Sevgili dostlar, izninizle bu ay
Hakan Tiryaki ve
Ahmet Çelenoğlu anısına hazırladığım
Gezgin Korsan Temmuz Bülteni'nin ilgili kısımlarını burada paylaşmak istiyorum.
Halen GEKO üyeliği devam edenler bu bülteni önümüzdeki günlerde email ile de alacaklar ama üye olmayanların da
görmesi, hatırlaması ve onları anmasını önemli gördüğüm için önceden sizlere sormadan bu paylaşımı burada da yapmayı gerekli gördüm.
Unutulmayacak dostların anısına saygıyla...
Bu ay yüreğimiz buruk ... 
Temmuz bültenimize geçen aylarda çok sevdiğimiz iki dostumuzu,
Ahmet ÇELENOĞLU hocamız ve
Hakan TİRYAKİ kardeşimizi sonsuzluğa uğurlamanın hüznüyle başlıyoruz.
Denizlere ve Gezgin Korsana iz bırakmış, tüm denizcilik camiasına renk, bilgi ve dostluk katmış bu güzel insanları saygı ve özlemle anıyoruz. Onların anılarını yaşatmaya, paylaştığımız her satırda onları hatırlamaya devam edeceğiz.
Mavilikler içinde uyuyun..🖤🌊
Ama hayat durmuyor, deniz çağırıyor ...İşte Gezgin Korsan Temmuz 2025 bülteni ile karşınızdayız.
Elbette
forum yine dopdolu: Yeni tekneler, keşfedilen rotalar, eski dostlarla yeni sohbetler... Ama bu ay bültenimizde sadece dostlarımızı hatırlayacağız ve onların bizlere kattığı değerleri, bıraktıkları mirası yad edeceğiz.
Ahmet Hoca'nın bilgeliği, Hakan'ın enerjisi her zaman aramızda. Hikayeleri, bıraktıkları izler sadece forumda değil, her birimizin içinde de var olacak.
Bu bülteni, sadece kaybettiklerimize değil, aynı zamanda
bizimle olan herkese de bir çağrı olarak düşünüyoruz. Belki de bu hikayeler,
sizleri daha aktif olmaya, forumda daha çok paylaşmaya motive eder.
Çünkü Gezgin Korsan, birlikte daha güçlü, daha anlamlı... ⚓
Her bültene
forum'un istatistikleri, üye sayıları, yeni açılmış konulardan bahsederek başlardık, bu bültende ise
kaybettiğimiz dostlarımızın foruma (
ve bizlere) olan katkılarını gösteren
istatistiklerini paylaşacağız.
İlk olarak
Ahmet ÇELENOĞLU'ndan başlayalım;
Çoğumuzun bildiğiniz gibi Ahmet hoca "
gezgin korsan" fikrinin isim babası ve kurucularından. Foruma Mayıs 2008'de üye olmuş, bu öyle bir tarih ki
ondan önce forum yok! 
Ahmet korsan sadece ilk kurucu üyelerden değil aynı zamanda
foruma katkı koyma rekortmenlerinden de biri! Aradan geçen 17 yılda forum içinde
220 yeni konu açmış, 11163 (on bir bin!) adet mesaj yazmış ve toplamda kesintisiz 1,5 yılını (13589 saat! on üç bin beş yüz saat!) forumda online kalarak kırılması güç bir rekora imza atmış. Yani daha yıllarca onu
forum istatistiklerinde en '
çok mesaj yazan korsanlar (top10)' listesinde görmeye devam edeceğiz.
Hakan TİRYAKİ de eski üyelerden, Ocak 2010'da üye olmuş, geçen
15 yılda 101 yeni konu açmış, 2169 mesaj yazmış ve toplamda
~80 gün (1917 saat) forumda online olarak zaman geçirmiş. Derin entellektüel kapasitesi, denize ve sualtına olan müthiş aşkı, inatçı ve azimli kişiliği ile ağırlıklı olarak forumun kültürel ve sosyal bölümlerine bolca katkı vermiş. Hakan yıllarca (2016-2020) süren "
Medar-ı Maişet Motoru" programı ile de
Gezgin Korsan Radyo'ya en güzel sesleri verenlerden biri oldu.

