[Ersin Böke]

Tayo MAr 'da mevcut vanaları kullanmasam da belli periyotlarda açıp kapatırım. lavabonun altındaki vanayı da açıp kapatmak için uğraşırken kolu elimde kaldı. Vana kapalı konumda kalınca ben de gri su çıkışını kendi elimle mühürlemiş oldum. Bu vananın değişmesi gerekiyor ancak denizde yapmak zor olacak gibi gözüküyor.

Malum Tayo Mar 'da duş filan alınmıyor. Zaten duş ya da özel bir kapalı tuvalet de yok. Bu lavaboyu pek kullanmıyorum da. Buradan denize deşarj olasılığı benim hoşuma gitmiyor. Ben pis su tankından öte bu gri suyun denizi daha çok kirlettiğini düşünüyorum açıkçası.

Şİmdi senin kirlettiğin ne ki bütün şehirlerin kanalizasyonu denize gidiyor dendiğinde benim görüşüm şu şekilde. Birincisi kötü örnek örnek değildir. İkincisi ise önleyemiyorsan bari sen yapma.

O yüzden bu vana arızası bana bu gri su tankı yapma konusunda bir fırsat oldu. Hem böylece zaten kullanmadığım bu aksamı daha rahat kullanabileceğim. en azından tabak ve çatalları rahat rahat yıkarım artık. Deterjan kullanmadığımdan kimi zaman yağlı kalıyorlardı.

Keza teflon tavayı da keğıt havlu ile siliyordum. Gerçi bu çok iyi bir yöntem. Evde de lavaboların tıkanmasını önleyebilir bilginize. Tavayı kağıt havlu ile silip bırakıyordum. Kullanmadan önce sadece su ile hafif üzerinde toz varsa akıtıyordum.

Bir diğer sıkıntı da bu tür deniz deşarjlarında boru bağlantısı özellikle uzun tutulduğundan her durumda bu boruların içinde su kalıyor ve bu su ciddi koku yapıyor.

Şimdi planladığım yöntem şu. Lavabonun çıkışının altına taşınabilir , basitçe sabitlenen 15 litrelik kare şeklinde bir yakıt tankı aldım. 22 litre olanları da var ancak yerinden çıkarıp taşımak ağır olacağından daha zor. 15 litre çok ideal. Öyle ilave pompa v.s. ile de uğraşmadan doldukça çıkarabileceğim basitlikte bir düzenek.

Alanya Marina 'da bu pis su ya da yağ teslimatı iyi çalışıyor. Buraya teslim ederim. Fahiş bir fiyat isterlerse arabanın bagajına koyar eve götürür , evde tuvalete bile dökebilirim. Biraz zahmetli duruyorsa da hoşuma gitti bu iş. Tayo Mar 'ın yakında bir gri su tankı da olacak yani.

BU işler için alışverişe gittiğimde şu nem tutuculardan da aldım. Bitmişti. 12 TL filan. Ben bunu motor hazneside tutuyorum. Yanmar dizel motorun en büyük düşmanı nem çünkü. Tüm ustalar aynı şeyi söylüyorlardı. Ben de bu haznede bir nem tutucu kullanıyorum. 15 gün-bir ay arasında haznesi su ile doluyor. Sintineyi de kuru tutunca motor haznesi kupkuru kalıyor tavsiye ederim.

[Özgür Ökten]

Ama o yakıt tankları kırmızı renkte oluyor, onu griye boyaman gerekir!

Bu arada, son 1 yıldır etrafta gördüğüm motorkaravan'lar oldukça çoğaldı, bazıları geziyor, çoğu bir yerde komün gibi birlikte takılıyorlar.
Bunların tuvaletleri bir kısmı kompost denilen tür, sıvı atık çıkarmıyor, çıkan şey mis gibi gübreli toprak (=kompost) oluyor. Bunu takıldıkları bölgede sağa sola bahçeye güvenle döküyorlar, çok da faydalı. Ama diğer taraftan "çiş" ayrı kapta birikiyor, onu da sanırım yine toprağa döküp kurtuluyorlar.

Peki bir de normal atık tankı (ve/veya gri tankı) olanlar var, onlar ne yapıyor?
Şöyle bir akşam turu yaparken yol kenarındaki bir yağmur suyu mazgal'ının üstünde duruyor, arabanın altındaki hortumu açıp mazgala veriyor..
Peki yağmur suyu mazgalları nereye gidiyor? Tabi ki doğruca denize!

