Aşağı git Skip to main content

Gönderen Konu: Tekne yaptırmak gerçekten de o kadar zor mu ?

  • *
  • İleti: 629


Sana bir iş bulalım, hem oyalanırsın, hem de biraz para kazanırsın.
[/quote]

Bana da bul...Bu ara inşaat işlerinde de epey tecrübe edindim. Ayrıca eski araba toplarım, kayık yaparım.
  • IP logged

  • *
  • İleti: 3573
Tekne ilanlarına bakarken özellikle Türkiye de mevcut projesinden bozulmuş, ya da projeye göre değil, yapanın kafasına göre yaptığı tekneler çok gördüm.. Gördüğüm, projeden sapılınca tekne çok sakil duruyor..

Mühendis olduğumuzdan, proje ve şantiye tecrübesi de olduğundan bendeki mesleki deformasyon ise projenin dışına asla çıkmamaktır. Çok bariz bir hatayı bile düzeltmez, projeciye gönderirdim mutlaka.. Gelmeden de imalata girmezdim.

Küreği yaparken, teknede neden böyle proje dışı tuhaf tekneler yapıldığını çözdüm galiba..

Şimdi bir imalta başlarken hele böyle kürek gibi ilk defa yapılacak bir iş ise , ağaç seçimi, bulabildiklerinizi v.s. bir sürü detay devreye giriyor. Başlarken başkası için çok basit olsa da biraz çekiniyor insan.

İş ilerledikçe , bu gereksiz çekingenlik, gereksiz bir öz güvene dönüşüyor..

Tam palayı keseceğim projede verilen genişlik değeri 16 cm. Gözüme dar geldi biraz.. İçimden şöyle 20 sanim yapsam daha iyi olur diye geçirdim.. Sonra kendime geldim.. pojesi 16 cm.. Adam ölçmüş biçmiş tasarlamış.. Binlerce yapılmış ve kullanılıyor..

Bense ilk defa kürek yapıyorum.. o sırada içimdeki şerefsiz konuşmaya başlamazmı gene..

"genişlik dar gelmişmiş.. sanki hayatın kürek imalatı ile geçtide.."

şerefsiz çünkü  doğru söylüyor bu sefer.. kaç kere kovucam ki ben bunu.. :)
 




  • IP logged

  • *
  • İleti: 5808
    • Son Denk Kayıkçısı
Geniş olmamasının sebebini ben biliyorum, dingi konusunda biraz anlattım ama çekerken beraber deneriz neden dar olması gerektiğini.
  • IP logged
S/Y Bidarka / Fatih / İstanbul


"Son Denk Kayıkçısının Hatırasına"


https://sondenkkayikcisi.blogspot.com/

  • *
  • İleti: 3573
Patalya ile uğraştığımdan bu konuya birşeyler yazamadım. İlginçtir konuya 20 binin üzerinde giriş olmuş. Anlaşılan bu tekne yaptırma arzusu ve isteği tek bende yok..

Sonuçta mükerrer girişler var tabi ancak forum istatistiklerinde Hıncal Reisin " civadra imalatı " konusundan sonra en çok okunan konu.

Yani demek bu denizlere uygun iyi bir proje olasa , maliyetleri de önceden bilinse sanki birden fazla tekne yaptırack adam çıkar gibi duruyor..

Wodden Boat Forum da, Tahiti Ketch yapmak istiyorum dediğimde , (eh hali ile bir sürü teknesini yapmış adam olduğundan )

sen git bir patalya  yap önce  ondan sonra tekne işine bulaş diye eleştirmişti amcanın teki.

Patalya  geleli neredeyse iki ay olacak.. İşler emlak piyasasında kesat olduğundan ve bu sene orta Marmara da hep lodos estiğinden ve anadolu yakasına rüzgarı değil , çoğunlukla pisliği ve dalgası geldiğinden , yani çok yelken yapamadığımdan dingi ye ciddi vakit harcayabildim.

WBF da doğru söylemişler.. Bence tekne yapmaya karar vermeden önce bir patalyai yapmalı.. Üstelik patalyayı ben yapmadığım halde çıkan iş inanılmaz..

