Heyamola Hey
Havuzluk => Seyir Anıları => Konuyu başlatan: Ahmet Kabaalioğlu - 01 Mayıs 2017, 16:22:44
-
Bir seyir analizi;
Bir süredir yelkenli tekne sahibi olan bendeniz ortalama bir yelkenli tekne sahibi kadar yelkenle seyir yapabiliyordum. Ta ki Burak Reis ile seyir yapana kadar. Gerçi Mustafa Ertör Abi ve Tunca ile seyirlerimde de bu teknelerin yelkenle bir yerlere gidebildiğini görebiliyordum. Böke 'yi saymıyorum çünkü o zaten motorun bile gereksiz olduğunu savunuyor.Kısmen haklı bile sayılır. Bunun haricinde tanıdığım gördüğüm çoğu kişi giderken Yelken ile gitse bile dönerken motor yada yelken motor kombinasyonunda seyir yapıyordu. Birde Ömer Kırcal dostumuz istisna. O da heryere yelken ile gidiyor.
Şimdi efendim hafta sonu bir Yalova seyrimiz oldu. Sağolsun Burak bizimle bu seyre katıldı hatta İstanbul'dan dönüşünü bile erteledi. İnanılmaz bir dostluk örneği sergiledi. Ben ve oğlum da çok memnun olduk bu seyirden acayip keyif aldık. İnsanlar bilgileri artınca neden daha mütevazi olurlar sorusuna cevap aramaya devam etmemize neden olan bir dost ile daha tanıştık.
Gelelim asıl konuya;
Muhtemelen herkes biliyordur, şimdi aaa Ahmet bunu bilmiyormuymuş diyecekler ama bende benim gibiler için bulunsun diye yazıyorum.Şimdi bu yelkenli tekneler bir kere her yere yelkenle gidiyormuş ama işte aması var ciddi bir hesaplama ve ciddi bir sabır gerekiyormuş. Bunu gördük. Sonra sıfıra yakın havada yani 3 knot havada 3,2-3,5 aralığında da gidebiliyormuş, hatta 3 esen havada balon basınca 5-5,5 knot aralığında gidebiliyormuş bunların hepsini gördük test ettik. İnanılmaz bir şekil de sekiz metre kayık yüksek havada 9 knotlara çıkabiliyormuş bunu da gördük ve kayıt altına aldık. Kısacası ben ve oğlum çok şey öğrendik.
Her şeyden önce Burak inanılmaz bir denizci ve teknik adam, yelkencilik kısmını söylemeye gerek yok zaten tahmin ediyorsunuzdur. Devamı var.
-
Devamı var ise yaz be sekercim
-
Evet, prensipte yelken teknesiyle yelken yapılabilir...
Bir rallide 16 tekne gece Mürefteden Istanbula dönüyoruz. Ralli Ataköy marinada bitiyor, ertesi sabah da herkes işine gidecek.
Ralli kurallarına göre her iki saatte bir komodor teknesine konum bildirilecek ki, amiral gemisi yavrucaklarının nerede olduğunu bilsin...Rüzgar biraz ters, zikzaklar çize çize aklımız sıra ilerliyoruz. Istanbula yaklaştığımız pek söylenemez ama harika bir son bahar akşamı, güzel de yelken yapıyoruz.
Akşamüstü, geceyarısi filan konum bildirdik, kaydettiler ama bir yorum yok.
Gece saat 3 filan oldu , millet neredeyse Silivriyi bordalayacak, biz hala yolun 1/3ünde zikzak.
3de saat başı konumumuzu telsizden duyurduk...Bi kısa sessizlik, sonra komodor teknesinden sert bir ses ( haritada yerimizi bulup, işaretlediler herhalde...) :
- Ne yapıyorsunuz siz orada ?
Sanela'da misafir olan Selma Uca Hocanımdan bence tarihi cevap :
- Yelken yapiyoruz, ya sizler ne yapıyorsunuz ?
Motora dayanan o ara 45 mil, 50 mil yol gitmiş...
-
Balona bisey diyemem ama 3 knot havada 3,2-3,5 knot'la nasil gittiniz be abi...
