Heyamola Hey

Havuzluk => Seyir Anıları => Konuyu başlatan: Bülent Büyükdağ - 22 Ekim 2018, 11:26:21

Başlık: Bir Fırtına Tuttu Bizi.
Gönderen: Bülent Büyükdağ - 22 Ekim 2018, 11:26:21
Finike'ye gideceğiz, Erol'un Avara'sını Taşucu'na getireceğiz. Akşam 18'de uçağımız. 14 sularında Adana'da oturduğumuz sofrayı, sabaha karşı 03 sularında Finike'de topladık.

Ertesi sabah 08'di, sanırım, yelkenleri bastık. İsramar, Windy ne bulduysak baktığımızda raporlara, yol boyu, Antalya körfezinin ortasında, aşağı yukarı 15 dm boyunca 10-15 kn arası, daha sonra Bozyazı'yı bordalayınca Taşucu'na kadar yine aynı aynı hızda hava olacağı bilgisini almışız. Dalga yüksekliği İsramar'a göre 28 cm.
43 ayak kayıkta beş kişiyiz.

Gelidonya'yı geçince kahvaltımızı yaptık, tam arma kimi zaman  yelken, çoğu kere motor yelken gidiyoruz.
Pırıl pırıl gökyüzü, masmavi deniz. Şen şakrak, keyif yapıyoruz, eğleniyoruz, hava o kadar durgun ki yapacak iş yok.
Akşama doğru, rüzgar biraz arttı. 8-10 arası esiyor. Tam balenli yelkenler iyi iş görüyor.

Hava kararmaya yakın, gece vardiyasına kalacağımızdan Erol ile ben uyumaya geçtik.
Nöbette, hepimizden deneyimli denizci ağabeyimiz Celalettin ile Burak ve Hadi adlı iki arkadaşımız daha var.
Bir saat kadar sonra, 19;30 suları, Celalettin abi Erol'u uyandırmış, bora geliyor, yelkenleri toplayalım demiş.
Bu sıra, makara sıkışmış bir yerde, güç bela çözmüş, tekneyi neta etmişler.
Hemen akabinde uyandım. Kaportadan kafamı uzattım, arada şimşek çakıyor, her yer aydınlanıyor. Ne var ne yok dedim. Celal abi bora geliyor, birazdan üzerimize biner dedi. Havuzluğa çıktım. Dümenin yanına oturdum. Gelidonya burnundan tahminen 20-25 mil uzaktayız. Denizin ortasında bir biz varız. Hiç ışık yok.
Rüzgar göstergesine baktım;8. Sonra yüzümde esinti, 12,16....19.....20,22,26,28,32...
Otopilot birden dinlemez oldu. Dümene geçtim. Tekneyi rotasında tutmaya çalışacağım..36.....
Ha dedik "tamam, tavan yaptı, biraz kalır, gider"... 38.... Lan tavan neresi?
Kayık dönmeye başladı. Rotaya zor soktum. 40...

Hadi abi tedirgin, soruyor, geçecek mi, "abi dedik, tamam, bundan sonra çıkmaz" 36-34-30... bak dedik düşüyor.. 28...
3-5 dakika 28-30 arasında gitti geldi. Sonra birden, yeniden, 36-40-43-45 Celal abi "Bülent İskele yap rotadan çıkıyorsun, bordadan alıyoruz" diyor. "Abi", diyorum, "Alabanda zaten". Dönmüyor kayık. Hızımız 0,8-1 kn arası. Şimşekler çaktığında denizi görüyoruz. Dalga yok, ama deniz dönüyor sanki. Avara yavaşça iskeleye dönüyor. Tam rotaya girecek, hava sancak başomuzluktan yakalıyor, yapıştırıyor diğer yöne... Aynı konuşma, bu kez sancak için... "abi valla alabanda". En son 47 kn...
Düşüyor hava yeniden... sonra birden yeniden 43-45... deniz dönüyor, kayık dönmüyor, döndümüydü kendi etrafında dönüyor. Yağmur yağsın artık diyoruz. Yağsa hava kalacak. Yağmıyor.  Hasılı bir saat sonra, 3 defa tepe yaptıktan sonra, sanki hiç gelmemiş gibi kalıyor.