Bir kere işin alışveriş bacaği var.. Alınan malzemenin uygun olmaması sorunu var.. İmalat sırasında eksik gelme sorunu var.

Dün patalyanın havuzluğunu boyayacağım, üzerimde en pis kıyafetler , elime eldivenleri geçirdim. Boyayı hazırladım. Oturak bölümünde bant çekeceğim, Bandı elime aldım ki bant çok kalitesiz.. Yapışmıyor..

Bandın tek yapışabildiği yer elimdeki latex eldiven.. !   açtım şantiyeci ağzımı başladım saydırmaya.. İşin yoksa kalk üstünü değiştir, Hırdavatçıya git, dandik bandı kafasına fırlat falan filan..

Yani yeri geldiğinde bir boya bandi bile önemli.. Tüm işleyişi harap edebiliyor..

Bu iki aya boyunca neredeyse her gün dingi ile ilgili çalıştım ya da malzeme aradım.. Dediğim gibi kabuğu ben yapmadığım halde maliyeti standart bir şişme bot fiyatını şimdiden geçti..

Tamam yok o pirinç olacak , yok bu masif olacak falan filan da Zaten amaç, piyasada olmayan ya da size en uygun ürünü elde etmek olduğundan bu normal ve kaçınılmaz.

Yani bir tekne yaptırırken fuarda gördüğünüz bir tekneyi ben daha ucuza yaparım mantığı olmamalı.

İşin felsefesi kendi amacınıza uygun bir tekne sahibi oluyor olmanız..

BUrada ve araştırıldığında görüleceği üzere her durumda yapılacak olan tekne , piyasadan bulabileceğiniz ikinci el bir tekne fiyatından daha pahalıya mal olacak.  sıfır tekne fiyatından da daha aşağı olacağı kesin..

Gelelim işin biaz da teknik taraflarına.. Bu su kontrası elyaf ve epoksi kombinasyoun dehşet verici bir tekne malzemesi.

6 mm su kontrası , elyaf ve epoksi ile birlikte çok sağlam ve hafif bir malzeme haline dönüşüyor.. Peki neden tekne üreticileri bu malzemeyi kullanmazlar..? yine aynı nokta.. Pahalı.. Polyestere göre hem malzeme hem işçilik olarak pahalı.

Yalnız bu elyafı zımparalarken dikkat etmek iyi korunmak gerek.. İki gün kaşınıyor adam.. Keza epoksi de kesinlikle maske ile kullanılmalı bence.

zımparalanmış epoksi elyaf yüzeyin en önemli özelliği çok kolay boya tutuyor olması. Keyifle boyuyorsunuz..

Bir önemli kriter de başlangıç hevesini hiç kaybetmemek.. Ben şu patalyayı yaparken dahi koşa koşa çakma atölyeme gelip, saatlerce keyifle çalışıyordum.. Bunu bir iş değil de sizi dinlendiren bir uğraş olarak gördüğünüz sürece sorun yok..

Böyle yaklaşınca , tekne yapmanın çok keyifli olacağını düşünüyorum. Çok ayrı bir keyif bence tekne yapmak.. Şu patalyayı yaparken bunu hissediyorsunuz. Öyle kaptırıyorsunuz ki bazen , başka bir iş yapasınız gelmiyor..

WBF daki amcaya cevap verme vakti geldi.. Patalya beni yıldırmadı.. Daha da heveslendirdi..











  • IP logged
« Son Düzenleme: 11 Nisan 2018, 07:16:23 Gönderen: Ersin Böke »

  • *
  • İleti: 1461
    • AÇIK DENİZ AKADEMİ
İşin felsefesi kendi amacınıza uygun bir tekne sahibi oluyor olmanız..
Bence üretim sürecinden müthiş zevk almıyorsan sadece "sahip olmak" için tekne yapılmaz.
  • IP logged
><(((º>

K

Kağan Erdoğan

Bu işten anlayanlar için hazır tekne almak.tembellik ve ticari kaygidir .isi bilen hazır tekne aldığında zaten teknenin orasını burasını kurcaliyor😃değiştiriyor vs.tekne isine yeni bulaşanlar hazir tekne makul olabilir
  • IP logged

  • *
  • İleti: 629
İşin felsefesi kendi amacınıza uygun bir tekne sahibi oluyor olmanız..
Bence üretim sürecinden müthiş zevk almıyorsan sadece "sahip olmak" için tekne yapılmaz.

