Heyamola Hey
Havuzluk => Genel => Konuyu başlatan: Ersin Böke - 21 Ekim 2017, 06:38:22
-
Geçenlerde kimdi hatırlamıyorum, bir yazısında " arkadan gelen üç beş metre dalgada"
Diye bir cümle kurmuştu. Şimdi efendim oturduğumuz evlerin tavan yüksekliği 2.9 m filandır. Yani beş metre dalga dediniz ise bu neredeyse iki katlı bir ev yüksekliği yapıyor.
Denizcilikte bu dalga boyu işi biraz avcı hikayeleri gibi sanki. Hani çok dalgalı denizi videoya çekip, seyrettiğinizde o kadar da dalgalı görünmüyor ya.
İlk üç metre dalga gördüğümü sandığımda , aslında bunun bir metre bile olmadığını görünce hayli şaşırmıştım.
Haydi bakalım, en yüksek dalgayı nerede nasıl yaşadınız.. ? Daha Cuma günü bitmedi , biraz abartmak serbest.. :)
-
Hırvatistan'dan doğrudan Yunanistan'a inerken lodos vardı. Dalga çukuruna düştüğümüzde gözlerimizi 20-30 derece falan yukarı kaldırmadan gökyüzünü göremiyorduk.
-
Dalga çukuruna düştüğümüzde, burnumuz havaya kalktığı için, arkaya baktığımızda duvar gibi gözükür ve dalga boyunu abartiriz.
Bir de dalga yüksekliğini doğru tanımlamak lazım. Fizikte ortadan tepe noktaya ölçülür. Denizciler sanırım dipten tepeye ölçüyor.
-
Dalga çukuruna düşmeksizin;
2 yıl önce Kumkuyu-Kıprıs seferinde, İncekum burnunu geçtikten sonra başlayan denizlerde bu bölgede alışık olunmadığı şekilde dalga aralıkları hayli uzundu. Dalga 20 derece sancaktan geliyordu. üçerlemelerde tam pruvaya dönen dalgalar yaklaşırken, takriben teknenin başından 15-20 metre ötedeyken yani, dümende ayakta olduğum halde ufuk kayboluyor, karşımda bir su duvarı görüyordum. Yaklaşık 3-4 mil böyle seyrettik. Sonra kaldı. Bundan tahminim, dalganın 3 metreyi çok rahat bulduğudur. İnsan bayağı korkuyor yahu.
Bu yıl Alanya-Sancak koyu seferinde, dalga çukurundayken dalga yüksekliği kimi zaman birinci gurcatayı buluyordu. O da sersem ediyor. Öttürüyor.
-
Bökecim, henüz büyüğüne denk gelmemiş olabilirsin. Ama şunu bildiğini tahmin ediyorum, dalga oluşumu rüzgarın şiddeti, katettiği mesafe ve tabi ki derinlikle ilgili. Sana Kaş'tan örnek vereyim, batılı hava, özellikle hacimli sistemlerde 300-400 mil gibi mesafelerden kopup geliyor. Güneyde bir sonraki kara parçası İskenderiye ve 330 mil. Bunun bir tablosu da olacaktı ama şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki Marmara'da 2 metre dalga kaldırabilen bir sistem Akdeniz'de 4 metreleri kolaylıkla bulabiliyor. Hele ki bir de Yediburunlar gibi açıkları 3500-4000 metreyken kıyıya yaklaştıkça 60 metrelere düşüyorsa gerisini gözünde canlandırabilirsin.
Daha önce de yazdım diye hatırlıyorum. Bir Karadeniz seyrinde Kerpe-Kefken arası 10-11 boforda 9 metre dalga yüksekliği de görmüşlüğüm var. Görsel algımın ötesinde süvarinin tespitiydi yükseklik.
Yani diyeceğim odur ki, evet yanılsamaya müsait bir konu ama sandığın kadar basit ve masum bir konu da değil. Bir Kuşadası-Bodrum seyrinde katamaranın kıçında saatlerce o iki katlı binanın peşiniz sıra gelip, sonra zarif bir şekilde altımızdan geçp gidişini hayranlıkla izledim.
Akdeniz'e açıldığımdan beri emin olduğum bir şey daha var ki, Marmara denizciyi bozuyor. Bir ucundan diğeri 60-70 mil olan bir denizde kuzeyli ve güneyli rüzgarın kaldırıp kaldırabileceği rüzgar en delikanlı 5 bilemedin 6 metre olabiliyor. Kaş'ta gözümün önünde mendireği aşan dalgalar tekneleri teker teker devirirken rüzgar 10-15 knot aralığında ve karadan esiyordu. Limanı yıkan dalgalar Ege kanalı boyunca 12 boforu bulan havanın ölü dalgalarıydı...
SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
-
http://tayfuntimocin.blogspot.com.tr/2017/09/dalga-yuksekligini-dogru-tahmin-etmek.html
Okuduktan sonra ayrıntıları konuşabiliriz ;D
-
Tayfun üstat "denizlerimiz kapalı" derken kendi geldiği coğrafyayı, Akdeniz'i uzun atlamış sanki.