Gezgin Korsan'ın kurulma hikayesi biraz ironik de olsa
Çelenoğlu'nun 2010'da forumdan
ayrılık için yazdığı "
Benim Gezgin Korsanım" konusundan okunabilir.
Şöyle başlamış konuya;
Gezgin Korsanı kurma kararı aldığımızda 4 kişiydik: Aali San, Mehmet Atay, Temuçin Tüzecan ve ben. Asgari müştereklerde anlaştık ve grubu kurduk. Önce denizde değişik organizasyonlar yapan grup haberleşme ortamı için Yahoogroups'u seçti. Daha sonra ise mevcut forum ortamına geçildi.

Neyse ki sadece
4 ay sonra Ahmet hocanın
gönlünü alabilmişiz ve foruma geri dönüp değerli katkılarını yıllarca daha vermeye devam etti!

Elbette
Tiryaki korsan deyince forumda herkesin aklına ilk önce
belalı aşkı YENGEÇ ile olan maceraları gelir. Gelin o muhteşem ilişkiye bir bakış atalım;
Bu tutkulu aşk ilk olarak Hakan'ın Yengeç'i Bodrum'dan İstanbul'a transferini anlattığı "
S/Y Yengeç Geliyor..." başlıklı konu ile foruma taşındı.

Daha sonra Yengeç'in İstanbul maceraları başlıyor elbette, "
Yengeç'le İstanbul Suları" başlığı altında Tiryaki'nin Yengeç ile ilk günleri ve
Marmara Denizine olan tutkusunun harika bir harmanını okuyoruz.
Not: Ne yazık ki o yıllarda fotoğrafların yüklendiği servisler artık çalışmadığı için harika sualtı fotoğraflarına erişemiyoruz..
Ama bu bahane ile Tiryaki'nin
sualtı videoları ve
STH (Sualtı Temizlik Hareketi) Organizasyonları'nın olduğu
Youtube kanalını hatırlatmış olayım, kah gülerek kah ağlayarak izleyeceğiniz pek çok video var bu kanalda.
Ve elbette
Yengeç'in bitmek bilmeyen tamir-bakım maceraları ilk olarak "
Ve Yengeç'te bakım/onarım çalışmaları başladı..." konusu ile başladı (
17 sayfa, 240 mesaj!) ve "
Ne işi var Yengeç'in Ambarlı'da?" konusu ile gelişti, oldukça
tehlikeli bir fırtınada sürüklenme macerasını da içine alarak iyice karmaşıklaştı ve 2017'de başlayıp günümüze kadar gelen ama ne yazıkki
Yengeç'in denize inişini göremeden öksüz kalan "
Yengeç karada..." konusu ile yüzlerce mesaj, binlerce anı, bilgi ve macera ile hatıralarımıza kazındı kaldı..
1953'ün İstanbul'unda doğan
Ahmet Çelenoğlu gençliğinde Moda Spor ve Galatasarayda
yüzüp, balıkadam'lık yaptı, sonra
ilaç ve tekstil sektöründe çalıştı ve son
40 yıldır denizcilik yaparak iyi bir amatör denizci olarak kendini geliştirdi ve profesyonel dünyaya atım attı, 2009'dan itibaren
IIMS (İngiltere) küçük tekne ve yatlar için yasal
sörveyör oldu, 2023'den "
Master of Yachts 200T" ticari ehliyetini aldı. Forumda ise kendine özgü tarzı ile
hiçbir teknik soruyu cevapsız bırakmaması ile herkesin takdirini topladı.
Haydi Ahmet korsan'ı anmaya forumdaki en eski mesajından başlayalım,
komik bir muhabbete konu olan Haziran-2008 tarihli "
bir halkanın adı" konusunu kaçırmayın deriz!

