[Cem Gür]

Bence yolu açan, 3 yıl önce sessiz sedasız Mersin- Karpaz rotasını yapan Heyamolahey'di.

https://www.aydinlik.com.tr/mavi-vatan-acik-deniz-yelkencilerini-bekliyor-cem-gurdeniz-kose-yazilari-aralik-2019

Makale içinde geçen Yunanistan'ın düzenlediği,14-20 Haziran 2020'de yapılacak non-stop Ege yat yarışı tanıtım filmi .ve  WEB sayfası

https://www.facebook.com/Aegean600/videos/943944222659362/

http://aegean600.com/?fbclid=IwAR0Y9YKwa8SRdptF3BS2_0UEaTMz1hWhvIId21ll4Ur7dBatgl9iMI_XTDw

[Zafer Dedeoğlu]

DADD tarafından yapılan ralliler açık deniz yelken yarışı olmasa da 2 senedir yapılan VOLOS- BATUM Ege- Karadeniz rallisi, bu sene yapılan Doğu Akdeniz- Kıbrıs rallisi de takdir edilecek bir çalışmadır.

[Bülent Büyükdağ]

Bence yolu açan, 3 yıl önce sessiz sedasız Mersin- Karpaz rotasını yapan Heyamolahey'di.

https://www.aydinlik.com.tr/mavi-vatan-acik-deniz-yelkencilerini-bekliyor-cem-gurdeniz-kose-yazilari-aralik-2019

Makale içinde geçen Yunanistan'ın düzenlediği,14-20 Haziran 2020'de yapılacak non-stop Ege yat yarışı tanıtım filmi .ve  WEB sayfası

https://www.facebook.com/Aegean600/videos/943944222659362/

http://aegean600.com/?fbclid=IwAR0Y9YKwa8SRdptF3BS2_0UEaTMz1hWhvIId21ll4Ur7dBatgl9iMI_XTDw

Bu güzel söz.
Her yıl, Kıbrıslı yelkenciler, zafer gününe özel, Girne-Aydıncık seyri yapıyorlardı.
Fakat yeryüzünde hiç bir "resmi gün", bir kaç sokak serserisinin/serüvencinin başlattığı gelenek kadar kadar kuvvetli olamaz. Çünkü o sokak serserileri, ne bir ordudan ne hükümetten destek alırlar. Genellikle kendilerine göre doğru olması muhtemel bir hakikatin peşinde koşarlar.

Romantik gelse de, serseriler/serüvenciler, sahici eşitlikçidirler. O nedenle nihai anlamda, her resmi etkinlikten daha büyük bir kuvvete sahiptirler.

Ahmet Telli söylemiş; bakalım ne söylemiş;


Büyük aşklar yolculuklarla başlar
ve serüvenciler düşer bu yollara ancak

Onlar ki dünyanın son umudu
soyları tükenen birer çılgındırlar

Ama yaşarlar dünyanın dört bir yanında
Ölümle alay ederler sanki

Nerde beklenirse ordaydılar
bir kez bile gecikmediler ömür boyu

Neydi onları ordan oraya
savurup duran şey

Onları daima yalnız kılan
neydi bu yaşam denilen gürültüde

Her dilden bir adları vardı onların
ama hiçbir ülkenin kimliğini taşımadılar

Sarışındılar belki de esmer
yani birçok yüzün bileşkesi

Ne altın arayıcısıydılar
ne de aylak bir gezgin

Vurulup düşseler de her kuşatmada
serüvencidir onlar ve hiç ölmezler

Ki onlar hep yalnızdır ve her nasılsa
Bulurlar heder olmanın bir yolunu

Onlar ki bu dünyada
kahraman olmaya mahkumdurlar

Sislenen anılar kaldı bize onlardan
renkleri bozulup duran solgun anılar

Nasıl yazmalı ki silinip gitmesin
bulutlar gibi çekilmesin gök boşluğuna

Bileği güçlü ve gözüpek avcılar mıydı
onları kuşatıp yeryüzü cennetinden atan

Yoksa kendini tüketen hüzünler miydi
vurulup düştükçe ışığını karartan

O serüvenlerin günlüğü tutulmadı
yazılmadı o insanların destan şiiri

Parça parça ettirilseler bir kartala
(ki sanırım böyle oldu sonları)

Fışkırır yüreklerinden
başarısız ihtilallerin yangınları

[Ahmet Kabaalioğlu]

DADD tarafından yapılan ralliler açık deniz yelken yarışı olmasa da 2 senedir yapılan VOLOS- BATUM Ege- Karadeniz rallisi, bu sene yapılan Doğu Akdeniz- Kıbrıs rallisi de takdir edilecek bir çalışmadır.