En doğru teşhis bu.
Ben mesela kendimdeki bozukluğun farkındayım ; yapım sürecinden aldığım keyif kullanmaktan aldığım hazdan fazla...Işte insanoğlu böyle çeşit çeşit   ::)
  • IP logged

K

Kağan Erdoğan

Işin mutfağı daha zevkli.
  • IP logged

  • *
  • İleti: 1461
    • AÇIK DENİZ AKADEMİ
Bunu söyleyince başka birşey hatırladım, Eric Tabarly'nin hayatını anlatan belgeselin bir yerinde şöyle diyordu;
"Tekneler denizden daha çok ilgimi çeker. Denizsiz tekne olmaz ama yinede ilgimi çeken teknelerdir."

Tekneye bir şekilde sahip olunur ama bir tekne yapmanın hazzı sanırım "priceless!" :)
  • IP logged
><(((º>

  • *
  • İleti: 3573
Daha önce yazdım mı bilmiyorum.. Kamara tasarımlarına takığım.. Özellikle şu uzun kanepelere ve önlerindeki koca masaya.. Özel yapım tekneler hariç en pahalısının bile tasarımı aynı..

Bir kere yatmak için evet ama kanepeler oturmak için çok sıkıntılı.. Koca kanepe ama en fazla iki kişi oturabiliyor..

sonra ortada koca bir masa.. Geride bir harita masası.. Yahu harita masası mı kaldı.. Her şey telefonlarda chart plotterlerde..

Devlin'in 28 feet Means Of grace , Çalışma planları geldi malum.. Şİmdi benim hayalim şu. Şu MUdo da satılan küçük kolsuz berjerler var. renkli renkli.. Bu kaba , otobüs koltuğu gibi kanepeler yerine sancak tarafına iki adet kolsuz berjer koymayı planlıyorum. Ortada bir sehpa ve şık bir abajur.. Berjerlerin elbette arka bacakları kısa olacak ve menteşe vari bir sistem ile öne doğru yatacaklar. altı portuç olacak gene..

Harita masası iptal. Boşuna yer kaybı.. salonda yatmak ya da açılar yatak köylü işi.. Salonda hiç yatılmayacak..
Berjerlerin hemen karşısında koltuk yerine yuvarlak bir masa.. duvar sabitlenebilen iki kişilik bir oturma gurubu ve karşısında iki küçük ama rahat sandalye , istenirse yere sabitlenebiliyor..

Masanın üstüne sarkıtılmış bir pirinç abajur..  Giriş sancakta tuvalet.. İskelede ise mutfak..  Mümkün olduğunca uzun mutfak.. öyle L ya da bölmeli değil.. Böylece Masaya direk ulaşım.. arada engel yok.. Hiç bir mobilya baş kış ekseninde bir çapariz yaratmayacak şekilde. 

Her lüksten öte esas en önemlisi küçük bir aspiratör.. Hemen ocağın üstünde.. Harita masası olmadığından tuvalet geniş.. Kanepeler olmadığından kıç tarafta mümkünse bir tüp yatak.. Ya da kamara.. Öle kalabalıktan hoşlanılmıyor ve uzun seyirler planlanıyorsa arka bölüm komple depo dahi olabilir. 

Kanepeler olmayınca baş kamara belki biraz daha geniş olabilir. Yatak her durumda sancak iskele yönünde.. Yani girişte baş trafa doğru devam eden koridor ve iskele tarafa doğru yatak.. Böylece o garip üçgen yatak yerine doğru dürüst bir yatak.. Eh , yerde bir seccade büyüklüğünde bir yağcı bedir..

  • IP logged

O

Oktay Eryılmaz

Sen Çok yaşa Ersin Böke Kaptan (Reis demiyoruz artık)

Bunlar aslında Tren dizaynı
Hepsi Şark ekspresi

Bir mıncık tasarımda ilerleme yok.
Kaldır mutfagı al sana vagon.