Katılanlar veya forumdan takip edenler bilir, Ahmet korsan yıllarca "
Çarşamba Sohbetleri" adı altında İstanbul'da sohbet-eğitim tadında toplantılar düzenledi, bunların bazılarını burada; "
Çarşamba sohbetleri", "
Sohbet: Manevralar", "
Sohbet: Delaware işlemleri", "
Arma ayarı ve yelken trimi sohbeti", "
Sohbet: Tekne alırken nelere bakılmalı?", "
Sohbet: İstanbul'dan Kaş'a." ve "
Demirleme sohbeti" gibi onlarcasını forum arama kutusuna "
sohbet" veya bu toplantıların yapıldığı mekan olan "
Yücel Kültür Vakfı" ismini aratarak ulaşabilirsiniz.
"
İlk teknem" konusunda Ahmet korsan sahibi olduğu
ilk teknesinin hikayesini ve o dönemler (80'ler) bu işlerin nasıl meşakkatli olduğunu gözler önüne seriyor. Ahmet hocanın uzun süreler
tekne transfer işleri yaptığını biliyoruz, o dönemlere ait birkaç anıyı "
Bir transfer öyküsü" veya "
Marmaris İstanbul" konularından okuyabilir ve en sonunda 2020'lere gelindiğinde neden bu işi bıraktığını anlattığı "
Tekne transferi ve yaşanabilecek sorunlar." konusunda yazdıkları
gören gözler için nice ibretler içeriyor diyebiliriz.
Bu arada ilk olarak
Necati Zincirkıran'ın yaptırdığı ve bir dönem Ahmet abinin de sahibi olduğu ve zorlu bir tadilat sürecinden sonra denize indirdiği
1965 model TK11 yelken numaralı
klasik NEPTUN teknesi ile ilgili halen yayında olan bir
web sitesi mevcut, kaçırmayın!

Şimdi Tiryaki'ye geri dönüp
Yengeç'in Kaş macerasını anlattığı "
Yengeç Kaş Rotasında..." konusuna bakalım. Bu konunun ne kadar
heyecanlı ve eğlenceli olduğunu 1 aydan daha fazla Marmara Denizi'nden çıkmak için debelenen Tiryaki'nin kendi sözleri ile idrak edelim;
"Ulan yelloz! İki depremle iki boğazın olmuş, adına deniz demişler, götüm kadar bir şeysin. Deniz dedik de deniz oldun. Gidecem ulan! Nerede görülmüş bir denizin bir adamı hapsettiği! Es esebildiğin kadar, kükre kükreyebildiğin kadar, gideceğim! Daha ne kadar dalga kaldırabilir, daha ne kadar bezdirebilirsin ki beni! Puşt Notos'unla, kaypak Poseidon'unla, alayınız gelin! Nihayetinde götüm kadar denizsin be! Bir haddini bil ulan! Bu ne lan böyle, her halatı çözdüğümde biniyorsun tepeme! Çıkacağım ulan Ege'ye, ineceğin ta Kaş'a kadar!"

6 sayfa ve 89 mesaj boyunca süren bu Kaş yolculuğu sonrası Yengeç'in Kaş'da başına gelen en riskli olayın anlatıldığı "
Yengeç yırttı, Hermes battı..." konusuna gözatmayı ihmal etmeyin.

Elbette Tiryaki
denizlerin bahtsız delikanlısı olarak sürekli türlü maceralara atılmıyor, içinde hissettiği sonsuz
sosyal sorumluluk hissi ve derin entellektüel yapısı ile sürekli bizi zenginleştiriyordu.
Şüphesiz bunun en büyük sonucu "
Konuşan Balık Deniz ve Çocuk Şenliği" olarak başlayayıp sonrasında kurucusu olduğu "
STH - Sualtı Temizlik ve Bilinçlendirme Hareketi" ile binlerce insana dokundu, tonlarca çöpün denizlerden çıkartılmasına ve bu konuda ciddi bir farkındalık yaratılmasını sağladı.
Bu konuda pek çok TV yayınına katılan Hakan'ın buradaki eski videoları sizi şaşırtacak!
Haberturk,
TV 24,
NTV,
Samanyolu Haber. Evet, denize adanmış bir hayat...