Abi Karadeniz'in bu sene 4. sü yapılıyor. Arada birde 100. Yıl Rallisi düzenlendi Samsun'a kadar.  Akdeniz ilk defa oldu, ege ise 3. sü yapılıyor. Bunların hepsine katılanlar başlangıç limanlarına göre 3er, 4 er hatta 5 er bin mil yol yapmışlar. Çeyrek dünya turu neredeyse. Tabiki  yarış değil bu bir gezi organizasyonu.

[Ahmet Kabaalioğlu]

İSTANBUL-KKTC/KARPAS PARKURU

Bunun ilk aşaması şüphesiz Deniz Kuvvetleri Kupası Açık Deniz Yat Yarışını Doğu Akdeniz’e uzatmaktan ve yarışı durmaksızın (non stop) yapmaktan geçer. Yeni Deniz Mecmuası'nın 1 Aralık 2019'da yayınlanan 16. sayısında yelkenci gazeteci Serdar Bapoğlu “Var mısınız açık denize? Var mısınız Akdeniz’e?” başlıklı yazısında bu durumu şöyle özetlemiş: “Türkiye’deki en uzun rotalı ve tek açık deniz yarışımız Deniz Kuvvetleri Kupası... Ama onun da ne kadar ‘açık deniz’ olduğu tartışılır. Zira daha çok bir kıyılara yakın rotası nedeniyle bir ‘saçak altı’ yarışıdır. İyi de, Türkiye’de neden gerçek anlamda bir açık deniz yarışı düzenlenmez? Düzenlemek bir yana, galiba buna önce ‘fikren’ yaklaşmamız gerek. Belki de bizi bu ‘fikre’ Deniz Kuvvetleri Kupası yaklaştırabilir.’’ Bapoğlu, İstanbul - Karpas (KKTC) arasında bir parkur düşünmüş. Bunu 3 parçaya bölmüş. İstanbul-Foça (265 mil); Foça-Marmaris (255 mil) ve Marmaris- Karpas (445 mil). Toplamda 965 deniz mili. Ben bu aşamada bir adım ileri gidiyorum ve diyorum ki etaplar olmasın. İstanbul’dan start verilsin ve yarış Karpas’ta sona ersin. Bu yarışın Ege ve Doğu Akdeniz’i kapsaması gerek 1964’den bu yana Ege ve Doğu Akdeniz’i kendi evi bilen Cumhuriyet Donanmasına, gerekse son yıllarda Doğu Akdeniz’de kesintisiz şekilde sismik araştırmalar yapan sismik ve sondaj gemilerimizle balıkçılarımıza, “Türk amatör denizcileri sizlerin yanında; Mavi Vatan bekçiliğinde bizler de sizlerle beraberiz” mesajı verecektir.

DEVLETE ÇAĞRIMIZDIR

Yarışın lojistiği için devletin desteği mutlaka sağlanmalıdır. İki tekne katılsa bile bir ilk mutlaka başarılmalıdır. Yunanistan’ın yakıt parası almaya dahi gücü yetmeyen Yunan Açık Deniz Yat Yarış Kulübü'ne 14-20 Haziran 2020 tarihleri arasında düzenlenecek Ege 600 (Mil) açık deniz yarışında Denizcilik ve Adalar Bakanlığı; Turizm ile Kültür ve Spor Bakanlıkları ile Attica Valiliği sponsorluk sağlıyor. İlk kez yapılacak bu yarışı sadece Ege sularında icra ediyorlar. Devlet yanlarında. Buradan Türkiye Açık Deniz Yat Kulübü ile Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'na ve ilgili bakanlıklara yani devlete sesleniyorum. Tarihi 50. Yıl Kupası'nda yat yelkencilerimizi Ege dışına çıkarın. Ana Vatan’ın rüzgarını, Mavi Vatan üzerinden Yavru Vatan'a taşıyın. Bu Türkler artık çok oluyor dedirtin. Yaratacağı siyasi etki büyük olacaktır.


