Yelkenli teknenin yelkenle seyretmesi tabi ki en doğrusu. Burak Reis, mütevazı bir kişi olduğundan buradaki övgüden rahatsız olmuştur. O nedenle çok uzatmadan biz de kendisini tanıdığımıza çok memnun olduğumuzu söylemek isteriz. Ekim’i ziyaretiyle de bizi ve kayığımızı onurlandırdı. Kısa zamanda bize çok faydalı bilgiler verdi, teknede bizzat iş yaptı. Dönüş yolculuğumuz, bize göre sert sayılan bir havada olmasına rağmen sayesinde kendimize ve teknemize daha çok güvenerek keyifli bir seyir yaptık.
Aslında cumartesi akşamı Ekim teknesinin başındaki kadro müthişti. Teknenin eski sahibi (bizden daha çok sahibi saydığımız- onursal sahibi) Can Buluman, Cengiz Göl, Mustafa Ertör, Ahmet Kabaalioğlu, Burak Döneray. Ayak üstü öyle dersler ve taktikler aldık ki , Pazar günü hayatımızın en keyifli seyirlerinden birisini yaptık. Hepsine tekrar teşekkür ederiz.
Sadece yelkenle yolculuk yapabilmek, bu tarz kısa yolculuklar sayesinde kazanılacak bir deneyim. Biz de bu deneyimimizi geliştirmeye çalışıyoruz. Ali San Reisin anlattığı hikaye Türk yelkenciliğini çok güzel özetliyor. Ben ve Ece, artık yeni başlayan grubunda olmamakla beraber, henüz yelkenci sınıfında değiliz. Ama bu yolda emin adımlarla ilerliyoruz. Bizim gibi reislere veya yeni başlayanlara tavsiyem, bir işi öğrenmenin en iyi yolu kendimize usta veya ustalar bulmaktır. Bir işi en iyi öğrenmenin yolu, bir ustayı dinlemek ve izlemektir. İşin teorisini hepimiz okuyoruz zaten. Kendi teknemizle, teknemiz yoksa da başka teknelerle küçük gruplar halinde seyirler, yelkeni öğrenmek için çok faydalı olacaktır. Bütün işlerde olduğu gibi yelkencilikte de bir işe nasıl başlarsanız öyle gider. Doğru bildiğimiz yanlışlar hayat boyu bizimle kalır. Burak Reisin mütevazılığı dışında en beğendiğimiz yönü, bilgiyi paylaşmaktan müthiş keyif almasıydı. İşini severek yapan bir ustayı seyretmeyi her zaman çok sevmişimdir.
Rüzgarınız kolayınıza olsun. Heyamolahey