Akdeniz'in başlangıç çizgisi Fethiye ise ve Lodos dediğimiz rüzgar, vasati 240 dereceden gelen hava ise, Fethiye'den ta İncekum burnuna sınırsız feç'ten söz edebiliriz. Zira lodos hiç bir kara parçasına çarpmadan en az 150 mil yol alır. Antalya'lılar için bu mesafe 250 mile çıkar. Özellikle Alanya-Gazipaşa'da bu mesafeyi geçebilir de. Hatta batı, karaya çarpıp döner ve hızlanarak bu kentlerin üstüne iner.
Rüzgar dediğin Akdeniz'de, yedi burunlardan başlayarak ta Çevlik'e lodos eser. Öte yanıyla, bana kalırsa, Tiryaki'nin belirttiği gibi, rüzgar açık denizden ve hayli derinden geldiği için kıyıya yaklaştıkça çok ama çok büyür.
İlk Bodrum- Mersin seferinde, Tiryaki bana 1000 metre derinlik çizgisini Yedi burunlar bölgesinde koru dediydi. Ben sahici bir psikopat olduğum için, 1000 metre ne la, itin olur deyip 2000 metreyi korumuştum, selametle gitmiştik.
O yükseklikte dalga olur mu olmaz mı bilmem, ben görmedim, ama dediğim gibi Antalya'lılara sormak lazım biraz. Biraz da, İskenderun körfezinde yaşayanlara. Zira onlara da lodos esti mi, 250 milden eser. Sanki mümkünmüş gibi geliyor o tabloya göre.
-
Valla ben onu bunu bilmem bir dalga 10-15 metre derinliklerde kırılabiliyorsa yüksekliği kaç metredir acaba?
-
2005 yilinda bi arkadaşımızın teknesini Fransadan getiriyorduk. Atina Zea Marinadan Kea adasına kadar sıkı bir hava yedik, adada da iki gün mahsur kaldıktı zaten...Ben ekibi kandırıp birinci günun sonunda tekrar yola çıkarmıştım, dayağı yedik yedik, adaya geri kaçtıktı.
Dönüşte tabii burada dostlar arasında bu işin epey geyiği döndü, Matay da hatırlar...Tekne sahibi arkadaşımız ( adina mesela Hasan diyelim...) akşam sofralarında maceramızı anlatırken dalga yükseklikleri 2 metreden başladı...2,5-3 metre oldu. En sonunda bir gün iş dört metreye varınca mühendis bi denizci abimiz dayanamadı : "- Sen bu dalga yüksekliklerini Hasanmetre ile mi ölçtün ? " dedi.
Bu ölçüm aleti sonra bizim dilimize yapıştı kaldı yıllarca. Kim dalga yüksekliğinden bahsetse, dığerleri hemen neyle ölçüldüğünü sorar oldu.
Yani dalga yükseklikleri ölçüm cihazı markasına göre değişiyor ; Aalimetre mi olur, Ersinmetre mi , başka bir metre mi, keratalar farklı neticeler veriyorlar ;)
-
Bu konuda ki düşüncem ; "kıyıya yaklaştıkça" püf noktası.
Coğrafi ve deniz tabanı koşullarının çok büyük değişikliklere sebep olabileceği. Hawaii'de olduğu gibi. Ya da Karayiplerin bazı bölgelerinde var. Örneğin, bulunduğunuz noktada demirlisiniz, sörf tahtanızı alıyor ve sadece 1-2 gomina uzağa gidip kocaman dalgaların keyfini çıkarıyorsunuz. Lakin, bu da kırılan dalga demek, ki orada da bizim işimiz yok.
Yanlış hatırlamıyorsam 40m derinlikten sonra açık deniz ve dalga yüksekliklerinin kıyıya göre farklılaştığı limit.
Ama şunu da biliyorum ki, %95, 4-5 mt dalga, aslında 2 metreyi geçmez ::)
-
Ama şunu da biliyorum ki, %95, 4-5 mt dalga, aslında 2 metreyi geçmez ::)
Cyclades seyrimizde çok ciddi bir fırtınalı dönemde seyir yapmak zorunda kaldık.
Bazı geniş apaz, pupa seyirlerde arkama bakmaya cesaret edemiyordum..
Aslında benim dalga yüksekliği derken kendimce ölçtüğüm dalganın en çukuru ile en tepesi arasındaki farktı. Sanırım 4-5 m vardı.. :)
-
Ama şunu da biliyorum ki, %95, 4-5 mt dalga, aslında 2 metreyi geçmez ::)
Cyclades seyrimizde çok ciddi bir fırtınalı dönemde seyir yapmak zorunda kaldık.
Bazı geniş apaz, pupa seyirlerde arkama bakmaya cesaret edemiyordum..
Aslında benim dalga yüksekliği derken kendimce ölçtüğüm dalganın en çukuru ile en tepesi arasındaki farktı. Sanırım 4-5 m vardı.. :)
Bununla ilgili aslında tam bir ölçüm tekniği var mıdır ? bilmiyorum. Bildiğim, tamamen tahmin oldukları ve bir kaç şekilde yapıldığı.
