Hafta sonu yine Sivri- Burgaz - Kınalı civarında dolaşıyordu. Gece Sivri'de kaldık, sabah tur tekneleri gelince Kınalı'ya kaçtık. Kendimize plajdan uzak bir köşe bulduk demirledik. Uzun süre keyifli bir şekilde yüzdük. Yavaş yavaş toparlanıyoruz bir baktık çok sağlam bir yağmur geliyor. Bu yağmurun önünde rüzgarı olursa keyfimiz kaçar, biz en iyisimi saklanalım dedik. Baktık hava yakın barınağa gidemeyiz, Adanın saçak altı olan Burgaz tarafına gidelim saklanalım dedik. Neyse acele etmeden toparlandık, herşeyi bağladık topladık, yavaş yavaş döndük Adanın Burgaz tarafına. Tam demirleyecektik ki baktık her taraf tonoz ve neredeyse hepsi boş, sadece bağlı yedi tane tekne var. yavaştan da rüzgar indirmeye başladı. Neyse dedik illaki bir sahibi vardır hava geçene kadar müsade ederler herhalde diye düşündüm. Belki restaurana falan aittir parası neyse öderiz mantığıyla hareket ettim. Ana demirimi buraya atmaya kıyamadım, kıç demirini de 20 metreden çekmek için zorlanmayayım istedim. Zaten hava en fazla yarım saat sürecek , arkası aydınlık görüyorum. Neyse boş olanlardan bir tonozun halatını aldım koç boynuzuna taktım. Doğrulur doğrulmaz , belki ilgilenen biri vardır gelir diye etrafa bakınıyorum. O da ne kıyıdan çekek yeri gibi bir yerin önünden birisi el kol hareketi yaparak bağırıyor. Yasak ,yasak diye. Bende bağırdım hava geçene kadar durayım diye. Adam olmaz kayık gelecek diye inatlaşıyor. Yahu bir sürü tonoz var boşta en az 10 tane hepsine mi kayık gelecek diye bağırıyorum adam karşıdan paralı kardeşim diye bağırıyor. Adam bizi neye benzettiyse artık. Önce parası neyse verelim dedim ama sonra bir anda düşündüm kendimle çelişiyorum, buradan uzaklaşmam lazım,ben bu adama zarar veririm diye. Tuttuğum gibi tonozu denize attım. Güzel de bir beddua salladım, yazılı da tekrar edeceğim.
"Denizcinin zor zamanında yanında olmayan bu adamlar, denize düşsünler yılana sarılsınlar, zor zamanlarında denizde seslerini duyan , ellerinden tutan olmasın, yardım edecek denizciyi görsünler ulaşamasınlar, bağırsınlar seslerini duyuramasınlar, ecelleri denizden olsun."
Neyse efendim, benim kızarak ayrıldığımı gören diğer teknelerde ki insanlar , bağlanmam konusunda ısrarcı oldular, ama bağlanmadım, daha güneydeki kuytu yere girdim , salladım kıç demirini, aldım kalomasını başa , on numara oldu, hava da zaten üstümüzden geçti gitti yaz havası nolcak işte , benimkisi biraz fazla tedirginlik. O sırada Ahmet Ilgaz arıyor ben Bakırköy'deyim çok fena hava esti burayı karıştırdı, dikkat et sana doğru geliyor diye. Sağolsun, varolsun.
Sonuçta bir şekilde birilerine faydası varmıdır bilmiyorum, bana olmadı , ama içimden bu tonozların hepsini şikayet etmek geliyor, artık bu tip şikayetleri de çok çabuk ciddiye alıyorlar, yapmalımıyız böyle bir şey ?