Şimdi efendim öncelikle bu bahsi geçen rota ile ilgili sonuçta küçük bir yelkenli ile yaşadıklarımı benzer rotaları takip edecek kişilere faydası olabilir diye yazıyorum .
Söz konusu bölge ile ilgili gördüğüm en açıklayıcı yazıyı , " Kuşadası körfezi biraz dalga yapar " olarak kaleme alan , okuduğum tek bilgi notunu yazan Sevgili Özgür Ökten'e ithaf ediyorum.
Efendim okuyanlar bilecektir bu yıl en zor deniz şartlarını Doğanbey Kuşadası arasında yaşadım. Körfeze sıkışan ve bu seyir sırasında gördüğüm en yüksek dalga ile üstelik sancak bordadan gelmekte idi bu körfezde karşılaştım.
Korkmayın batmayacaksınız konu başlığında yaşadıklarımı paylaşmıştım.
Şimdi Herşeyden önce aşağı diye tanımlanan Marmara -Akdeniz seyri ve yukarı ya da tırmanma olarak anılan terimler genel rüzgar eğilimleri dikkate alındığında çok da doğru değiller.
Hakim Rüzgar malum yaz aylarında poyraz ve bu yüksek Anadolu plakası yüzünden Ege de ciddi bir rüzgar oluşmasına neden oluyor. Ancak özellikle Midilli ve Sakız gibi yüksek adalar yüzünden bu rüzgarlar Müsellim geçidinde , Midilli Sakız arasında batılı , kuzey batılı gibi esiyor.
Keza , KUşadası körfezi ve Güllük körfezinde Batı Güneybatı yönünde , Dilek boğazı Didim arasında ise neredeyse tamamen batılı olarak esiyor. Yani Bizim Kabaali nin dediği gibi rüzgarın kökü Poyraz.
Şimdi işin püf dediği nokta burası. Rüzgarın kökü poyraz olduğundan sıklıkla özellikle günlük deniz ve kara sıcaklığının da etkisi ile bu bölgelerde karadan , özellikle vadi aralarından ciddi Poyraz da ciddi bindiriyor. Özellikle sabah saatlerinde.
Yani sabah erken kalkarım hava raporu sıfır rüzgar veriyor diye yola çıktığınızda çok sert karadan esen bu "kök " rüzgar ile karşılaşabiliyorsunuz.
Ben bu rüzgarlar ile özellikle sabah erken saatlerde Altınyunus Karaada arasında ve Dilek geçidi , Didim arasında karşılaştım.
Her iki durumda da tüm hava raporu siteleri rüzgarı sıfır veriyorlardı.
Bir diğer sorun da öğleden sonra Ege ortasında esen rüzgar.Şimdi sözi edilen güzergahlarda hava raporu incelerken rotadaki havaya değil her durumda Ege 'nin ortasından akan rüzgara ve bunun şiddetine bakacaksınız.
Çünkü rüzgar olmasa da bu rüzgarın kaldırdığı deniz , Kuşadası körfezinde, Güllük körfezinde Gökova da çok ciddi boyutlarda dalga kaldırıyor. Muhtemel körfezler derin ve Anadolu'ya doğru uzadığı ve daraldığı için dalga boyu belkide Ege nin ortasından fazladır.
Dalga var ama rüzgar yok! benim en hoşuma gitmeyen hava bu hava işte.
İzmir körfezinin saçağına girdiğinizde Sığacığa kadar rahatsınız ancak , dediğim gibi bu bölgelerde gözüken sıfır havaya sakın aldanmayın.
Sığacığa kadar demişken bu rota içerisindeki kaçış limanlarına da bir bakalım isterseniz. Bunlardan en meşhur ve bilineni Nergis Koyu. ancak bu koy , hava sakin değilse çok rüzgar alıyor. Ben hiç beğenmedim. Önünde ciddi sayıda balık çiftliği var. dikkat. Ben bu koyu sevmedim.