Dalga yüksekliği tahmini, gözlenen dalgaların, üçte birinin ortalamasının alındığı,
Maximum dalga yüksekliği tahmini ise, en az 10 dk aralıksız gözlemden sonra ulaşan en yüksek dalga yüksekliğinin tahmini,
Bu konu aslında gözleme dayalı, sadece dalgaların yüksekliğini gözlemleyenin değil de tahminde bulunan kişileri gözlemleyinin tahmini.
Şöyle ki bazen videolarda görüyoruz, masumane bir seyir video'su çekilmiş, kişi anlatırken farkında olmadan dalga yüksekliği 3-4 m diyor. Algısı o yönde oysa açıkca görülüyor ki, o metrelerle alakası bile yok. :)
Ha, hiç mi olamaz o yükseklikler, coğrafi koşullar ve rüzgarın etkisi ile elbet olabilir. Ona da %5 pay verdim zaten. Ona da gerçek tecrübe diyoruz ;D
-
Okyanusta ki 5 metreyi Ege'de ki 3 metreye tercih ederim. Dik ve sert yükselen dalgalar var Ege ve Akdeniz'de.. Biz Balesr denizinde 6 metre sürekli dalgayi Ümit Sarp, ben ve oğlum gördük. Ama dalgalar aralıklı ve nasıl desem yumuşak geliyordu. Ruzgarda o kadar yoktu. Sonra ogrendik ki gelen dalga bir sonraki gunun havasininmis.. 50 plus esti Denia marinada 3 gun mahsur kaldim..

SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
-
Dalga yüksekliği ile dalga boyu arasında nasıl bir orantı vardır acaba? Tehlikeli olan dalga kısa aralıklarla dik yüksalen dalgadır. Dalga boyu(iki dalga tepesi arasındaki mesafe) uzadıkça dalganın tekneye etkisi azalır. Biz ölü dalga diyoruz, yani solugan ama rüzgarsız. Bu durumda tekne dalganın üzerinde yumuşak bir şekilde yükselip alçalır. Diyelim dalga boyu 150 m., (olurmu bilmiyorum) dalga yüksekliği 10 m. bile olsa tekneye tehlike oluşturmaz. Yani dalganın şiddetini anlatırken boy ve yüksekliği birlikte ele almak gerekir diye düşünüyorum.
-
Nisan ayıydı yıllar öncesi.Anzakların şafak töreni için Çanakkale'ye geldikleri tarih.
Bir kısım Avustralyalı İstanbul'a direk gelecek ve TAYK ın düzenleyeceği ralliide Türk ve Avustralyalı karma ekiplerle İstanbul'dan Çanakkale'ye gidilecekti.
Ben de ünlü yarış teknesi BLUE WIND teknesinin ekibindeydim.Hocalarımız Rahmetli Ömer Kaptan( Soyadını hatırlayamadım,Necati Zincirkıran'ın
Oğlunun teknesini tekbaşına transfer ederken Ege denizinde tekneyle beraber kaybolmuştu.)ve ozamanlar Atlantis Yatçılık Eğitim kurumu sahiplerinden yelken eğitmeni ve aynı zamanda hocam Kaptan Tolga Aybers idi.Tam ralli günü İstanbul'da lodos fırtınası patladı.TAYK ralliyi iptal etti.Biz de madem Çanakkale'ye gidemiyoruz.Trilye'ye gidelim dedik ve seyre başladık.Ana yelken 3. Camadanda flok hiçaçılmadan motor yelken Esenköy rotasında ilerlemeye başladık.Hava lodastan 30 knt.civarında esiyordu.Sonra üzerine koymaya başladı.45+knt.ları görmeye başladık.Esenköy açıklarında dalga çukuruna düştüğümüzde her yanımız su duvarlarıyla çevrili oluyordu.Osırada biz acemiler Allaha emanet giderken dümen başındaki Tolga ağabeyin sakin tavrını hiç unutmuyorum.Selametle Esenköy'e bağlandığımızda 4 metre civarında dalga olduğunu söylemişlerdi.
-
Tayfun Timuçin in yazısını görmemiştim teşekkürler Kaan. Bu arada Vigor amca burada da hizmetinizde.. Adam ansiklopedi mi yazmış? Bunu da bulundurmalı.
Ancak Akdeniz için bence Hem Tiryakinin hem de Bülentin yorumlarını es geçmemek gerekir. Alanya da Kırılan dalga yüksekliği üstelik dört metreyi buluyor.
Bir de bu arkaya bakamama hali çok iyiymiş. Aynısını Kara incir den çıktığımda yaşamıştım. Gökova körfezinin ağzında dalga boyu ciddi yükseldi. Ben de Orak adasına kaçmıştım. Keza , Çökertmenin önünde de çok ciddi dalgaya denk gelmiştim. Ne hikmetse sadece orası dalga yapıyor. O bölgeyi geçince dalga kalmamıştı.
Birde ilginç bir gözlem, Ayvalıktan Babakale ye doğru , yol alırken karşılaşılan ilginç bir hava yapısı var. Hani şu meşhur saat öğleden sonra üçte denizde olma kuralı var ya Ege de..