Aynı saatlerde biz de actik hemi de yanımızda profesyonel yarışçı kuzenim vardı walla en fazla 1.8 knot gorebildik. Sizin 10 mil doğunuzda idik ve yalovaya seyretmeye çalışıyorduk. Rüzgar çoook azdı (Rüzgar göstergem çalışmıyor ama 2-3 knot tahmin ediyoruz. yani aynı senin dediğin gibi . Tek fark siz orsadan alırken biz apazdan alıyorduk ruzgarı o biraz fark eder belki ama 3-3.5 knot inanamıyorum. 45 dakika debelendik sadece 1 mil gidince tekrar kapatıp motora döndük.
Bu arada dönerken acaip guzeldi ama , kolayımıza rüzgarda tam rota çizgimizde 6-6,5 knot süratler gördük 3,5 saatte 20 NM yol gittik. Sonra tabi bizim gibi tatlısu denizcileri için facia başladı. 1-1.5 m dalga ve 25+ rüzgarda 2 saat debelendik.
Tabi senin tekne sinekkaydı durumda onu unutoyorum benim ki ise ... haftaya karaya alcaz insallah.
-
Şimdi bizim teknemiz daha önce bir kaç dostunda söylediği şekilde hızlı ve güvenli bir tekneymiş, ve bir çok özelliği varmış. Buna ne gerek var dediğimiz her şeyin bir işe yaradığını bilmiyormuşuz. Yada bunu niye buraya koymuşlar şurda olsaymış dediğimiz bir sürü şeyin aslında yeri doğruymuş yapanlar demekki düşünmüşler. :) :) :) Öncelikle seyir öncesi Burak bize teknemizi tanıttı ve hangi durumda neler yapmamız gerektiğini uzun uzadıya bir öğretmen edasıyla anlattı. Bizde kendimizi öğrenci moduna bağladık sevdiğimiz bir dersi dinlercesine keyifle dinledik.
Ardından neta olup seyre başladık. Tüm usturmaçalar toplandı ve dinlencede çapariz olmayacak şekilde asıldı her şey sabitlendi, oysa biz tembellik edip vardevela tellerine altlarında bununan kancalarıyla yukarı asardık. Sonrasında seyire başladık hava sıfır neredeyse zahiri rüzgar bile yok. Demirdeki gemi trafiğinin içinden çıkılınca , trafik ayrım düzeninin ortalarında ana yelken basıldı ve bir sürü ince ayarlar yapılarak çalışır hale geldi. anlayamadığım bir şekilde tekne oluşan zahiri rüzgarla hızlandı ve devri 500 devir düşürmemize imkan tanıdı. Sonrasında Adalara yanaştığımızda makineyi rölantiye alıp cenovayı da açıp Baba Tunca ve Ekim teknelerini beklemek üzere oyalanmaya başladık. Sonra bir akıntıya tutulduk makina stop fakat altı knot gidiyoruz. Kısa bir süre bu böyle devam etti. Ardından adaların arkasında çok hafif bir rüzgar yakaladık 3-3,5 aralığında yelkenle gidiyoruz. Bu sırada Mustafa Abi bizi geçmiş ve aradı geride kalmışsınız diye. Mustafa Abiyi gördük bulunduğu yerde hiç rüzgar yoktu, her zaman olduğu gibi rüzgarsız bir alanda kaldığı için üzülmüştü. Bu benim tahminim. Ama bir süre sonra o da hafif bir rüzgar yakaladı ve yelkenlerini bastı. Balıkçı adasının arkalarına geldiğimizde bu hafif havada hava üç esiyordu ve biz yapılan ince ayarlarla 3 ün üzerinde süratlere çıkabiliyorduk.Fakat teknede nerede oturduğumuz bile önemliydi. Tekneyi yatırmak için hepimiz rüzgar altına oturup su hattı boyunu uzattık. Böylelikle hızımız yarım mil daha artmıştı. Bu arada tekneyi öyle çılgınca yatırmakta gerekmiyormuş, gereğinden fazla yatınca da hızı düşüren ve konforu bozan bir durum sözkonusu.
-
Tabi senin tekne sinekkaydı durumda onu unutoyorum benim ki ise ... haftaya karaya alcaz insallah.
Evet teknenin denize indiği ikinci güne denk gelmesi çok iyi oldu. Yani altı kirli tekneyle temiz tekne arasındaki farkın uçurum olduğunu net görmüş olduk. Zaten makina seyrinde belli etmişti kendini Bir gün önce Wim den Samatya ya gelirken de Kemal Tesbihçi Reis ile beraberdik bayağı test ettik ve farkı gördük.
-
Evet, prensipte yelken teknesiyle yelken yapılabilir...
