Aşağı git Skip to main content

Gönderen Konu: Ben ne BİLİM köşesi

  • *
  • Donatan Temsilcileri
  • İleti: 830
Ynt: Ben ne BİLİM köşesi
#45: 18 Ekim 2019, 14:37:01
Dünyada bir bilim insanının alabileceği en büyük, en prestijli ödül olarak kabul edilir Nobel ödülü.

Bu yıl “evrenin evrimi ve dünyanın kozmostaki yeri” hakkındaki anlayışımızın gelişmesine katkı sağlayan bilim insanları Fizik dalında bu ödüle layık görüldü.


  • IP logged

  • *
  • İleti: 938
Ynt: Ben ne BİLİM köşesi
#46: 02 Eylül 2020, 09:51:08
"insect population decline"

Bugün açık radyoda bahsedildi de merak ettim. Google'a yukarıdaki ifadeyi yazınca acaip korkutucu ve kafa karıştırıcı haberler çıkıyor son 6 aya ait dünyanın her tarafındaki ciddi gazetelerden.

Dünya çapında son 30 yılda böceklerin toplam biyokütlesinin %75'ini kaybettiğini söyleyen çalışmalar var!

Uzun bir yolcluluk sonrası radyatörden, camdan dünyanın böceğini toplardım eskiden. Şimdi ne kadar uzun süredir bunu yapmadığımı hatırlamaya çalışıyorum da hatırlayamıyorum gerçekten. Nereye varacak bu işin sonu belli değil...

9 ay kadar önce yazmıştım birşeyler bu konuda, bugün NYTimes'da detaylı incelenmiş, olası sonuçlar, bizi neyin beklediği, sabah sabah moralinizi bozmak istemezseniz okumayın....

https://www.nytimes.com/2018/11/27/magazine/insect-apocalypse.html#click=https://t.co/dCryG4hISt
  • IP logged
"...parce que je suis heureux en mer et peut-être pour sauver mon ame..." - Bernard Moitessier

  • *
  • Donatan Temsilcileri
  • İleti: 1165
Ynt: Ben ne BİLİM köşesi
#47: 11 Mart 2021, 18:37:57
Ersin Reisin ikinci dümen palası kaybı yazısını okuyunca aklıma ayna nöronlar konusu geldi. Ersin Abinin yazılarını ve kalemini beğenirim. Aklındakileri ya da yaşadıklarını yazarken okuyucusunun ayna nöronlarını uyarıp empati kurdurarak  iki cümleyle anlatılacak bir şeyi ballandıra ballandıra anlatabiliyor. Bahsettiğim yazıyı okuyan tekne sahibi herkesin korktuğu şeylerden birisi dümen palası kazalarıdır. Ya da teknesinin batmasıdır. Önceki anısını etkili diyaloglarla zihnimizde tekrar  öyle bir canlandırıyor ki, okuyucuları avucunun içine alıyor.
Hikayenin başında açık deniz ve düzensiz dalgalar imgelerini zemine çok iyi yerleştirmiş. Sonunda otelin plajına gelene kadar herhalde pek çoğumuz nefesimizi tutuyoruz.

Edebiyatta, sinema, tiyatro, opera gibi sahne sanatlarında ayna nöronları en çok uyaran eserler başarılı oluyor.  Hatta reklamcıların da en önemli hedefi ayna nöronlarımız. Nöropazarlama kavramı her geçen gün gelişiyor.

Ayna nöron nedir?

Ayna nöronlar 1990’ların başında Giacomo Rizzolatti, Vittorio Gallese ve İtalyan bilim insanları tarafından, makak maymunlarıyla yaptıkları bir deney sırasında  keşfedilmiştir. Bu nöronlar, beynin frontal ve prefrontal lobunda (ve aynı zamanda inferior pariyetal lobda), bir şeye uzanıp tutmam veya farklı hareketler yapmam için kasların aniden kıpırdamalarını (aniden çekmelerini) organize etmekten sorumlu motor komut nöronlarının arasında bulunmuştur. (Iacoboni, 2009)

Bir kişinin bir eylemde bulunduğu zaman tetiklenen nöronları ile, o eylemi yapan kişiyi izleyen kişinin beyninde aynı nöronların tetiklendiği keşfedilmiştir.  Bu şekilde beyinlerimizin sadece kişinin kendine ait hareketleri kontrol etmekle kalmayıp karşısındaki birisinin de hareketlerini algıladığı kanıtlanmıştır. Yani beynimizdeki motor sisteminin yalnızca hareketlerimizi kontrol etmekle kalmayıp aynı zamanda başkalarının da hareketlerini okuduğu ortaya çıkmıştır. Nöronlar diğer insanların davranışlarını yansıtması veya simüle etmesinden dolayı bilim adamları bu nöronlara “ayna nöronlar” adını vermiştir. Bir film izlediğimizde filmdeki kahramanın yaşadıklarından dolayı ağlamamız, yanımızdaki biri esnediği zaman esnememiz, karnımız aç değilken birinin yemek yediğini gördüğümüzde acıkmamız, günlük hayatımızda rastladığımız, ayna nöronların varlığını kanıtlayan birkaç örnek. İnsan haricinde primatlar ve kuşlarda da ayna nöronların çalıştığı biliniyor.

