Aşağı git Skip to main content

Gönderen Konu: 8 Mart dünya kadınlar günü kutlu olsun..

  • *
  • İleti: 3573
Sizsiz her şey ya yarım ,ya eksik..   

Bu gün itibarı ile daha çok kadın üyemiz olması için çaba sarfedelim derim..
  • IP logged

  • *
  • Donatan Temsilcileri
  • İleti: 4254
Çok eksiğiz bu konuda sahiden.
  • IP logged
Saatin fazla tiz tıkırtısında,ışık yıllarının ömür süremizle alay eden sesini de işitiriz.

  • *
  • Donatan Temsilcileri
  • İleti: 760
    • sy-gezgn
Evet, bayan üyelerimizle birlikte tüm bayanların dünya kadınlar günü kutlu olsun...
En kısa zamanda formumuzda sayılarının daha da artması dileğiyle.

SM-N910C cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

  • IP logged

  • *
  • İleti: 1467
    • AÇIK DENİZ AKADEMİ
Hah! "bayan" dendi, okuyan varsa en azından terlik geliyo! :D
  • IP logged
><(((º>

  • *
  • Donatan Temsilcileri
  • İleti: 4254
Hah! "bayan" dendi, okuyan varsa en azından terlik geliyo! :D

Geldi say
  • IP logged
Saatin fazla tiz tıkırtısında,ışık yıllarının ömür süremizle alay eden sesini de işitiriz.

T
  • *
  • İleti: 2171
"Amerika New York’ta 8 Mart 1857 tarihinde gerçekleşen üzücü bir olay bu tarihin her yıl Kadınlar Günü olarak “anılmasına” neden olmuştur. 8 Mart 1857 tarihinde New York’taki bir tekstil fabrikasının 40 bin işçisinin daha iyi koşullar için yaptıkları grev onların sonunu hazırlamıştır. Grevi engellemek isteyen polislerin, işçileri fabrikaya kilitlemesi ve ardından fabrikada yangın çıkması işçilerin feci şekilde can vermesine sebep olmuştur. Bu olayda ölen 129 işçinin birçoğunun kadın olması, 8 Mart tarihinin anma günü olmasına neden olmuştur. 1910 yılında Almanya Sosyal Demokrat Partisi liderlerinden Clara Zetkin’in teklifi üzerine her yıl 8 Mart tarihinde yangında ölen kadın işçilerin anılmasına karar verilmiştir.
Anma törenleri 8 Mart’ta değil, her yıl ilkbahar ayında herhangi bir tarihte yapılırken 1921 yılından itibaren 8 Mart olmasına karar verilmiştir.

I. Dünya Savaşı sonrasından II. Dünya Savaşı’na kadar geçen sürede birçok ülkede Dünya Kadınlar Günü’nün anılması yasaklansa da 1960’lı yıllardan itibaren tekrar anılmaya başlanmıştır.

Nihayet 1977 yılında Birleşmiş Milletler tarafından 8 Mart’ın Dünya Kadınlar Günü olarak anılması resmen kabul edilmiştir.

Türkiye’de 8 Mart Dünya Kadınlar Günü ilk kez 1921 yılında “Emekçi Kadınlar Günü” olarak kutlanmaya başlandı. 1975 yılında daha yaygın olarak kutlandı ve sokağa taşındı. “Birleşmiş Milletler Kadınlar On Yılı” programından Türkiye’nin de etkilenmesiyle, 1975 yılında “Türkiye 1975 Kadın Yılı” kongresi yapıldı. 1980 Askeri Darbesi’nden sonra dört yıl süreyle herhangi bir kutlama yapılmadı. 1984′ten itibaren her yıl çeşitli kadın örgütleri tarafından “Dünya Kadınlar Günü” kutlanmaya başlandı."




Yılda sadece bir gün.
İzinler, iptaller, lütfetmeler, "emekçi kadın" dan korkmalar, anmalar yerine kutlamalar.
Yıl olmuş 2018, halen örf adet palavraları ile ezmeler, halen akıllara kazınmaya çalışılan şiddet, tecavüz ve yalan yüklenmiş din'i safsatalar, onları televizyonlarda anlatan meczuplar.
Halen, elinin hamuru diye düşünen kıt beyinliler. Kendi cinsine bile hıyanet eden, kadın olamayan "bayanlar"
İşine geldiği için susan ve hatta faydalanmaya çalışan "erkek" topluluğu.
Eğitimin sadece okulda değil evde başlayacağını bilmemek.
.......................
.......................
.......................


Ve en kötüsü, her şeyin laf'ta kalması.