Hah.. Ben tam o saatlerde Müsellim geçidine vardım. Havanın kökü poyraz. ( bu tabiri de Ahmetten öğrendim, şu Bülentten kaptığım bahri mil gibi.. :) )
ancak hava müsellim geçidine batılı gibi giriyor. iskele kontra dar apaz baba kaleye doğru seyir halindeyim. Molivos açıkarı, Midilliye daha yakın seyir ediyorum. Dalga rahatsız edici ama rüzgar ile aynı yönde. Sonra bir ara dalga istikrarı kayboldu. Deniz çamaşır makinesi gibi ama rüzgar yönü değişmedi.
Babakale üstünde çok yüksekte bulut tüycükleri poyraz yönünde.. Bu tüycüklerden hava okumayı da Ahmet ten öğrendim. Deniz de çamaşır makinası gibi olunca , Aha dedim, rüzgar Babakale de sert poyraza dönmüş, dönüyor.
Eh , papaz iki kere pilav yemez, gelirken bu Babakale yi dönerken yediğim ve civarna sandığım oysa ki civarna olmayan rüzgar aklıma geldi. Demek aynısı esiyor..
Hemen , apaz seyri ile , iskele kontra Türkiye ye yaklaştım. İyice kıyıya yanaştım. 40 -45 dakika sonra rüzgar poyrazdan bindirdi. Sancak seyir fenerinin arkasına asılı olan çan susmadan çalıyor. Bu çan , 20 knot sonrası çalmaya başlar. Rüzgar , şimdiye kadar gördüğüm en sert rüzgar. Ancak kıyıya yakınım, dalga boyu taş çatlasa 25 cm. Rüzgar öyle esiyor ki, deniz yüzeyinden toz halinde damlacıklar uçuşuyor. Mavi Egenin rengi resmen rüzgar yüzünden gri oldu.
Bocurumu kapatmıştım. Çünkü mizana direğininin o havaya dayanması imkansızdı . Zaten civadrayı elime almışım bir de mizana direği faciası yaşamak istemedim. (Yenisi bu havalara uygun şekilde yapılmaya başlandı .. )
Sadece trinket ve, bocurum kapalı olduğundan onu dengelemek için çeyrek yol motor çalışıyor. Trinket yelkeni en çok o gün sevdim.
Şimdi , böyle havalarda küçük bir ahşap tekne ile tek başına ve etrafta bir tek bile yelkenli ya da hayat belirtisi olmadığı bir denzde yaşananların insanda oluşturduğu etkiyi anlatayım.
Önce felaket bir korku hali.. Ne işim var lan burada ? sızlanmaları. Ancak o çabuk geçiyor. Geçmesi için iki yudum sert malt viski , buzsuz ve susuz. Sonra korkunç bir zeka netliği. Hemen yapmanız gerekenleri tasarlıyor , olabilecekleri önceden yaşıyorsunuz kafanızda. O an denizcilik ile ilgili öğrendiğiniz her şey emrinize amade oluveriyor zihninizde. Her şeyi tek bir kriter ışığında değerlendiriyorsunuz. Düşme.. Sakın denize düşme..
Şu yaşanmışlıkta olduğu gibi hazırlıklı iseniz ise böyle sert havada bile manyak bir yelken keyfi yaşanabiliyor işte.
Hayatımda hiç bu kadar sert havada yelken yapmamıştım. Lafı uzattım yine .. Sözün özü , rüzgar değil de dalga bitiriyor adamı..
-
Fikrim geldi: Çoğunluk Teknelerin altında mekanik bir pervane, kekamoz tutmadığı zamanlarda hızımızı knot cinsinden gösteriyor. Zaten gps üzerinden de hızımızı sürekli takip edebiliyoruz. Bir girişimci çıksa, direk üzerine bir sensör yerleştirse ve o sensör tekne dalga çukuruna düştüğünde dalganın tabanını, etrafındaki/pupasındaki dalganın da en üst noktasını işaretlese ve aradaki farka dalga boyu desek. Hiç böyle avcı hikayelerine dönmezdi bu konu. Yok mu bir girişimci?
SM-N950F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
-
Aslında Yengeç'te dala yüksekliğini gösteren bir alet var ama bir süredir tembelliğimden çalışmıyor. Fakat nasıl ölçtüğüne dair hiçbir fikrim yok.
SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
-
Sanırım çoğumuz bilir; hakim rüzgar olarak Kızıldenizin kuzey yarısı kuzey eser, güney yarısı da güney eser. Ehh, durum da böyle olunca Süveyş'den çıkan yatlar kızıldenize genellikle güzel havayla girer. Peki hedef Hint okyanusu olunca ne olur? Tabiki de Kızıldenizin kalan yarısı kafadan ciddi rüzgar ve dalga yüksekliğiyle geçilmek durumunda kalınır. Tabi mantıklısı; Mısır, Sudan, Eritre ve sonrasında Yemen sahillerini takip ederek hava kollanarak güneye inmektir. Ama belli takvimde belli yerde olmak durumunda kalınırsa Gemi yolundan emniyeti elden bırakmadan orta sudan güneye inilir ki; bir seferinde beklemediğim (aslında şiddetini ön göremediğim) bir hava üzerime çullandı, yelkenlinin başı dalga çukuruna düştüğünde üzerindeki suyu atamadan ikincisi, onu da atamadan üçüncüsü gelmişti ki sonrasında filmlerde gördüğümüz denizaltıların su üzerine çıkışlarında bir balina atlayışına benzer bir eda ile pruvamız neredeyse gökyüzünü işaret ediyordu. Dalga yüksekliği neydi? 10 mt, 15 mt yoksa 20 mt miydi, yoksa 30 mt...??? Tabiki de yok öyle bir şey. Dalga boyu en fazla 5 mt idi ama etkisi inanılmazdı....
