Heyamola Hey
Bahriye Mektebi => Makina => Konuyu başlatan: Mustafa Erol - 01 Eylül 2018, 21:59:40
-
Reisler merhaba. Konu basligi ile ilgili youtube da videolar var. Yurtdisinda bu cihazin yapilmis hazir satilani da var. Malum fiyatlar ucuk. Biraz arastirdim. Ortalama bir insan 25 lt/dakika hava tuketiyormus. Aracta cakmaktan calisan kompresorler ortalama 30lt/dakika ve 6 bar hava veriyor. Firmalarin verdigi teknik verilerine gore. Ayni zamanda bu kompresore baglanacak olan dalis konsollarinda bulunan yedek maps(yanlis ifade etmis olabilirim.sari renkli olan) da 6 bar ile calisiyormus. Kompresor cikisina bir hava tanki gorevi gorecek ufak bir tup ,giris cikisi olan(usturmaca ,yangin tupu,2.5 litre pet sise vb.birseyde olabilir)belirli bir duzende hava gelmesi icin baglayarak 5m kadar bir hava hortumu ile birlikte acil durumlar icin yada tekne alti temizlik vb.calismasinda kullanmak uzere nargile cihazi yapilsa calisir mi? Uzman reislerden bilgi alabilirmiyiz?
Eger sistem calisirsa saglik sorunu yaratmiyor ise 6 bar basincta 30lt/dakika hava veren bir kompresor ve ufak bir hava tanki,octobus ile birlikte 500-600 TL maliyetle dalis sistemimiz olabilir mi?
ASUS_X00DD cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
-
Geçen şnorkelle teknenin altını temizlerken aynı konu bizimde gündemimizde idi. Dalgıç eğitmeni olan ve doktor kaptanların bu konudaki fikirlerini öğrenmek isterim. Kaç metre derinliğe kadar saf hava solumak mümkündür?
Halihazırda satılan tam yüz maskelerini bu amaçla modifiye etsek herhangi bir sıkıntı yaşar mıyız?
-
12v çakmak soketiyle çalışan kompresörlerin 10 dk. sonra ısındığını ve dinlendirmek gerektiğini unutmamak lazım. Uygun bir soğutma sistemi ve diğer modifikasyonlarla olabilir düşüncesindeyim.
-
Dogru. 15 dakika kadar oneriliyor. Sonra yarim saat dinlendirin deniyor teknik degerlerde. Ancak 15 dakikada bir cok is yapilabilir. Olmadi 15 er dakika iki seans teknenin alti komple temizlenir. Tutya pervane vb. İslere yeter bu sure.
12v çakmak soketiyle çalışan kompresörlerin 10 dk. sonra ısındığını ve dinlendirmek gerektiğini unutmamak lazım. Uygun bir soğutma sistemi ve diğer modifikasyonlarla olabilir düşüncesindeyim.
ASUS_X00DD cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
-
Hayati önem taşıyan bu konuda, bence, riske girmemek lazım. Dalış brövem yaklaşık 10 yıldır var. Eğitimde 42 m dalmışlığım var. Ama çoook acemi biriyim. Teknem olursa kesinlikle dalış sistemim olacak. Ama kesinlikle canımı emanet edeceğim bir sistem denenmiş, garantili, güvenilir, akılda soru işareti bırakmayan olmalı. 3 ün 5 in peşinde olmadan güvenilir bir sistem olmalı lütfen. Gerekirse ben gelir tüplü bakım yaparım. Bir telefonunuza bakar. ( Muğla bölgesi)
Biliyorsunuzdur vurgun yeme dalınan derinliğe bağlı olmakla beraber süre de çok önemlidir.
-
Hayati önem taşıyan bu konuda, bence, riske girmemek lazım. Dalış brövem yaklaşık 10 yıldır var. Eğitimde 42 m dalmışlığım var. Ama çoook acemi biriyim. Teknem olursa kesinlikle dalış sistemim olacak. Ama kesinlikle canımı emanet edeceğim bir sistem denenmiş, garantili, güvenilir, akılda soru işareti bırakmayan olmalı. 3 ün 5 in peşinde olmadan güvenilir bir sistem olmalı lütfen. Gerekirse ben gelir tüplü bakım yaparım. Bir telefonunuza bakar. ( Muğla bölgesi)
Biliyorsunuzdur vurgun yeme dalınan derinliğe bağlı olmakla beraber süre de çok önemlidir.
