bir balıkçıyı farkettik ve otopilottan çıktı,hızı düşürdü,manevra yaptı. Bilader tekne senin kaptan sensin birini altına alırsan hapse giren sen olursun diye verdim gazı.Gaz işe yaradı ve düşük hız ile marina girdik.

Diyeceğim şeytanın işi yok hızlı bir kaptan gezintiden dönüyor olabilir.

[Eyüp Oğan]

Bence de,rahmetli anamın bir sözü vardı ''gündüzler torbaya mı girdi'' derdi.

Bir gece seyri hikayesi daha.Neden gece gitmem sorusuna cevap

Selimiye'de Girit restoranda ahtapotlar yenilmiş,biralar içilmiş ve Martı marinaya dönüyoruz.Restoranın önü 3 teknelik ve Sadun abi ve Haldun abi öncelikli.Çömezler boş olursa bağlanabilir.Arkadaşın Jeanneausu ile gittiğimiz bir gün.Yoksa ben gece yola o mesafe için bile çıkmam.Giderken arkadaşımızın otopilotu veya çarter pilot mu ne ise yolu kaydetmiş ve kaptan dönüşü aynı yol geri ayarlıyor herhalde,nasıl yapıyorsa akıllı bıdık aynı yolu dönecek diye dümeni de otopilota bıraktı.Uykularda gelmiş zaten. Biralar zayi olmadan hazır uyku gelmişken biran evvel dönelim diye gaz kolunu da dayadı sonuna. Anam ne uyku kaldı ne sarfoşluk. Gözler fincan kaptım ben procektörü dikildim teknenin başına önümüzü görmeye çalışıyorum.Vatandaş ne yapıyorsun abi gel bak karının dizine yat,keyfini çıkar diye sesleniyor.Bir balıkçıyı farkettik ve otopilottan çıktı,hızı düşürdü,manevra yaptı. Bilader tekne senin kaptan sensin birini altına alırsan hapse giren sen olursun diye verdim gazı.Gaz işe yaradı ve düşük hız ile marina girdik.

Diyeceğim şeytanın işi yok hızlı bir kaptan gezintiden dönüyor olabilir.

Kıyı seyri'nde istisnai olarak projektör kullanılabilir. Özellikle koy girişlerinde, demir atarken, kıyıya halat bağlamaya giderken vb...

Gece seyirlerinde zaten kısa bir süre sonra göz ortama uyum sağlıyor. Özellikle çok bulutlu, zifiri karanlık olmayan gecelerde yıldızlar ve ayın ışılttığı denizde oldukça uzak mesafeler bile görülebilir oluyor.

Selimiye, Orhaniye Martı Marina gece seyrinizde yaşanan olumsuzluk için; bence Kaptanınızın ciddi hatası var. O yöreyi bilenler bilir, siz daha iyi bilirsiniz ki, dantel gibi işlenmiş kıyılar, denizde kıyıya yakın döküntü ve sığlıklar ve oto pilota bırakılmayacak dönüşler gerektiren bir rota vardır.
Daha ciddi bir sorunla karşılaşabilirmişsiniz.

Projektör kullanmak da biraz maharet istiyor, kazara sizin veya teknedeki herhangi bir denizcinin gözüne çok kısa bir süre dahi tutulduğunda neredeyse kör gibi oluyorsunuz.

Sorunuza cevap değil ama gece seyirlerinde rota çizerken mutlaka kıyılara uzak bir hat belirlemekte fayda var.

Hisarönü, Göcek, Gökova gibi yörelerde çok dikkatli olmak lazım, gece seyri yapmak zorunluysa yukarıda belirttiğim gibi kıyılara uzak bir hatta seyir yapmalı.

Bu vesile ile selamlar Utku abicim..

[Bülent Büyükdağ]

Aynı şekilde, bana kalırsa projektör, yalnızca koyun içinde, etrafı kolaçan etmek için kullanılmalı. Hatta bana kalırsa bir koy hedefleniyorsa ve eğer pek bilmediğiniz bir koysa, dara düşmüş de değilseniz, gece hiç girmemeli.

[Ahmet Kabaalioğlu]

Gece seyrini çok severim, gece nispeten hava  ve denizde uykuda olur bu yüzden konfor artar. Gece hiç bir aydınlatma ışığı yakılmasına müsade etmem, çünkü göze gelen ışık karanlıkta geçici körlük yapıyor bu yüzden eski performansta görmeniz çok zaman alıyor. Balıkçı teknelerinde olduğu gibi çok gerekliyse içeride bir küçük kırmızı ışık yakıyorum, oda girip çıkarken düşmeyelim diye. Elimden gelse volici usulü seyir fenerlerini bile yakmayacağım ama  projektör iskeleye bağlanırken yada koya girildiğinde lazımdır tabiki. son zamanlarda küçük bisiklet stoplarından aldım, kamara içine yere bakacak şekilde sabitliyorum, çok güzel oluyor, düşen kalkan ne varsa onuda kolaçan ediyorum.

[Öcal Turan]

Ben de gece seyrinde lamba bile yakmam .
Projektör ; üzerime gelen büyük bir bir teknenin gerekirse kaptan köprüsüne tutmak ve gece koltuk halatı alırken yer belirlemek , koylarda kullanmak amaçlı , oldukça güçlüsünden bir adet teknede bulundurduğum alet. 
O da lazım gece seyrinde el altında .

[Ahmet Kabaalioğlu]

O da lazım gece seyrinde el altında .

El altından ziyade  bence üzerimizde taşımak lazım , hem bıçak hemde küçüklerinden güçlü bir feneri

[O.Utku Uçkan]

O da lazım gece seyrinde el altında .

El altından ziyade  bence üzerimizde taşımak lazım , hem bıçak hemde küçüklerinden güçlü bir feneri

Kafaya takılan ve odaklanan tipte kuvvetli let fener en uygunu gibi

[Öcal Turan]

O da lazım gece seyrinde el altında .

El altından ziyade  bence üzerimizde taşımak lazım , hem bıçak hemde küçüklerinden güçlü bir feneri

Benim ki havuzluktaki çakmaklıktan çalışıyor Ahmet cim .
Şu Almanların İkinci Dünya savaşında Müttefik uçaklarını tesbit ettikleri projektörlere benzer bir ışığı var

Dur bir çift 6 V luk motorsiklet aküsü ile çalışan da var , onu da götüreyim tekneye.