Aşağı git Skip to main content

Gönderen Konu: DENİZCİ ???

O

Oktay Eryılmaz

Ynt: DENİZCİ ???
#105: 18 Nisan 2018, 11:32:01
Nuri hocam söyledikleriniz son derece gerçek.

Ancak Kişilik , İnsanlık , Çevreye Uyum , Saygı , Terbiye bunun gibi davranış biçimleri  aileden başlayarak toplumun ve toplumun görevlendirdiği kurumların şekillendirdiği özelikler Birey üzerinde.
Şimdi bir insan 40 yaşına kadar çöpü  arabasının camından fırlatmış , Otobanda Exitte geri geri gitmiş, Kırmızı ışıkta geçmiş ....

41 yaşında Yelkenli tekne sahibi olmuş , bu adamın adı da  denizci.
EEE artık Denizci oldum diye 40 yıllık şekillendirmeyi değiştiremiyor ,zaten öyle bir isteğide yok. Çöpünü bu sefer denize savutturuyor marinada herkesin önüne geçmeyi akıllıktan sayıyor.
Bunu söylemeye çalışıyoruz.

Denizci diye bir kesim var ama davranış olarak toplumun diğer katmanlarından - sadece bir deniz aracı sahibi oldu diye - ayrı değil.
Toplum ne ise Denizcide "O".

selamlar

  • IP logged

T
  • *
  • İleti: 2171
Ynt: DENİZCİ ???
#106: 18 Nisan 2018, 12:03:28
Aslında, deniz insanı şekillendirir, sivriliklerini alır dedikleri şeyler bunlar.

Yani, "denizci" den beklenenler. Bu tanımlamaların sebeblerinden biri de bu bence. 40 yıl nasıl yaşadıysan yaşadın. Deniz camiası, kötü davranışlardan ayrı olması gereken, tanımlarda ki gibi yaşanması gerektiği düşünülen, belki biraz ütopik ama buna uyum sağlayan, sağlamak isteyenlerin az olmadığı bir dünya.
Evet, toplum ne ise denizci o denilebilir ve doğru bir gözlemdir maalesef, ancak, toplumun içerisinde daha uyumlu ve daha bir güzel topluluk olması için uğraşan insanlar olması beni sevindiriyor doğrusu. Bu insanlara da "denizci" deniyorsa ne âla.

Bu yüzden de aksi davranışlar bu kadar eleştiriliyor ve çok keskin bir söylem olan, "denizci olan" ve denizci olamayan" ayrımları yapılıyor. Yada "denizci olmak" ile "tekne sahibi olmak" arasında ki fark gibi.
Biraz sert söylemler, işin içerisine yeni girmiş yada girmeye çalışanlar için çok itici, hatta kırıcı gelse de, söylenmeye çalışanların özünde bu yatıyor gibi geliyor bana.

Evet, önce her yerde insan. İyi insan kötü insan farkı var bu göz ardı edilemez elbette. Deniz kültürü denilen "şeyde", belli davranış ve adetler kabul görmüş, çoğunluk bunların doğru ve olması gerekenler olarak kabul etmiş. Denize çıkan herkesten de bunu yapması, öğrenmeye istekli olması, en azından saygı göstermesi bekleniyor.

Ve yine sanıyorum ki bu konuları konuşan herhalde bir bizim ülkemizdir. Amatör deniz tarihimizin kısa olması haricinde, sadece 90 yıl gibi bir zaman içerisinde tüm dünyanın yaşadığı bir kaç yüzyıllık ilerlemeye denk gelmesi ve yavaş yavaş pişmeden bir anda servis edilmesi buna sebep olmuş olabilir.

  • IP logged

  • *
  • İleti: 592
Ynt: DENİZCİ ???
#107: 18 Nisan 2018, 12:39:40
Oktay Kaptanın dediğine ek bir örnek de benden;

Bundan 2,5 sene evvel, Pendik Marina'nın yine klasik pazar akşamı kalabalık girişlerinden biri. Telsizden sıramı aldım.. içeri alınacak 18. (on sekizinci) tekneyim. liman ağzında kalabalık biçimde dolanıyoruz.

