[Ersin Böke]

Biraz önce Cem Gür 'ün bloğunda iş teknelerinin dünü bu günü isimli makalesini okudum.. Çok önemli bi yazı..Tavsiye ederim..

http://egeiou.blogspot.com.tr/2014/01/is-teknelerinin-dunu-bugunu.html

Aslında tüm bloğu gözden geçirmenizi öneririm.. Cem Gür hem Fransızca hem de İngilizce biliyor.. Kullandığım Tayo Mar dahil tekne yapmış bir isim.. Bu konuda en önemli özelliği , projeye harfiyen uyması.. BU bilgi birikimi ve yabancı dil bilgisi ile birlikte ortaya böyle harika yazılar çıkıyor..

Hiç bilmediğimiz tekneler ve hikayelerini Cem Gür ün bu çalışmaları sayesinde takip edebiliyoruz. Cem Gür taraf.. Ahşaptan ve klasik teknelerden yana.. O yüzden çok eleştirilmiştir.. Damdan düşeni en iyi damdan düşen anlar malum.. Seveni var kızanı var.. Ancak değerler yarattığı bir gerçek..

Cem Gür , biliyorsunuz bir tirhandil yapıyor.. Üstelik bu bilgi birikimi sonuçta İyonya da vücut buluyor.. Cem Gür bu işlerden para filan kazanmadı.. Tanıdığımdan biliyorum Ticareten filan zırnık anlamıyor.. Zaten iyi ki anlamıyor. Yoksa bu işlere hayatta bulaşmazdı..

Sonuçta tekne yaptırmak öyle kolay bir iş değil. Malum  deniz zengin sever.  İyonya denizde oldukça bu denizlerin geleneksel teknelerini temsil edecek, ilham verecek, örnek olacak..Gerçek bir tirhandil üstelik. Üzerine gecekondu gibi koca kamaralar yerleştirilmiş ve tirhandil diye sunulanlardan da değil..

Olacak ama olamıyor.. Emekli maaşı ile olmuyor bu işler..

En son malum motor konusunda da sıkıntı yaşadı.. Mevzuat hazretleri de bir çelme takıverdi.. 

Aklında soru işaretleri olan varsa ben önden söyleyeyim.. Cem Gür bu tkneyi ticari bir amaç için yapmıyor.. Yapıp satacak değil yani.. Gerçi benim için çok önemli değil.. Benim derdim 2018 model bir tirahandil Ege suları ile buluşsun. Bu denizlerin teknesi namzet olsun, örnek olsun..

Teknik tarafa gelince , bence dert motor değil.. Önemli elbet ama ciddi bir bedel.. Karşılanamayabilir.. En kötüsü varsın motorsuz olsun be..

ama logosu bir çektirme olan bu forumun üyesi olan bizler , En azından Cem Gür'ün yanında olduğumuzu göstermeliyiz diye düşünüyorum.  Bu işte 10 TL bile önemli.. o bile bir eksik kapatır..

Şu İyonyayı bu yaz sonu bir şekilde gelin denize indirelim  el birliği ile..  Gerçek bir tirhandil , gurcatası olmayan, randa arma , gargari halkaları ile yelken basılan bir tirhandil.. Orjinalinin  tıpkısı..

Elinden iş gelen gitsin yardım etsin , gelmeyen ,müsait olamayan  bütçesi imkan verdiğince destek olsun..

Damlaya damlaya göl olur..

Varmısınız.. ?




 

[Oktay Eryılmaz]

Biraz önce Cem Gür 'ün bloğunda iş teknelerinin dünü bu günü isimli makalesini okudum.. Çok önemli bi yazı..Tavsiye ederim..

http://egeiou.blogspot.com.tr/2014/01/is-teknelerinin-dunu-bugunu.html

Aslında tüm bloğu gözden geçirmenizi öneririm.. Cem Gür hem Fransızca hem de İngilizce biliyor.. Kullandığım Tayo Mar dahil tekne yapmış bir isim.. Bu konuda en önemli özelliği , projeye harfiyen uyması.. BU bilgi birikimi ve yabancı dil bilgisi ile birlikte ortaya böyle harika yazılar çıkıyor..