Altına dalacagın teknenin su içindeki kısmı deniz yüzeyinden en fazlakaç metre derinlikte olacak? olsun olsun 2-3 metre olsun haydi 5 metre diyelim.Şimdi 5 metre derinlikte kesintisiz kaç dakika kalınca vurgun yeme ihtimali olacak ve yine diyelim ki o süreyi geçirdin yüzeye vurgun yemeden (mesafe 5 metre) hangi hızla çıkacaksın deko yapacakmısın?
-
Mustafa reis, ben tüple ancak havuzda daldım. Tiryaki reisin ise dalış eğitmenlik sertifikası var. O daha net yanıt verir elbette. Sorunuzu doğru anladıysam 5 mt ye kadar dalıp normal kompresöre bağlı hortum marifetiyle nefes almak istiyorsunuz. Bize verilen derslerde bahsedilenler arasında tüp içerisindeki havanın kuru olması gerektiği, yani içindeki havanın nemden arındırılmış olması gerektiği. Bu dalış tüpünü koruduğu gibi bizim de ciğerlerimize su damlası kaçmasına ya da su damlasına bağlı diğer yan etkileri önlemeye yarıyor. Normal kompresörde hava nemden arındırılmıyor. İkinci olarak tüpe bağlı ağıza takılan regülatör tüpten gelen havayı belirli bir debide ancak biz istersek içimize çekmeye yarıyor. Sizin kullancağınız sistemde bu regüle işini ne yapacak. Aksi takdirde pompa havayı devamlı basacak siz ihtiyacınız olmayan havayı nasıl yöneteceksiniz?
Denizcilikte bir şey hiç ya da fazla kullanılmıyorsa bunun mutlaka bir sebebi vardır. Sizin bahsettiğiniz şeyin benzerini ara ara bende görüyorum ama orada en azından havanın gelişini regüle edecek bir şey var. Benim gördüklerimde kafaya fanus benzeri bir şey takılıyor yanlış hatırlamıyorsam. Bunun dışında bir hortumu doğrudan dışarıda tutarak şnorkel tarzı bişey yapılabilir belki. Ama onda da pis havanın hortuma geri basılmaması gerekir. Çünkü karbondioksit borunun uzunluğu sonucunda dışarı çıkmayıp size geri dönecektir. Bu da çok tehlikeli bir şey olur.
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
-
Nuri reisim,amacimiz biraz da beyin jimnastigi. Konusurken ogrenelim. Bende bilgili reislerden konuya katki bekliyorum. Bildigim kadariyla dalis tupleri 200 bar basincla dolduruluyor. Bu derece yuksek basincta havadaki nem yogusup suya donusuyor. Bizim kullanacagimiz kompresor maks. 6 bar basinc veriyor. Basilan hava ile tuketilen hava hemen hemen denk.Ekstra bir yogusma olmayacaktir diye dusunuyorum.Tuplerde ilk kademe regulator havayi 200 bardan 6 bara dusuruyor. 6 bardan sonrasi ise mapsa geliyor. O da icindeki diyaframla emme ve egzosu ayarliyor. Havadaki duzeni kompresor cikisina baglanacak olan ortalama 3 litrelik elastik bir depo saglayacak. Hatta regulator mapsinin yerine diyaframli snorkel kullananda var. Fazla hava olursa tahliye ediliyor.