Can alıcı noktaya değinmişsiniz.
-
Biz ana yelken ve cenova ile giderken hiç kullanmadığım nasıl kullanıldığını da bilmediğim balonumun işe yarayıp yaramayacağını sordum. Hatta asimetrikmi yada simetrikmi onu bile bilmiyordum. Bu yüzden barınakta iskelede Burak açıp bakmış ve asimetrik olduğunu söylemişti. Hatta basılmaya uygun bir şekilde torbasına yerleştirdi. Balonu hazır etmekte ilginç diğer yelkenler gibi katlanmıyor. önce toru torbaya dolduruluyor.Bunu yaparken küçük tekneler de baş üzeri heç kapağından içeriye sıvayarak başaltında toplanarak uçuşup çapariz vermesi engelleniyor. Son olarakta balonun üç köşesi isimleri yazılı olarak torbanın en üstüne gelecek şekilde toplanıyor. Basarken de karabinalar yaba kilitler bu köşelerindeki mapalara takıldığı anda cenovayı açmak rahatlığında basılıyor. Neyse efendim biz cenovamızı kapatıp balonumuzu bastık. Aman allahım ne güzel bir şey. Uçurtma uçurmak gibi sanki. Bir anda hızımız beşlere çıkıverdi. Bizde şaşırdık. Hatta balon dolduğunda bir çekme kuvveti uyguluyor ki küçük kayıkta net hissedebiliyorsunuz.
-
Burak reis gördüğüm gerçek yelkencilerden.Bilgili ve okadar da mütevazi.Doyasıya yelken yaptığımız harika bir haftasonu oldu.Rahmetli Mehmet Özharar Ağabeyimizin anma rallisi Burak Reisle tanışmamıza da vesile oldu.
-
Çok keyifli ve anlamlı bir haftasonuydu. Heyamolahey reislerinin bir kaçı ile tanıştım.Beraber yemek yedik yelken yaptık bildiklerimizi paylaştık sohbet ettik güldük eğlendik. Marangoz Ersin reis'in ahşab tamir tekniklerini başında bizzat bekleyerek ve seyrederek yardım ettik 😃arada sırada kahvesini aldık.
Oğuzhan reisin Dorko 15 yelkenlisini nasıl kız gibi yaparız diye Öcal reisle fikirler yürüttük.Sevgili Oğuzhan reisin teknesinin hızlı bir şekilde santim santim yenilenmesine tanıklık ettik bittiğinde çok güzel bir yelkenli olacak.
En çok hoşuma giden ise Ahmet reisle oğlu Mustafa ve Mustafa reisle oğlu Tunca'nın yelken yaparken birbirleriyle uyumu ve sevgi ve saygısını gözlemlemek oldu. Baba Tunca yelkenlisinin hafif havada yelken seyrini hayranlıkla seyrettim.
Asterix çok hızlı ve yarışcı bir tekne dizaynı ve yelken alanı nedeni ile hafif havada bu hızlara çıkması çok normaldi. Eğer yelkenleri 18 yaşında olmasaydı çok daha stabil ve daha hızlı seyir yapabilirdik. Tahminen en çok 15 ile 18 knot arası bir havada yelken yaptık. Marmara denizi gerçekten zor bir deniz Akdeniz de olmayan güçlü akıntı gemi trafiği ve Akdenizde görmediğimiz kısa aralıklı dalgalar teknenizi gerçekten durduruyor ve yelken yapmayı zorlaştırıyor.Benim için çok güzel bir tecrübe oldu.Ahmet reisin denizcilik tecrübesi gerçekten takdire şayan ve oğlu Mustafayı çok güzle yetiştirmiş benden daha iyi dümen tuttuğunu rahatlıkla söyleyebilirim.
Gelelim sevgili Ekim yelkenlisine sahipleri kadar güzel biblo gibi bir tekne Mücahit ve Ece reisler ile bir bütün olmuş.Ana yelkeni yenilenirse ve ana yelken camadan donanımı tamamlanırsa çok keyifli ve daha güvenli seyirler yapacaklar.
Zafer reisle İstanbul Göz hastanesinin yeri konusunda 😃mutabakat sağladık. Formu doldurup DADD üyelik başvurumuda yaptım.Dilara hanımı oda tanımıyormuş Zafer beyin kim olduğu konusunda onunda hiç bir fikri yoktu konuyu böylece tatlıya bağlamış olduk.😃
Tüm bu gezinin sonunda iyiki Heyamolahey foruma katılmışım bu kadar düzeyli saygı sevgi dolu denizi ve yelkeni gönülden seven Denizcilerle tanışmışım dedim.