Gri tank yatlarda her zaman biraz derli bir konu, çünkü wc'ler pompalı olduğunda atıklar su seviyesi üzerindeki tanklarda depolanabiliyor ama lavabo ve duşlar serbest akış olduğu için tank eğer yer varsa deniz seviyesi altında duruyor, boşaltımı için maceratör kullanılıyor ya da tank yukarıda duruyor, arada/aşağıda küçük bir terfi tulumbası oluyor, lavabo/duş suları burada 2-3lt biriktikçe yukarıdaki büyük tanka basılıyor.

Ama atık su sistemlerinde pompa, motor, flatör gibi aktif elemanlar kullanıldığında her zaman tıkanma, takılma, yapışma gibi iğrenç sorunlar iğrenç sonuçlara sebep oluyor..

Muhtemelen yatların gri tanktan uzak durmasının en büyük sebebi bu dertlerdir..

velhasıl Tayomar'da hepimiz için güzel bir karar almışsın tebrik ediyorum, umarım sorunsuz (tankı taşımaya üşenmek veya zamansız dolması gibi) şekilde kullanabilirsin..

[Murat Erciyes]

Bu konu açılınca bende acayip bir tetiklenme oluyor. Ersin doğru bir iş yapıyorsun. Gezdiğim, bildiğim koylarda gri suyun çok fazla zarar verdiğini görüyorum. Bu konuda çok yazdım, tekrar etmeyeyim. Rüzgâr altı kıyılar köpük köpük. Kapalı koylarda sabah dinginliğinde güneşe doğru suya bakın, ne demek istediğimi anlarsınız.

Balım’dan önce şimdi “küçük Balım” dediğimiz teknemiz vardı, 5.75 Princess. Onda bile (sene 93) gri suyu toplardım. Şimdi (Bavaria 38) duş ve lavabo gri su tankına direkt gidiyor, mutfak lavabo da aynı tanka transfer pompası ile gidiyor. Senede bir kez bu transfer pompasının haznesini temizliyorum ve temizlerken de ne kadar doğru bir şey yaptığımı anlıyorum. Keza senede bir gri su tankının seviye sensörünün şaftını temizlerken... inanın topladığım yağ korkunç.

Zaten bir şey almak için pek elverişsiz bir yer olan vasattaki kanepenin altında 120 lt gri su tankım var.

DAU vs gündemde iken, siyah su eyvallah da gri su için de mutlaka elden geleni yapın derim. Konuyu gündeme getirdiği için Ersin’e teşekkürü de ihmal etmeyeyim.

[Ahmet Kabaalioğlu]

İstanbul'daki herkes  mutlaka çam Limanına gidiyordur. Benim bildiğim bu kalabalığa girmeyen bir tek Mustafa abi var. Şimdi  burada onlarca tekne geceleyince sabahleyin inanılmaz kötü bir görüntü oluyor birde poyrazda akıntı kıyıdan denize doğru oluyor. Durumu tahmin edemezsiniz . Kulaç atarken sular köpürüyor. Murat Abinin bahsettiği durum açıkça gözler önünde oluyor. Burada su zaten yeterince pis , dolayısıyla İstanbul'da neredeyse kimse bunu önemsemiyor. ama güneydeki o güzelim koylarda durum nasıldır kimbilir.

[Ersin Böke]

Bugün vanayı içeriden körledim. Lavabonun altına gelen plastik telli borunun ağzına ahşap takoz tıkayıp, krom kelepçe ile sıktım. U şekilnde kıvırıp, vana seviyesinin ve su hattının üzerinde sabitledim. İlk aldığım kırmızı benzin bidonu büyük geldi. Lavaboya çarpıyordu. Bugün gidip yassı olanı ile değiştirdim. Bu aldığım tankın benzin çıkışı da vardı. Buraya şu oval pompalardan monte ettim. El pompası gözüme biraz küçük gelmişti ama monte ettiğimde ciddi ciddi su pompaladığını gördüm. Yani öyle depoyu taşımam gerekmeyecek.

Sonuçta Tayo Mar 'da duş yok. Bir ara şu kamplarda kullanılan 20 litrelik poşet şeklinde duşu olan depolardan vardı.O da kullanmaya kullanmaya yırtılmış. Geçenlerde attım.

