Cep telefonlarında kullanılan frekanslar ile mikrodalga fırınların frekansları
yakın gibi görünse de radyo dalgaları açısında
aslında hayli uzaktırlar. İzmit'te yaşayan kayınvalidemin haberlerde
Antalya körfezinde fırtına haberini duyup o sırada
Fethiye'de güneşten yanan bizi arayıp aman yavrum fırtına varmış sizin oralarda
demesi kadar uzak!.. Fırınlarda kullanılan
2.45Ghz (
12.2cm dalga boyundaki) frekanslar su molekülleri ile (
aslında tüm simetrik veya polar moleküllerle) rezonansa girip onların dielektrik özelliklerini "
kıpraştırıp" hareket ettirip birbirlerine sürtünüp ısınmalarını sağlarlar.. (
Bir saniyede 2 milyar 450 milyon kere! Bu hızda ellerinizi birbirine sürttüğünüzü düşünün! Wow!)
Mesela molekülleri farklı olduğundan
zeytinyağını (
eğer su katılmış tağşiş ürün değil ise!)
mikrodalga fırında ısıtamazsınız. Bu frekanslar isim olarak
Mikrodalga bandında (
300MHz-300GHz / 1m-1mm dalga boyu) yer alsa da aslında gördüğünüz gibi
12.2cm dalga boyuna sahiptir..
Formülü de yazalım, herkes her frekansın dalga boyunu hesaplayabilsin:
Dalga Boyu [/size]λ[/color]
[/size] (metre) = 300 / f (MHz) )[/color]
Cep telefonunun
kafamızı kulağımızı ısıtması ise bu radyo dalgalarının (
yani telefondan çıkan enerjinin)
dokularımızda soğurulması (
bir kısmının orada kalması, emilmesi, absorbe edilmesi, yutulması gibi) nedeni ile olur. (
Fırından çok farklı yani)
Ülkemizde kullanılan cep telefonu frekansları ise
900MHz (33cm), 1800MHz(16,6cm), 2100MHz(14,2cm) 3G ve 2600MHz(11,5cm) 4.5G bantlarında bulunur. Dalga boyları da yine mm seviyesinde değil cm mertebelerindedir.
5G denilen "şeytani"! teknolojinin ise Türkiye'de
24.25 (12mm)– 27.5 GHz(11mm) civarında olması planlanıyor.
Aç parantez,
5G'nin tukaka olması bu frekansların
oksijen molekülleri ile bir takım uygunsuz ilişkilere girmesi ile ilgili bir takım araştırmalar olması.. ama tersini söyleyen araştırmalar da var... Bilim böyle işte.. Daha üstüne çoook konuşulur..
En yaygın kullanılan
WiFi (802.11b/g/n/ax) ise
2.4Ghz (
2401-2495MHz arasında 14 kanal) bandındadır. Aslında
mikrodalga fırınlara çoook yakın gibi görünse de yine
bi yumurta bile pişirecek güce sahip değildir! Radyo dalgalarının frekansları tamamiyle aynı dahi olsa
genlik, modülasyon, ton, güç vb onlarca
farklı parametre daha var. Bu yüzden aynı frekans her yerde aynı etkiyi göstermiyor. Örneğin, lisans gerektirmeyen
PMR telsizlerle (446MHz-67cm) aynı kanalda (
tamamiyle aynı frekansta) farklı ton kullanarak aynı anda birbiri ile karışmayan, birbirini duymayan 38 görüşme yapılabilir.. gibi..
Cep telefonlarının zararları ve kanser ile ilişkilerini gösteren çalışmalar olduğu kadar
tersini gösteren çalışmalar da bolca var ama henüz hayatımıza yönelik
kesin bir sonuca varılmış değil, bu nedenle
zararsızlığı ispatlanana kadar tedbirli davranmamız gereken bir teknoloji daha!
Bu yüzden baz istasyonları yaşam alanlarına belirli mesafe kuruluyor, cep telefonlarının SAR limitleri var, kablolu kulaklık daha iyi vb..
Mesela Avustralya'da
29 yıllık araştırma sonucu
beyin kanseri ile telefonlar arasında bir
bağ bulunamamış;
https://theconversation.com/new-study-no-increase-in-brain-cancer-across-29-years-of-mobile-use-in-australia-58927Hali hazıra bir
radyo dalgasından kaçmaya, sakınmaya çalışmak çok saçma, çünkü bu dünyada (
ve hatta samanyolumuzda!)
mümkün değil, çünkü radyo dalgaları (
ve her türlü ışıma-enerji) kaynağından çıktıktan sonra
sonsuza kadar sönümlenerek yayılmaya, yansımaya devam ediyor.. bu sayede bigbang'i duyabildik veya bizim tv yayınlarımızı 1 milyon tilyon yıl sonra başka bir galakside zuzaylılar seyredebilecek!
Kendimizi
metal bir kafes içine hapsetmediğimiz sürece kaçamayız..
tedbir olarak yapabileceğimiz tek şey
kaynağından uzak durmak..
Aşağıdaki linkte
Türkiye milli frekans planını göreceksiniz, hangi frekanslar hangi amaçlara tahsis edilmiş..
Minicik
karınca yazıları ile yazılmış 121 sayfa! Hangisinden kaçacaksınız! Zaten her yerdeler!
Karamurat benim! Hayır benim!
https://www.btk.gov.tr/uploads/undefined/mfp-01-02-2019.pdf