Aşağı git Skip to main content

Gönderen Konu: Yelken yapabilmek

  • *
  • İleti: 3573
Yelken yapabilmek
OP: 10 Kasım 2020, 23:20:40
Geçtiğimiz Pazar günü Alanya 'da hemen marinanın açıklarında keyifli bir yelken seyri yapmak mümkün oldu.


videoda görüneceği üzere Tayo Mar, artık bumba taşıyıcısı (boom gallow ) ile de özellikle ve doğal olarak dünyadaki benzer teknelere de örnek olacak.

Görmüş olduğunuz bumba taşıyıcısı Alanya 'da daha önce bulunmuş olan bir yabancı tekneden kalma. 12 yıldır Alanya güneşinin altında durup duran bu bumba taşıyıcısı elbette yüzlerce mil seyir sonrası bu şekilde bir sonu hak etmiyordu. Üstünde bir kaç kat sürülmüş yağlı boya yer yer dökülmüş durumdaydı ve hani öyle bir duruyordu ki mangalda odun niyetine bile kullanılmaz gibiydi.

Oysa bir zımpara ile altından masif golden tik çıktı. Güneşin altında beklediği halde neden bir şey olmadığı böylece anlaşılmış oldu.

Falmouth Quay teknelerinde kıç tarafta mizana direği olduğundan bir başka tekne olan BCC bulunan bumba taşıyıcısını bu tekneye yerleştirmek mümkün değil gibi gözüküyordu.

Yeri ve boyutu , yüksekliği çapariz vermeyecek şekilde yerleştirilmeliydi. Burada sevgili dostumuz Hakan Erim 'in " gavur düşünmüştür " prensibi ilk defa delinmiş oldu. Kuralın özü basit. Yani yıllarca kullanılmış olan bu teknelerde bir değişiklik gerekseydi çok önce yapılırdı anlamında kullanılıyor.

Şimdi ne yani bu tekneyi  yapan İngilizler'den daha iyi mi biliyorsun?  Yapabilseler, ihtiyaç duysalar zaten yaparlardı diye düşünüyor ister istemez insan.

Yanlış sayılmaz açıkçası. ancak bir bumba taşıyıcısı hem aşarga 'da hem de marinada ciddi ihtiyaçtı. BUmbanın ağırlığı boşu boşuna ahşap direğe binmesin diye deniz merdivenini ters çevirip bumba taşıcısı olarak kullanıyordum. MArina ^da işe yarasa da alarga da kamara girişinde ciddi çapariz veriyordu bu merdiven.

O zaman doğru konumu, yüksekliği nasıl buldun? diye soracak  olursanız ben bulamadım. Kopyaladım. Hem de bakın nereden?



Sadun Boro nasıl yerleştirdi ise bende öyle yerleştirdim. Bitti gitti.

Malum Kısmet bir Atkin tasarımı. Ancak Atkin tasarımlarında bu detay en azından satış için konulan planlarda gözükmüyor.

Usta belki de ihtiyaca binaen bunu kendi yerleştirmiş olabilir diye düşünüyorum. Keza Kısmet'in Cenova uçlarındaki makaraları da Tayo MAr 'ın floğuna bire bir uygulamıştım de çok rahat etmiştim. Cenova ıskotalarının uçlarına yereştirilen makaralar sayaesinde Cenova ya da flok trimini çok az bir güç ile yapabiliyorsunuz. Bu detay da Kısmet 'den alınma. 

Yani şu Cem Yılmaz'ın Anadolu Rock skecinde oluğu gibi. Ben yapmadım. Büyül usta 'dan kopyaladım. 

Teknenin orjinalini bozmamak için ise bunu sökülebilir yaptım. Cem Gür 'den de izin aldım tabi. Ancak bu seyir bumba taşıyıcısını sökmeden yapılan bir deneme seyriydi ve yılların tecrübeli bumba taşıyısı bize , yani Tayo Mar ve bana tramolalarda hiç çapariz vermedi.

Bu kadar teknik detay yeter. Seyir yaparken yelken yapabildiğim için kendimi çok şanslı hissettim. Akdeniz bana başka bir heyecan veriyor. Tertemiz ve güneşli bir KAsım gününde ufuk çizgisi öyle yakın gözüküyor ki.