Sonrasındaki koylarda da kalmak hoşuma gitmedi ancak bana göre en iyi kaçış limanı Sığacık körfezinin doğu tarafındaki Doğanbey koyu. Doğal bir liman. Hava patlasa da burada rahatlıkla demirde kalabilirsiniz. Üstelik koyun içinde denizden kaynayan sıcak su kaynağı da var. ancak bu koyun ciddi sıkıntısı telefon çekmiyor içerilerde. O yüzden haberleşmeniz kesiliyor ki bu benim gibi tek başına seyir yapanlar için ciddi sıkıntı olabiliyor.
Samos tarafına ise bana sorarsaniz Vathi ve Kokkari hiç uğranmaması gereken yerler. Dilek boğazının içerisindeki Samos tarafındaki koylar tercih edilmeli.
Ben bu yıl bu koylarda iki kez olmak üzere toplamda 25 gün kaldım.
Dediğim gibi Dilek boğazından çıkar çıkmaz özellikle birden bire kıyı seyri yapmaktan çıkıp, açık deniz seyri yapmaya başlıyorsunuz. Karadan poyraz ciddi bindiriyor. Hazırlıklı iseniz Didim 'e kadar son derece keyifli bir sert hava yelken seyri yapabilirsiniz. Dalgaların bu durumda da iskele borda dan geleceğini hesaba katmalısınız.
Güllük körfezine de pek güvenmeyiniz. Bu da çok derin bir körfez olduğundan KUşadası körfezinde yaşadıklarınızın bir benzerini üstelik daha tehlikeli bir şekilde burada yaşayabilirsiniz. Aman dikkat.
Dilek boğazından Didim 'e doğru giderken bir karşı akıntıya da denk gelebilirsiniz. Neredeyse bir mil hızınızı kesiyor.
Didim marinaya yaklaşırken iskele tarafında haritada gösterilen koylar demir yeri için pek cazip değil . Marina ya da para vermek istemiyorsanız hemen yanındaki Altınkum 3 denilen plaj ideal demir yeri ve son derece korunaklı. Ancak gündüz çok kalabalık bir plaj nüfusu var ve Gece de otellerin dandik animasyon ekipleri yüzünden son derece rahatsız edici. Denizi de bulanık.
Yalıkavak ve Gümüşlüğü unutun yer bulmanız mümkün değil. Bu bölgede artık problem asla hava değil. Saygısız , terbiyesiz , deniz kültürü almamış, muhtemel hiç terbiye almamış zengin züppe motoryat sahipleri ya da kaptanları.
Tam bir kroyum ama para bende modu. Bir iki düzgün motoryat kaptanına da rastladım gerçi . Yanımdan geçerken yavaşladılar.
ama bunlardan bazıları özellikle zevk için dalga kaldırıyorlar. Sizi resmen zor durumda bırakmak istiyorlar. Özellikle çok yakın geçip , dalga kaldırıyorlar. Bir seferinde biri ile çarpışıyorduk neredeyse. Böyle durumlarda civadram olduğuna çok seviniyorum.
Seneye buun ucuna bir de koç kafası koyacağım metalden. Şöyle bordalarında bir delik açası geliyor insanın ne yalan söyleyeyim.
Böyle bir durumda benim çözümüm yön değiştirip dalgaları tam kafadan almak. Hoşuma gidiyor Tayo Mar 'ın dalgaları ezmesi. Yalpaya düşmeyen küçücük tekne motoryatçıları şaşırtıyor olmalı.
Yani özellikle Yalıkavak Turgutreis marinaya kadar motoryatlara dikkat ! Burası resmen TEM otoyolu gibi.
BU arada Turgutreis marina yakıt istasyonu da denize karşı gördüğüm en saygısız yakıt istasyonu. Denizin üzeri mazot ile doluydu. Keza iskelesi de. İLk fırsatta şikayet edeceğim.
Benim en sevdiğim demir yeri ise yine Karaincir. Sonrasında Pabuç koyu ve Sonrasında Ören marina. Çökertme önlerine dikkat. Ciddi Dalga yapıyor yukarıda yazdığım nedenlerden dolayı.
Bölgenin Deli Mehmet lakaplı rüzgarı ile henüz tanışmadık. Umarım tanışmayız . Ama bende bu şans olduktan sonra
Biraz Özgür'ün notlarından daha uzun oldu ama umarım işinize yarar.