Çok teşekkürler.
-
Sağolsun Burak bizimle bu seyre katıldı hatta İstanbul'dan dönüşünü bile erteledi. İnanılmaz bir dostluk örneği sergiledi. Ben ve oğlum da çok memnun olduk bu seyirden acayip keyif aldık. İnsanlar bilgileri artınca neden daha mütevazi olurlar sorusuna cevap aramaya devam etmemize neden olan bir dost ile daha tanıştık.
Her şeyden önce Burak inanılmaz bir denizci ve teknik adam, yelkencilik kısmını söylemeye gerek yok zaten tahmin ediyorsunuzdur. Devamı var.
Hepsine katılmakta birlikte sağolsun direği indirip Ön yelkeni sökmesi, öğretmesi, tekneyi nasıl yenileyeceğimize kadar kafa patlatması, Öcal reisle tamirlerin nasıl yapılacağını planlamaları denize düşmüş balık durumundaki benim ufkumu açtı. Ben de seninle tanışmaktan buradaki henüz yüz yüze gelemediğim insanlarla tanışmaktan çok memnunun. Ayrıca Burak reis marina teknik ekibine doğru marina işletmeciliğini de anlattı. Teknenin yelkenleri üzerindeyken karaya alınmayacağını, rüzgarla ön yelken istemeden açılırsa tekneyi devirip diğer teknelere zarar vereceğini de anlattı. Ben anladım inşallah o arkadaşlar da anlamışlardır :) tekrar herşey için teşekkürler Burak reis :) boya bitince buraya koyarım fotoğrafları :)
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
-
Biz dün 12.30 da yakıt alıp yola çıktık.19.15 te Yeşilköy'e girdik.Yol boyunca en yüksek 23 kn.rüzgar gördük.En yüksek süratimiz 7 kn.oldu ortalama 4/5 kn.süratimiz oldu .çünkü çıkarken hava yanıktı.Çoğunlukla orsa seyir yaptık.Tramolalarla 34.6 DM.yol gelmişiz. Orsa geldiğimiz için trinket ve camadansız anayelken kullandık.Üşümek dışında sorun yoktu. Bağlanınca sağolsun bizi karşılayan Mücahit reis çay ısmarladı ısındık,
-
Yanlış anlaşılmaması için küçük bir düzeltme yapmak istiyorum .Eskiyen Toru artan yani yelkencilerin torba olmuş dediği yelkenlerinizden hafif havalarda çok iyi performans alırsınız o yüzden eski yelkenlerinizi ıskartaya çıkarmayın hafif havalarda rahatlıkla kullanabilirsiniz. Sert havalarda toru artmış eski yelkenlerinizi yeteri kadar düzleştiremeyeceğiniz için mecburen yelkenlerinizi yenilemeniz gerekiyor.Hava durumuna göre yelkenlerinizi değiştirip yeni yelkenlerinizi çok daha uzun süreler iyi performansla kullanabilirsiniz.
Biraz kafanızı karıştırayım Biz bazı yarışlarda hava çok sertse eski yelkenlerimizi kullanıyoruz tabiki çok eski değil rüzgar geçirgenliği arttığı için eski yelkenler eğer düzleştirilebiliyorsa camadan vurmaya gerek kalmadan kullanılabilir. Mutlak doğru bundada yok şartlara göre yanlış olduğunu düşündüğünüz bir şey doğru olabiliyor.
-
Zafer hocam dan Ultimatom yemeden DADD formunu doldurup üye olayım ve Oğuzhan reis in ın teknesini göreyim diye 1 günlüğüne gitmiştim zaten ama ''İstanbul Göz Hastahanesi'' nde sevgili Eyüp Ogan hocamla karşılaşmanın üzerine Burak reis i de görmek iki kere bonus oldu C:-)
Tuzla marina daki sohbetler çok zevkli idi. Ben de çok memnun oldum Oğuzhan ve Burak reislerle tanışmaktan , ben tanışamadan kaybettiğimiz rahmetli Mehmet Özharar için Yalova gezisi için yazılanları kıskanarak okuyorum ,hafta sonu kalmayı çok istedim ama epey bir düşünce ile aşağıda resmini göreceğiniz önemli bir nedenle mecburen Bulgaristan a acil geri döndüm. :(
Bu arada Oğuzhan reis in teknesinde nem ölçümü yapıldı (Herim reisin kulakları çınlamıştır :) ) ozmos olmadığı anlaşıldı ve gezi teknesi gibi yüklenip ağırlaştırmazsa kendi sınıfında gireceği tüm yarışları kazanacak bir yapıda olduğu da müşahade edildi. 8)
Burak reis in de bilgisine ; Genelde tek başıma gezdiğimden ,bende de korkudan 20 senedir açamadan sakladığım bir hafif hava balonu var ,tekneye götürüyorum Mayıs 15 gibi. ;D
İyi ki de bu forumdayım. !O__
Herkese sevgi ve saygılar.
