Hesabını kimse sormazsa doğa soracak.
Bülent'in bu tespiti sonrası düşündüm. Sivriada'ya yaklaşır ve ayrılırken çok büyük akıntı ve
anaforlar ile karşılaştım. Bu dönemde Karadeniz'e akan Tuna, Dinyester, Dinyeper, Don,
Kızılırmak Yeşilırmak ve diğer nehirlerin debilerinin yüksek olduğu zamanlar. Akıntının gücü
tahminim 3- 4 DM civarında idi. Boğazdan akan milyonlarca ton su önce Sivriada'ya çarpıp yaklaşık
3/2 si Yassıada ya yönelip devam ediyor.
Şimdi bunca su yıllarca adalara vurdu bir şey olmadı tamam. Ancaaaak adanın kendi kütlesinden
en az 2 (iki) kat fazla demir, beton ve diğer yükler bu statik yapıyı olumsuz etkiler mi?
Doğa bir depremde '' -Sırtıma çok yüklendiniz taşıyamıyorum, bunları denizin derinliklerine
gönderiyorum'' der mi acaba? Ne dersiniz?