Hiç bilmediğimiz tekneler ve hikayelerini Cem Gür ün bu çalışmaları sayesinde takip edebiliyoruz. Cem Gür taraf.. Ahşaptan ve klasik teknelerden yana.. O yüzden çok eleştirilmiştir.. Damdan düşeni en iyi damdan düşen anlar malum.. Seveni var kızanı var.. Ancak değerler yarattığı bir gerçek..

Cem Gür , biliyorsunuz bir tirhandil yapıyor.. Üstelik bu bilgi birikimi sonuçta İyonya da vücut buluyor.. Cem Gür bu işlerden para filan kazanmadı.. Tanıdığımdan biliyorum Ticareten filan zırnık anlamıyor.. Zaten iyi ki anlamıyor. Yoksa bu işlere hayatta bulaşmazdı..

Sonuçta tekne yaptırmak öyle kolay bir iş değil. Malum  deniz zengin sever.  İyonya denizde oldukça bu denizlerin geleneksel teknelerini temsil edecek, ilham verecek, örnek olacak..Gerçek bir tirhandil üstelik. Üzerine gecekondu gibi koca kamaralar yerleştirilmiş ve tirhandil diye sunulanlardan da değil..

Olacak ama olamıyor.. Emekli maaşı ile olmuyor bu işler..

En son malum motor konusunda da sıkıntı yaşadı.. Mevzuat hazretleri de bir çelme takıverdi.. 

Aklında soru işaretleri olan varsa ben önden söyleyeyim.. Cem Gür bu tkneyi ticari bir amaç için yapmıyor.. Yapıp satacak değil yani.. Gerçi benim için çok önemli değil.. Benim derdim 2018 model bir tirahandil Ege suları ile buluşsun. Bu denizlerin teknesi namzet olsun, örnek olsun..

Teknik tarafa gelince , bence dert motor değil.. Önemli elbet ama ciddi bir bedel.. Karşılanamayabilir.. En kötüsü varsın motorsuz olsun be..

ama logosu bir çektirme olan bu forumun üyesi olan bizler , En azından Cem Gür'ün yanında olduğumuzu göstermeliyiz diye düşünüyorum.  Bu işte 10 TL bile önemli.. o bile bir eksik kapatır..

Şu İyonyayı bu yaz sonu bir şekilde gelin denize indirelim  el birliği ile..  Gerçek bir tirhandil , gurcatası olmayan, randa arma , gargari halkaları ile yelken basılan bir tirhandil.. Orjinalinin  tıpkısı..

Elinden iş gelen gitsin yardım etsin , gelmeyen ,müsait olamayan  bütçesi imkan verdiğince destek olsun..

Damlaya damlaya göl olur..

Varmısınız.. ?

Ersincim tam ama tam bu konu için bir başlık var.
İlk reaksiyon  Bülent Reis ten geldi Cem abinin çağrısına
Arkasından sıralndı bir çok kişi

Fakat tam o sırada bu kahveciler arasında hafif münazara oldu.İstifalar ,küsmeler darılmalar ,karşılıklı sonuçsuz anlamsız atışmalar yasadık
Gündeeem çöp oldu
Dün Niyazi tekrar gündeme getirdi .
Bu yazıyı oraya alsak bu işe devam etsek ....

[Ersin Böke]

Olur olur.. önemli olan sonuç.. Orada aynı zamanda İyonya ile ilgili teknik biligiler de olduğundan ayrı açmıştım..

[Oktay Eryılmaz]

Tabi canım ben birarada olsa daha efektif olur dedim
Herzamanki gibi güzel yazmışssın.
Kalemin kuvvetli en azından ben keyifle okuyorum
İsyankar kahveci

Bu arada
Ersin bu tirhandil işi tutku gibi
Bende çok bakar oldum ne sanat şaheserleri var
Çok güzeller

[Cem Gür]

Ufak tefekleri araya sokmadan İyonia'ya kadar sırasıyla Westlawn Institute of Marine Technology'de tekne tasarımı uzaktan eğitimi alırken, Jay Benford  "fantail" modellerinden birini projelendirip ilk yapım serüvenine başladım. Ortaya çıkan (sahte) bacalı çok güzel bir motor teknesi "Thalassa" oldu, 4 yıl kullandım.

