Heyamola Hey
Havuzluk => Genel => Konuyu başlatan: Mehmet Atay - 23 Mart 2017, 20:34:42
-
Geçen gün Ersin'e fikir olarak söyledim; beğendi ama bununla ilgileneceğine, gitti Küçükyalı'dan taaaa Kalamış'a olan seferini anlattı.
Şimdi aşağıdaki sorulara bakınız; eklemek, genişletmek, çıkartmak istediklerinizi belirtiniz. Son halini alınca, belli periyodta rastgele email ile kişilere bu soruları gönderelim ve cevaplarını burada yayınlamalarını rica edelim.
Buyrun benim aklıma gelen sorular:
- Kısaca kendinizi tanıtır mısınız?
- İlk tekneniz neydi? Alım hikayesini anlatır mısınız?
- Şimdiki teknenizin ismi nedir? Hikayesi var mı?
- Denizdeki en güzel anınız?
- Denizdeki soğuk terler döktüğünüz an ?
-
:)
Bence çok güzel olur. Çeşitli vesilelerle anlatmış olma olasılığımız yüksekse de olsun, bir daha anlatırız.
İlk ve son arasında başka tekneler varsa onlardan bahsedilebilir birde.
Ben şimdiden hiçbiri diğerine benzemeyen 3 teknemi nasıl açıklayacağım diye düşünmeye başlayayım ?0-?
-
Guzel fikir
SM-N910C cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
-
Geçen gün Ersin'e fikir olarak söyledim; beğendi ama bununla ilgileneceğine, gitti Küçükyalı'dan taaaa Kalamış'a olan seferini anlattı.
Şimdi aşağıdaki sorulara bakınız; eklemek, genişletmek, çıkartmak istediklerinizi belirtiniz. Son halini alınca, belli periyodta rastgele email ile kişilere bu soruları gönderelim ve cevaplarını burada yayınlamalarını rica edelim.
Buyrun benim aklıma gelen sorular:
- Kısaca kendinizi tanıtır mısınız?
- İlk tekneniz neydi? Alım hikayesini anlatır mısınız?
- Şimdiki teknenizin ismi nedir? Hikayesi var mı?
- Denizdeki en güzel anınız?
- Denizdeki soğuk terler döktüğünüz an ?
:) ben sadece ilk soruya cevap verebiliyorum mesela :)
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
-
Şimdi ben bu müdür milletini çok iyi bilirim.. :) Hep bir şeyler yapılsın isterler ancak kendileri asla yapmazlar..
Evet Matay.. Sen başla o zaman..
-
Çok güzel fikir de; benim hiç gizlim saklım yokmuş, hepsini anlattım galiba :-[
-
Şimdi ben bu müdür milletini çok iyi bilirim.. :) Hep bir şeyler yapılsın isterler ancak kendileri asla yapmazlar..
Evet Matay.. Sen başla o zaman..
Ben bu hafta çok yazdım.
Bekleyeceen gari...
-
Eh başlayalım o zaman. Gerçi bu hangi kategoriye giriyor bilemedim..
Tayo Mar 'ı ilk aldığım seneydi. Bir Yalova etkinliği düzenlenmişti. Bu benim ilk uzun seyrim olacaktı. Teknenin eski sahibi ile birlikte bu seyri yapmaya karar verdik.
Kalabalık bir yelkenli gurubu olarak yola çıkıldı. O zaman daha kimseyi de tanımıyorum. İlk kez pik yelken de açık ful arma seyir halindeyiz. Burgaz ada önlerinde yine guruptan bir yelkenli bize yaklaştı. Baktık , bir kadın yelkenci tek başına seyir halinde. Tayo Mar'ın fotoğraflarını çekiyor. İyice yaklaşıp , tanıştık. O da Yalova ya gidiyormuş meğer. Kendisinden çektiği fotoğrafları bana da göndermesini istedim. Telefon numaramı aldı. Bir süre sonra birbirinden güzel çekilmiş Tayo Mar resimleri telefonuma gelmeye başlamıştı.