ASUS_X00DD cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
-
Uzun yıllardır dalış endüstrisinin içerisindeyim ve her daim mesafeli durduğum tek ekipman kompresör olmuştur. Oldum olası sevemedim. Pahalı, gürültülü, riskli vs. Bana göre değil kısaca. Ama yine de "DIY", yani evde yapılan bir sisteme hiç bir zaman kafa yormadım. Nedeni en başta güvenlik tabi ki. Bahsettiğiniz nargile türü sistemler bizim rekreasyonel dalışlarımızdan ziyade endüstriyel dalışlar için yaygın kullanılmakta. Rekreasyonel amaçlı dalışlar için son yıllarda pazarda yer bulan SNUBA ve benzeri yüzey destekli sistemler henüz çok yeni denebilir. Fiyatları da dediğiniz gibi yüksek. Kendi adıma tercih edeceğim bir sistem değil. Ben pimpirikli adamım. Yüzeyde başıboş bir kompresöre güvenerek 15 metre derinliklere inmem. Alırım tüpümü, inerim. Kompresör sistemlerini zaten siz de araştırmışsınız. Yüksek basınç ve aktif filtrasyon dalış kompresörlerinin kilit noktası. Nargile sistemlerinde yüksek basınç ihtiyacınız olmasa dahi yine de filtrasyona ihtiyacınız söz konusu. Kendiniz imal edebilir misiniz; evet. Ama sandığınız kadar ucuza mal olacağını sanmıyorum.
Bu arada belki geçmişte yaşanan tecrübeler de nargile sistemlere olan mesafemin nedeni olabilir. O kadar çok insan atan kompresör kayışı vs sebeple ölüp gitmiş ki...
Önerim; 5 ya da 7 lt tüp, sırtlık ve basit bir regülatör size ihtiyacınız olan basit işler için yeterli olacaktır.
Sertifikalı olduğunuzu varsayıyorum. Yoksa maske paletten şaşmayın lütfen.
-
Sanırım "teknenin pervanesi kaç metre derinde ki? Ne olacak?" diye bir düşünce yaygın tekne camiasında.
Bu açıdan az derinlikte dahi olsa basınçlı hava solumanın, su altında fiziksel aktivitenin olası riskleri hakkında daha çok bilgimiz olsa daha tedbirli oluruz herhalde.
öZgür (tapatalk)
-
Yıllar önce profesyonel sanayii dalış yapan arkadaşların önerisi
ile teknede kalacak bir tüp 10 -15 lt aralığında ,bağlı hortum 20 mt ,
nargile sistemi kullanıyorum .Kardeşimin tekne hediyesi idi .
Son derece kullanışlı ,emniyetli .profesyonel yerlere tüpü dolduruyorum.
sırtında tüp olmadığından rahat çalışma ,büyük bir tüp olduğundan 4-5 sefer
dalış imkanı.Elbette tüm dalış ekipmanları kullanımı için Bröve sahibi olmak gerek .
tavsiye ederim .piyasada 2 el uygun bir tüp bularak uygulayabilirsiniz.
-
Tum degerli fikirleriniz icin tesekkurler.
ASUS_X00DD cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
-
Seneler önce babam eniştem için el ile çalışan bir hava tulumbası yani nargile yapmıştı. Eniştemde aşağıda 3-4 metrede kum midyesi topluyordu onunla Floryada. Bu bahsettiğim 35 sene kadar önce tamamen amatörce hobi amaçlı yapılan birşeydi. Dedem Vedat Dora olunca böyle zihni sinir fikirler çıkabiliyor aileden. Ama dalış işini öğrenince esasında yapılanın ne kadar yanlış olduğunu anladım. Soluduğunuz havanın temiz olması gerekir bu nedenle de tüpler doldurulurken biri sürü filtreden geçirilir hava. Hem tüp ömrü hem de dalan kişinin sağlığı açısından. Deko olayına gelince de 5 mt de yapılacak 30 dakikalık dalışta hemen çıksanızda sorun yaşamazsınız ancak 5 dakika 3 metrede durursanız daha güvenli olur.
-
Konuya renk versin, bir de deko tablosu ekleyelim;
(https://divinglove.com/images/diger/deco2000.jpg)
İlk bakışta karışık görünse de kullanması gayet kolaydır aslında.
İlk eğitimlerde kullanması öğretilir.
Kısaca şöyle anlatayım, eğitime gitmeyen merakta kalmasın! :D
Büyük harflerle gördüğünüz 12, 15, 18 metre olarak dalış derinliği.
Altında ( ' ) işareti "dakika" olarak olarak bu derinlikte dekosuz ( yani dekompresyon beklemesi yapmaya mecbur kalmadan yapılan dalış. ki teknik-ticari-profesyonel dalışlar dışında yapılan tüm keyfi-rekreasyonel dalışlar böyle olmak zorunda. Yoksa rekreasyonal olmuyor zaten.) kalabileceğiniz maksimum süreyi gösteriyor.