Selametle.
SM-N910C cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
-
En yüksek dalga (lar) seneler önce motoryatla İstanbul dan İzmir e aşağıya inerken Marmara Denizinde Avşa adası-Kapıdağ Yarımadası-Çardak üçgeninde gördüklerimdir herhalde.
Hava Batı kaçağı yaptı , çok dik ve sık aralıklıydılarlar ve 5 yada 6 dalga da bir gelen yüksek dalga bizi bizi tepelere çıkarıp ,sörf yaptırarak tekneyi aykırılatmaya ve yan çevirmeye çalışıyordu..
Yanımdaki tecrübeli iki kaptanla , teknede olan 100 metre halatı arkadan atarak durumu kurtarmıştık. Boyunu bilmem ama dalga çukurunda iken tekne den epey yüksektiler.
-
Şimdi bu konuda ne yazsam bilemedim. Kayığın üstüne çöken dalga kaç metredir bilmiyorum. Ama şöyle söyleyeyim defalarca gündüz ve gece orta ölçekli fırtınalarda denizde bulundum fakat bir defa iddialı bir havada denizde bulundum bunu da daha önce "son denk kayıkçısının hatıratı" başlığında paylaşmıştım. Bizim İnebolu'da Poyraz da Karayel de neredeyse aynı mesafe den eser. Aşağı yukarı ikisi de 500 mil engelsiz bir mesafe kateder. Fakat gerçek anlamda böyle olmuyor hava genelde sarmal bir hareket gösterdiği için , hava hareketinin çapı ve çemberin neresinde olduğunuz önemli. Bu yüzden o feç denen şey sonsuz olamıyor. Okyanusta bile kötü havaları oluşturan başınç merkezleri bildiğim kadarıyla dairesel hareket ediyor. Belki ticaret rüzgarları için bu söz konusu olabilir.
Şimdi gelelim benim gördüğüm dalga boyuna; İşte Karadeniz'de teknik olarak en yüksek kaç metre dalga oluyorsa ben onu defalarca gördüm ve bir kez de saatlerce içinde bulundum. Kaç metreydi derseniz ne desem bilemiyorum. Ama şöyle anlatayım ; önünde bir kere aykırılarsanız bir daha kayığı göremeyeceğiniz cinsten. İnebolu Limanının ağzı genelde sekiz on metre aralığında değişirdi. İşte bu ağızda dalga kırılıyordu gerisini siz düşünün.
Birde videolarda dalga boyu çok anlaşılmıyor
-
Okuyunca yazdıklarınızı ben dalga malga görmemişim. Şart da değil tabii. :). Görmesem de olur. Ama marmara ve Ege nin dalgasının az da olsa hırpalayıcı olduğu fikrine katılıyorum.
-
3,75'lik fiber kayığımı yeni aldığım zamanlardı.. Kötü bir havada inat edip balığa çıkmak istedim. Tekneyi yarısına kadar kumsaldan suya çekip dalgaları saymaya başladım. 3 tane arka arkaya ardından 2 tane daha aralıklı ama büyükçe sonra uzun aralık. Büyük dediğim dalga 1 metre yoktur ama haliyle kıyıda kırılıyor. Motorum yeni, kürekte zayıfım o kadar güveniyorum ki motora boşluğu yakalayıp attım tekneyi suya peşi sıra hemen çıktım tekneye ve başladım ipe asılmaya. Zaten maksimum 3-4 deneme hakkım vardı. Motor çalışmadı, aceleden jikleyi açmamışım 2. Dalgada yan döndüm 3. dalgada belime gelen yerde kayık olduğu yerde battı. O anı hatırlıyorum da herhalde gördüğüm en büyük dalga oydu...
Bir gece deniz oynaktı ama iyi sargoz yapacak diye ava çıkmıştım. Kıyıya paralel 1 saat yol gittikten sonra 4-5 kulaç derinlikte çapa attım. Bir sargoz var ki sormayın sonra hava iyice kötüledi. Öyleki bir ara tam yol kumsala vurup hava düzelene kadar kumsalda beklemeyi bile düşündüm. 1 saat yol gelmişim dönmek mümkün değil. Diğer teknelerin sakince beklediklerini görünce kalomayı iyice verip kayığın içine yattım. Dalgada yükselince 20 metre ötemdeki başka bir kayığa tepeden bakıyor, sonra kayık kayboluyor akabinde o yükseliyordu. Ayı batırınca hava da yattı. Muhtemelen dalga 1- 1.5 metreydi ama o zaman bana sorsanız 3-4 metre derdim
SM-G920F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
-
Buradaki dalga yüksekliğini tahmin edelim bakalım.