Bu kamaralardaki koltuk kanepe neyse bu masa neyin nesi .
Onuda geçtik o karşındaki kanepe yanında harita masası yanında bir koltuk daha.
Tren kompratmanı gibi bir kondüktör eksik.
 
  • IP logged

  • *
  • İleti: 1631
Daha önce yazdım mı bilmiyorum.. Kamara tasarımlarına takığım.. Özellikle şu uzun kanepelere ve önlerindeki koca masaya.. Özel yapım tekneler hariç en pahalısının bile tasarımı aynı..

Bir kere yatmak için evet ama kanepeler oturmak için çok sıkıntılı.. Koca kanepe ama en fazla iki kişi oturabiliyor..

sonra ortada koca bir masa.. Geride bir harita masası.. Yahu harita masası mı kaldı.. Her şey telefonlarda chart plotterlerde..

Devlin'in 28 feet Means Of grace , Çalışma planları geldi malum.. Şİmdi benim hayalim şu. Şu MUdo da satılan küçük kolsuz berjerler var. renkli renkli.. Bu kaba , otobüs koltuğu gibi kanepeler yerine sancak tarafına iki adet kolsuz berjer koymayı planlıyorum. Ortada bir sehpa ve şık bir abajur.. Berjerlerin elbette arka bacakları kısa olacak ve menteşe vari bir sistem ile öne doğru yatacaklar. altı portuç olacak gene..

Harita masası iptal. Boşuna yer kaybı.. salonda yatmak ya da açılar yatak köylü işi.. Salonda hiç yatılmayacak..
Berjerlerin hemen karşısında koltuk yerine yuvarlak bir masa.. duvar sabitlenebilen iki kişilik bir oturma gurubu ve karşısında iki küçük ama rahat sandalye , istenirse yere sabitlenebiliyor..

Masanın üstüne sarkıtılmış bir pirinç abajur..  Giriş sancakta tuvalet.. İskelede ise mutfak..  Mümkün olduğunca uzun mutfak.. öyle L ya da bölmeli değil.. Böylece Masaya direk ulaşım.. arada engel yok.. Hiç bir mobilya baş kış ekseninde bir çapariz yaratmayacak şekilde. 

Her lüksten öte esas en önemlisi küçük bir aspiratör.. Hemen ocağın üstünde.. Harita masası olmadığından tuvalet geniş.. Kanepeler olmadığından kıç tarafta mümkünse bir tüp yatak.. Ya da kamara.. Öle kalabalıktan hoşlanılmıyor ve uzun seyirler planlanıyorsa arka bölüm komple depo dahi olabilir. 

Kanepeler olmayınca baş kamara belki biraz daha geniş olabilir. Yatak her durumda sancak iskele yönünde.. Yani girişte baş trafa doğru devam eden koridor ve iskele tarafa doğru yatak.. Böylece o garip üçgen yatak yerine doğru dürüst bir yatak.. Eh , yerde bir seccade büyüklüğünde bir yağcı bedir..
Yacht Design Principles diye bir kitap vardı. İç tasarım yapılırken yerleştirilecek mobilyalar, wc , mutfak , su depoları vs. Ağırlıkları ve yerleşim yerleri temel alınarak teknenin baş-kıç ve Kemer’e hattına göre moment hesapları yapılıyor. Teknenin dengede olabilmesi için buna dikkat etmen gerekir diye düşünüyorum .


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
  • IP logged

T
  • *
  • İleti: 2171
Daha önce yazdım mı bilmiyorum.. Kamara tasarımlarına takığım.. Özellikle şu uzun kanepelere ve önlerindeki koca masaya.. Özel yapım tekneler hariç en pahalısının bile tasarımı aynı..

Bir kere yatmak için evet ama kanepeler oturmak için çok sıkıntılı.. Koca kanepe ama en fazla iki kişi oturabiliyor..

sonra ortada koca bir masa.. Geride bir harita masası.. Yahu harita masası mı kaldı.. Her şey telefonlarda chart plotterlerde..