Ben tavada klan yağları kağıt havlu ile sıyırıyorum. Böylece Zaten denize yağ akıtmıyordum. Daha çok sabunlu su ya da Turmepa nın bulaşık detarjanının kullanıyorum. Bir de kahve telvesi oluyor.  Kahve telvesini de bardağı bir gün sonra yıkamak kaydı ile kurutup sonra çöpe atıyordum. Ancak yine de az biraz kahve telversi kalıyordu. Yani benim gri su aslında sabunlu sudan ibaret.

Şimdi planım şöyle; Bir daha tuvaleti söküp temizlemeyeceğim için (bir dahaki sefere atıp yenisini alacağım )  Tuzlu su kullanmıyorum. Tatlı su yerine bu sabunlu gri suyu kullanayım diyorum. Bu su zaten atık tankına gidiyor. Atık tankını da marina da boşaltıyorlar. Zaten Tuvaleti de bağlı iken kullanmadığımdan pis su tankının da çabuk dolma şansı yok.

Bir de bu sayede sintineye lavabo altından akan, kaçan su da olmayacak. Hepi topu 15 litrelik bir benzin deposu. Belki bir miktar zahmetli olacak ama ne gam ! artık Tayo Mar denizi hiç kirletmeyecek. Dediğim gibi en azından kendimi bunu yapanlardan ayırmış oldum.

Lavabo altı dolapta da öyle büyük bir yer kaybı oluşmadı. Yine uzun yol için ihtiyaç duyduğum mutfak ekipmanını sığdırabildim.

[Burak Doneray]

Nereye yazsam konu kitleniyor Ersin o vanayı açmanın yolunu biliyorum ama söylemem . Şaka bir yana harikasın valla tebrik ediyorum.

[Ersin Böke]

Nerede konu kilitlendi? Ben bir şey mi kaçırdım? Len zaten hepi topu bir iki konu var. 

[Melih Keskin]

Günaydın,


Ersin öncelikle tebrik ederim. Gerçekten gri su tankı işi ciddi sıkıntılı bir konu. Geçen yaz üzerinde ben de çok kafa patlattım ama tank, pompa, boşaltma sorunu çok karmaşık geldi. Kağıt havlu ile tüm kap kacağı silme uygulamasını biz de yapıyoruz ama yine de içim rahat değil. Tekrar tebrik ederim.

[Ersin Böke]

Tekne küçük olunca böyle avantajları oluyor işte. Teşekkür ederim herkese.  Bu arada bu gri tank işine kafa yorarken şunları da fark ettim. Olay sadece gri tank meselesi de değil, aslında geri dönüşüm konusu. O yüzden Özgür 'ün yazdığı şu kompost tuvalet işini de hayl araştırmıştım. Ancak çok pahalı. Neden pahalı olduğunu da tam anlamadım açıkçası. Hani kassan yapılacak bir şey.

Şu kahve fincanı telesi konusu var ya. Kafayı buna taktım şimdi. Malum çekilmiş kahveyi Gökovada filan yakıp, arıları kaçırmak için kullanıyoruz. en son Gökova'da bu kahveleri öyle çok yaktık ki neredeyse kahve stoğu bitecekti. Artık yelkenci cimriliğimidir nedir ben bu çekilmiş kahveyi yakmaya acıyorum açıkçası.

İçtiğimiz kahvelerin telvelerini de denize dökmekten rahatsız olduğumdan ve tabiki tembellikten bunlar bir süre sonra kuruyorlar. Lavaboya yerleştirip, üzerine tahta kapağı kapattımmı bitti gitti. Bulaşığı bulaşık yıkamadan hallediveriyor insan.

Dediğim gibi telve kuruduktan sonra da sıyırıp çöpe atıyordum. Bir nevi kompost tuvalet olayı. Şimdi bu kahveyi tekende Alanya güneşinde iyice kurutayım diyorum. Sonra da arıları kaçırmak için yakayım bakalım yanacak mı? Gerçi Alanya 'da öyle çok arı yok ama sivrisinek var. Belki bu şerefsiz sivrisinekleri de kaçırır bu kahve telvesi.

Tembellik , cimrilik ve geri dönüşüm. Üçü bir arada !

[Özgür Ökten]

Ucuz kompost tuvalet = toto çapına uygun en büyük kova + bir çuval ince talaş (tercihen sedir veya yerli çam)



Ama içine işemek yok! Onu denizde yüzerken halledicen artık!


öZgür (mobil)