İzlediğimiz rotanın şöyle bir şey olduğunu ertesi gün öğreniyoruz;

(https://i.hizliresim.com/g67Zk0.jpg)

Herkes yorgun. Erol ile ben nöbete kalıyoruz. Sıfır havada yolumuza devam ediyoruz. Gece yarısını geçe, hava raporlarının gösterdiği 10-15 kn'lik havayı yakalıyoruz. Yelkenleri açıyoruz. Avara, 5,5-6 kn hızla keyifle yoluna devam ediyor.
Sabah karşı, rüzgar yeniden bindirmeye başlıyor. Bu kez trinketi açıyoruz. Karaya 30 mil mesafemiz var. Hava 25-28 arası. Deniz çok dalgalı,güneyden geliyor, bordamızda patlıyor. Düz devam edersek, hem dalgayı bordadan, hem de rüzgarı kafaya çok yakın açıyla alacağız.  Dalgalardan kurtulmak, onları daha rahat karşılamak, rüzgarı daha iyi almak için rotayı körfez içine, Gazipaşa'ya doğru çeviriyoruz. Karaya yakın düşersek,  güneyden gelen dalga körfez içine oradan girmez diye düşünüyoruz.

Bu sıra, Burak rahatsızlanıyor. Hayli kötülüyor. Deniz tutması değil. Yardım etmemiz imkansız. Kusarken çanak tutmak dışında yapacağımız bir şey yok.
Bu rotanın en kötü yanı bu. Liman yok, bir şey yok. Gazipaşa'ya bile 25 mil mesafedeyiz. Telefonlar çekmiyor. Sündürme burnuna kadar yok telefon.
Bu rotada, kıyı kıyı bile yol yapacak olsanız, ortalama 20 milde bir sığınacak yer bulursunuz. Hele bizim gibi açıktan geçiyorsanız, kaçacağım dediğiniz yer kimi zaman 50 mil mesafede oluyor. Bildiğin açık deniz.

Uzun ve yorucu bir seyirden sonra, akşam karanlığında Bozyazı limanına bağlanıyoruz. Piri Reis yelkenlisi de orada. Onlarla uzun güzel bir akşam sohbeti kuruyoruz. Yol Hadi abiye fazla gelmiş olacak, Burakla beraber o da tekneden ayrılıyor.

Gece tam 12'de yeniden yola koyuluyoruz. 3 kişi kaldık. Celal abi yatmaya geçiyor. Deniz pürüzsüz. Kızacaksınız biliyorum ama Piri Reis'ten aşırdığımız viskiyi açıyoruz Erol'la. Serpinti körüğünü indiriyoruz. Yelkenleri açıyoruz. Kimi zaman 5 kn'ye kadar düşüyor hava. Boşver Erol diyorum. Motor basma. Hızımız birin altına düşene kadar motor basma.

Bir yandan içkilerimizi yudumluyor, bir yandan olağanüstü gökyüzünü, yıldızları seyrediyoruz. Güzel şarkılar dinliyoruz. Küçük sohbetler yapıyoruz. Kıyıya yakın seyir. Pruva neta. Bu hayatı yaşadığımız için kendimizi kutluyor, şansımıza, aklımıza övgüler düzüyoruz. Efkar basıyor. Bunca yıldır üzerime çöken gündelik hayata küfürler savuruyorum. Bir kafamı kaldırsam, bir of çeksem sanki fırtınalar yaratacakken, o adına koşturma denen lanet, gelip sille tokat girişmiyor mu, öylece soluksuz bırakıyor insanı. Şu dünyada bir yeri olmak için bir şey olmak çabası öldürüyor adamı. Oysa işte olmuşuz birer insan, gövdelerimiz, aşklarımız, heyecanlarımız, sevinçlerimizle.  Ne gerek başka şey için koşturmak, soluksuz kalmak. İlla acayip makbul olmak, illa şu olmak bu olmak,  neye bunca çaba. Bir Metin Altıok şiiri geliyor aklıma.


Benim bu dünyada bir yerim olmadı,
Kuytu gövdemi saymazsak eğer.
Gövdem ki varla yok arası,
Hem varlığa, hem yokluğa değer.
Ama yüreğim hiç solmadı.

Bir gül koklayayım izin verin de.