İçeri hiç anons yapmadan yine bir deniz aracı sahibi (denizci yazmaya elim varmıyor)  daldı. Telsizden tabi buna insan gibi sıra bekleyenler, hem tekneye hem de girişine müsaade eden palamarlara serzenişte(!) bulunuyorlar.

Giren tekne, bu anonslara halen kulağımda olan şu cevabı geçmişti: "Ben palamar almadan kendim yanaşacağım, size ne??"

Verdi verdi de; o kanalda daha önce girenler, yanaşanlar var; hem onlara hem palamarlara engel olacağını bilemiyor herhalde. Neyse efendim; girmek istediği yeri için kanala girince, yanaşmakta olan diğer tekneyi bekliyor arkadaş. (yazmayı unuttum rüzgar da 15-18Knotlarda esiyor) O kanalda hareket etmeden durmak imkansız, bir de manevra yeri de kısıtlı zaten... Bu sırada motoru da duruyor mu bu şahsın..!! Bordasından bağlı olan teknelere yaslanıyor ve kalıyor. Tabi yaslandığı teknelerin çapaları, bastonları; bu şahsın teknesine bordadan giriyor ve takılıyor (bordayı delmeden, vardevela tellerine vs iyice dolanıyor.) Salması bağlı olan teknelerin tonoz halatlarına takılıyor. Motor çalışsa bile pervaneyi kullanamayacak hale geliyor zaten. Anlayacağınız neredeyse düğüm oluyorlar.

Bu arkadaş palamarlara anons geçiyor, yardım istiyor.   ;D >:(  Palamarların hepsi bu arkadaş için gidiyor, marina girişleri duruyor, kendisini uzun bir süre kurtaramıyorlar, zira rüzgar da bir yandan bu tekneyi düğüm olduğu yere iyice yaslıyor.

Olan dışarıda edebiyle sırasını bekleyen denizcilere oluyor.

Ben o gün tam 1 saat 55 dakika marinaya girişi beklediğimi hatırlıyorum. Şimdi bu olacak bir şey midir??? Bu deniz aracı sahibinden denizci olur mu hiç?? Soruyorum bu adamın sivri yerlerini yontmak için denizin ıskarpelası, zımparası yeterli gelir mi sizce???

Not: oradaki motoryatları hiç örnek vermeyeceğim. Onların bırakın palamarlara anons yapmasını, girişte hız kesmelerine fit olmuştuk neredeyse artık...
  • IP logged
« Son Düzenleme: 18 Nisan 2018, 12:43:03 Gönderen: Murat Ayduk »

T
  • *
  • İleti: 2171
Ynt: DENİZCİ ???
#108: 18 Nisan 2018, 12:43:35
Hem Oktay reise hem size bir soru.

Bu olay yaşandıktan sonra o tekne sahibinin yanına gittiniz mi ?
  • IP logged

  • *
  • İleti: 592
Ynt: DENİZCİ ???
#109: 18 Nisan 2018, 12:50:52
Hem Oktay reise hem size bir soru.

Bu olay yaşandıktan sonra o tekne sahibinin yanına gittiniz mi ?

Ben bu hikayenin detayını o gün beni bağlamaya gelen palamardan öğrendim. Aynı pontonda değildik o adam ile.

Olsaydık da münakaşa çıkmasın diye bulaşmazdım sanırım, zira bu adamların özür dileyeceklerine inanmıyorum. İki seçenek var, ya kavga çıkar ya kavga çıkar. Ailenizin ve misafirlerinizin yanında böyle bir durum yaşamak ister misiniz mesela?

  • IP logged

T
  • *
  • İleti: 2171
Ynt: DENİZCİ ???
#110: 18 Nisan 2018, 12:57:53
İlk seferinde yanına gider, insanlara yaşattıklarını, yaptığı yanlışı anlatırım.. İkincisinde kesinlikle kavga ederim.
Belki dayak yer belki dayak atarım ama o günü, ona asla unutamayacağı bir hale getiririm.