-
Birde bu açıdan videosu bakalım.
https://youtu.be/lUzIqhzXCBM
-
İlk videodaki max. 50 cm, ikicisi ise kırıldığı yerde max 1 m gibi görünüyor.
-
Bu arada küçük bir hatırlatma, alıntıladığınız youtube adresini yukarıdaki yputube işaretinin arasına kopyalarsanız görüntü burada çıkar.. Şöyle..
Not a valid youtube URL
-
Bu arada küçük bir hatırlatma, alıntıladığınız youtube adresini yukarıdaki yputube işaretinin arasına kopyalarsanız görüntü burada çıkar.. Şöyle..
Not a valid youtube URL
Tapatalk'ta ahmet reisin videoları çıkıyor ama sizinki hiç yok. Gönderiniz "şöyle..." de bitiyor
SM-G920F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
-
Örnek olsun diye boş butona basmıştım.. O yüzden. Derdim natığını anlatmaktı..
-
Örnek olsun diye boş butona basmıştım.. O yüzden. Derdim natığını anlatmaktı..
Konuyu dağıttığım ve uzattığım için çok özür dilerim ama sadece bu gönderide değil birçok videolu paylaşımda benzer sorunu yaşıyorum.
Forum sayfasında Ahmet reisin ikinci videosu link olarak görünüyor. Tapatalk'ta ise her iki videosu da direkt gömülü video olarak görülüyordu ancak sizin gönderinizde forum sayfasında video görülürken, tapatalk'ta hiçbirşey yok. Çoğunlukla cep telefonundan girdiğimden bazı video ve linkleri görmekte sorun yaşıyorum. Her iki ortamda da rahat görülmesi için ne yapmamız lazım acaba?
Bu arada dalgalar bence hava raporu deyimiyle 1 ila 1.5 metre sanki...
-
Bu arada dalgalar bence hava raporu deyimiyle 1 ila 1.5 metre sanki...
İşte o tarihte 2,5 vermişti raporcular. Birde bu üç gün süren bir fırtınanın yatışmış hali. Havayı gece gündüz net izlemiştim. Ara ara gelen büyük dalgaların kırıldığı yerdeki derinlik 10 metre civarı ve topuk falan da yok
-
Önümüzdeki Pazar günü 6 kuvvet hava 2 metre dalga bekliyoruz Mersin'de bakalım denk getirebilirsem ben de görüntü almaya çalışayım...
SM-G920F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
-
Beterin beteri var. ;) C:-)
-
Eh dalga boylarını konuşuyoruz madem, bir de bu boydaki dalgada tekneyi nasıl kullanırız onu da tartışalım.
Benim gördüğüm en keyifli dalgalı seyir , geçen sene Çanakkale boğazı girişi ile Çanakkale marina arasındaki seyirdi. Rüzgar hafif kuvvette ve batılıydı. Çok geniş aralıklı ancak çok yüksek solgan vardı. Resmen sanki küçük küçük tepecikler gibiydi.
Dalga pupadan geliyordu ve tepe noktasında dalga ile bir süre beraber hareket ediyorduk. Son derece keyifliydi.
Keza, yine aynı yıl, Çanakkale Gökçeada arasında seyir yaparken, dalgalı bir hava vardı. Ancak dalga aralıkları normalden uzun olduğundan 56 Chevy gibi seyir yaptım. O seyir de çok keyifliydi.
Yaşadığım en tehlikeli dalga macerası da yine geçen yıl, şarköy önlerindeydi.
Motor yelken İstanbul yönünde seyir halindeydim. Ciddi bir rüzgar yoktu ancak dalgalar çok sık ve yüksek şekilde sancak baş omuzluktan geliyordu. Seyir hızım 6 bahri mil idi.
Bir ara gelen üçleme ile batıyorum sandım. İlk dalga ile Tayo Marın pruvası iyice yükseldi ve dalga çukuruna düştü. Daha yükselemeden ikinci dalga ön güverteye kırıldı.
Civadra dahil, ön güverte direğe kadar denizin içinde kayboldu sanki.. Suya saplanıp kalacağım gibi gelmişti.
Sonra bir anda civadra ve tüm güverte su üstüne fırladı. Bana sanki göğe yükselmek istermiş gibi gelmişti. Görüntülerini en çok çekmek istediğim an bu andır.
Felaket güzel bir görüntüydü. Tayo Mar'ın tüm ön güvertesinden ve bordsından sular şelale gibi yanlara akıyordu..
Ön güverte ve civadra geri gelmişti. Nasıl sevindiğimi anlatamam.
Çılgın gibi bağırdığımı hatırlıyorum.
Yürü beeeee.. Kim tutar Seniiiii.. Gibi birşeylerdi sanırım. Bir yandan da Tayo Marın kamara kapağına vuruyordum..
-
-
Ekip çok tecrübesizmiş.. Ya da yeteneklerine göre kendilerine çok güveniyorlarmış.
