Bende size bir anımı anlatayım.
Adapazarı Hendek'te yedek subaylığımı yaptım ardından da Düzce meslek yüksek okulunda ders vermeye başlayınca,
3-4 yıl kadar kaldık Hendek te. Çok candan dostluklar kurduk, ki hala görüşürüz.
Eski eşim dolayısı ile bacanak tayfası Antalyalı. Ziyaretimize geldiler.
Bacanak, kar dedin mi zil takıp oynayan cinsinden.
Ben onlar gelmeden önce beraber ava gittiğimiz ormanda klübede ateş başında dem çektiğimiz,
hatta içi kovuk ağaç kütüklerinde kaldığımız dostlara durumu haber verdim.
Bacanağı da alarak Hendek ten de 4 arkadaş toplam 6 kişi ormana kulübemize gittik..
Arabam ki o zamanların fena sayılmaz arabası, 74 model Ford Taunus.
Araba ormanda bir yere kadar çıkabildi yol çamurlaşınca, kulübeye az kaldı bundan öteye yürüyelim dedi,
Hendekli ve yöreyi avucu gibi bilen Abdullah abi.
Aynı dün gündüz İstanbul durumu idi çıkarken, hava biraz ılıdı hatta güneş çıkmıştı. Kar toplamış meğerse.
Biz gece 3-4 gibi aşağıya arabanın yanına inmeye koyulduk.
Öyle kar var ki, çiş yapacaz belimize kadar karın içinde resmen kara değdirerek işiyoruz.
Arabanın yanına bir saatte anca geldik. Ki yokuş aşağı saldık kaya - yürüye gidiyoruz.
Arabanın yanına geldik ama anahtar girmiyor kilide. Kilit kapağı donmuş.
Felaket ayaz var ve nerdeyse donacaz. Anahtar deliğine hohluyoruz, üflüyoruz ama nafile.
Yav çişi olan kim varsa çıkarsın işesin diyorum.
E biraz önce üstümüze işedik ya, çiş mi kaldı hoca diyorlar.
Velasıl kelam çiş çiş çiş nidalarıyla ıkına sıkına kilide işedim de kilide anahtar girdi arabayı çalıştırdık.
Yoksa donacaktık, çünkü kulübeye geri tırmanmamız o karda mümkün değildi.
Ve yılda tam tamına 87 kışı.
Hayri Kozakçıoğlu Sakarya valisi, Kozakçıoğlunun ve tümen komutanının eşleri Ankara dönüşü,
Bıçkatik rampalarında kara saplanmışlar aynı gün. Şöför nasıl becerdiyse haber vermiş mevki belirtmiş.
O zamanlar GPS yok tabi helikopterle almaya giden ekip el sallarsınız biz sizi görür alırız demiş.
Helikopter alçalınca tüm yolda kalanlar arabalarından çıkıp el sallıyorlarmış bizi kurtarın diye.
Yılbaşı gecesini yolda kar altında geçirmişti yüksek rutbeli zevatın zevceleri.
Ki o kış, evimizin arka bahçesi E5 e sıfırdı, bir çok kez gece yarıları kapımız çalındı, yolda kalan bebekli yolcular,
bebelerine mama için sıcak su derdindeydiler.
Buyur ettiysekte sadece sıcak su alıp giderlerdi.
Otobüsler sıcak ama sıcak su için geldik sadece diye.