Benden denizci olmaz sanırım.

Bu tür insanların, kibar insanların zaafiyetinden yararlandıklarını, "zorba" lık yaptıklarında yanına kâr kalacaklarını düşündüklerini biliyorum. Şahsen bana yapılmasına izin vermem.
  • IP logged

O

Oktay Eryılmaz

Ynt: DENİZCİ ???
#111: 18 Nisan 2018, 13:38:49
 ;D ;D ;D

Tan Kaptanım
Karada havada hayatımızın her tarafında
Bunlar o kadar çok ki   ;D
Hangi biri ile kavga edeceksin.

Yapılmasına izin vermem  ;D
Adam yapmış bitirmiş sana ne safhasına geçmiş oluyor zaten.
Fıkra gibi memleket....

  • IP logged
« Son Düzenleme: 18 Nisan 2018, 13:45:16 Gönderen: Oktay Eryılmaz »

T
  • *
  • İleti: 2171
Ynt: DENİZCİ ???
#112: 18 Nisan 2018, 13:57:27
 ;D ;D ;D

"Zorbalık yapılmasına izin vermem", "Yanına kâr kalmasına izin vermem"

Bir marinada böyle bir olay yaşandığında, o anda kendisine haksızlık yapılmış olan 4-5, artık kaç tekne ise, sahibleri hem yapan tekne sahibini hem de marina yetkililerini kesin bir dille uyarsa, işin nereye gideceği zaten belli olur. Uyarı yetmeyeceği, gerektiği durumda da iş kavga noktasına gelirse de asla çekinmem şahsen.

Hep bu, hangi biriyle uğraşacağız ki ? tepkisizliği bu hale getiriyor.

Tepki göstermeyecekseniz, şikayette etmeyeceksiniz anlamına gelir.
  • IP logged

T
  • *
  • İleti: 2171
Ynt: DENİZCİ ???
#113: 18 Nisan 2018, 14:12:10
Bir gün ;

Tekne sahibinin biri herkes marinaya girmek için sırasını beklerken, kimseyi umursamadan bastı girdi, bir de insanlara "sana ne" dedi. Ama sonra herkes yanaştıktan sonra sıradaki tekne sahipleri, hep beraber o saygısız tekne sahibinin yanına gidip, adamı önce güzelce uyarıp, olmayınca öyle bir rezil ettiler ki bütün marinaya, bir daha kimse bırak sıra dışı girmeyi, en ufak bir saygısızlık dahi yapmadı.

diye bir hikaye duyacakmıyız acaba bir gün... Çok mu hayal ürünü yoksa neden yapılamasın ki tadında mı ?
  • IP logged
« Son Düzenleme: 18 Nisan 2018, 14:13:52 Gönderen: Tan Kaan Özkan »

  • *
  • İleti: 1049
Ynt: DENİZCİ ???
#114: 18 Nisan 2018, 14:38:22
Benzer konu ile ilgili, Gezgin Korsan’da yıllar önce bir öneride bulunmuştum.
Bir şekilde uygunsuz davranan tekneleri (koya hızla giren ya da yakında geçen motoryat, sıra beklemeyen tekne vb) nazik bir mektupla uyaralım.

Sayın .... teknesi sahibi,

.... tarihinde farkında olmadan yaptığınızı düşündüğümüz şu hareket, şu mağduriyete/rahatsızlığa - her neyse- yol açmıştır.
Bu konuda göstereceğiniz hassasiyete peşinen teşekkür ederiz.

Heyamola Hey üyeleri/grubu, filan gibilerinden
  • IP logged
SARIYAZ  Turgut / Marmaris

T
  • *
  • İleti: 2171
Ynt: DENİZCİ ???
#115: 18 Nisan 2018, 14:43:43
Bence çok güzel bir fikir.
Tam denizci nezaketi.