Cenovayı niye toplayamadılar anlamadım. Takıldı her halde.. Takıldı ise neden baş tarafa gidip, sağlama almadılar ki.. Yelkeni kaybettiler.inanılır gibi değil.
-
Ekip çok tecrübesizmiş.. Ya da yeteneklerine göre kendilerine çok güveniyorlarmış.
Cenovayı niye toplayamadılar anlamadım. Takıldı her halde.. Takıldı ise neden baş tarafa gidip, sağlama almadılar ki.. Yelkeni kaybettiler.inanılır gibi değil.
Dümenci buz dolabı gibi soğukkanlı , eğitim teknesi falandır belki kocaman tekne zaten.Bence üzerinde çok yol var, bir an evvel kaçmaya çalışıyor sanki.
-
Bence bu bir eğitim teknesi , furling i sıkıştı ve başa gidip onu kurtaracak tecrübeli bir kişi daha olmadığından , ve yine kafayı rüzgar altına çevirip dar apaz seyirle havayı atlatmadığından ,yelkeni çok uzun süre yapraklamaya bırakıp cenovayı kaybetti diye düşünüyorum.
Bu havanın benzerini bu yaz Marmaris Kızıl Ada önlerinde yiyip , yelkeni yapraklatmadan ben de cenovayı parçalamıştım gerçi ama benim cenova eskiydi .:)
-
Öcal Abi eğer video da ek mek yoksa hava kaçık yaptı sanırım, ardından da çuvalladılar işte.
-
Eğitim teknesi... Hastasıyız.
Cumartesi filmisi ;)
https://www.facebook.com/exploringtheworldnow/videos/1053151518161129/
-
Film üzerinden yorum yapmak sağlıklı olmayabilir.
Büyük ihtimalle cenova furlingi sıkışmış. Aralarından bir kahraman palikarya baş üstüne gidip arızaya vaziyet etmemiş. :-[
Teknenin üzerinde çok yol var. Panikleyip "kaçmayı" tercih etmişler. Böylece gereksiz bir dövüşe girişmişler.
Dümenci sağlam adam. Hiç istifini bozmamış. !!!
İşin başında havanın patlak olduğunun farkındalar . Ana yelken mendil kadar. Cenova da iyice küçültülmüş.
Böyle ansızın bindiren havalarda benim deneyimim deniz ve rüzgarla dövüşmek yerine ona uymak olmalıdır. Her ikisine de uygun yeni bir rota ile bu kadar dövüşmeden eyleşebilinir. Cenova furlingi sıkışmış olsa da ıskotaları iş görüyorsa en uygun en emniyetli seyir traverse çıkmaktır.
Reisin konsantrasyonu kaybedilecek zamana odaklanmak yerine dövüşmeden selamete çıkmak olmalı.
Benzer bir fırtınayı Trilye çıkışında gabyarım Bahadır ile karşıladık. Kuvvetli poyraz fırtınasında İncir Limanı üçlemelerde Ersin'in anlattığı gibi bata çıka geçip Bozburun'dan sonra herkesin doğruca Pendik - Kartal yönüne dövüşe dövüşe gittiği yöne değil Büyükçekmece yönüne rota tuttuk. Sadece trenkete ile sabah üç cıvarı hava düştüğünde tramola atıp devam ettik.
-
(https://i.hizliresim.com/Ay8v5Q.jpg) (https://hizliresim.com/Ay8v5Q)
Aralık 2016 tarihi. Mendireğin dış tarafı ve marinanın giriş kısmı yani dalganın kırılmaya başladığı yer 6-7 metre derinliğinde. Mendireğin duvarının su seviyesinden yüksekliği 6 metreye yakın.
Buraya geldiğimden beri gördüğüm en yüksek dalgalardı. 3 gün boyunca 35-55 knot aralığında hiç durmadan esen Kuzey - Kuzey Doğu fırtınası sırasında.
Aynı fırtınada Girne'deki tarihi limanın feneri yıkılmış, ana mendireğinde çökmeler meydana gelmişti.
-
Güncel bir resim
(https://i.hizliresim.com/nJa0G1.jpg) (https://hizliresim.com/nJa0G1)
-
Güncel bir resim
(https://i.hizliresim.com/nJa0G1.jpg) (https://hizliresim.com/nJa0G1)
Ahmet reisim siz de viya yapar mısınız ya da yapar mıydınız?
SM-G920F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
-
Dalganın yüksekliğini fotoğraf makinesi ile neden yakalayamıyoruz?
-
Dalganın yüksekliğini fotoğraf makinesi ile neden yakalayamıyoruz?
Evet Abi fotoğrafta ve video da çok belli olmuyor. Ama bu resimde dalgalar evlerin neredeyse iki katı yüksekliğinde aslında.
-
Evet, yakında bir karasal görüntü varsa daha anlaşılabilir oluyor. Ama kıyaslayabilecek bir şey yoksa 1.5 metre dalga fotoğrafı çekiyorsunuz. Fotoğrafta dalga yüksekliği 30 cm görünüyor. :)
-
Dalga yüksekliği konusunda fikir biriliğine varılamamasın nedeni sanıyorum ki, kıyıda ki görülen dalga ile denizde ki dalganın eş değer tutulması.
