Heyamola Hey
Havuzluk => Genel => Konuyu başlatan: Cem Gür - 23 Şubat 2017, 21:34:20
-
Başlık aslında konunun içeriğini özetliyor.
Ama sevgili Tayfun Timoçin soruyor : NEDEN HÂLÂ YELKENLİ KULLANIYORUZ?
http://www.felsefetasi.org/yelkenin-buyusu/ (http://www.felsefetasi.org/yelkenin-buyusu/)
".....denizde varılmaz, gidilir. Sadece gidilir. Telaş, endişe, korku yoktur. Dolayısıyla mutsuzluk da yoktur işte. Mutsuzluğun olmadığı bir şeyi nasıl terk ederiz ki?"
Okumayı da tartışmayı da hak eden bir yazı.
-
Süper anlatım, tebrikler.
-
Birileri demiş, tam bilmiyorum, adı aklıma gelmedi, "gerçek bir gezgin bir yere varmak gibi bir amaç gütmez" yollu bir söz.
Yelkenli üzerine yazının serdiği açıdan da konuşulmalı.
-
Güzel.
"... Yelkenci, varmayı değil, gitmeyi, gidiyor olma halini seven insandır. Varma kaygısı yoktur ki acelesi, endişesi olsun. Yavaş ya da hızlı, gidiyor olmak, denizin üzerinde olmak yeter ona. Varmak zorunda olduğu hedefleri karada, ardında bırakmış bir insanın hiçbir yere varma telaşı olmaksızın gidiyor olması, tarif edilmesi kolay olmayan, büyük bir mutluluktur..."
Benim tekne üzerinde ki tercihlerimi oluşturan ana fikir. Sadece yolda olmak. Herşeyi ile yetecek bir yelkenli ve karadan, dolayısıyla insanlardan uzak.
-
Yıllar önce Celal Üstünbaş hocadan ADE için ders alırken tekneler ile ilgili söyle bir saptamada bulunmuştu ?0-?
Motor yat ile tatil gidilecek yere varınca, yelkenlide ise tekneye bindiğinizde başlar. :)xx