Sonrasında biz , keyifli bir seyir eşliğinde Yalova ya vardık. Keyifli bir etkinlikti. Birçok yelkenci arkadaş ile tanıştık, muhabbet ettik.
Pazar sabahı dönülecek.. ancak hava tahminleri kuzeyli sert hava veriyor. Kahvaltı filan derken biraz oyalandık. Tecrübeli olanlar, daha hava gelmeden erkenden basıp , yürümüşler.
sanırım biz Yalova Setur marinayı terk eden son yelkenliydik. Marinadan çıkar çıkmaz, poyrazın kaldırdığı dalgalar ile karşılaştık. Teknenin eski sahibi , motor seyri ile gitmeyi önerdi. ancak hava 15 knot anca var, ana yelken dahil ne varsa açtık. Yol aldıkça hava sertledi. Cambul cumbul bir deniz içinde yol almaya başladık. Poyraz esiyor ancak gün batısından iri dalgalar geliyor. Dalgalar bordaya patladıkça havuzluğa su doluyor. Tayo Mar yatmış, ben dümendeyim, bir elimde de ana yelken ıskotası seyir halindeyiz. Eski sahibi de trinket ve floğu kontrol etmeye çalışıyor. Hava bir tuhaf gri renk aldı.Hafiften yağmur da atıyor..
Bu şekilde giderken cebimdeki telefon çalmaya başladı. Telefon, yağmurluğun içindeki yeleğin iç cebinde . Alıp , bakmam için ya yekeyi bırakacağım ya iskotayı. Onur, elinde maşrapa gibi bir şey havuzluktaki suyu boşaltmakla meşgul. Neyse telefon sustu.. beş , on saniye sonra tekrar çalmaya başladı.. Haydaaaa..
Bu böyle dört kez devam edince , kimin aradığını da bilmiyorum , mecburen telefonu çıkardım, bilmediğim bir numara. Geri aradım.. Bir yandan da söyleniyorum içimden.
Bir kadın açtı telefonu. Ben sinirli bir ses tonu ile..
-Buyrun beni arayıp duruyorsunuz.. Ne var..???
-Selam. kusura bakmayın rahatsız ettim..
-yok estafurullah..
-ben dün fotoğraflarınızı çeken yelkenliyim..
Bir gün önce Tayo Mar'ın resimlerini çeken kadın yelkenci imiş arayan..
Meraklanıyorum bu sefer..
-buyurun..??
- Ben şu an iki mil kadar gerinizde tek başıma yelken yapıyorum. Mazotum az, çok dalga var , motor hava yapar diye yelken ile devam ediyorum. Otopilotum yok, tek başımayım. iyiyim ancak görüş mesafem çok düştü yağmur başladı. Ufukta bir tek sizin bordo yelkenlerinizi görebiliyorum. Başkaca görebildiğim bir şey yok.. arkanızda olduğumu bilmenizi istedim..
Arkamıza dönüp bakıyoruz.. Arkamızda hiç yelkenli görülmüyor. Bir yandan da seyir yapmaya devam ediyoruz.
- Biz sizi göremiyoruz. siz bizi görüyormusunuz. ?
- evet , bordo renkli ana yelkeniniz sanırım görüyorum..
-Tamam .. biz yavaşlayıp, sizi bekleyeceğiz. Rotanız..?
-Kalamış..
-Güzel, yakın seyir yaparız..
Bir süre sonra pupamızda beyaz yelkenler belirmeye başlıyor. Biz hayranlıkla bu tanımadığımız kadın yelkenciyi izliyoruz. Bu havada tek başına tüm yelkenleri açık, seyir halinde.. Hani üzerimizde ceket filan olsa , kalkıp, önümüzü ilikleyeceğiz o derece..
-sizi gördük..
-Tamam. Ben de sizi daha net görüyorum..
-Meandros adasına rota tutuyoruz.
-Tamam, bende sizi takip edeceğim..
Meandros adasını geçer geçmez, hava aniden kalıyor.. Peşimizdeki yelkenli de biz de motor seyrine geçiyoruz. Kalamış önlerinde iyice yaklaşıyoruz. Artık birbirimizi görecek durumdayız. El sallaşıyoruz.