Sonra daha küçük yazılmış 36, 54, 72 ve 90 gibi rakamlar dipte geçirdiğiniz süreyi gösteriyor.
6 ve 3 ise deko beklemesi yapma derinlikleri.. Eğer dekompresyon beklemesi yapmanız gerekiyorsa bu metrelerin altında yazan dakika kadar bu derinlikte bekleme yapmak gerekiyor. Normalde dalış planı yaparken zaten bu beklemelere gerek kalmayacak şekilde plan yapıyorsunuz ama bazen yüzeydeki hesap aşağıya uymadığında aşağıda hangi derinlikte ne kadar zaman geçirdiğinizi yeniden hesaplayıp gerekiyorsa ilgili derinliklerde deko beklemesi yapıyorsunuz. (yani keyfi değil zorunlu bir durum olursa..)
ve sonra da kutuların sağındaki D, E, F, G gibi harfler de çıktığınızda bir sonraki dalış için hangi GRUBA girdiğinizi gösteriyor.
Ne kadar dekosuz keyfi dalış yapsanız da çıktığınızda mutlaka kanınızda halen bir miktar çözülmüş Azot olacaktır, güvenlik olarak bir sonraki dalışınız (veya uçak yolculuğunuz- yani basınçla ilgili herşey için!) için kaç saat yüzeyde bekleme yaparsanız sonrasında kaç metreye dalabileceğiniz ve bu dalışta normal dip sürenize ne kadar ek zaman ekleyeceğiniz (aslında hakkınızdan ne kadar düşeceğiniz) anlaşılıyor. Her ardışık dalış bir önceki dalışınıza göre ya daha sığ suda ya da daha kısa süre olacak şekilde düşüyor.
Grup harfinize göre yüzey beklemesi bölümünde beklediğiniz süreye göre aşağı doğru giden oku takip edip ardışık dalış derinliğinize göre o derinlik için olan dip sürenizden ne kadar süre düşeceğinizi buluyorsunuz. Bu tablodan bulduğunuz rakamı not ediyorsunuz, yine en başa dönüp dalış derinliğinize göre dip sürenizi bulup bu ek süreyi ondan düşüyorsunuz. ve buna uyuyorsunuz. ve böyle tekrarlanıyor..
Yüzey beklemesi bölümünün en sağındaki kalın yazılmış 24sa, 20sa, 16sa, 12sa gibi rakamlar da bu dalışınız sonrası çıktığınızdaki grup harfinize göre uçağa binmeden önce ne kadar beklemeniz gerektiğini gösteriyor.
Anlatınca zor olabilir ama birisi tablo üzerinde anlatır ve birkaç da hesaplama yaparsanız kolayca anlaşılıyor, korkmayın! :)
UYARI! : Eğitmen değilim, orta tecrübeli bir dalıcı olarak dilim döndüğünce anlatmaya çalıştım. Resmi sertifikalı bir dalış eğitimi almadan bu anlattıklarım ve tabloya bakarak dalış yaparsanız sizi tanımam valla! :D
-
Sağol Özgür reis. Çok net ve basit bir anlatım olmuş. Benim için (5m. ye kadar dalabilir diye doktor raporum var) her şey çok kolay. Sadece tekne alırken deplasmanı 5m. nin altında olanlara bakacağım artık :).
-
Teknenin altına dalmak ile alakalı psikolojik olarak rahat hissetmiyorum kendimi. Özellikle bulanık suda daha baskın oluyor bu his ama esas itibarı ile teknenin altında olmakla alakalı sanırım. Bu irrasyonel anksiyeteyi yenmek için bir egzersiz, yapabileceğim bir alıştırma tavsiyeniz olur mu reisler? Tüpsüz sadece nefesi tutarak maske ile deniyorum.
-
Hatırlatma olsun: http://heyamolahey.com/su-alti-dunyasi/dalisa-dair-yanlis-ya-da-eksik-bilinenler/msg8747/
-
Teknenin altına dalmak ile alakalı psikolojik olarak rahat hissetmiyorum kendimi. Özellikle bulanık suda daha baskın oluyor bu his ama esas itibarı ile teknenin altında olmakla alakalı sanırım. Bu irrasyonel anksiyeteyi yenmek için bir egzersiz, yapabileceğim bir alıştırma tavsiyeniz olur mu reisler? Tüpsüz sadece nefesi tutarak maske ile deniyorum.