Bir an içimden iskele akabanda yapıp, Kıbrıs'a rota tutmak geldi. Gitmedim ama gidebiliyor ya da gidebilecek olmanın vermiş olduğu adrenalin tüm damarlarıma yayıldı.

İstersem gidebilirim! Çünkü benim yelkenlerim var ve yelken yapabiliyorum. İstemsiz olarak Alanya kalesine iskele alabanda yapmaya başladım. Kıbrıs tam da orada . Civadra burnununu sıyırıp geçeceğim hepsi o.
Tayo Mar iskeleye , civadra burnuna doğru dönmeye başladı. Tayo MAr 'ın civadrası tam da burunu sıyırıp geçecek noktaya geldiğinde yapmam gereken tek şey yekeyi kendime çekmekti. Hepsi o. 120 millik Kıbrıs seyrinin ilk adımı. Biraz ama sadece biraz yekeyi kendime çekmekle başlayabilir. Çekmedim ne yazık ki. Oysa Ekim başı Kıbrıs seyri için tüm hazırlıklarım tamamdı. Girne'deki marina ile konuşmuş yer bile ayırtmıştım. Ancak tekrar pandemi sınırlamaları gelince plan da suya düştü.

Ama ilk yapmam gereken sadece yekeyi az biraz kendime çekmekten ibaretti. Burnu sıyırıp doğru Kıbrıs'a. Bunu yapamadım ama yapabileceğimi bilmenin verdiği ögürlük duygusunu doya doya yaşadım.

Rüzgarın 10 Knotun üzerine çıkması ve kuzucuklar ile birlikte Tayo Mar denzie yaslanıp koşmaya başladı. Üç saat otopilot olmadan yelken yaptım, dümen tuttum. Armayı kontrol ettim. Tüm yelkenleri bastım. Bir sıkıntı olup olmadığını kontrol ettim.

Artık dönüş zamanı gelmişti. Marinanın azına kadar gelip önce pupaya döndüm. Aslında doğru değil belki ama flok ve trinketi yapraklamadan sarmanın en iyi yolu bu. Koca randa arma flok ve trinketi gölgeleyince basitçe topluyorum ön yelkenleri.

Ancak bu sefer biraz tedirginim. Sonrasında rüzgarüstüne döndüğümde yekeyi rotasında tutacak otopilot tamirde.  Bildiğim ama çok fazla kullanmadığım yöntemi devreye aldım hemen. Ana yelken bumbasını rüzgar yönüne paralel olacak şekilde teknenin orta aksına kadar getirdim. Sonra Bocurumun bizi rüzgar üstüne döndürmesini bekledim. Tayo MAr bocurum sayesinde yavaş yavaş rüzgar üstüne dönmeye balladı.

İşte tam o an acele etmeden ama hızlı bir şekilde ana yelkeni topladım. Elbette tüm bu işler sırasında makina boşta ama her an devreye hazır bir şekilde rolantide bekliyordu.

BU bocurum nasıl bir yelken arkadaş. Rüzgar üstüne döndüğü gibi birde orada tutyor tekneyi. Rahatlıkla koca ana yelkeni toplayıveriyorsunuz.  Birkaç yazmak istediği konu var burada devam edeceğiz efendim.
  • IP logged

  • *
  • İleti: 938
Ynt: Yelken yapabilmek
#1: 10 Kasım 2020, 23:58:32
Sadun Boro Atlantik geçişinde fırtınaya yakalanınca mizanaya küçük bir yelken bastım, kendi haline bıraktım diyor. 3 gün öyle eğlendirmiş... En sağlam yöntemi yapmışsınız bence...
  • IP logged
"...parce que je suis heureux en mer et peut-être pour sauver mon ame..." - Bernard Moitessier

  • *
  • İleti: 3573
Ynt: Yelken yapabilmek
#2: 11 Kasım 2020, 04:43:26
Teşekkürler Doğan Hoca. Doğan Hoca diyince eskiden bir Can hoca vardı buralarda:)

Bu arada blogda dikkat ediyorum ama hızlı hızlı yazınca yine forum yazılarındaki hastalığım ortaya çıkmış. İmla hataları. Tekrar yazıyı okuyunca çok itici geldi. Klavye ye bakıp yazmaktan kaynaklı bir sıkıntı. Daha dikkat edeyim . Kusura bakılmasın.
  • IP logged

  • *
  • İleti: 1466
    • AÇIK DENİZ AKADEMİ
Ynt: Yelken yapabilmek
#3: 11 Kasım 2020, 11:12:02
Ersin bilmem kullanıyor musun, küçük teknelerde yeke dümeni kısa süreli kilitlemek, sabit tutmak için aşağıdaki yöntemler kullanılıyor.