Ben yaşama da, ölüme de inandım;
Tamamlarlar sanırdım eksiklerimi.
Çarşıları hep birlikte gezerdik;
Biri dostumsa, sevgilimdi öteki.
İkisinin adını yan yana andım.

Bir soluk alayım izin verin de.


Avara yürüyor. Yürümese. Burada, işte iyot kokusunun içinde kalsam. Yine gidip, o hercümerç olmuş 'gündelik hayatın' içine girmesem? Ama işte Kambur Dünya. Böyle kurulmuş, böyle gidiyor. Yine de yelkene şükür. Varol sen Erol.








Başlık: Ynt: Bir Fırtına Tuttu Bizi.
Gönderen: Doğan Erbahar - 22 Ekim 2018, 12:07:28
Okurken kalbim sıkıştı, çok epik bir anlatım olmuş ayrıca...  :) :)xx
Başlık: Ynt: Bir Fırtına Tuttu Bizi.
Gönderen: Kemal Gündüz - 22 Ekim 2018, 12:30:14
Geçmiş olsun



Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Başlık: Ynt: Bir Fırtına Tuttu Bizi.
Gönderen: Serkan Güvenen - 22 Ekim 2018, 12:47:35
Bülent abi,

Özlemişim kalemini yüreğine sağlık
Başlık: Ynt: Bir Fırtına Tuttu Bizi.
Gönderen: Kenan Biçen - 22 Ekim 2018, 13:27:04
 
Öncesi gerginlik sonrası müthiş bir huzur.
Sanki bunun için seviyoruz Deniz'i, denizciliği.
Hep huzur ya da hep gerginlik olsa idi çok tekdüze olurdu.
Eline sağlık Bülent .
Başlık: Ynt: Bir Fırtına Tuttu Bizi.
Gönderen: Bülent Büyükdağ - 22 Ekim 2018, 14:03:37
Çok teşekkür ederim, güzel sözler için.
Bu arada, korktum mu?
O bir saat boyunca korkmadım, hayır. Ertesi gün aklıma gelince, yine korkmadım. Ne zaman Adana'ya gittim, yatağıma uzandım, ulan dedim, deniz dalgalı olaydı, yalpalayaydık, biri suya düşeydi... anaaaam. O zaman korktum.
Başlık: Ynt: Bir Fırtına Tuttu Bizi.
Gönderen: Murat Ayduk - 22 Ekim 2018, 14:06:53
Çok güzel be Bülent abi... Daha nice böyle keyifli ama fırtınasız seyirlerin olsun...

Bu gündelik hayata al benden de o kadar..!
Başlık: Ynt: Bir Fırtına Tuttu Bizi.
Gönderen: Mustafa Ertör - 22 Ekim 2018, 14:08:53
Çok güzel yazmışsın Bülent cım.Bizde yaşamış gibi olduk.Yanınızdaki Burak'ın bizim Burak olduğunu sandım.O değilmiş.Geçmiş olsun.Sadece deniz tutmasıdır inşallah
Başlık: Ynt: Bir Fırtına Tuttu Bizi.
Gönderen: Ali Ünalan - 22 Ekim 2018, 16:57:02
Çok geçmiş olsun.
Başlık: Ynt: Bir Fırtına Tuttu Bizi.
Gönderen: Zafer Dedeoğlu - 22 Ekim 2018, 18:14:23
Bülent kaptanım geçmiş olsun
Başlık: Ynt: Bir Fırtına Tuttu Bizi.
Gönderen: Oğuzhan Oğuz - 22 Ekim 2018, 19:14:25
Erol Reis Hakan’ dan el mi aldı nedir ? Çok geçmiş olsun. Ekibin toplam tecrübesi avarayı rotasında tutmuş .