Kanaatimce tüplü dalışla bu sorunu daha kolay aşarsınız. Bu arada aletli dalış eğitimine gelen kursiyerlerin -benim deneyimlerime göre- yaklaşık %90'ı benzer endişelerle gelir. Biz dalış eğitmenlerinin yaptığı adım adım bu endişeleri yok etmektir. Maske -gözlük demeyiz, çünkü burnumuzu içine alır- ile solunum, regülatörden solunum vs. bunların hemen hepsi alışık olmadığınız, yeni deneyimlerdir ve beyniniz bolca arıza çıkartabilir ilk başlarda.
Size benim eğitim verirken ya da discovery dalış için izlediğim adımlar şöyle:
1. Tam ekipmanla yüzey oryantasyonu. Aday kendini rahat hissedene kadar yüzeyde regülatörden soluyarak gezme. Bazı kursiyerlerde bir kaç seans bile gerekebiliyor. Yaşa bağlı olarak değişiyor. Daha önce maske şnorkel kullananlar için süreç çok daha kısa sürüyor.
2. Ayak basan derinlikte soluma. Dalışın ilk adımı başınızın üzerinde sadece bir karış suyla başlıyor. Dolayısıyla en küçük bir rahastızslığınızda sadece ayağa kalkmanızın yeterli olacağını biliyorsunuz.
3. Sığ suda, kulak eşitleme için gerekli zamanı tanıyarak sualtı gezintisine başlama.
En azından fikir verebilir belki...
-
Teşekkür ederim Hakan Reisim, yani en mantıklısı adam gibi öğrenmek kursuna giderek muhtemelen. Bana lazım olan teknenin altı ile alakalı işler, halat sarma, temizlik vs. Nefesi tutarak yapanları da okuyorum ve gençken su altında iyi kalırdım ama o yaşı geçtik muhtemelen. :(
-
...solunum, regülatörden solunum vs. bunların hemen hepsi alışık olmadığınız, yeni deneyimlerdir ve beyniniz bolca arıza çıkartabilir ilk başlarda.
...Daha önce maske şnorkel kullananlar için süreç çok daha kısa sürüyor.
İlginçtir ben de şnorkelle nefes alamıyorum, kötü hissediyorum, hava gelmiyor gibi oluyor.. zorlamıyorum, yapmıyorum! :)
regülatörler ohh mis, ağzını aç o bassın basınçlı havayı! En kolay iş.. :D
-
Teşekkür ederim Hakan Reisim, yani en mantıklısı adam gibi öğrenmek kursuna giderek muhtemelen. Bana lazım olan teknenin altı ile alakalı işler, halat sarma, temizlik vs. Nefesi tutarak yapanları da okuyorum ve gençken su altında iyi kalırdım ama o yaşı geçtik muhtemelen. :(
Serbest dalış ile, nefes tutarak da pek çok şey yapılıyor, ama bazen "ahh az daha nefesim olsa" dediğiniz şeyler mutlaka oluyor, çünkü aşağıda efor sarfedince (bişeyi kesmek, sökmek, kazımak vb..) normalde tuttuğunuzdan çok daha az yetiyor nefesiniz. bir de ağırlık kemeri vb. gibi yüzerliğinizi dengeleyecek birşeyler kullanmıyorsanız sık sık dal-çık, oldukça verimsiz ve yorucu oluyor.
Ayrıca yorulunca kaza ihtimali de artıyor. Ben ne zaman tekne altı veya pervane kazırken kendime zarar verdiysem hep sonlara doğru, yorgunken oldu.
Bir kursa gidin derim, pek çok bildiğinizi düşündüğünüz şeyin aslında farklı olduğunu öğreniyor ve pek çokda yeni şey öğreniyorsunuz. Hoşunuza gideceğine eminim.. :)
-
Acikcasi bende bir kursa yazilmaya ve 5 yada 7 litrelik tupu olan hazir bir set edinmeye karar verdim. Burada nasil secici olmaliyiz. Piyasada birkac alternatif var. Subatta boat showda iyi fiyatlarda veriyorlar. Nasil tercih yapalim,?