Bir sonraki serüven ikiz kızlar  "Sinarit Baba" ve benim " Yalıçapkını" Roger Dongray tarasımı Golant Gaffer'lar. Her ikisi de üçer kere el değiştirdi. Yapımlarının üzerinden neredeyse 20 yıl geçti. Her yeni sahibi beni arayıp bilgi destek istiyor. İkisi de daha boyanmadı. İlk boyaları ile dolanıyorlar.

Araya 2004 ve 2006 arasına sıkıştırdığım ille Türkiye de doryleri tanımalı takıntısı ile 2005 Boat Show'una soktuğum lug sail armalı Swampscott Dory ve ve Barka yelken & yürek tekneleri oldu.

Tembelliğinden kendi yapmak istemediği için bir arkadaşa dik yapıştır hoş bir günlük gezi teknesi. Tuzla'da Hollanda sloep kamaralı bir modelinin tadili ve inşaatı. Bir başka sadece kürek teknesi light dory.

Nihayet yine ikiz kızlar Tomas Gilmer tasarımı Blue Moon "Antigoni" Yunanistan'a gitti ve "Tayo-Mar". Tayo-Mar inşası sırasında araya giren Paul Gartside 1979 tasarımı BCC " Siyah Kayık" ın kabuk ve armasına danışmanlık ve inşa denetimi....

Tayo-Mar'ı son teknem olmak üzere yapmıştım. Şartlar çok zorladı. Heba olmaması için satıldı.
Ersin'in dediği doğru bu ticaretten neredeyse hiç para kazanmadım.

İyonia'yı ise satmayı hiç düşünmediğim  ahır zaman yoldaşı olarak düşündüm. Neden,niçin, ne amaçla cevaplarını uzun uzadıya http://egeiou.blogspot.com.tr/ blogumda anlattım.   Motor hikayesi malum. 100 yıl önce de motor yoktu. Kürek yelken yetecek diye düşünüyorum. İlle yanıma bir yoldaş alarak.

Aklına gelenler varsa, açık yürekle açıklamalıyım: İyonia'yı satmak üzere yapmıyorum.

Desteğiniz benim için çok değerli. Şimdiden yüce gönülllü davranışınıza, dayanışmanıza, ortaya çıkacak olana inancınıza teşekkür ediyorum.

[Âli San]

Bunu yazıp yazmamayı IYONYA'nın motor krizi ilk patladığından beri düşünüyorum. Hukuken anlamsız bir düşünce ise komik duruma düşmeyeyim diye yazmadım ; ama fikir beni aralıksız dürtüp duruyor.

Belki hukuken geçersiz bir sav, belki teknik gelişime ve dünyanın genel gidişatına ters bir düşünce ama ; birey olarak beni devlet, kanun, kararname , yönetmelik...ortaya konmuş olan her ne haltsa, tekneme eski mi yeni mi ; şöylesi mi böylesi mi bir motor koymaya nasıl zorlar ?

Hele burada açık açık bir ayrımcılık varsa ?
Yani Cem motorunu tekneye koyamıyor ama balıkçı koyabiliyor değil mi ? Belki bir çiftçi de o motoru satın alıp tarlasında su pompasını çalıştırabiliyor ya da bir işletme o motoru alıp bir jeneratör imal edebiliyor ? Böyle olmasa kimse o motoru ithal etmezdi zaten.
O zaman herkese hayhay da niye Cem'e veya tekneciye vay vay ?
Iyonya'ya bir motor kazandırmak için oluşturulacak bir güç birliğine gücüm oranında varım.
Ama asıl önerim konuyu mahkemeye taşımak. Hukuken olanak ve bir şans varsa bu davayı üstlenecek bir avukat elbet bulunur , ben de bu avukatın dava takip ücretine katkı yapmak isterim.