Meğer benim iki panton yanımda imiş bu müthiş yelkenci.
Yarım saat sonra, Benim pantona ziyarete gelip, teşekkür ediyor beklediğimiz için. Tayo Mar 'a kahveye davet ediyorum.
-Yeni çekilmiş Türk kahvesi yapıyordum. İçermisiniz. ?? Gerçi misafirler için hazır kahve de var.
Bilenler bilir, Tayo Mar da zahmetsiz hiç bir şey olmaz. Kahve taneleri pirinç değirmende öğütülüp , öyle taze taze içilir.
-Zahmet olmasın..
-ne demek , buyurun.
Ben heyecan ile hikayeyi dinlemek istiyorum bir yandan. Neden geç kaldı? neden tek başınaydı? havayı bilmiyormuydu..?
Aslında başka bir kadın yelkenci arkadaşı ile beraber döneceklermiş. ancak arkadaşı ciddi şekilde rahatsızlanınca , önce onu beklemiş. O yüzden geç kalmış. Bakmışlar olmayacak, arkadaşını feribot ile yollamış. Havanın o kadar kötüleyeceğini tahmin etmemiş.
- Hava sertledi. Motor kapasitem düşük. Bir kez böyle bir seyirde hava yapmıştı , tek başıma olduğumdan riske atmak istemedim. En son çare kullanacaktım.
-Rüzgar ve dalgalar sonrasında yağmur da başladı. Görüş mesafesi iyice düştü. Bir an umutsuzluğa kapıldım. Böyle durumlarda insan karamsarlaşıyor. buraya kadarmış diye düşündüğümü hatırlıyorum. O an ufukta , ileride bir karaltı gördüm. Dikkatlice bakınca sizin teknenizin bordo yelkenleri olduğunu anladım. Nasıl sevindim anlatamam. O yüzden bir kaç kez aramak zorunda kaldım. Çünkü siz beni görmemiştiniz. Benim en son tekne olduğumu bilmenizi istedim. Bekliyor olmanız da beni rahatlattı. Bir anda her şey değişti. Her şey bitti derken , keyifle yelken yapmaya başladım.. Teşekkürler..
Biraz daha sohbet edip, vedalaşıyoruz. Hepimiz çok yorulduk. İki yelkenci el sıkışıyoruz. Sert , kuvvetli bir el sıkışma.
Tayo Mar'ın bordo yelkenlerinin böyle bir anısı var bende işte.. Aslında bu tekneyi sadece ahşap olduğu için değil , bu yüzden bu kadar çok seviyorum.
Bir şekilde hayatlara dokunuyor..
-
Ersin'im hikaye güzel de konspepte uymamış ki...
1. Sorulara cevap bekliyoruz.
2. Ondan daha önemlisi, sorularla oynayalım, daha dolu yapalım diyoruz.
Sonra da rastgele seçilen kişiye bu sorular sorulacak ki, aramızdaki sessiz cevherleri keşfedelim.
-
Matay Reisim,
Çok güzel fikir bence de. Aklıma gelen ilk soru;
Denizci kimliğiniz, ilginiz ve deneyimleriniz hayatınızın diğer alanlarında ( iş ve özel yaşam ya da diğer hobiler) olumlu ya da olumsuz sizi nasıl etkiledi? Birkaç örnekle anlatabilir misiniz?
-
Süper; bu haftasonu soruları şekillendirelim; haftaya birilerine sormaya başlarız.
-
O zaman ben haftaya yazayım :)
-
O zaman soruları ilk Mustafa (Ertör ) abiye soralım.. Pasifik okyanusu gibi adam.. Neler çıkar kim bilir.
Mücahit , çok iyi bir soru..
Bir kaç tane daha düşünsene.. Sen bu konuda yeteneklisin..
-
Ne olacak ki farklı tanırsak?
Olduğumuz gibi tanısak daha iyi olmaz mı?
-
Ersin Abi; kolay kolay gaza gelmem ama aklımıza gelen birkaç soru daha oldu. :)
Ustam diyebileceğiniz bir denizci var mı? Şahsen ya da gıyabında tanıştığınız örnek denizciler kimler?