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Başlık: Ynt: Bir Fırtına Tuttu Bizi.
Gönderen: Bülent Büyükdağ - 22 Ekim 2018, 19:15:30
Sagolun. Teşekkürler. Bu arada Avara, sahane bir kayikmış. 94 model bir Benetaou. Bana eski GibSea'leri anımsattı.
Başlık: Ynt: Bir Fırtına Tuttu Bizi.
Gönderen: Enes Save - 22 Ekim 2018, 19:51:51
Geçmiş olsun Bülent. Nakil için teşekkür ederim. Anlatımın çok lezzetli, tıpkı sonbaharda Boğaz lüferi gibi.
Başlık: Ynt: Bir Fırtına Tuttu Bizi.
Gönderen: O.Utku Uçkan - 23 Ekim 2018, 08:26:43
Geçmiş olsun Bülent biladerim. :)
Güzel bir anlatım ve deneyim ama ben olsam o haritayı koymazdım.Karizma ayaklar altı. ;D
Başlık: Ynt: Bir Fırtına Tuttu Bizi.
Gönderen: Bülent Büyükdağ - 23 Ekim 2018, 09:11:31
Abi Allahın bildiğini kuldan ne saklayalım. Artık böyle garip dolaşacağız.
Başlık: Ynt: Bir Fırtına Tuttu Bizi.
Gönderen: Kamil Kurdoğlu - 23 Ekim 2018, 09:55:54
Abi Allahın bildiğini kuldan ne saklayalım. Artık böyle garip dolaşacağız.
Yaaa bu harita mevzuu biraz garip.
Erol,Bülent ve Celal kardeşimizi bilirim.Bunlar bir araya geldilerse o rota hattı fırtınadan mııı yoksa başka sıvılardan mı bi bakmak lazım.

Geçmiş olsun diyelim de biz.
Başlık: Ynt: Bir Fırtına Tuttu Bizi.
Gönderen: Bülent Büyükdağ - 23 Ekim 2018, 10:27:11
Eh Utku dede, açtın yolu , artık 10 gün burada 100 yıl sokakta dile düşeriz. :)
Başlık: Ynt: Bir Fırtına Tuttu Bizi.
Gönderen: Enes Save - 23 Ekim 2018, 11:23:21
Eh Utku dede, açtın yolu , artık 10 gün burada 100 yıl sokakta dile düşeriz. :)

Diğer yandan bora sorasında izlediğin rotayı göstermen ayrı bir öneme sahip. Şahsen arayıp bulamadığım bir görsel bilgi. Sanal ortamda bir yerlerde okumuş veya birinden buna benzer bir durumun olabileceğini duymuştum, tam hatırlamıyorum. Bu resim onu onaylar nitelikte.
Başlık: Ynt: Bir Fırtına Tuttu Bizi.
Gönderen: Bülent Büyükdağ - 23 Ekim 2018, 11:44:42
Nasılsa birazdan geçer demeyip, ilk baştan trinketi açsaydık, denize karşı daha mukavim olabilir miydik, bilmiyorum.Kuru direğe razı olduk. O da fazlasıyla yetti zaten. Dikkat, yalpada değildik,dalga neredeyse yoktu.

Ben tabii, o denli tecrübeli bir denizci değilim. Ama motor tahrikinde bile kayığı böylesine rotada tutamamış olmamı aklım almıyor. Üstelik yeminlen yeni kalkmıştım. Alabandada kayık o kadar yavaş rotasına dönüyordu ki, inanamazsınız. Bence hava dönüyordu, biz de onunla dönüyorduk. Benim berbat bir dümenci olmam dışında tek izahı bu olabilir.

Windy'e göre önümüzdeki günlerde, aynı bölgede, 20-25 mil yarı çapa hakim olacak şekilde bu kez kuzeyli, 35-38 sağanaklarda 50'yi bulacak bir hava var. Üstelik 8-10 saat süreceğini  öngörüyor.
Başlık: Ynt: Bir Fırtına Tuttu Bizi.
Gönderen: Enes Save - 23 Ekim 2018, 12:38:59
Yazıyı buldum :


Alıntı:
https://www.yachtingworld.com/cruising/bluewater-sailing-techniques-part-3-coping-squalls-60334


"...The windshifts can be dramatic and it is not uncommon to find yourself heading in entirely the wrong direction for a time, and in some cases even doing a 360°! It’s best not to be too concerned about this and stick with the wind; it won’t be long until it has passed and you’re back on track...."

"Rüzgardaki değişmeler dramatik olabilir ve bir süre yanlış yöne doğru gitmek, ve hatta bazı durumlarda 360 derece bile yapmak nadir değildir! Bu konuda en iyisi endişelenmemek ve rüzgarla uğraşmamaktır:Bu durum uzun sürmez ve tekrar rotanıza geri dönersiniz."