Nasıl olursa olsun, yeter ki, insanlar yapılan bir haksızlık karşısında sessiz kalmasın.
  • IP logged

  • *
  • İleti: 629
Ynt: DENİZCİ ???
#116: 18 Nisan 2018, 14:52:36
Bizde ama banka gişesi olsun, hava alanında check-in kuyruğunda olsun ; sırasını beklemeyip edepsizlik edenlere karşı çalışanların öğrenilmiş bir umursamazlık demeyelim ama ; çekingenliği var.

Buyurgana, tepeden bakana boyun eğmek gibi bir yerleşik alışkanlığımız zaten var buna bir de başını derde sokmama endişesi ekleniyor herhalde...Izliyorum mesela bankodaki memur da önce sıra tanımaza bir tuhaf  ve aslında kinayici bakışla bakıyor ; sıradakilere de " Ya siz ne diyorsunuz bu işe ? " der gibi ve destek bekler bir bakış atıyor, kimsenin sesi de çıkmıyorsa ' aman, bana ne ... " deyip onun işini yapıyor. Buna çoğunlukla " tabii heriften bahşiş alıyorlar, onu bekletip benim işimi mi yapacak ? " diye sert yaklaşıyoruz ya, bence aslen mesele bu değil. Ruhumuza işlemiş olan " Ağa'ya hürmet, Ağa gibi davranana boyun eğme " alışkanlığı. Neredeyse iç güdüsel.

Genelde marinalarda da palamar veya yardımcı personel bir iş yaparken araya giren haddini bilmezin " emir ve talimatlarıyla" şaşırıyor, nasıl davranması gerektiğini de bilemiyor. Mesela tam sizin tonozunuzu sudan çikarmışken geri bırakıp berideki şirretin halatını almaya gidebiliyor.

Marinaların da , kimi kurumsal şirketler gibi, personellerini çeşitli eğitimlere tabi tuttuklarını biliyorum
. Keşke personele de bu gibi durumlarda nasıl davranmaları gerektiği konusunda yol gösterilse, inisiyatif kullanma ve edepsize kibarca " Sen de herkes gibi sıranı bekle Efendi ! " demesi öğretilse ve bu hakları korunsa...

Ama değil palamar bu ülkede edepsizin dövmek için marina müdürü kovaladığını da biliyoruz   :-[
  • IP logged

  • *
  • İleti: 592
Ynt: DENİZCİ ???
#117: 18 Nisan 2018, 15:21:05
Gençliğimde bam telime basılması durumunda kavga etmişliğim vardır. Hatta bir seferinde üç kişiden güzel bir dayak yemişliğim bile... (lakin üç kişi arasına girmek halen gururumu okşar :)  )

Ve fakat yaş aldıkça; aile sahibi oldukça ne olursa olsun sinirlerime her yerde hakim olmaya çalışıyorum artık. Trafikteki sapakta kuyruğun en ucuna kaynak yapanı mı dersin; emniyet şeridinden gidip sonra bitince şeride girip, o şeridi sıkıştıran mı dersin; makas atarak diğerlerinin hayatlarını tehlikeye atanları mı dersin; yoksa marinada sıra beklemeyen mi dersin....

Hangisine yetişeceğiz???


Marinada Alman Expat yaşlı kurt bir yelkenci dostum vardı. Tanıyanlar tanır kendisini. 11 senedir Türkiye'de yaşıyordu ve burayı çok seviyor. Söylediği çok anlamlı bir sözü hatırlarım her zaman. "Türkiye'nin gerçekten bir Avrupa ülkesi seviyesine ve şartlarına ulaşması için ne yazık ki üç jenerasyona ihtiyacı var." demişti... Nedense hiç unutmam..
  • IP logged

  • *
  • Donatan Temsilcileri
  • İleti: 4253
Ynt: DENİZCİ ???
#118: 18 Nisan 2018, 15:23:05
Denizcilik bir disiplindir. Geçmişten bu güne kadar gelen emek, gelenek ve lingua franca çatısında kendi jargonunu biriktirip, oluşturmuş bütünün bir disiplin haline gelmesi.

