[Recep Ertürk]

Marinalar konusunda epey bilgi sahibiyiz. Pendik marinadaki sayılmazsa fırtına ve akçeli konular dışında vukuat kaydı olmayan bağlanma yerleri..

Balıkçı barınakları konusunda da "alla Turca" haller dışında söylenecek pek bir şey var mıdır bilmiyorum. Bir de hasbi dostlukları eklemek gerekir.

Alarga hali biraz muamma. Seyirde, hava normallesin diye kalınan üç-beş günlük durumlar veya teknede yaşama bunun dışında..

Tekneyi bir tonoza bağlayıp çeşitli sürelerde terk etme halleri ile ilgili izlenimler, deneyimler, bilgiler yakında ihtiyaç duyacaklarım arasında...

Bir iki şey basına da yansımıştı. Suriyeli, Afganlı, Paki veya Iraklı turistleri tek yönlü biletle ege adalarına götürmeye meraklı turist rehberlerinin teknenizi ödünç alma faaliyetleri bir yana bırakılırsa başka neler yaşanabiliyor.

Tonoz elbette kafana göre her yere atılmaz ama bir yere atılacağı zaman yerel yönetimden, jandarmadan veya başka bir otoriteden izin almak gerekiyor mu?

Paylaşıldığında bizlere ders olabilecek, işimize yarayacak deneyimler olduğunu düşünüyorum. Hem hava durumuna bağlı olarak hem de "insani faaliyet" olarak başımıza gelecek bazı şeyler olacağı kesin..

Barınakta kışlattığı teknesini suya atıp, evinin önündeki tonoza bağlayan sonra da bir haftalığına yurt dışına çıkan birinin (allahtan yelkenli değildi) çıkan fırtına sonrasında teknenin kalan parçalarını dalgıçlara toplattığını da duymuştum.

Eminim reislerin paylaşabileceği "alargada ve tonozda" deneyimleri vardır..

[Erman Yerman]

Konu açılınca aklıma hemen Sadıkoğlu'nun My Fantasy adlı denizkondusu geldi.. O dönem gazetelere böyle yansımış.. Haberde tek istinanın Göcek koyları olduğu ve azami 10 gün kalınabileceği ifade ediliyor.

http://www.denizhaber.com.tr/denizkondu-my-fantasy-goceke-donuyor-haber-20637.htm

Ben magazinsel gireyim konuya, üstadlar zaten detaylı bilgiler verecektir.

Selametle..

[Öcal Turan]

Benim prensibim , alarga da tekneyi  çevremde sahip çıkabillecek arkadaş tekneleri veya gözümün önünde olmadıkça tarama riskine karşı yalnız bırakmam Recep reisim.
Huzursuz oluyorum en basit tabirle.

Dost çevrede sağlam bir  Tonoz işi başka.
Onda da , yürütülebilecek kıymetli eşyayı ve elektronikleri tekneden ayrılırken yanıma alır demir ve zincir i gözönünden kaldırırdım.

[O.Utku Uçkan]

Recep kaptanım,sen çok yaşa.
Ben de bu konuya yavaştan zemin oluşturuyordum.
Son marinaya gittiğimizde eşime ''önüne tekne koymak için yazlık yaptırdık,şimdi tekne satılık Allahın gücüne gidecek''dediğimde hemen ilanı söktü.Kendisi beni çok sever(eşim de çok sever tabii ki) ve ne istedim ise şimdiye kadar verdi.Geçtiğimiz yıl uzun uzun aradık ve Manal koyuna bakan çok güzel manzaralı bir yere ev yaptırdık.Ama ben dualarım unutup Far Out'u satmaya kalktım.Geçenlerde uykuyu epey bir kaçırmışım,nasıl satayım,ilan vereyim bari diye düşünüyorum.Birden aksakallı ''ülen ne yapıyorsun,hani alargadaki Far Out'u seyredeceğidin''demez mi?
Neyse şimdilerdeki gece düşünme konusu alarga,tonoz,alargadaki yaşlı kıza ulaşım vs .