Ben Vegas'da otopilotu çıkarmaya üşendiğimde ilkini kullanıyorum, basitçe lastik veya bir halatı iki yandan bağlayıp yekeye 2 tur sarıyorum. Elle yavaşça yeke hareket edebiliyor ama kendiliğinden etmiyor, istediğin açıda sabit duruyor.

2. ve 3. resimler bunun daha da gelişmiş halleri.




  • IP logged
><(((º>

  • *
  • İleti: 3573
Ynt: Yelken yapabilmek
#4: 11 Kasım 2020, 13:34:30
Özgür, tam da en son resimde gördüğün aparattan bende var. Cem Gür 'den kalma. Geçenlerde otopilot tamirde olduğundan kullanayım dedim. Halat sıkıştı tam da marinadan çıkarken. Bana göre çok kullanışlı değiller.
  • IP logged

  • *
  • İleti: 1466
    • AÇIK DENİZ AKADEMİ
Ynt: Yelken yapabilmek
#5: 11 Kasım 2020, 17:21:06
Özgür, tam da en son resimde gördüğün aparattan bende var. Cem Gür 'den kalma. Geçenlerde otopilot tamirde olduğundan kullanayım dedim. Halat sıkıştı tam da marinadan çıkarken. Bana göre çok kullanışlı değiller.
Valla bence vazgeçme ondan, sıkışması senin suçundur kesin, alete suç atma! :D

Arkaya bir yelpaze, bir de güç aktarıcı bir iki makara filan eklesen al sana rüzgar dümeni işte.. :)






  • IP logged
><(((º>

  • *
  • İleti: 3573
Ynt: Yelken yapabilmek
#6: 14 Kasım 2020, 10:30:48
Malum mizana Yawl yelkenlilerde dümen palasının da gerisinde. Bu nedenle bocurum yelken resmen kendisi bir dümen görevi görüyor. O yüzden basit bir makara ile bu yelkeni rüzgar dümeni gibi kullanmak zor değil.


Zaten bocurum olmasa bu kadar büyük bir palayı kullanmak çok kolay değil. Bocurumun en önemli görevlerinden birisi çok büyik olan palanın yükünü azaltmak.

Yeke dümen fiber teknelerde yeke ve pala çok oynak. O yüzden bu tür teknelerde dediğin uygulama iyi bir çözüm elbette.

Oysa Tayo Mar'ın palasının büyüklüğüne dikkat.



  • IP logged
« Son Düzenleme: 14 Kasım 2020, 10:42:27 Gönderen: Ersin Böke »

  • *
  • İleti: 3573
Ynt: Yelken yapabilmek
#7: 14 Kasım 2020, 10:53:09
Çok iyi bir tasarım olan Bidarka palasına bakalım gelin.



Tayo Mar 'ın palasından küçük. Şimdi hemen eleştirdiğim sanılmasın. Koskoca Perry bu palayı boyutlandırmayı bilmiyor mu ? Pala ile arma birbiri ile ilişkili. Bidarka'ya daha büyük pala koysaydı yelken seyrinde palanın üzerine binen yük palayı kırabilirdi.

elbette bu tornistanda dümen dinlememe gibi bir sorunu çıkarıyorsa da bu tür teknelerde zaten civadra aynı zamanda pasarella görevi görüyor ve baştan kara yapıyorsunuz. Yani bir Baba 35 'i kıçtan kara yapmaya çalışmak anlamsız. Bu tür tekneler baştan kara yapacak şekilde tasarlanıyorlar.
  • IP logged

  • *
  • İleti: 3573
Ynt: Yelken yapabilmek
#8: 14 Kasım 2020, 11:10:31

Bu arada öhazır palalardan bahsediyorken Tarihi Kadırganın palasını da dikkat çekelim.