Gerçek ya da kurmaca fark etmez tarihte yerinde olmak isteyeceğiniz veya birlikte seyir yapmak istediğiniz denizci ya da denizciler?
Türkiye’de konuyla ilgili tam yetkili olsaydınız amatör denizciliğe faydalı olacak 2 karar verme hakkı verilseydi ne yapardınız?
Utku Abi’ye özel soru: Dede denizcilerin sorunları nelerdir? :)
Bu sorular da Ece’den
Teknede yaşayanlara neden teknede yaşam? Yaşamayanlara ise neden hala teknede yaşamıyorsunuz?
Deniz temalı favori film, kitap veya şarkınız? ( heyamolahey şarkısı hariç) :)
Türkiye dışında hangi ülkede amatör denizci olmak isterdiniz?
-
Gaza getirmediğim yazdıklarından da ortada.. ?
-
Utku Abi’ye özel soru: Dede denizcilerin sorunları nelerdir? :)
Torunlarla birlikte denize çıkabilmek için büyümelerini beklemek 8)
-
Utku Abi,
Hoş görünüze sığınarak ufak bir latife yapmıştım. Çok güzel, çok duygusal bir cevap vermişsiniz. Yakın vadede torunlarınızla birlikte keyifli seyirler yapacağınıza inanıyorum.
-
Dede, denizcilerin sorunları nelerdir? :)
Sorunu bir de şu şekilde sorduğunu varsayarak cevaplıyayım ?0-?
Bence denizcilerin en büyük sorunu, kendilerini DENİZCİ olarak katagorize ederek içinde yaşadıkları toplumdan ayrı
olduklarını düşünmeleri. ;)
Bu katagorizasyon kesmeyince bu defa motoryatçı,yelkenci muhabbetine girerler. :D
Saat ilerleyince,kadehler boşalınca bu defa ''abi sen şu marinada yaşayan ve gezmeyen denizci alt sınıfı hakkında ne diyon?''
sorusu ile mevzuu daha derinlere yönelir. ;D
Ben kendi adıma marina kaptanı deryası adını alarak kendi sub sub divicionumu oluşturma çabalarımı sürdürüyorum. 8-)
Matay'cığım sen gerçi beni bu yönüm ile tanıyanlar arasındasın ama bilmiyenler öğrensin deyu yazdım :)
-
İşte soruların derlenmiş hali:
Kısaca kendinizi tanıtır mısınız?
İlk tekneniz neydi? Alım hikayesini anlatır mısınız?
Denizdeki en güzel anınız?
Denizdeki soğuk terler döktüğünüz an ?
Denizci kimliğiniz, ilginiz ve deneyimleriniz hayatınızın diğer alanlarında ( iş ve özel yaşam ya da diğer hobiler) olumlu ya da olumsuz sizi nasıl etkiledi? Birkaç örnekle anlatabilir misiniz?
Ustam diyebileceğiniz bir denizci var mı? Şahsen ya da gıyabında tanıştığınız örnek denizciler kimler?
Gerçek ya da kurmaca fark etmez tarihte yerinde olmak isteyeceğiniz veya birlikte seyir yapmak istediğiniz denizci ya da denizciler?
Türkiye’de konuyla ilgili tam yetkili olsaydınız amatör denizciliğe faydalı olacak 2 karar verme hakkı verilseydi ne yapardınız?
Dedelere özel: Dede denizcilerin sorunları nelerdir?
Teknede mi yaşıyorsunuz? Niye?
Deniz temalı favori film, kitap ve şarkınız? ( heyamola şarkısı hariç)
Türkiye dışında hangi ülkede amatör denizci olmak isterdiniz?
Şimdi iş, belli zaman diliminde, rastgele bir reis seçip, soruları ona yollamakta ve cevaplarını yayınlamaya kaldı.