(http://i.hizliresim.com/01J2m8.jpg) (http://hizliresim.com/01J2m8)
-
Burak was here ... durumu olmuş anlaşılan.. :)
Ben Tayo Mar 'ı refit etme noktasına getirdiğimden, ralli ye katılamadım. Cuma günü benim gelemeyeceğim belli olunca , Burak'a gitmesi için ısrarcı oldum. Burak biraz çekindi doğal olarak çünkü Ahmet ile hiç tanışmamışlardı. Ancak ben her ikisini de tanıdığımdan ikisinin de keyif alacağını biliyordum.
Zaten iyi ki de gitmemişim. Ekibe baksanıza , Mustafa Abi, Mücahit ve Eşi, Ahmet, Burak.. Bu kadar ince ruhlu adam arasında benim ne işim var.. ?
Sonucun böyle olacağından da emindim. Motoryat meraklısı Ahmet efendi bile "yelkenci " oldu gördüğünüz üzere.. ;)
Çoğu yelkenli tekne sahibi, yelken kullanmayı bilmiyor. O yüzden de tekneleri ile aslında neler yapabileceklerinden de habersizler. Hepsi Ahmet gibi şanslı da değiller . Burak, sabırla ve keyifle bildiklerini paylaşıyor.
ancak ben , ilk Heyamola Hey buluşma yemeğimizden de bahsetmek istiyorum. Öcal abi , Oğuzhan, Burak ve ben keyifli bir akşam yemeği yedik. Yemeğin sonlarına doğru Öcal abi , tuvalete gidiyorum diye kalktı. Burak , hesap ödemez di mi ? diye sordu..
Malum , biz yelkenciler biraz eli sıkı oluyoruz. Ben de Öcal abiyi iyi yelkenci diye bildiğimden :) gayet rahat omuz silktim.
Meğerse Öcal abi, hesabı ödemek için kalkmış, Tuvalet bahane imiş. O kadar saat yedik içtik tüm masanın hesabını ödemiş. !O__ :o :o Nasıl utandım anlatamam.
İlk fırsatta Öcal abiyi Maltepe de sevdiği bir meyhane varmış . oraya götüreceğiz ceza olarak Oğuzhan ile birlikte.
Yemeğe sevgili Oğuzhan'ın şaşkınlığı damga vurdu.
Bir ara muhabbet nereden geldiyse, Oğuzhan masadaki herkesin ikinci evliliğini yaptığını öğrendi.. 8)
Sonrasında muhabbet şöyle gelişti..
-Nasıl yani, :o :o
-Bu yelken işinde tecrübelenince böyle mi oluyor ? :o
-Yapmayın reisler ben karımı seviyorum yaaaa...
Hala gülüyorum..
Neyse konuyu cıvıttık. Tekne de motora gerek var mı diye konu başlığı açtığımda dalga geçtiydin Ahmet efendi benimle.. Şimdi sıkı yelkenci kesildin başımıza .. :)
Demek bir de Burak ve Leo 'yu beraber yelken yaparken görsen hepten ikna olucan demek ki..
Bizlere İstanbul'da keyifli anlar yaşamamıza vesile olan Burak 'a gönülden teşekkürler.
-
Utandım şimdi . :-[
Bi kere bana kendi çapımda az biraz iyi denizciyim derler ama orta karar yelkenciyim. :)
Masada en yaşlı bendim.Bundan doğal ne olur.?
Ya ilk oturan, ya en yaşlı olan hesabı öder diye öğrendik biz Ersin cim. Hep ber4aber masaya oturduğumuza göre eski gelenekler çalıştı. :)
O güzel mecliste lafı bile olmaz , keşke her akşam beraber olsak.