Bu sorunu başka marka bir motor bularak değil ; bence haksız olan bir durumun düzeltilmesi için hukuki yoldan çözebilirsek belki hiç tanımadığımız başka denizcilere de faydamız dokunmuş olacak zira ?

[Ersin Böke]

Aali nin yazdığını önemsiyorum.. Neden olmasın.?   Aslında İyonya konu başlığında bu konu ile ilgili diğer reisler de güzel görüşler paylaştılar.. Konuları birleştirelim mi buradan mı yürüyelim.. ?

[Ersin Böke]

BU arada yöntem bence şöyle olmalı.. Para katkısında bulunacaklar için katılımcılar bir reisin açtığı özel hasaba ödeme yapabilirler.. Bu hesaba yatan bedelleri ayrıca bir reis kontrol etmeli. Ödenen bedel gizli olmalı.. Kişi İsimleri yayınlanabilir. Ancak diğer reis kontrol etmeli. Kimin ne kadar para katkısında bulunduğu Cem Gür tarfından dahi bilinmemeli. sadece isimler Cem Gür 'e bildirilmeli.. İsimler burada da anons edilmemeli..

Malzeme katkısında bulunabilecek reislerin de isimleri sadece Cem Gür 'e bildirilmeli.

Emek olarak yardımcı olabilecekler ise buradan katılımcı olabilirler..

Sem Gür de ihtiyaç malzeme listesi ve ihtiyaç duyacağı emek isteyen işleri ve takvimini bildirebilrise , bizler de kendi programımıza uydurmaya çalışabiliriz..

Cem , ihtiyaç listesi ve iş programını çıkardıktan sonra , kampanya ile ilgili bir süre belirleyeceğiz.. Bu süre sonundan kampanya bitirilecek..

Dediğim gibi .. bedel önemli değil.. Gönlünüzden ne koparsa.. 10 TL bile önemli.. kullanmdığınız ama İyonyanın ihtiyacı olan her malzeme önemli.. Emek desteği hepsinden önemli..

[Erman Yerman]

Bunu yazıp yazmamayı IYONYA'nın motor krizi ilk patladığından beri düşünüyorum. Hukuken anlamsız bir düşünce ise komik duruma düşmeyeyim diye yazmadım ; ama fikir beni aralıksız dürtüp duruyor.

Belki hukuken geçersiz bir sav, belki teknik gelişime ve dünyanın genel gidişatına ters bir düşünce ama ; birey olarak beni devlet, kanun, kararname , yönetmelik...ortaya konmuş olan her ne haltsa, tekneme eski mi yeni mi ; şöylesi mi böylesi mi bir motor koymaya nasıl zorlar ?

Hele burada açık açık bir ayrımcılık varsa ?
Yani Cem motorunu tekneye koyamıyor ama balıkçı koyabiliyor değil mi ? Belki bir çiftçi de o motoru satın alıp tarlasında su pompasını çalıştırabiliyor ya da bir işletme o motoru alıp bir jeneratör imal edebiliyor ? Böyle olmasa kimse o motoru ithal etmezdi zaten.
O zaman herkese hayhay da niye Cem'e veya tekneciye vay vay ?
Iyonya'ya bir motor kazandırmak için oluşturulacak bir güç birliğine gücüm oranında varım.
Ama asıl önerim konuyu mahkemeye taşımak. Hukuken olanak ve bir şans varsa bu davayı üstlenecek bir avukat elbet bulunur , ben de bu avukatın dava takip ücretine katkı yapmak isterim.

Bu sorunu başka marka bir motor bularak değil ; bence haksız olan bir durumun düzeltilmesi için hukuki yoldan çözebilirsek belki hiç tanımadığımız başka denizcilere de faydamız dokunmuş olacak zira ?