Zaman bulursam tam metni tercüme edeceğim.
Başlık: Ynt: Bir Fırtına Tuttu Bizi.
Gönderen: Eyüp Oğan - 23 Ekim 2018, 13:11:52
Avara yürüyor. Yürümese. Burada, işte iyot kokusunun içinde kalsam. Yine gidip, o hercümerç olmuş 'gündelik hayatın' içine girmesem? Ama işte Kambur Dünya. Böyle kurulmuş, böyle gidiyor. Yine de yelkene şükür. Varol sen Erol.

Bülentcim, şimdi okudum.. Eline sağlık..

Fırtınalar, boralar gelir geçer.. Güzel bir anı olmuş..

Sevgiler
Başlık: Ynt: Bir Fırtına Tuttu Bizi.
Gönderen: Ahmet Kabaalioğlu - 23 Ekim 2018, 19:43:54
Malum seyir de olunca okuyamamıştım. Bilgisayar başına geçince ilk okuduğum başlık oldu.


Avara yürüyor. Yürümese. Burada, işte iyot kokusunun içinde kalsam. Yine gidip, o hercümerç olmuş 'gündelik hayatın' içine girmesem? Ama işte Kambur Dünya. Böyle kurulmuş, böyle gidiyor. Yine de yelkene şükür. Varol sen Erol.

Bu paragrafa hasta oldum. 10 gündür malumunuz İstanbul Challenge için seyirdeydik. Ve aynı şekilde şu anda " o hercümerç olmuş gündelik hayatın içine girmesem" diye düşünüyorum.
Başlık: Ynt: Bir Fırtına Tuttu Bizi.
Gönderen: Mücahit Karabaş - 23 Ekim 2018, 22:46:08
Senin yazılarını özlemişim. Tadı damağımda kaldı.
Yeni Deniz Mecmuası'nın son sayısında İsmet Hergünşen’in denize sevdalanmakla ilgili yazısının son paragrafı:

Ama bu öyle bir sevda öyle bir tutku ki; vazgeçmek, uzak durabilmek mümkün değil. Her limandan sonra bir an önce demir alma telaşı… Boşuna söylenmemiş “Kadınlar doğum sancısını, denizciler fırtınalı günleri unutmasaydı, ne denizci olurdu ne de anne” diye. Yoksa kulaklarına şarkılar fısıldayıp, onları büyüleyen sirenler mi çağırmakta deniz sevdalılarını…

Başlık: Ynt: Bir Fırtına Tuttu Bizi.
Gönderen: ersinboke@icrs.com.tr - 24 Ekim 2018, 00:07:23
Haritayı koymasan iyiymiş..  !O__ 8)
Başlık: Ynt: Bir Fırtına Tuttu Bizi.
Gönderen: Erman Yerman - 24 Ekim 2018, 00:20:19
Yazınca daha güzel, daha destansı oldu, abi.Denizlerden uzak kalmayasınız, sağolun..

SM-G920F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

Başlık: Ynt: Bir Fırtına Tuttu Bizi.
Gönderen: Hasan Toparlak - 24 Ekim 2018, 12:38:50
Bu yazı sansür kontrolünden mi geçti nedir. 45 knot rüzgar tekne dönüyor ama Adana yöresinden sağlamından sevgi sözcükleri yazıda yok..

 !O__ !O__
Başlık: Ynt: Bir Fırtına Tuttu Bizi.
Gönderen: Ahmet Kabaalioğlu - 24 Ekim 2018, 13:10:02
Bu yazı sansür kontrolünden mi geçti nedir. 45 knot rüzgar tekne dönüyor ama Adana yöresinden sağlamından sevgi sözcükleri yazıda yok..

 !O__ !O__

Kimbilir kendileri kaç kez sansürlemişlerdir. :)
Başlık: Ynt: Bir Fırtına Tuttu Bizi.
Gönderen: Bülent Büyükdağ - 24 Ekim 2018, 14:36:02
Tanrı ile arama girmeyin.
Başlık: Ynt: Bir Fırtına Tuttu Bizi.
Gönderen: Doğan Erbahar - 24 Ekim 2018, 14:42:58
Tanrı ile arama girmeyin.

Sesli güldüm valla... ;D ;D ;D