Oktaycım, aslen disiplin işi...
Ben de pek disiplinli, katı kurallara saygılı filan biri değilim.
Ama herhalde tekneyle rallicilik bir mecburiyet değil, bir ödev değil.
Yetişkinler için bir oyun oynanıyor aslında...Keyfini çıkarmak için belli ve basit kurallara uymak lazım, yoksa oyun bozulur.
Teknen çok hızlıysa veya sen veya eşin ya da misafirin bir an önce kapağı eve atmak istiyorsa ; hiç katılma veya mazeret beyan et, komodora anons edip ralliden ayrıl, bas yoluna git. Ama 10 -15 teknelik bir düzeni bozma ? Arkada kalan teknelerdeki insanlarin huzurunu bozma.
Son bir tuhaflık daha yazayım ; bildiğim hatırladığım başka olumsuzluk kalmasın. Diğer ralli anılarımın hepsi keyifle anımsadığım olaylardir.
Imdi kayıklar limana yanaşacağı zaman başıbozukluk hüküm sürmesin diye ilk olarak komodor teknesinin girip bağlanması ve ekibiyle diğer teknelere telsizle yol ve asıl yer gösterip, karadan da yardım ederek herkesin kazasız belasız yanaşmasının sağlanması adet olmuştur.
Fakat bu da düşünüldüğü gibi ideal işlemedi. Bu defa dendi ki tekneler limana girerken yol kessinler, tek sıra olsunlar, kimse kimseyi geçmesin. Biz de karadan liman ağzından girişini gördüğümüz tekneyi uygun bir yere yönlendirelim...
Iyi fikir, uygularsın, hızını öndeki tekneye uydurup araya mesafe koyup yavaşlarsın, bir muhterem arkadan ve açıktan tapa gaz gelir, seni ve önündeki tekneleri geçer ve mesela en öndeki tekneyle kafa kafaya aynı anda limana dalar. Bu defa organizasyon heyeti şaşırır, çuvallar : hangisini önce yanaştıracaksın, birini bağlarken öbürü ne yapacak ?
Bu yanaşmaların tek düzgün işlediği alan Deniz Lisesi , Deniz Harp Okulu ve Gölcük Donanma Üssüne yapılan rallilerdi. Bahriye teknelerin tek sıra halinde gelip, önceden tekne isimlerini anons etmelerini ister ; sonra komodorun da yardımıyla, tekneler tek tek isimleri anons edilerek içeri davet edilirdi. Böylelikle herkese uygun yer ayarlanır, herkesin halatının ucundan tutacak insan da mevcut olurdu.