Devlin'in 28 feet Means Of grace , Çalışma planları geldi malum.. Şİmdi benim hayalim şu. Şu MUdo da satılan küçük kolsuz berjerler var. renkli renkli.. Bu kaba , otobüs koltuğu gibi kanepeler yerine sancak tarafına iki adet kolsuz berjer koymayı planlıyorum. Ortada bir sehpa ve şık bir abajur.. Berjerlerin elbette arka bacakları kısa olacak ve menteşe vari bir sistem ile öne doğru yatacaklar. altı portuç olacak gene..

Harita masası iptal. Boşuna yer kaybı.. salonda yatmak ya da açılar yatak köylü işi.. Salonda hiç yatılmayacak..
Berjerlerin hemen karşısında koltuk yerine yuvarlak bir masa.. duvar sabitlenebilen iki kişilik bir oturma gurubu ve karşısında iki küçük ama rahat sandalye , istenirse yere sabitlenebiliyor..

Masanın üstüne sarkıtılmış bir pirinç abajur..  Giriş sancakta tuvalet.. İskelede ise mutfak..  Mümkün olduğunca uzun mutfak.. öyle L ya da bölmeli değil.. Böylece Masaya direk ulaşım.. arada engel yok.. Hiç bir mobilya baş kış ekseninde bir çapariz yaratmayacak şekilde. 

Her lüksten öte esas en önemlisi küçük bir aspiratör.. Hemen ocağın üstünde.. Harita masası olmadığından tuvalet geniş.. Kanepeler olmadığından kıç tarafta mümkünse bir tüp yatak.. Ya da kamara.. Öle kalabalıktan hoşlanılmıyor ve uzun seyirler planlanıyorsa arka bölüm komple depo dahi olabilir. 

Kanepeler olmayınca baş kamara belki biraz daha geniş olabilir. Yatak her durumda sancak iskele yönünde.. Yani girişte baş trafa doğru devam eden koridor ve iskele tarafa doğru yatak.. Böylece o garip üçgen yatak yerine doğru dürüst bir yatak.. Eh , yerde bir seccade büyüklüğünde bir yağcı bedir..

Bu yazının aynısını bire bir WBF'da yazmayı düşünüyor musun ? Yazarsan cevapları bizimle paylaşır mısın lütfen.
  • IP logged

O

Oktay Eryılmaz

Ben şimdi tekniği ile ilgili zerre fikrim olmamasına rağmen bilenlerin affına ve sabrına sığınarak,
Bir insan senelerce hayalini kurduktan , Ciddi bir para sarf  ettikten , dünyalar kadar zaman ,bir o kadarda emek harcadıktan sonra hiç olmazsa iç dizaynını kendi zevkine göre yaptıramayacak ise (Mühendisliğinden ödün vermemek kaydı ile) tekne yaptırmasının ne manası olur ki...

O zaman gider  piyasada senin benim standart Tren vagonunu görerek alır.
Hem zamanı hem emeği yanında kalır.Belki parasıda kalır onu bilemedim...
Ben yaptım diyebilmek için farklı olması gerekmez mi ?

Herkes için elbette farklı benim bu iş için yeterli zamanım ,param ve isteğim olsa cesaret edermiyim bilemedim.
Türkiyede Usta, İmalat ,Titizlik , Söz ,Termin pek aynı olumlu cümlede yan yana getirilemiyor, Burada bilmediğim tanımadığım bu işle uğraşanları tenzih ederim.
(Amanın aman bir münakaşa çıkmasın)

 
  • IP logged
« Son Düzenleme: 11 Nisan 2018, 18:34:52 Gönderen: Oktay Eryılmaz »

  • *
  • İleti: 3573
Öhömm.. ! bu fikirlerimi Antonio Diaz 'a yollamıştım. Hayli ilgisini çekmişti , çizmiştim filan. en azından küfür etmediydi..

Bu arada o kadar da biliyoruz yani Oğuzhan.. Mesela bak.. Patalyada söktüğüm her şeyin yerine daha hafif ve masifini koydum.

Bu tasarımı da kendim bulmadım. Özel tasarım bir italyan tekensinde görmüştüm.. Gerçi o 16 m. filandi.:)



  • IP logged

 
Yukarı git