ASUS_X00DD cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
-
Acikcasi bende bir kursa yazilmaya ve 5 yada 7 litrelik tupu olan hazir bir set edinmeye karar verdim. Burada nasil secici olmaliyiz. Piyasada birkac alternatif var. Subatta boat showda iyi fiyatlarda veriyorlar. Nasil tercih yapalim,?
ASUS_X00DD cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Önce eğitim alın bence . Belki de dalışı sever daha iyi bir set edinirsiniz . Tekne için dalmak bahane olabilir bir deneyin 
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
-
Acikcasi bende bir kursa yazilmaya ve 5 yada 7 litrelik tupu olan hazir bir set edinmeye karar verdim. Burada nasil secici olmaliyiz. Piyasada birkac alternatif var. Subatta boat showda iyi fiyatlarda veriyorlar. Nasil tercih yapalim,?
ASUS_X00DD cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Mustafa Reis, benim de hem kursa hem de ekipmana ihtiyacım var. Uzun süredir istiyorum ama bir türlü neticelendiremedim. Bu sene sivriada'da dal-çıklarla saatlerce pervane değişimi için uğraşınca artık canıma tak dedi. Hep beraber organize olalım.
-
Reisler Istanbulda (benim için tercihen Anadolu yakası) organize olacaksanız ben de varım
-
Benim oglan Buyukcekmece yelken kulubune gidiyor. Tum yaz gitti. Kismetse sporcu olarak devam edecek. Buyukcekmece yelken kulubunun altinda Aktif balikadamlar spor kulubu var. Orayla gorusmeyi dusunuyorum.
ASUS_X00DD cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
-
Benim oglan Buyukcekmece yelken kulubune gidiyor. Tum yaz gitti. Kismetse sporcu olarak devam edecek. Buyukcekmece yelken kulubunun altinda Aktif balikadamlar spor kulubu var. Orayla gorusmeyi dusunuyorum.
ASUS_X00DD cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Bilgileri gorustugumde paylasabilirim buradan.
ASUS_X00DD cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
-
Tiryaki İstanbul'a gelsin, eğitim versin, önceden organize olunsun, yada geçen kış düşünüldüğü gibi biz Göceğe gidelim, olabiliyorsa tabi, sesli düşündüm bir an.
-
Ben gidemem, ama İstanbulda uyar kendi adima. Guzelde olur. Aliriz tekneleri sivriadada bir haftasonu yapabiliriz. Guzel olur aslinda.
Tiryaki İstanbul'a gelsin, eğitim versin, önceden organize olunsun, yada geçen kış düşünüldüğü gibi biz Göceğe gidelim, olabiliyorsa tabi, sesli düşündüm bir an.
ASUS_X00DD cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
-
Tiryaki Kasım ortasına kadar İstanbul'a gelemez. Gelebilse keyifle yapar bu işi :)
SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
-
https://www.phonete.com/products/ultra-portable-dive-systems
-
Bugün bir arkadaşın tavsiye ettiği Anadolu yakasında bir yerle konuştum. Şu kadar teorik eğitim şu para, bir de turlarımız var pratik eğitim için şu para dendi. Teorik eğitim nasıl oluyor deyince ADB'de olduğu gibi bilgisayardan veya cep telefonundan çalışıp gelip sınava giriyorsunuz dendi, pek aklıma yatmadı bu iş valla. :-\ Heryerde mi böyle bu işin eğitimi?
-
Doğan reisim, her konuda olduğu gibi, dalış eğitimi konusunda da günümüz insanı sınırlı zamanını harcamasın diye online sistem yaygınlaşmaya başladı. Geçen sene bir kursiyerim vardı, geldiğinde teoriği yemiş, yutmuştu. Ama öncelikle Danimarkalıydı. Geçenlerde yine bir kursiyerim vardı, teoriği bitirene kadar akla karayı seçtik; T0rktü. Sistemde sorun yok, önemli olan o sistemi nasıl kullandığınız. Hangi sistem için görüştünüz bilmiyorum ama örneğin PADI eğitimleri 4 quiz ve 1 final sınavı içerdiğinden teorik bilgiyi ölçümlemek sorun olmuyor. Yani uzun lafın kısası iş kursiyerde bitiyor. Tabi ki eğitimi veren eğitmenin de olası 'tembel' kursiyeri tolere etmemesi gerekiyor.
SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
-
SSI idi Hakan Reisim, sınava girmeden eğitmenle görüştürüyoruz, anlayamadığınız yer olduysa sorabiliyorsunuz dendi. Sonra da sınava alıyorlarmış.
-
Kaş'da PADI eğitimi için kitap satın aldırdılar, her gün o kitaptan teorik bölümleri kendimiz çalıştık, ertesi gün teknede hoca eşliğinde hızlıca o teorik bilgilerin üzerinden geçip su altında çoğunun uygulamalarını yapmıştık. Gün sonlarında da küçük sınavlar oluyordu.
Kitaptan okuyup anlamadığımız yerler olunca detaylı şekilde anlattılar, su içinde beceri olarak iyi olmadığımız şeyleri iyi yapana kadar tekrar tekrar uygulamıştık.
-
SSI kesinlikle tutarlı, kalite standartları oturmuş, tüm dünyada geçerli bir sistemdir. Bizim gibi ülkelerde sorun sistemlerden ziyade uygulamalar. Görüştüğünüz kişi de muhtemelen arkadaşımdır, gıyabında yanlış bir izlenim uyandırmak istemem, aman diyeyim, yanlış anlaşılmasın. Dalış eğitmenlerinin ortak sorumluluğu, hangi sistem eğitmeni olurlarsa olsunlar, kursiyerin verilen doneyi aldığından ve gerek duyduğunda tereddütsüz olarak kullanacağı "bilgi" olarak donanımına kattığından emin olmaktır. Yani, somut olarak şöyle örnekleyelim; bir maske tahliye becerisinin kursiyer tarafından kaç kez yapıldığının hiç bir önemi yoktur. Önemli olan o kursiyerin, ihtiyaç duyduğunda o maskeyi tereddütsüz ve güvenli bir şekilde tahliye edeceğinden emin olmaktır. Zaten bu nedenle biz eğitime başlarken net bir süre telaffuz edemeyiz. Eğitmen eğitimi verir, sertifikayı kursiyer alır. Yani kursiyerin becerisi esastır. Eğitmenin en önemli etik sorumluluğu de bu noktada başlar. Tolerans beceri tekrarı konusunda olabilir; yüzlerce kez maske tahliye becerisini tekrarlamak zorunda kalan bir kursiyerim oldu. Olmuyor, ya da senden olmaz demedim ama "boşver, maskeyi de tahliye etmeyiver" de demedim. Her beceri bir sonrakinin öncülüdür ve hepsi gereklidir.
Doğan reis, size şu açıdan teşekkürü borç bilirim; bilinçli bir tüketici profili sergiliyor, sorguluyorsunuz. Ne yazık ki bir çok kursiyer bırakın sorgulamayı, kendi yaşamlarını tehlikeye atabilecek uygulamalarla bile karşılaşabiliyor, sessiz kalabiliyor hatta daha da acısı, bu deneyimleri bir haltmış gibi anlatabiliyor.
Son olarak, sınavlar önemlidir. Önemlidir, çünkü hedefimiz sizi tam olarak gerekli bilgilerle donatmaktır. Bizi ilgilendiren geçer not almanız değil, tam notla arada kalan eksik bilgileri tamamlayabilmektir. %80 önemli ve yeterli bir seviye gibi görünse de kalan %20 içerisinde kalan bir bilginin günün birinde karşınıza çıkmayacağını kimse garanti edemez.
Siz bilinçli tüketici olun, karşınızdaki eğitmen arkadaşlarımızı kolaylıkla yönlendirebilirsiniz. Yeter ki ne istediğinizi ya da isteyeceğinizi bilin. Gayet doğru yoldasınız:)
-
Bi gelemedim.
-
Bi gelemedim.
Önce sağlık diyelim...