  • IP logged

  • *
  • İleti: 3573
Ynt: Yelken yapabilmek
#9: 23 Kasım 2020, 10:22:41
Dün yine çok keyifli bir yelken günüydü. Alanya kalesi manzaralı lacivert Akdeniz'de yelken yapıyor olmak müthiş. Üstelik tam da beklediğim gibi bu mevsimde esen frışka rüzgar ile Tayo Mar 'da hafif hava trimleri yapıyorum.  Top sail halatlarını hazırladım. Çok ie yarayacağı kesin gibi.

Keza bocurum yelkenin balenleri bu yelkenin performansını ciddi arttırmış vaziyette. Sorun balenleri yelkeni toplarken sökmek gerekiyordu ki bunu da balenlere ince bir ip ve ucunda tahta boncukar ile çözdüm. Yelkeni toplamadan önce bu ince iplere asılıyorum ve hoop balenler elde. Sonra eskisi gibi yelkeni basitçe toplayıveriyorum.

Dün, yanımdaki ahşap teknenin yeni sahibi geldi. Üç arkadaş istanbul 'dan gelip tekneyi almışlar. Ben tekneye geldiğimde kahvaltı ediyorlardı. Omurga salma ahşap bir tekne. Ahmet 'in eski Kuzey Yıldızı 'na benziyor biraz. ama bordası ondan daha yüksek. Eski sahibinin hevesi Fransa kıyılarına kadar gitmekmiş. O yüzden teknede radar dahi var. ahşap olunca son derece ucuz bir paraya almışlar tekneyi.

İlk soru ahşabın bakımı zormuş doğrumu abi ? diye geldi. Teknedeki planladığı yapılacak işleri yarım saatlik muhabbet sonrsında tamamen değişti.

50 Beygirlik motoru büyütmek istiyordu. Neden gereksiz olduğunu anlattım.  Teknenin altını su kontrası ve elyaf kaplamayı düşünüyordu nedenlerini anlatıp vazgeçirdim. Yelkenleri açtık ve eski sahibinin bumbayı havuzluktaki tente yüzünden kısalttığı anlaşıldı. Dolayısı ile ana yelken de tekne için uyumsuz hale gelmiş ve o da küçültülmüş ya da kısa bir yelken ile değiştirilmiş.

Yelkenler gitmiş. Yumuşacık olmuş. Cenova yerinde kısa bir flok var. Bu yelkenler ile teknenin yürümesi mümkün değildi. Nedenlerini anlattım. Motoru yarım saat çalıştırdık. Tıkır tıkır çalışıyor zaten. Bütün halatları düzeltip, tekne bağlıyken yelkenleri basınca sahibinin yüzündeki mutluluğu görmeniz gerekirdi. Eski sahibi de hiç ana yelken basmamış. Halata volta atmayı ve halatlara roda etmeyi öğretip tüm halatları toplattım.

Baktım ki hevesliler ben yelkene gitmeden önce yapılması gereken işleri tarif edip seyre çıktım. Açıkçası marina da Tayo Mar'ı gören yelken basmaya başladı. Baktım arkamadan bir doktor arkadaş da yelken basmış geliyor. Üç saat kadar yelken yaptıktan sonra geri döndüm. Doktor arkadaş benden önce marinaya girdi. Sonrasında panton da karşılaştk.  Gelip Tayo Mar 'ı gezdi. Daha doğrusu baktı. :) Meğer denizde bana doğru gelmek istemiş. Ben o sırada hafif hava trimleri çalışıyordum ve orsa seyir hakindeydim.

sen o tarafa doğru nasıl gidiyorsun? Ben gidemiyorum diye sordu. BU arkadaşımız da hiç bir kurs almadan yelkenli tekne alanlardan. Yapa yapa öğreniriz diye bir yaklaşım var anlaşılan.

Hepsine kursa gitmeleri gerektiğini anlattım. Yelken den başka öğrenmeleri gereken , navigasyon, gece seyri, yanaşma ayrılma , demir atma gibi eğitimler almaları  gerektiğini anlattım ama umarım söylediklerimi dinlerler. Ekonomik imkanların iyice daraldığı şu günlerde forumlara daha çok iş düşecek galiba.



  • IP logged

 
Yukarı git