Âli reisim mesajınızdan etkinlendiğimi belirtmeliyim. Bu forumu özellikle bu konularda çok önemsiyorum ve sizlerin bu konulardaki katkıları çok değerli. Hukukçu olmamakla birlikte söz konusu uygulamanın Avrupa Birliği müktesabatından kaynaklandığını ve yıllar süren uzun teknik ve bürokratik aşamaların sonunda yönetmelik olarak yürürlüğe girdiğini tahminim hepimiz biliyoruz. Tabii ki bir yönetmelik hukuki olarak tartışılmaz değildir ancak bu yolun uyum sağlamakla yükümlü olan ancak AB nezdinde müktesebat oluşturmada kısıtlı durumda bulunan ülkemiz açısından çok zorlu olacağını düşünüyorum. Eminim uzmanı olanlar bu konuda detayları paylaşacaklardır. Sizin yazınız üzerine aklıma son dönemde guletlerin Paris Memorandumu kapsamı dışına alınarak yaratılan fiili çözüm geldi.
Diğer aklıma gelense, Ionia denize inmek için gerçekten bir motora ihtiyaç duyuyor mu? Motoru olmayan tekneler motorsuz olarak liman başkanlıklarında kayıt edilebiliyor, bu şekilde ruhsatlandırılabiliyor. En son 4 metrelik kayığımı satarken önce motorumu kayıttan düşürmüş motorsuz olarak ruhsatlandırdıktan sonra satışını yapmıştım.. Bunu da bir yol olarak düşünebiliriz..Sonra? İşte sonrası Allah kerim



SM-G920F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

[Ersin Böke]

Yazdıkça fikrim geliyor.. Şöyle şeyler de yapabiliriz.. Diyelim, reislerden birisinin kıymetli bir deniz eşyası var ve bunu bağışlamak istiyor.. Bu eşya ile ilgili açık artırma yapabiliriz.. , Cem Gür 'ün önemli makalelerini ve derlemelerini bi e kitapçık haline getirip, satışını yapabiliriz.. Yemek düzenler , yemeğin bir kısmının gelirini kampanya için toplayabiliriz.
Ne bileyim işte.  Şimdilik aklıma gelenler bunlar.. Görüşlere açığız..

Ben Kıbrıs gurubu ile ilgili  yaptığımız bir kampanya da para toplamıştım.. Bu konuda görev alabilirim. Bir de kontrol edecek reis gerekiyor.. Kim katılır.. ?

Demin isimini tam hatırlayamadığım için yazmamıştım.. NiyaziReis ve Oktay reis benden daha önce bu konuyu ısrarla hatırlatmışlardı zaten.. Benimkisi süreci ve sistemi oluşturmak..

[Ersin Böke]

Bu arada kampanyaya ilk destek Erman dan geldi.. Malzemeyi ihtiyacı olana satıp, parayı kampanyaya koyuyoruz..

ilk adım en önemli adımdır her zaman.. en uzak yolları aşmak için önce küçük bir adım ile başlamak gerekir. Sağolasın Erman..

[Âli San]

Âli reisim mesajınızdan etkinlendiğimi belirtmeliyim. Bu forumu özellikle bu konularda çok önemsiyorum ve sizlerin bu konulardaki katkıları çok değerli. Hukukçu olmamakla birlikte söz konusu uygulamanın Avrupa Birliği müktesabatından kaynaklandığını ve yıllar süren uzun teknik ve bürokratik aşamaların sonunda yönetmelik olarak yürürlüğe girdiğini tahminim hepimiz biliyoruz. Tabii ki bir yönetmelik hukuki olarak tartışılmaz değildir ancak bu yolun uyum sağlamakla yükümlü olan ancak AB nezdinde müktesebat oluşturmada kısıtlı durumda bulunan ülkemiz açısından çok zorlu olacağını düşünüyorum. Eminim uzmanı olanlar bu konuda detayları paylaşacaklardır. Sizin yazınız üzerine aklıma son dönemde guletlerin Paris Memorandumu kapsamı dışına alınarak yaratılan fiili çözüm geldi.
Diğer aklıma gelense, Ionia denize inmek için gerçekten bir motora ihtiyaç duyuyor mu? Motoru olmayan tekneler motorsuz olarak liman başkanlıklarında kayıt edilebiliyor, bu şekilde ruhsatlandırılabiliyor. En son 4 metrelik kayığımı satarken önce motorumu kayıttan düşürmüş motorsuz olarak ruhsatlandırdıktan sonra satışını yapmıştım.. Bunu da bir yol olarak düşünebiliriz..Sonra? İşte sonrası Allah kerim