Bulgaristan a ve Finikeye de beklerim ,
afiyet olsun. !O__
-
Yelkenli teknenin yelkenle seyretmesi tabi ki en doğrusu. Burak Reis, mütevazı bir kişi olduğundan buradaki övgüden rahatsız olmuştur. O nedenle çok uzatmadan biz de kendisini tanıdığımıza çok memnun olduğumuzu söylemek isteriz. Ekim’i ziyaretiyle de bizi ve kayığımızı onurlandırdı. Kısa zamanda bize çok faydalı bilgiler verdi, teknede bizzat iş yaptı. Dönüş yolculuğumuz, bize göre sert sayılan bir havada olmasına rağmen sayesinde kendimize ve teknemize daha çok güvenerek keyifli bir seyir yaptık.
Aslında cumartesi akşamı Ekim teknesinin başındaki kadro müthişti. Teknenin eski sahibi (bizden daha çok sahibi saydığımız- onursal sahibi) Can Buluman, Cengiz Göl, Mustafa Ertör, Ahmet Kabaalioğlu, Burak Döneray. Ayak üstü öyle dersler ve taktikler aldık ki , Pazar günü hayatımızın en keyifli seyirlerinden birisini yaptık. Hepsine tekrar teşekkür ederiz.
Sadece yelkenle yolculuk yapabilmek, bu tarz kısa yolculuklar sayesinde kazanılacak bir deneyim. Biz de bu deneyimimizi geliştirmeye çalışıyoruz. Ali San Reisin anlattığı hikaye Türk yelkenciliğini çok güzel özetliyor. Ben ve Ece, artık yeni başlayan grubunda olmamakla beraber, henüz yelkenci sınıfında değiliz. Ama bu yolda emin adımlarla ilerliyoruz. Bizim gibi reislere veya yeni başlayanlara tavsiyem, bir işi öğrenmenin en iyi yolu kendimize usta veya ustalar bulmaktır. Bir işi en iyi öğrenmenin yolu, bir ustayı dinlemek ve izlemektir. İşin teorisini hepimiz okuyoruz zaten. Kendi teknemizle, teknemiz yoksa da başka teknelerle küçük gruplar halinde seyirler, yelkeni öğrenmek için çok faydalı olacaktır. Bütün işlerde olduğu gibi yelkencilikte de bir işe nasıl başlarsanız öyle gider. Doğru bildiğimiz yanlışlar hayat boyu bizimle kalır. Burak Reisin mütevazılığı dışında en beğendiğimiz yönü, bilgiyi paylaşmaktan müthiş keyif almasıydı. İşini severek yapan bir ustayı seyretmeyi her zaman çok sevmişimdir.
Rüzgarınız kolayınıza olsun. Heyamolahey :)
-
Ekim de yelkenle gidebiliyormuş da biz hep engel olmuşuz :) Çocuğunu korumak için denize girmesine izin vermeyen ebeveyn gibi biz de Ekim'i engellemişiz. Neyse ki bize cesaret ve eğitim vererek bu hatadan döndüren Can Buluman, Cengiz Göl, Mustafa Ertör, Ahmet Kabaalioğlu, Burak Döneray Reisler sayesinde bir ders daha geçmiş olduk. :) Hepsine çok teşekkürler...
Bir ara muhabbet nereden geldiyse, Oğuzhan masadaki herkesin ikinci evliliğini yaptığını öğrendi.. 8)
Sonrasında muhabbet şöyle gelişti..
-Nasıl yani, :o :o
-Bu yelken işinde tecrübelenince böyle mi oluyor ? :o
-Yapmayın reisler ben karımı seviyorum yaaaa...
Hala gülüyorum..
?0-?
-
Güzel yorumlar ve bilgilerden dolayı herkese teşekkür ettikten sonra bu seyire dair gelişmeleri aktarmaya devam edeyim.
