Arkadaş sinirimi bozdunuz akşam akşam. İçim gitti. La ben kıçıkırık bir limana girerken geriliyorum, kırıp geçiriyorum ortalığı, tüyü bitmemiş bebeler huşu içinde açık deniz geçiyorlar. 8 havada Gümüşlük'te havanın geçmesini beklediğim günler geldi aklıma, utandım kendimden. Hele ki tramolayı izledikten sonra "vazgeç, kadırga yap, kürek çek" dedim kendi kendime
Bu arada, yakın çevremde sıkça dillendirdiğim bir konu bu. Uzun zamandır bir mavna bulup tam da adamların yaptığı şeyi yapmak istiyorum. Direğinin imalatından, zımparasına, kalafatından, seyrine her aktiviteyi workshop olarak kurgulamaktı düşüncem. Fakat şu barınma mevzuu öyle bezdirdi ki beni pek umudum kalmadı.
En son şu Fethiye'deki kayık yine bir gaza getirdi ama daha Yengeç karada, nasıl indireceğimi düşünüyorum.
"Clouds and winds and oceans I choose my fate to be... Whom the sea has taken Never shall be free."