"erkek" olmakla "adam" olmak arasında ki farkı geleceğimize öğretmeden, "kadın" sadece, "kutlama" günlerinde "kadın" kalmaya devam edecek.

Yeni bir gün olmalı, "adamlar günü". Tüm dünyada "adamları" kutlama günü. Belli mi olur, belki işe yarar da "erkekler" öğrenir. 
  • IP logged

  • *
  • İleti: 3573
erkek olmak ile adam olmak arasındaki fark.. iyiymiş..
  • IP logged

  • *
  • İleti: 324
  • ANDROMEDA 1
Kendi cinsine bile hıyanet eden, kadın olamayan "bayanlar"

Tan Kaan Reisin bu tespiti belki de dünya tarihinin yazılmasında en önemli etken. Kadınlar arası çekişmeler ülkelerin bile kaderini etkilemiş, değiştirmiş. Beyni erkek beynine göre daha organize çalışabilen kadın, bugün de kadını anlamaya çalışmıyor, dinlemiyor. Kadın, kadına arka çıkmıyor. Belki de içten içe kendi çektiği için diğer kadınların da sıkıntı çekmesini isteyerek, kendi sahip olamadıklarına başka kadınların da sahip olmasını engellemeye çalışıyor. Bu da kadınların kendi kendilerini bir girdabın içine çekmesiyle, kendi kafeslerini örmesiyle sonuçlanırken ataerkil toplum yapısını güçlendirip kadını zayıflatıyor.

Dehşet içinde okuduğumuz, izlediğimiz haberlerde mağdur olan kadını suçlayıcı açıklamalar yapan zihniyetin en yakınındaki annesi, karısı, kızı bu açıklamalara nasıl izin verir, nasıl göz yumar? Yakınındaki kadınlardan ciddi bir tepki alan erkek bu kadar rahat açıklamalar yapabilir mi? Peki bu kadınlar ses çıkarmazsa bu açıklamalardan cesaret alanların suçuna ortak olmaz mı? Kadınların birlikte omuz omuza mücadelesi töre cinayetlerini de çocuk yaşta evliliği de tecavüzleri de engelleyecektir.  Kendi ayakları üzerinde duran, üreten, emekçi ve bunların yanında empati kurabilen bir kadın profilinin güçlenmesi; çıkar kavgalarını, savaşları tarihe gömecektir.

New York’ta 1857 yılında hayatını kaybedenlerin 8 Martta anılması, bu acı olayın unutulmaması, bundan dersler çıkartılması çok önemli. Fakat bu günü Kadın günü olarak kutlamak istemiyorum.  Kadın olarak haklarımın hatırlatılması, destek verilmesi, biz sizi anlıyoruz nidaları… Buna gerek kalmamalı. Kadın olarak toplumun yüzde ellisi isek diğer yüzde ellisi kadar hakkımız var.  Böyle ayrıcalıklı bir kutlama tam tersine acizlik hissi veriyor. Bu yıl da 8 Martta görevimizi yaptık denilmemeli.  Eşitsizlik, adaletsizlik karşısında sürekli bir mücadele olmalı.

Kadınların eve kapatılmaya, haklarının hızla ellerinden alınmaya çalışıldığı günümüz Türkiye’sinde en acı olanı da önemli bir kadın nüfusunun bilinçsizce bu amaca destek vermesi.

Bugün bunları yazabiliyorsam elbette Mustafa Kemal Atatürk sayesindedir. Kadına birçok Avrupa ülkesinden bile önce seçme seçilme hakkı veren Atatürk, sağlam bir toplumun temellerinin atılmasında kadının önemini daha o zaman anlamıştı. Gerçekten de bir ülkenin geri kalmasını, üçüncü sınıf ülke durumuna düşmesini sağlamak için sadece kadınlarının çağ dışı kalmasını sağlamak yeterlidir. Gerisi kendiliğinden gelecektir.

  • IP logged
« Son Düzenleme: 08 Mart 2018, 22:37:13 Gönderen: Ece Astunç Karabaş »

  • *
  • İleti: 3573
 :)xx :)xx :)xx :)xx
  • IP logged

  • *
  • İleti: 5812
    • Son Denk Kayıkçısı
Ben de ayakta alkışlıyorum  :)xx :)xx :)xx
  • IP logged
« Son Düzenleme: 09 Mart 2018, 00:30:26 Gönderen: Hasan Toparlak »
S/Y Bidarka / Fatih / İstanbul


"Son Denk Kayıkçısının Hatırasına"


https://sondenkkayikcisi.blogspot.com/

  • *
  • İleti: 283
Ece kardeşime katılmamak olası değil :)xx
  • IP logged

 
Yukarı git