-
Sorular gelmeden ben cevaplayayım. Hem de sağolsun kuvvetli bir kalemin elinden.Sadece Moda daki sandal sefalarım yok. :)
https://web.facebook.com/benimteknem/posts/1857234251179223
-
Öcal Bey sizin yeriniz ayrı ama o bey pek, nasıl diyeyim, camiamızda muteber değildir.
Şizofrendir mesela: kendine Pis Bey der, medya uzmanı zanneder, iletişim uzmanı zanneder, eğitim verdiğini söyler ama sorduklarımız tanımazlar.
Ne istediği ne dediği belli değildir; bir ahşap tekne der, bir RIB'e atlar. Sonra ne teknesi yau, ev gibisi var mı der.
Viking'leri İsviçre'li zanneder.
Sevmeyiz yani kendisini...
Bi de cimri abi adam... Sürekli Sünger'de pizza ısmarlatıyor. Kılım ben ona.
-
Okumadım sanmayın.
Gerçi Akdeniz'in en nitelikli denizcilik sayfasını yazmaktan vaktim olmuyo her yazanın yazdığını okumaya ama.. Neymiş ilkokul hatıra defteri kıvamında bi topik fikri gelmiş birinin aklına, ciddi adamlar da peşine takılmış geç ergenin. Güsel fikir demişler.. Üşenmemiş sorular felan da yazmış bu.. Ciddi ciddi de takip ediyo yani..
Bi deli bi kuyu bi taş ve 40 akıllıyla ilgili bi laf vardı ya o bakımdan.
Neyse dostlar var haber verdiler.
Okudum..
Ne diim allah akıl fikir versin.
Yaşlılık böyle bişi işte..
Sünger pizzaya gelince anlatiim de pinti kim karar versin halkımız.
Bu bütün familyası ile gelmiş. Bi oturuşta 40 manda götüren bi takım. Bize bi pizza (küçük boy) ısmarladı karı koca paylaştık. Onlar biralar kolalar falan götürürken biz 2 bardak çay içtik. Çaylar da bedava bize Süngerde..
Yalansa yalan desin..
Sizde buna Hayır diyin..
-
Küçük müçük...
Bu ikinci pizza ısmarlatıştı.
Yalansa yalan de.
-
Üçüncüyü de bekliyoruz vesselam..
Biz zavallı emekli bi aileyiz. Umum genel müdür olan sizsiniz..
Sahi ne zaman geliyonuz özledik pizza yemeyi..
-
Özle biraz
-
Arkadaşınız burada ama korkudan arayamıyo.. Ararsa ona ısmarlatmayı düşünüyorum bu kez pizzayı..
-
Korkudan değil...
Sevmiyoruz seni.
Anla artık.
-
Biz bir fidanın güller açmış dallarıyız..
Bensiz siz bi hiçsiniz..
Siz olmadan ben neyim ki?
Canımsınız..
-
" Geç ergen " nitelemesi güzelmiş. Beğendim, not ettim.
Firsat bulunca ben de kullanacağım, hak sahibine de Süngerde bi pizza + tuborg gold ismarlayacağım
-
Cü cü ne işin var böyle çal çakal takımının arasında koçum benim :)xx
Sen ki kos koca yazar çizer blog falan ne ise işte öyle bi şeyler sahibi yüce bir denizcisin. 8-)
Bodrum fatihi deyu anılır bizim diyarlarda adın. :)
-
....
Sizde buna Hayır diyin..
Yazarım diye geçiniyo daha hangi de ayrı, hangisi bitişik bilmiyo.
-
Utku'cum bedava pizza yiyorum bunlardan..
İyi oluyor..
O bakımdan..
-
Utku'cum bedava pizza yiyorum bunlardan..
İyi oluyor..
O bakımdan..
Cüneyt Reisim ,beni 16 kısım tekmili birden hikaye edip , hamsi bile verilmeyen şu garip ömrümde bana ilk kez bir palamut veren olduğun için sana kalkan balığı eşliğinde aşağıda gördüğün hediyeyi takdim edeceğim. Kardeşin var burada , kanma o fabrikasyon pizzalara. :)
-
Budur..
Öcal kaptanım kaptanların kralısın..
Kapak olsun bi pizza yı algı yönetimine alet edenlere..