KABUS
Küçüklügümden beri dar yerlerden sıkılır ve buralardan adeta feryat ederek kaçardım.Daha sonra bunun bir hastalık oldugunu anlamis, fakat bu illetten bir türlü kurtulamamistim.
Oysa ki , o dar mekanlar, simdi ister istemez girecektim. Beni sarip sarmalamislar ve uzunca bir tabuta yerlestirmislerdi. Çevremde dolasanlarin seslerini gayet iyi duyuyor ve gözlerim kapali olmasina ragmen, her nasilsa onlari görüyordum.
- Genç yasta öldü zavalli, diyorlardi. Halbuki yapacak ne kadar çok isi vardi. Gerçekten de birçok isim yarim kalmisti. Mesela ogluma iyi bir is kuramamis, araba ile renkli televizyonun taksitlerini henüz bitirememistim. Büyük bir firma kurup dostlarimi o firmada toplamak ta , artik hayal olmustu Kis çok yakin oldugu halde odun kömür isini halledememistim .
Birden kulaklarimi çinlatan bir sesle irkildim. Sanki mikrofonla söylenen bu ses , beynimin en ücra köselerinde yankilaniyor ve ..
- Geçti artik geçti, diyordu.
Içimden, keske geçmemis olsaydi diyordum. Nereden basima gelmisti o kaza bilmemki ? Halbuki ne kadar da iyi araba kullanirdim.
Olup bitenleri hatirlamaya çalisirken dostlarimin çevremi sardigini ve üzerime örtmek için tabutun kapagini kaldirdiklarini farkettim.
Avazim çiktigi kadar bagirmak ve çirpinmak istedigim halde ne kimildayabiliyor, ne de bir ses çikartabiliyordum. Biraz sonra koyu bir karanlik içinde kalmis ve gözlerimi, tabutun tahtalari arasindan sizan isiga çevirmistim. Dehset içinde,
- Aman Allahim, dedim Ne olacak simdi halim?
Hiç bir sey düsünemiyordum, Biraz sonra omuzlara kaldirilmis ve sallana sallana götürülmeye baslamistim, Disaridaki seslerden yagmur yagdigi belli oluyor ve su damlaciklarinin sesi , tabutun gicirtisina karisiyordu
Cenaze namazi için camiye gidiyor olmaliydik..
Cami deyince aklima gelmisti,çok yakinimizda olmasina ragmen , nedense bir türlü elim degip gidememistim.Ama 50 yasina gelince namaza baslayacak ve herkesin sikayet ettigi kötü aliskanliklarimi terkedecektim. Ah su kaza olmasaydi, ilerde ne iyi bir insan olacaktim.
Daha önce duydugum ses:
- Geçti artik geçti, diye tekrarladi. Bitti artik.
Biraz sonra namazim kilinmis ve imam cemaate, nasil bir insan olarak
bilindigimi sormustu. Ben cemaatin arasinda 8 - 10 kisinin bu soruya cevap vermedigini gayet iyi biliyordum. Evet, bu insanlarin haklarini yedigimi kabul ediyordum. Fakat su kaza olmasaydi, onlarin gönlünü alacak ve yaptigim hatalari telafi etmeyecekmiydim?
Camideki isimiz bittikten sonra tekrar omuzlara kaldirilmistim. Tabutumun egik bir sekilde tasinmasindan, mezarliga giden yokusu tirmandigimizi anliyordum. Siddetli yagan yagmurun, çatlaklardan içeri girerek kefenimi yer yer islattiginin da farkindaydim. Buna ragmen disarida konusulanlara kulak verdim. Dostlarimin bir kismi piyasadaki durgunluktan bahsediyor, bir kismi ise geçen aksam televizyonda oynayan kovboy filmini methediyordu. Tabutumu tasiyan diger biri ise , yanindakinin kulagina fisildayarak,
- Tam ölecek günü buldu rahmetli, diyordu.Sirilsiklam olduk birader.
Duyduklarim, herhalde yanlis olmaliydi.Yoksa bunlar uykularimi onlar için feda ettigim dostlarim degilmiydi ?
Yolculugum bir müddet sonra bitmis ve tabutum yere indirilmisti. Kapak tekrar açildi ve güçsüz vücudumu kucaklayan birkaç kol beni dibinde su toplanmis olan bir çukura dogru indirdi.
Boyluboyunca yattigim yerden etrafima baktim.
Aman Allahim , bu kabir degil miydi? O ana kadar buraya girecegimi neden düsünmemistim?
Sessiz feryatlarimi kimse duymuyor ve dostlarim, kalin tahtalarla üzerimi kapatmak için adeta birbirleriyle yarisiyordu. Tekrar zifiri karanlikta kalmis ve bütün zerrelerimle dua etmeye baslamistim.
- Yarabbi, diyordum. Bir firsat daha yok mu? Senin istedigin gibi bir kul olayim.
Daha önce duydugum ses , ayni seyleri tekrarlayarak.
- Geçti artik geçti,dedi Hersey bitti artik.
Vücudumu örten tahtalarin üzerine kürekle atilan topraklarin çikardigi ses, gökgürültüsünü andiriyor ve bütün benligimi sarsiyordu.
Son bir gayretle yerimden firlayarak gözlerimi açtim , Odamdaki rahat yatagimda yatiyor, fakat korkunç bir kabus görüyordum, Bitisik dairede oturan doktor arkadasim basucumda duruyor ve,
- Geçti artik geçti , diye tekrarliyordu, Geçti bak , hiçbir seyin kalmadi.
Yattigim yerden yavasça dogruldum, Terden sirilsiklam olmus ve sanki 20 kilo birden vermistim. Disarida saganak halinde yagmur yagiyor ve gökgürültüsünden bütün ev sarsiliyordu.
Çevremdekilerin saskin bakislari arasinda kendimi toparlamaya çalisirken,
- Yarabbi , sana bütün Zerrelerim adedince sükürler olsun , diyordum. Iyi bir kul olmak için ya bir firsat daha vermeseydin?