Bir yerlerde dalga yüksekliği ölçümlerinin coğrafi koşullar yüzünden (yani kıyıya yakın veya sığlık) hatalı olmaması için, deniz derinliğinin 40m olması gerektiği, sağlıklı ve doğru ölçümün burada yapılabileceği idi.
40m derinlikte, 50cm olan dalga, sığlık nedeni ile karaya yaklaştığında bir kaç metre yüksekliğe ulaşabiliyor.
Şimdi bu durumda kıyıyı döven 3m dalgayı mı sayacağım, yoksa birkaç mil açığında göreceğim, 1 metreyi mi? Başlıkta sorunlan hangisi ?
-
Bana en yakın, hatta beni döven dalganın yüksekliğini dikkate alırım ben :)
-
Bana en yakın, hatta beni döven dalganın yüksekliğini dikkate alırım ben :)
Aynen :)
SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
-
Geçmiş zaman olur ki:
Ortaokul lise yıllarımda, Kalamış koyuna giren lodosun yaptığı dalga koyun daha girişinde aynen kumsala gelip kırılan dalga gibi olurdu, yani denizin dibi açığa çıkardı. Dalga yüksekliği konusunda söylenebilecek tek şey ise Moda sahiline vuran dalganın serpintisinin yol boyunca olan sakız ağaçlarının tüm yapraklarını sarartıp döktüğü idi.
Daha sonra bu kadar güçlü bir lodos görmedim. Kalamış Fenerbahçe marina daha Koç'a geçmeden önce şiddetli bir lodos olmuştu, Kalamış'ın girişi o zaman kapatılmamış idi, içeri giren solugan/dalga yüzünden, ana iskele üzerindeki beton pontonlarda dizimize kadar suyun içinde tekneye ulaşabiliyorduk. Marina yeniden inşa edildiğinde Fenerbahçe mendireği uzatılıp kalamış kaldırılıyor, yani bu tür durumlar yine oluşacak.
-
Üç sene önce kışın lodos, Moda iskelesinin binasını aşıp atladı. Benim bir arkadaşımın Suadiye otelinin yanındaki evinde kapalı garajdaki arabasını deniz suyu bastı. Denize mesafe yaklaşık 150 metre idi
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
-
"O zaman iyi ki Nazare'de yaşamıyoruz" diye mesaj yazmıştım, başka başlığa mı yazdım ben onu yahu, o nereye gitti.
Neyse,
Üç sene önce kışın lodos, Moda iskelesinin binasını aşıp atladı. Benim bir arkadaşımın Suadiye otelinin yanındaki evinde kapalı garajdaki arabasını deniz suyu bastı. Denize mesafe yaklaşık 150 metre idi
O zaman çekilen foto,
(https://i.hizliresim.com/0GZGM9.jpg) (https://hizliresim.com/0GZGM9)
(https://i.hizliresim.com/JOGOoo.jpg) (https://hizliresim.com/JOGOoo)
-
"O zaman iyi ki Nazare'de yaşamıyoruz" diye mesaj yazmıştım, başka başlığa mı yazdım ben onu yahu, o nereye gitti.
Neyse,
Üç sene önce kışın lodos, Moda iskelesinin binasını aşıp atladı. Benim bir arkadaşımın Suadiye otelinin yanındaki evinde kapalı garajdaki arabasını deniz suyu bastı. Denize mesafe yaklaşık 150 metre idi
O zaman çekilen foto,
(https://i.hizliresim.com/0GZGM9.jpg) (https://hizliresim.com/0GZGM9)
(https://i.hizliresim.com/JOGOoo.jpg) (https://hizliresim.com/JOGOoo)
Hocam bravo yakalamışsınız, acaip bir lodostu. Kalamış marinada arkadaşlarım teknelerinin başında uzun nöbetler beklediker
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
-
Fotoğraf bana ait değil, sadece arşivleme alışkanlığının faydası.
-

Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
-
Dalga demişken:
-
Dalga demişken:
https://youtu.be/jM6nPvRJ45g
Böyle bir yerde ve havada tekneyi başıboş bırakıp kıyıya çıkmak iyi cesaret ,helal olsun. ::)
Diğer yanda , açık denizde yüzmek için suya atlayan ama merdiven olmadığı için tekneye çıkamayıp boğulan birilerinin hikayeleri de var. :(
-
Dalga demişken:
https://youtu.be/jM6nPvRJ45g
Böyle bir yerde ve havada tekneyi başıboş bırakıp kıyıya çıkmak iyi cesaret ,helal olsun. ::)
Diğer yanda , açık denizde yüzmek için suya atlayan ama merdiven olmadığı için tekneye çıkamayıp boğulan birilerinin hikayeleri de var. :(
Eksik yazmışım. Merdiveni indirmeyi unutup suya atlamış. :(
-
Bugün, dalga yüksekliği 17,8m imiş ;D (17,77m. GMT 16:00)
http://www.emec.org.uk/facilities/live-data/