Şimdi Balonla yolumuza bayağı devam ettikten sonra Yalova'ya iyice yaklaştık. Sonrasında rüzgar çok fazla yön değiştirince balonumuzu topladık ve tekrar cenovayı bastık. Bu sırada 40 feet üstü teknelerin etrafımızda yelken trimlerini inceledik. Bu hafif havada herkes marina önünde beklememek için yelken seyri yapıyordu. Yelken trimlerinin yanlış olduğunu gördüğümüz bazı teknelerle kendimizi kıyasladık değişik manevralarla teknemizi yavaşlatarak diğer büyük teknelere çaktırmadan avans verdik doğru trim ve doğru yerlerde oturarak onları tekrar yakaladık böylelikle küçük teknede neler yapılabileceğini bizlerde görmüş olduk.Ayrıca deniz otobüsü ve büyük gemi dalgalarının 3 knot hızla giderken bu küçük tekneleri bir anda nasıl durdurabildiğini gördük.Hızı 3 knottan 1,8 knota düşürüyordu.Rüzgar yok denecek kadar az olduğu için tekrar aynı hıza çıkması zaman alıyordu. Bunu önlemek içinse trimin bozulması pahasına dalgayı daha yumuşak ve gövde hızını daha az düşürecek şekilde almaya çalıştık ve faydasını gördük.Hızı yarım mil daha az düşürdü ve tekrar hızlanma süremiz azaldı.Netice de çok değişken bir hafif hava seyriyle ve yolculuğun büyük çoğunluğunu yaklaşık %75 ini tamamen yelkenle tamamladık. 9:00 Samatya hareketle sanırım 17:00 gibi Yalova'ya bağlandık.
-
Hakkımda yazdığınız güzel yazıları okurken ne yaptımda beni usta yelkenci olarak gördüler acaba diye düşündüm Sevgili arkadaşlar, reisler hepimiz denizde öğrenciyiz kendimi usta olarak hiç görmedim ve hayat tecrübem herkesten bir şey öğrenebileceğimi bana öğretti.Denizde öğrenmek hiç bir zaman bitmiyor ne kadar çok denize çıkarsak yelken yaparsak o kadar tecrübeleniyoruz.Kendimi hiç kimseden ve hiçbirinizden daha iyi yelkenci veya denizci olarak görmedim ve zaten böyle gören birisi hayatta gerçek kaybedendir.
Bilgiyi cebimizde taşıdığımız bu devirde bilgiçlik taslama yada akıl verme ukalalığını hiç kimsenin yapacağını düşünmüyorum.
Yabancı ülkelerde ve ülkemizde gördüğüm insanların amatör bilgiyi paraya çevirme çabaları bana hep çok komik geldi (İpad kullanma,Bilgisayar güncelleme dersleri bunlardan birkaçı)
Benim yaptığım bildiğim bir konuyu bilmeyen veya yanlış yapan birisi olduğunda ona bunu bildiğim kadarıyla anlatmaya çalışmak.Bu beni mutlu ediyor belkide bu yüzden dışarıdan öyle gözüküyordur.Ben sıradan normal biriyim ve sevdiğim sporları sürekli öğrenmeye daha iyisini yapmaya ve yaparken daha çok keyif almaya çalışıyorum.Amatörün önde gideniyim ve hobilerimi seviyorum.Hayatım boyunca ünvanlardan ve öne çıkmaktan hiç hoşlanmadım.
Okuduğunuz için teşekkür ederim.
-
Bir süredir yoğunluktan dönüşü yazmayı atlamışım. Dönüş neredeyse tamamen yelkenle gerçekleşti. Şöyle ki Yalova'dan ayrıldıktan sonra kısa bir süre motor yelken seyri ardından tamamen yelken ile yola devam edildi.Balıkçı adasını geçtikten sonra rüzgar iyice arttı ve zamanında 1. camadan ardından Büyük ada arkası daha da yükselen havada 2. camadan şeklinde müthiş hızlara çıkan bir seyir oldu. Yassı ada ve sivri arasında oluşan akıntıyı bir türlü yenemedik orada tramola atarak bayağı oyalandık. Sivriden sonra dahada artan rüzgar da Cenovaya da camadan vurduk ve yükselmeye çalıştık.Artık trafik ayrım düzeninin ortalarına geldiğimizde gemi trafiği bizim volta volta yükselmemize engel oldu. Bizde son 3-4 mili artık motorla tamamladık .Keyifli bir dönüş seyri olmuştu.
-
Bugün Amiga ile 30 knot ruzgarda ana yelken birinci camadan cenova birinci camadan keyifli bir seyir yaptık. Jane uçak geçiyor ama göremiyorum dedi bende uçak yok tekneden geliyor o ses deyince.Sevgili eşimin ısrarlarını kıramayıp marinaya döndüm.
Amiga ve Kadans dün gece Sarsaladaydı herkese selamlar.
-
:)