[Hakan Tiryaki]

Yeni bir alargacı olarak en önemli sorun sürekli huzursuzluk. Teknede yaşamayınca sürekli aklım teknede, kulağım rüzgarda. Çoğu geceler abuk sabuk kabuslar da cabası. Ama malum bağlama fiyatları baki kalacağına göre alışacağım bu duruma.

Yer seçimi ayrı bir muamma. Palpa havalarda hayat güzel ama fırtına öncesi başlı başına stres. Tonoz o kadar kolay değil. Öncelikle bilmelisiniz ki, tonoz atamazsınız. Yasal olarak neredeyse mümkün değil. Kaymakamlığın ya da herhangi bir kurumun tek başına izin verme yetkisi de yok zaten. Bu durumun açılımı şu; çaktırmadan ya da ahbap/çavuş ilişkileri ile atabilirsiniz ama biri gelir tonozunuza bağlarsa ya efelenir kovalarsınız ya da efendi efendi demire geçersiniz.

Göcek'te yeniyim. Ama gelir gelmez görebildiğim, korunaklı yerler zaten dolu. Tonozu olanlar tabi ki var ve tam da anlattığım şekilde, tamamen illegal. Nisan'da kayığı indirince ben yine koy içinde alarga olacağım. Hava geldiğinde ya Göcek adası ya da muadili uygun bir yere kaçacağım.

Buradaki en büyük lüksüm kayığın normal koşullar altında yakında olması. Ama SG her yıl gelip bir kovalıyormuş. Liman Başkanlığı tarafından belirlenen demirleme sahaları var. Fakat işin neşeli tarafı demirleme sahalarının ortalama derinliği 40-45 metre civarında...

[Recep Ertürk]

Burada "tonoz çapası" diye bir çapa satıyorlar.. Bildiğiniz balıkçı çapasının (4 kollu, karşılıklı ikisinin ucu sivri ikisine üçgen parça kaynaklanmış) daha iri ve çeşitli boyları. Tabii beton döküp onu denize atan da var. Balıkçı çapası türü olanlar barınağın içinde veya kıyıya da bağlanılan yerlerde kullanılıyor. Bir miktar zincir sonra halat. Atıldıktan sonra karadan traktör vd bir araçla çekilip batırılıyor (sanırım orta yerdeki tonoz çöplüğüne de tutunuyor), sağlamlaştırılıyor. Baş, kıç ve gerektiğinde koltuk halatlı ile kullanılıyor. 

Alargaya atılmış olanı var mı görmedim. Ama demir batırılmış beton blok (teneke, plastik kap vd) gördüm açığa atarlarken..

O tonoz çapasından karşılıklı iki tane atılsa alargada işe yarar mı?

[Mehmet Erem]

Bahsedilen yöntemlerin hepsiyle tonoz yapılır.
Ama bu işin doğrusu, tekneye, zemine ve bulunulan hava şartları, coğrafyaya ile varsa diğer komşulara uygun planlama yapmaktır.

Hepsinin avantaj ve dezavantajı vardır.
Eğer kendi tekneniz için düşünüyorsanız, tekne boyu deplasmanı ve tipi ile başlayabiliriz.
Sonrasında zemin.

Devamlı alargada duracaksa fırdöndü sistemi şarttır.
Devamlı alargada duracak tekneye tek bir adet 4 kollu çapa genelde yapılmaz.
İkisini zemine yatırıp, orta hatta fırdöndü kullanmak genel uygulamadır.

Çapalar ve zincirleri zemine yatırmak için (özellikle sıkışık limanlarda) beton ağırlıklar kullanılabilir.
Betonun ağırlığının bir kısmını (neredeyse %35-40) tuzlu su içinde kaybolacağını akılda tutmak lazımdır.

Şurada biraz tonoz sistemlerinden bahsedilmiş.

http://www.wikiderya.org/wiki/tonoz

[Ersin Böke]

Bu sistem çok iyi oturdu gerçekten.. wikiderya 'dan bahsediyorum..  Şu bilipde yazmama sorunsalına ciddi çözüm oluyor.. Forumlarda genelde yeni üyeler geldikçe arşiv taraması da yapsalar arada bol miktarda geyik muhabbeti de olduğundan bilgiye ulaşmak zor oluyordu.. Hal böyle olunca konuyu bilenler defalarca aynı şeyleri yazmak zorunda kaldıklarından ciddi bir  yazmama problemi ayrıca ortaya çıkıyordu..

wikiderya ile bu sorunun üstesinden daha en başından gelinmiş oldu.. İki üç yıla kadar wikiderya çok ciddi bir kaynak olacak bu şekilde.. 

