Aynen öyle.. Taktım kafaya bir kere. Sorun sesin gelmesi değil aslında. Sesin neden geldiğini bilememek. Bakınız ondan sonra nasıl da bir usta faciası yaşandı. Sonradan "ah nereden bulaştın o ustaya " diyenler çok oldu ama iş işten geçmişti.
Usta gelip öyle net bir tavırla sesin şanzımandan geldiğini ve değişmesi gerektiğini söyledi ki bana yapacak çok bir şey kalmadı.
Şanzımanı sökünce damper ve motor takozları da ustanın elinden kurtulamadı. Motor takozları, damper, şanzıman değişti. Ses azaldı ama 1000 devirde ince ince gelmeye devam etti. Usta demez mi problem şaftta diye.
Ben bu filmi Turgutreis marinada da yaşamıştım. Oradaki yetkili servis de problem rulmanlarda diye şanzımanı söküp gitmiş, ama ses gitmeyince şaftı suçlamıştı. Alanya 'ya geldiğimde su suzdıran körüğü değiştirmeye kalktığımda şaft sökülememiş ve kesilmek zorunda kalınmıştı. Yani şaft ve körük de değiştiydi yani.
Elbette eski tabirle benim asfalyalar attı tabi. Şİmdi dedim usta. Önce benden şu şekilde özür dileyeceksin. Diyeceksin ki ;
" Abi ben hata ettim. problem şanzımanda değilmiş. şaftta imiş. bilemedim ve seni boşuna masrafa soktum diyeceksin. Böyle diyeceksin ki ben seni yeniden usta sınıfına sokup söylediklerini dinleyeceğim.Bu bir. Sonra ben tekneyi karaya alacağım ve sen bana şaft problemini çözeceksin anlaştıkmı? "
Yanıt ne geldi dersiniz? "Biz şaft problemleri ile ilgilenmiyoruz." Ustayı kibarca! tekneden inmeye davet ettim ve kendisini uğurladım.
Şİmdi önümüzdeki maçlara bakacağız artık. Değişmedik tek braketin içindeki lastik kaldı. Aslında orada da başka bir ustanın kurbanı oldum. Körüğü değiştirirken ustaya onu da değiştir diye ısrar etmiştim. Tornacı da usta da gerek yok diye ısrar ettiler. Üç otuz para idi. Neyse bakacağız bakalım bir çaresine.