Burak, cutter randa armaya bir kere alışınca vazgeçmek zor.
Bir kaç açıdan.
- Öncelikle bölünmüş yelken planı ile hemen her havada yelken yapmak olası. Armanın tamamı "müteharrik"
- Tekne boyut olarak çok devasa değilse vinç kullanmanın anlamı yok. Palangalar fazlasıyla iş görüyor.
- Çağımız hız ve aynı zamanda "tembellik" ve kolaycılık çağı da olduğundan insanların gözünü korkutan önce randa sereni sonra da hiç alışık olmadıkları kadar mandar, iskota, palanga düzenekleri. Oysa bütün bunlar yüzyılların damıtılmışlığından gelen kolaylıklar.
Burada yazmak antipatik olacak ama bazen yapılan tartışmalarda "iyi yelkenci" dediğimiz arkadaşların yazdıkları beni hem gülümsetiyor hem de hayrete düşürüyor.
Yaşı 60+ olanlara artık " O, kenarda otursun gaari" diye bakılsa da bilgiyi doğru şekilde aktarmak/ paylaşmak görev olmalı.
"İyonia"yı önümüzdeki sezon denize indirme başarısı gösterirsem senin Sığacık'a gelip birlikte yelken yapmayı isterim.
“İçinde ütopya olmayan bir dünya haritasına bakmaya bile değmez… İlerleme dediğin, ütopyaların gerçekleşmesidir” diyordu Oscar Wilde.