Bu konuda aşağıdaki linkten daha fazla bilgi alabilirsiniz.

Ersin Reisin yazım yeteneği tabi ki ayna nöronlarla sınırlı değil. Bilerek ya da bilmeyerek bir araç olarak kullanıyor olabilir. Yazmak onun çok iyi yaptığı bir şey. Forumun derinliklerinde bulabileceğiniz denize düşen usturmaçanın ardından yazdığı yazı favorilerimden yalnızca birisidir.

https://evrimagaci.org/ayna-noronlar-nedir-ne-ise-yarar-2534

https://heyamolahey.com/?topic=622.msg12672;topicseen#msg12672
  • IP logged
« Son Düzenleme: 11 Mart 2021, 19:32:12 Gönderen: Mücahit Karabaş »

  • *
  • İleti: 3573
Ynt: Ben ne BİLİM köşesi
#48: 12 Mart 2021, 22:04:36
Teşekkür ederim Mücahit. Sanki biraz abartmışsın. Konuşur gibi yazdığımdan küçük cümle düşüklükleri ve imla hataları sıkça oluyor. Çalışıp yazdığım yazılar değil açıkçası.

Denizden ve yelken yapmaktan çok keyif alıyorum. Tekne almadan önce de yelken yapıyordum ama kendi teknemde yelken yapıyor olmak gerçekten de hayatımın akışını değiştirdi. Yazılarımın okunması sanırım bu yaşadığım keyfi yansıtabiliyor olmamdan kaynaklanıyor galiba.

Bak şimdi aklıma bununla ilgili yeni yaşanmış bir olay geldi. (Böyle konudan konuya atlayınca aklıma Güldür Güldür programında konudan konuya atlayan karakter geldi şimdi )

Geçen sene yaşanan bir olay.

Danışmanlık yaptığımız şirketin 4 oteli ve bir marinası var. Biz de gayrimenkul işi ile turizmi karıştırıp ilginç bir iş yapıyoruz burada.

Geçen sezon başında ki çok iyi bir Turizim sezonu bekleniyordu, pandemi patlayınca bütün hesaplar değişti.

Tüm pazarlama planlarını değiştirmek durumunda kaldık. Konu ile ilgili çok iyi arkadaş olduğumuz oteller müdürü ile ciddi bir şekilde tartışıyoruz. Bir konuda anlaşamadık.

Benim düşünceli  halimin bu tartışmadan kaynaklandığını düşünen oteller müdürü arkadaşım beni teskin etmeye çalıştı.

- Yahu Ersin takma kafana.
- Olur mu canım nasıl takmam?
(hala iş yüzünden düşünceli olduğumu sanıyor, O'na durumu şöyle anlatıyorum. )

-Şimdi bak bu seninle tartıştığımız konu benim düşünce kapasitemin sadece %1 hadi bilemedin %2 sini
  meşgul ediyor. Geri kalan kısmında düşündüklerim beni kaygılandırıyor.

(işkolik olan müdür dostum iş ile ilgili daha önemli bir konuya kafayı taktığımı düşünüp soruyor )

-Bak merak ettim şimdi. Seni bu kadar düşündüren konu nedir?
-Kızmayacaksan söyleyeyim.
-Niye kızayım canım? söylesene.
-Şimdi benim kafamı kurcalayan konu şu. 
-????
-Şimdi Tayo Mar karada ya.
-Yani??
Şimdi ben alttaki safrayı ve omurganın kıç bölümünü kazıdım ya.
(müdür arkadaşım tekneden hareketle iş ile ilgili bir benzetme yapacağımı sanarak daha dikkat kesiliyor)
-Tamam . sabah akşam anlattığın iş işte.
-İyi de problem şu.
-Neymiş problem?
-Ben buraya epoksi macun mu süreceğim yoksa poliüratan macun mu ? Bir türlü karar veremedim.
-Allah iyliğini vermesin emi. Ben de iş ile ilgili kaygılanıyor sanıp moral vereyim diye uğraşıyorum. Bence kına sür sen ! Tekneye değil ama.


Yani demem o ki Alanya 'da olmamın bir çok nedeni var elbette. Ama en önemli nedenlerinden biri Akdeniz 'de , derin deniz seyri tecrübesi kazanmak istememden kaynaklanıyor. Yaşamım ile ilgili kararlarda deniz ve yelken çok önemli bir ağırlığa sahipler. Neredeyse yönümü bu tutkum belirliyor.

Cümle düşüklükleri ve imla hataları için tekrar herkesten özür.
  • IP logged

 
Yukarı git