-
SSI kesinlikle tutarlı, kalite standartları oturmuş, tüm dünyada geçerli bir sistemdir. Bizim gibi ülkelerde sorun sistemlerden ziyade uygulamalar. Görüştüğünüz kişi de muhtemelen arkadaşımdır, gıyabında yanlış bir izlenim uyandırmak istemem, aman diyeyim, yanlış anlaşılmasın. Dalış eğitmenlerinin ortak sorumluluğu, hangi sistem eğitmeni olurlarsa olsunlar, kursiyerin verilen doneyi aldığından ve gerek duyduğunda tereddütsüz olarak kullanacağı "bilgi" olarak donanımına kattığından emin olmaktır. Yani, somut olarak şöyle örnekleyelim; bir maske tahliye becerisinin kursiyer tarafından kaç kez yapıldığının hiç bir önemi yoktur. Önemli olan o kursiyerin, ihtiyaç duyduğunda o maskeyi tereddütsüz ve güvenli bir şekilde tahliye edeceğinden emin olmaktır. Zaten bu nedenle biz eğitime başlarken net bir süre telaffuz edemeyiz. Eğitmen eğitimi verir, sertifikayı kursiyer alır. Yani kursiyerin becerisi esastır. Eğitmenin en önemli etik sorumluluğu de bu noktada başlar. Tolerans beceri tekrarı konusunda olabilir; yüzlerce kez maske tahliye becerisini tekrarlamak zorunda kalan bir kursiyerim oldu. Olmuyor, ya da senden olmaz demedim ama "boşver, maskeyi de tahliye etmeyiver" de demedim. Her beceri bir sonrakinin öncülüdür ve hepsi gereklidir.
Doğan reis, size şu açıdan teşekkürü borç bilirim; bilinçli bir tüketici profili sergiliyor, sorguluyorsunuz. Ne yazık ki bir çok kursiyer bırakın sorgulamayı, kendi yaşamlarını tehlikeye atabilecek uygulamalarla bile karşılaşabiliyor, sessiz kalabiliyor hatta daha da acısı, bu deneyimleri bir haltmış gibi anlatabiliyor.
Son olarak, sınavlar önemlidir. Önemlidir, çünkü hedefimiz sizi tam olarak gerekli bilgilerle donatmaktır. Bizi ilgilendiren geçer not almanız değil, tam notla arada kalan eksik bilgileri tamamlayabilmektir. %80 önemli ve yeterli bir seviye gibi görünse de kalan %20 içerisinde kalan bir bilginin günün birinde karşınıza çıkmayacağını kimse garanti edemez.
Siz bilinçli tüketici olun, karşınızdaki eğitmen arkadaşlarımızı kolaylıkla yönlendirebilirsiniz. Yeter ki ne istediğinizi ya da isteyeceğinizi bilin. Gayet doğru yoldasınız:)
İlgilendiğiniz için ben teşekkür ederim Hakan Resim. Dün sistemler arasındaki farkı konuştuğumuz ve PADI eğitmenlerinin tâbî olduğu uluslararası sınav sistemini anlattığınız saatlerde elimde Çin'de yazılmış, İngiltere'deki bir dergiye yollanmış ve hakemlik yapmam için bana yönlendirilmiş bir makale tutuyordum. Dolayısı ile her sektöre lazım olan bu önemli ve vazgeçilmez kalite standardı çok örtüştü bir an söylediklerinizle kafamda... :)
-
Ben sutopçuyum 22 yaşıma kadar profesyonel olarak oynadım dolayısı ile suyun üstünde de altında da bir çok insana göre çok daha rahat hareket edebiliyorum. Çocukluğumdan beri de snorkel kullanıyorum. Tüplü dalışa eğilimim vardı ama eğitimini alamamıştım. Arabistana iş için yerleşince dalıştan daha güzel bi eğlence olmayınca dedim daliim. Eğitimimi de bu işin duayeni sayılan bir Türkten aldım. Bora Altunseçen diye bir adam. Adamla aynı sitede oturuyormuşuz şansa. Bütün yazılı eğitimleri aldık. Benim sutopçu olduğumu bildiği halde havuzda 1 saat su yüzeyinde bekletti. Abi fog balığının toplam hayatında suda geçirdiği süreden daha uzun süre suda kaldım ben diyorum ııh dedi. 1 saat su yüzeyinde tuttu beni. Kalamayanlara özel ders verdi bedava ondan sonra yeniden denedi öyle geçirdi. Sonra zaten öz abim gibi sevdim kendisini. Halende görüşürüm sürekli. Dalış işi şakaya gelmez.