[O.Utku Uçkan]

Bu gün başlıklara bakıyorum ve eski sevgili sürtünme arkadaşım,yeni kanal sahibi yazarımızın en son kişi olarak yazı yazdığı ne kadar başlık varsa  kendi ismimi koymak için yazılar yazıyorum

Şaka şaka yine içimden şeytanlık yapmak geldi ve dede vari bir şaka yaptım millet sahi sanmasın

Yaptığım şakaları 40 yıllık eşim bile çoğu kez anlayamaz ve ''ne zaman şaka ne zaman gerçek anlayamıyorum bari sonunda söyle de anlayayım''der.Şimdi de o hesap oldu.

Beni bilmeyen bir fanı telefon eder anlatır,yazarımız ile papaz olmayayım

Teknem Far Out'u koyacağım yeri gogle earth de belirledim ve fikrini almak için Merem biladerime özelden yolladım.O da bana Tonoz yapım,Barınaklar ve Limanlarda Kullanılmak Üzere Başlığında  ''sen tekneni evinin bahçesinden başka bir yere koyma dedeciğim''anlamına gelen bir cevap vermiş
Ben de zaten bu yüzden marina kaptanı deryası olmuştum.
Marina dışında,tekne benim veya başka kaptanımın hiç farketmez uyuyamıyorum

Şimdi size(yapacak başka işi olmayan emekli benzeri arkadaşlarıma)sorum
Aşağıda koordinatları verilen yere  tonoz mu gerekir,sadece demir yeter mi yoksa fore kazık mı çaktırayım

38 27' 43.88'' N

26 35' 24.43'' E

Oktay biladerim bu gün seni geçtim mi

[Recep Ertürk]

sürekli huzursuzluk. Teknede yaşamayınca sürekli aklım teknede, kulağım rüzgarda. Çoğu geceler abuk sabuk kabuslar da cabası. Ama malum bağlama fiyatları baki kalacağına göre alışacağım bu duruma.

Yer seçimi ayrı bir muamma. Palpa havalarda hayat güzel ama fırtına öncesi başlı başına stres.

Tonoz o kadar kolay değil.

Öncelikle bilmelisiniz ki, tonoz atamazsınız. Yasal olarak neredeyse mümkün değil. Kaymakamlığın ya da herhangi bir kurumun tek başına izin verme yetkisi de yok zaten. Bu durumun açılımı şu; çaktırmadan ya da ahbap/çavuş ilişkileri ile atabilirsiniz ama biri gelir tonozunuza bağlarsa ya efelenir kovalarsınız ya da efendi efendi demire geçersiniz.

Offfffff

Kâbus....

Bir de buralarda muteber olanı "tonoz satın alma". Şöyle "Valla 2-3 yıldır duruyor zinciri ve halatı" (Türkçesi asgari 5 ve daha fazla yıl) bi bak işine yararsa kullan. Ama ... lira alırım.. Evden görünüyor orası, tabii göz-kulak da olurum" (Türkçesi: başına bir iş geldikten sonra telefon ederim benden önce duymuş olsan da)

Ama bu bağlanma yeri ücretleri ile olacak iş de değil.

Yapacak bir işi olmayan "emekli benzeri bir arkadaş" olarak aklıma gelen evden görünen yere tonoz atmak. Gece 23.00 gibi kayığa gitmek, sabah 07.00 gibi eve dönmek.. Halat kesme, hırsızlık girişimi gibi işler için başka bir şey de aklıma gelmiyor. Ha bir de çevrede varsa şarapçılar onlara likit takviyesi arada

Tonoz işini de 2. el halletmek pratik olarak en doğrusu sanırım.

[Recep Ertürk]

Can Deniz Hoca'nın paylaştığı helis ve mantaray tonoz sistemleri de wikiderya'ya eklense sanırım güzel olur..