Ve elbette deniz kültürü konusu Hakan'ın en değer verdiği alan, bakın kendi sözleri ile nasıl açıklamış; "
Kendi adıma uzunca bir süre destekleyebileceğim bir başlık deniz kültürü. ...Ama bu başlığın forumun ana başlıklarından birisi olmasının yerinde olacağını da belirtmek isterim. Daha önce yazdığım bir kaç yazıyla başlamak istiyorum bu köşeye. Devamında umudum deniz kültürünün izlerini paylaşmak; unutulanları hatırlamak." ve başlıyor "
Bize deniz ozanı gerek" yazısı ile ve "
Deniz Ressamları", "
Direği Kırık Gemici Mezarları", veya "
Hoşçakal Yaşar Kemal..." gibi onlarca kültürel başlık ile zenginleştirdi buraları.
Belki bazılarınız hatırlar, bu (
Kendi deyişiyle) "
deniz hayvanı!" Tiryaki bir ara
guara tahtaları ile seyir yapacak
Pae Pae tarzı bir sal yapıp Türkiye sularında gezdirmeyi ciddi ciddi düşündü, hazırlık yaptı, salın adı bile hazırdı : "
HÜR".. İnanmayan buradaki "
İNKA SALI" başlığında bu konuya dalabilir! Biliyoruz ki aslında bu sal Hakan'ın meşhur "
Salların Altınçağı" projesinin bir parçası idi. Okumakla ve hayal etmekle bitmeyecek dev bir bilgi okyanusu bıraktı bizlere.
ve son olarak onu en uzun (
ve belkide hayatındaki en zorlu) konulardan biri olan "
Ölçüsüz emek: Ahşap Tekne.." konusu ile uğurlayalım.
Biz ruhumuzda bu konuyu tamamladık, Yengeç'i pırıl pırıl yapıp denize attık ve
Tiryaki'yi Yengeç'e bindirip maviliklere uğurladık, arkasından burçak bisküvi attık denize.. Güle güle güzel insan..
Teknik konuların müdavimi Çelenoğlu forumda gelen tüm teknik sorulara hızlı, detaylı ve net çözümler sunarken kendi bilgi ve tecrübesini de her zaman paylaşırdı, örneğin "
Navigasyon (Bir başka usül)" konusunda elektronik seyir yardımcıları olmadan da ülke karasularında seyrüsefer'in mümkün olduğunu anlattı, veya "
Tenvirat aküsü büyüklüğü" başlığında akü kapasitesi tespiti için pratik bir yöntem öneriyor. Güvenlik ile ilgili "
Yakıt alırken" nelere dikkat edeceğimizi, "
Teknelerde rutubet ve küf" başımızın belası küflerle ilgili, "
Navigasyonu nasıl yapıyorsunuz? Elektronik mi? Kağıt harita mı?" başlığında modern-geleneksel seyrüsefer bilgilerini ve "
Arma Ayarının Teknedeki Etkileri" gibi nice bilgi dolu başlıklar açtı.

Elbette Ahmet hocanın
yeme içme konusunda da meraklı olduğunu hatırlayarak bize bıraktığı şu birkaç "
tarifi" de hatırlatmadan olmaz; "
Sebzeli İspendek", "
Sütte Somon", "
Akasya reçeli" ve yanına da "
BEYAZ SIVI İMALATI" gider!

Ve bu tarifle imal ettiğimiz bir kadeh
beyaz sıvı ile de Ahmet hocamızı maviliklere uğurluyoruz...
Bu
dostlarımızı anlatmaya sayfalar yetmez ama burada bir küçük anma yapalım, bize dokundukları, hayatımızı değiştirdikleri anlardan birkaç örnek verelim istedik,
sürç-i lisan ettiysek affola.Son olarak dostlarımızın forumdaki
taziye sayfalarına duygularınızı yazmak isterseniz linkleri aşağıdadır;
Ahmet Çelenoğlu Vefatı Hkk.Hakan Tiryaki kardeşimizin acı kaybı