SM-G920F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

Erman Reis,
detayları bilemediğim için çekingen yazıyorum zaten. Hukuk da bana yabancı bir alan. Ancak geçmişte ( üstelik yine amatör denizcilikle ilgili ) bir takım sıkıntılarla kimi gönüllerimiz uğraşır ve yine amatör denizci hukukçulardan destek alırken ( ve hukuken başarılı olurken...) kimi toplantılara katılmış ve hukukun esasen ( başka türlü olması beklenebilir mi zaten ? ) akla, mantığa ve vicdana dayandığını büyük bir keyif alarak iyice anlamıştım.

Şimdi Cem'in motoru AB müktesebatına, CE Normlarına vs aykırı düşmüş olabilir. Ama belki mesela 5 sene önce böyle değildi ? Hele Türkiye ithalat rejiminde son derece katı olan bir ülke. Aklımıza geleni hemen öyle kolay ithal edebileceğımiz bir ülke değil. Bu motora zamanında ( belki hala bugün bile ) ithal izni veriliyor. Bu motor bu ülkeye kaçak girmedi. Yani devlet gümrük vergisini ve KDV tahsilatını yapıyor ; ithalatçı karını koyup satabiliyor ; ama bedelini ödeyip alan son kullanıcı motoru bir işe yaratamıyor, yasak veya yönetmelik devreye giriyor. Yani herkesin işi tıkırında, son kullanıcı kurban.
Bu aklıselime de vicdana da aykırı...

Dizel motorların ABD ve Avrupada yarattığı skandallar hepimizin malumu. Yillardır da Euro 4, Euro 5, Euro 6 motor düzenlemeleri sertleşerek yenilenip duruyor...Ama mesela bir Batı ülkesinde model yılında satılamayıp elde kalmış bir önceki jenerasyona ait bir taşıtın satışının ; ama asıl alıcısı tarafından trafiğe kaydının yasaklanabileceğine ben ihtimal vermiyorum.

Bu açıkça o malın son kullanıcısına kötülük. Imali bir tarihten sonra yasaklanabilir. Satışı yasaklanabilir. Yerli değilse ithali yasaklanabilir . Ama tüm bu aşamalara göz yumup, faturayı son kullanıcıya çıkarmak bence hakka, hukuka sığmaz. Tutturulabilirse buradan tutturulur diye düşünüyorum. Ama doğru yorum ancak hukukçulardan gelecektir.   

[Erman Yerman]

Âli reisim mesajınızdan etkinlendiğimi belirtmeliyim. Bu forumu özellikle bu konularda çok önemsiyorum ve sizlerin bu konulardaki katkıları çok değerli. Hukukçu olmamakla birlikte söz konusu uygulamanın Avrupa Birliği müktesabatından kaynaklandığını ve yıllar süren uzun teknik ve bürokratik aşamaların sonunda yönetmelik olarak yürürlüğe girdiğini tahminim hepimiz biliyoruz. Tabii ki bir yönetmelik hukuki olarak tartışılmaz değildir ancak bu yolun uyum sağlamakla yükümlü olan ancak AB nezdinde müktesebat oluşturmada kısıtlı durumda bulunan ülkemiz açısından çok zorlu olacağını düşünüyorum. Eminim uzmanı olanlar bu konuda detayları paylaşacaklardır. Sizin yazınız üzerine aklıma son dönemde guletlerin Paris Memorandumu kapsamı dışına alınarak yaratılan fiili çözüm geldi.
Diğer aklıma gelense, Ionia denize inmek için gerçekten bir motora ihtiyaç duyuyor mu? Motoru olmayan tekneler motorsuz olarak liman başkanlıklarında kayıt edilebiliyor, bu şekilde ruhsatlandırılabiliyor. En son 4 metrelik kayığımı satarken önce motorumu kayıttan düşürmüş motorsuz olarak ruhsatlandırdıktan sonra satışını yapmıştım.. Bunu da bir yol olarak düşünebiliriz..Sonra? İşte sonrası Allah kerim



SM-G920F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

Erman Reis,
detayları bilemediğim için çekingen yazıyorum zaten. Hukuk da bana yabancı bir alan. Ancak geçmişte ( üstelik yine amatör denizcilikle ilgili ) bir takım sıkıntılarla kimi gönüllerimiz uğraşır ve yine amatör denizci hukukçulardan destek alırken ( ve hukuken başarılı olurken...) kimi toplantılara katılmış ve hukukun esasen ( başka türlü olması beklenebilir mi zaten ? ) akla, mantığa ve vicdana dayandığını büyük bir keyif alarak iyice anlamıştım.