Ama başka bir gerçek de var: "Denizci" kara insanından ruhsal olarak farklıdır. Çünkü Gökyüzü, ufuk ve ötesi dünyaya, kendine, çevreye ve başkalarına bakışının temelini oluşturur. Deniz sivrilikleri törpüler, uzlaşmacılığı arttırır, dayanışma, yardımlaşma ancak şartlar müsaitse gündeme gelir ve esirgenmez.

Nuri Reis'in göçer için söylediklerine olduğu gibi katıldığımı belirterek, Cem abinin yukarıdaki sav-sözü üzerine kendi bakış açım ve bildiklerime göre bir şeyler daha eklemek istiyorum.

Emek'ten, emeğin dönüşümünden söz ettik. Emeğin- birikmiş emeğin, bir kültür olarak aktarımına da değindik. Ama şu Lingua Franca'dan hiç söz etmedik.

Bir kültürün en önemli ögesinin dil olduğunu biliyoruz. Tamamen dil içinde düşündüğümüzü de biliyoruz. Dilin dışına çıkamıyoruz muhakeme ederken.
Dil, bir anne gibi her şeyi bilir, diyor Berger.
İnternetin kendine göre bir dili var ve bu insanları bir şekliyle değiştiriyor. Köyün dili, kişiyi köylü yapıyor veya köylüyü anlamanıza yardım ediyor.

Deniz'in denizcinin ve denizciliğin dilini, diğer alanlardan ayıran en önemli şey, yalnızca teknolojik ve teknik sözcüklerle dolu olmamasıdır bana göre.  Mürettebata komutlardan, bir hareketin tanımlanmasına, doğanın hareketinden gemideki parçalara kadar kendine ait ne varsa onu tanımlayan kavram ve sözcüklerle dolu. Gündelik dilden apartılmış sözcükler bile, sıradan konuşmadan daha geniş veya daha dar anlamlar taşıyabiliyor. Bu halde, bu dilin, her şeyi bilmekten başka bir kültürü de kendisine en yabancı kişiye bile dayatacak/tanıtacak onu kalıba sokacak kadar buyurgan bir dil olduğunu söyleyebiliriz.

Öyleyse, bu dili öğretmek, kullanmak, kendine ait kültürü de başkasına dayatmak anlamına gelir. Demek bu dili ne kadar çok kullanır, sahip çıkar ve bunun doğru ve yerinde kullanımını sağlarsak, başkalarının denizin dili içinde düşünmelerini, yani muhakeme etmelerini, dolayısıyla da bu kültür içine girmelerini sağlayabilir, kendimizi ve onları eğitebiliriz.
Böylece dövmek/didişmek zorunda kalacağımız tekne sahibi sayısını azaltabiliriz, kanısındayım.

(Ben bu sayfalarda söylediklerimi şöyle derli toplu bir metin haline mi getirsem, sonra bir gün sofrada taşlar, ekler, çıkartırız. Yazdıklarımı yeniden okuyunca bir hayli beğendim.)
  • IP logged
« Son Düzenleme: 18 Nisan 2018, 15:29:03 Gönderen: Bülent Büyükdağ »
Saatin fazla tiz tıkırtısında,ışık yıllarının ömür süremizle alay eden sesini de işitiriz.

T
  • *
  • İleti: 2171
Ynt: DENİZCİ ???
#119: 18 Nisan 2018, 15:53:32

Hangisine yetişeceğiz???


Benim düşünceme göre,

Siz, bir haksızlık karşına dikileceksiniz, ben beş, diğeri on.
Bunu yaparken ben sizi, siz de beni yalnız bırakmayacaksınız. Diğeri de bize destek olacak.

O zaman, "hangi birisi" yavaş yavaş, "az birisine" dönecek.

3 jenerasyon sonra, ancak büyüklerinin nasıl tepki verdiğini gören çocuklarımız, haksızlık karşısında boyun eğmeyeceklerdir. Tam tersini görürlerse, 3 değil 33 jenerasyonda geçse her birinde daha da kötüye gider, sadece itaat eden köleler haline gelirler diye düşünüyorum.
  • IP logged

 
Yukarı git