Bazı gemiler uğursuzdur derler. Goeben için söylenenler yazılanlar sanki bunu doğruluyor .
1911 SMS Goeben
1914-1930 Yavuz Sultan Selim
1930-1936 Yavuz Selim
1936 - 1954 Yavuz
Osmanlı Devleti'nin I. Dünya Savaşı'na girmesinde önemli rol oynayan savaş gemisidir.
1911'de Hamburg tersanelerinde yapılan Moltke sınıfı iki gemiden biri olan SMS Goeben, önceki nesil Alman savaş kruvazörü SMS Von der Tann ile benzer bir tasarıma sahipti; ancak boyutları daha büyük, zırh koruması daha fazlaydı ve üzerinde iki ana top bulunan fazladan bir tarete sahipti. İngiliz rakibi Indefatigable sınıfı muharebe kruvazörlerine kıyasla Goeben ve Moltke kayda değer biçimde daha büyük ve daha zırhlıydılar.
1912'de SMS Goeben, hafif kruvazör SMS Breslau ile birlikte Akdeniz Tümeni'ni (Mittelmeer Division) oluşturdu ve Balkan Savaşları boyunca Akdeniz'de devriye görevi üstlendi. 28 Temmuz 1914'te I. Dünya Savaşı'nın başlamasıyla Goeben ve Breslau İngiliz Akdeniz Donanması'nın takibinden kaçarak İstanbul'a ulaştılar. İki gemi 16 Ağustos 1914'te Osmanlı Donanması'na verildi. SMS Goeben, Osmanlı hizmetine girdiğinde Yavuz Sultan Selim veya kısaca Yavuz adını aldı. 1936 yılında adı resmen TCG Yavuz ("Türkiye Cumhuriyeti Gemisi Yavuz") olarak değiştirildi. 1938 yılında Mustafa Kemal Atatürk'ün naaşını İstanbul'dan İzmit'e taşıdı. Yavuz, 1950 yılında hizmetten çekildi.
Bizi savaşa nasıl soktu ?
23 Eylül'de Amiral Souchon Türk donanmasının komutasına getirildi. Goeben yeniden adlandırılarak Yavuz Sultan Selim, Breslau ise Midilli isimlerini aldılar. Gemilerin Alman mürettebatı Osmanlı üniformaları giydiler ve fes taktılar.
29 Ekim'de Gorben (Yavuz Sultan Selim), Çarlık Rusyası'na karşı ilk operasyonuna çıkarak Sivastopol limanını bombaladı. Bombardıman sırasında Osmanlı İmparatorluğu henüz müttefik devletlerle savaşa girmemişti. Bombardıman sırasında 25.4 cm'lik (10 inç) bir top mermisi Yavuz'un arka bacasına isabet etti ancak patlamadı ve önemsiz bir hasara yol açtı. Geminin aldığı başka iki isabet de küçük çaplı hasar yarattı. Yavuz ve eskortları bombardıman sırasında aktif olmayan bir Rus deniz mayını tarlasından geçtiler. Türk sularına dönüş yolunda Yavuz, Rus mayın gemisi Prut ile karşılaştı ancak Prut güvertesindeki 700 mayınla kendini batırdı. Bu karşılaşma sırasında Prut'a eskortluk yapan Rus destroyeri Leytenant Puşçin ise Yavuz'un ikinci bataryasından açılan ateşten isabet eden iki 15 cm'lik mermi ile hasara uğratıldı. Bombardımana tepki olarak Rusya, 1 Kasım'da Osmanlı Devleti'ne savaş ilan ederek Osmanlı'nın I. Dünya Savaşı'na katılmasına sebep oldu. 3 Kasım'da Fransız ve İngiliz gemileri Çanakkale Boğazı'ndaki Türk savunma tabyalarını bombaladı, iki gün sonra da resmen savaş ilan ettiler
Winston Churchill, birkaç yıl sonra yazdığı anılarında Goeben'in Osmanlıları savaşa girmeye zorlayarak "Doğu ve Orta Doğu için bir geminin daha önce hiç getirmediği kadar fazla katliam, sefalet ve yıkım getirdiği" görüşünü dile getirmiştir.
Savaş bittikten sonrada Goeben (Yavuz Sultan Selim) başımıza iş açmaya devam etti ve Denizcilik Bakanlığının lağvedilmesine neden olur.
1926 yılına dek İzmit'te terk edilmiş bir durumda kaldı; sadece iki kazanı çalışır durumdaydı, hareket edemiyordu ve 1918 yılında çarptığı iki mayından kalan hasar hala tamir edilmemişti. Açık denizde batma riski çok fazla oluğu için Yavuz'u tamiratlar için başka bir ülkeye göndermek mümkün değildi, bu sebeple yeterli bütçe ayrıldıktan sonra Almanya'dan 26.000 tonluk bir yüzer havuz satın alındı. Aralık 1926'da Fransız şirketi Atelier et Chantiers de St. Nazaire-Penhöet ile geminin Gölcük Donanma Tersanesi'nde tam bir onarım ve yenilemeye girmesi konusunda anlaşmaya varıldı. Tamiratlar 1927 yılında başladı ancak tamiratlar esnasında yüzer havuzun birçok bölümü çöktü. Yavuz bu çökmeden hafif hasar gördü, yüzer havuzun tamiratı geminin onarım sürecinin uzamasına sebep oldu.
Denizcilik Bakanı İhsan Eryavuz yüzer havuzun alımında yolsuzluk yapılmasına ilişkin soruşturma sonucunda görevden alındı ve milletvekilliği düşürüldü. Yolsuzluk iddiaları sonucunda gecikmeler arttı ve sonunda Denizcilik Bakanlığı lağvedildi. Türkiye Cumhuriyeti Genelkurmay Başkanı Mareşal Fevzi Çakmak, yolsuzluk soruşturmasının ardından tüm donanma inşa programlarını yavaşlattı. Yavuz'un tamirinin devamı, Eylül 1928'de Yunan Donanması'nın Ege Denizi'nde yaptığı büyük çaplı tatbikatın ardından Türk hükûmetinin Yunan deniz üstünlüğüne karşı önlem alma kararını vermesinden sonra önem kazandı. Türk hükûmeti ayrıca İtalyan tersanelerine dört destroyer ve iki denizaltı siparişi verdi. Bunun üzerine Yunan hükûmeti, Türklere 10 yıl boyunca deniz kuvvetlerinin sınırlandırılmasına ilişkin Washington Denizcilik Antlaşması benzeri bir anlaşma yapma teklifi sundu. Teklife göre Yavuz tekrar hizmete alınmayacak, Yunanlar ise iki yeni kruvazör inşa etme hakkına sahip olacaktı. Türk Hükûmeti, Yavuz'u Sovyet Donanması'nın Karadeniz'deki gücünü dengelemek için kullanmayı hedeflediğini açıklayarak teklifi reddetti. Bu cevap üzerine Yunan hükûmeti iki destroyer siparişi verdi.
1928 Gölcük Denizcilik Bakanlığının lağvedilmesine neden olan tamirat.
Kaynak : Wikipedia
https://tr.wikipedia.org/wiki/Yavuz_(muharebe_kruvazörü)