Şimdi Cem'in motoru AB müktesebatına, CE Normlarına vs aykırı düşmüş olabilir. Ama belki mesela 5 sene önce böyle değildi ? Hele Türkiye ithalat rejiminde son derece katı olan bir ülke. Aklımıza geleni hemen öyle kolay ithal edebileceğımiz bir ülke değil. Bu motora zamanında ( belki hala bugün bile ) ithal izni veriliyor. Bu motor bu ülkeye kaçak girmedi. Yani devlet gümrük vergisini ve KDV tahsilatını yapıyor ; ithalatçı karını koyup satabiliyor ; ama bedelini ödeyip alan son kullanıcı motoru bir işe yaratamıyor, yasak veya yönetmelik devreye giriyor. Yani herkesin işi tıkırında, son kullanıcı kurban.
Bu aklıselime de vicdana da aykırı...

Dizel motorların ABD ve Avrupada yarattığı skandallar hepimizin malumu. Yillardır da Euro 4, Euro 5, Euro 6 motor düzenlemeleri sertleşerek yenilenip duruyor...Ama mesela bir Batı ülkesinde model yılında satılamayıp elde kalmış bir önceki jenerasyona ait bir taşıtın satışının ; ama asıl alıcısı tarafından trafiğe kaydının yasaklanabileceğine ben ihtimal vermiyorum.

Bu açıkça o malın son kullanıcısına kötülük. Imali bir tarihten sonra yasaklanabilir. Satışı yasaklanabilir. Yerli değilse ithali yasaklanabilir . Ama tüm bu aşamalara göz yumup, faturayı son kullanıcıya çıkarmak bence hakka, hukuka sığmaz. Tutturulabilirse buradan tutturulur diye düşünüyorum. Ama doğru yorum ancak hukukçulardan gelecektir.

Bu dediğiniz akla çok daha yatkın geliyor.
Detaya girmek gerekirse bu motorun ithalatında ve kullanımında hala bir engel yok. Halihazırda motorun CE belgesi de var ancak bu deklarasyon deniz taşıtları için değil. Örnekse kara taşıtları veya başka amaçlı. Sorun, sizin de belirttiğiniz gibi bunun Cem reise satıldığı dönemde ülkemizdeki mevzuat bu motorun deniz taşıtlarında kaydını mümkün kılarken, aradan geçen 2-3 yıl sonunda şimdi geldiğimiz kayıt aşamasında mevzuatın değişmiş olması ve deniz taşıtlarında kabul edilmemesi.. Tabii bu gibi mevzuat değişikliklerinde yayım ve yürürlüğü arasında belirli bir süre tanınıyor ve bu geçiş süresi içerisinde "mağduriyet"lerin önüne geçilmesi hedefleniyor.. Bu da hükmün geriye dönük işletilmesini etkileyebiliyor. Neyse ben yarım aklımla çok uzatmamayım.
 Umarım aramızdaki uzmanlar iyi bir yol önerebilirler...

SM-G920F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

[Âli San]

Siz konuya benden çok daha hakimsiniz, yazdıklarınızdan bu anlaşılıyor.
Bakalım bir de hukukçular ne diyecek ?

[Öcal Turan]

👍
Devlet ithalat esnasinda kırk çeşit şart koşup denetledigi ve satışına musaade ettiği bir malın kullanımını (örn. Araba ise plaka çıkarılmasını engelleyemez.

Ayrıca motorun ithal edildiği tarihteki kurallar gecerlidir. Anayasa kuralıdır kazanılmış hakların yok sayılamayacağı.