Cem Amiralin son iki paragrafını yukarıya alıntıladım. Çoğunluğuna katılıyorum , ama niye yarışıyoruz. Niye sadece yelken denilince yelken yarışı algılanıyor, amaç bayrak göstermekse ve açık deniz yelkenciliğini özendirmekse biz niye mahrumuz. Çok paramız olup illa yarış teknesi mi edinip bu işlere girmeliyiz? Yine işin ucu paradan mı geçmeli . Bence  bu kısım düzeltilmeli . Bence devlet Himaye edecekse 100. yıl rallisi gibi olmalı. Bence yapılmış en güzel organizasyondu. Her gruptan herkes sınıf sınıf katılabilmeli. Bakın o zaman festivale. Yoksa ömrü boyunca denizde olan benim bile düzenlenen bir sürü kupadan mupadan haberim yok. Bana değemiyorsa bu yapılanlar bana göre başarısızdır.  Sadece Marmara da yanımızdan birbirine bağırarak geçen insanların dolu olduğu tekneleri görünce hım yine bir şey kupası var diyoruz.
Sakın yarışçı dostlar tarafından yanlış anlaşılmasın , yelken yarışlarının bilgi ve deneyim anlamında bir denizciye neler katabildiğini çok iyi biliyor ve gözlemliyorum. Hatta  bizde Bodrum Cup İstanbul- Bodrum etabına katıldık. Bana göre yarıştan öte bir festivaldi ve çok da keyifliydi. Davetkardı ilgi uyandırıcıydı.

Neyse kafamda çok şey var bu konuda yazacak ,  ama şimdi yanlış anlaşılmayalım. Ve Kayra'yı da unutmayalım o da gerçek bir denize davetti.

Son olarak Cem Gür Abime katılıyor  ve tekneli teknesiz herkesin katılabildiği , amatör ruhla yaptığımız Kıbrıs seyrimizin önemini bende vurgulamak istiyorum.

[Cem Gür]

İster yarışlar olsun ister ralliler ... Sanki her biri "sen, ben, bizim oğlan" havasında oluyor. Sıkıntı tam da burada diye düşünüyorum. Yani katılım ne kadar fazla olursa olsun bayrak üstünlüğü bizde, yabancı bayraklı tekneler varsa bile sayıları dişe dokunur kadar olamıyor. Ben takip etmiyor ve bilmiyorum ama son yapılan rallilere katılan kaç yabancı bayraklı tekne vardı? veya Donanma Açık Deniz yarışında kaç tane?

Tabii bir de hem yarışlarda hem de rallilerde koşulan ayaklar kısa. İlle bir yerlerde konaklanılıyor. Ralliler sonuçta "deniz gezisi" havasına bürünüyor.

Öncelikle her iki dalda da yani hem yarışlarda hem de rallilerde "uluslararası" hüviyete bürünmek hem de gerçek denizciliği ön plana çıkaracak uzun menzilli, yelkencilerin kendilerini gösterecekleri kadar zor ve ateşleyici, gece gündüz durmadan yol alınacak, Ahmet'in yazdığı gibi davetkâr ve ilgi uyandırıcı rotalar olmalı diye düşünüyorum. Coğrafya icbar etse de artık kıyı seyri yarış /rallilerinden sıyrılıp açık deniz 800, 1000, 1500 millik non stop rotaları düşünmeliyiz. 

Yıllardır düşünürüm. Mesela neden İstanbul veya İzmir çıkışlı bir İskenderiye, bir Hayfa, bir Tunus Cerba veya Sousse, bir Odessa veya Sivastopol, bir Batum, bir Dubrovnik yarışı düzenlenmez?
Kimse " ama oralar zor denizler hem de uzun sürer" demesin. Der ise daha yıllarca şimdiki gibi "sen, ben, bizim oğlan" kendi kendimize oynamaya devam ederiz.

Veya neden bütün yarış / ralliler ille de yaz aylarında yapılıyor? Tekneler kış aylarında kullanılamaz mı? Sakin sular iyi denizci yetiştirmiyor.

Ufka bakmak da yetmiyor. Ufkun ardı hedefe konmalı. Hüseyin Ürkmez bile sandalına binip kürekle Yunanistan'a İtalya'ya gidiyor.

Heyamolahey Karpaz etabını sessiz sedasız yaptı. Gelin kafa kafaya verip daha uzun bir rota için kolları sıvayalım.  4-5 tekneden az olmamak şartı ile bir açık deniz seyri planlayalım. Üstelik bunun için PR da yapalım. Becerirsek medyayı da işin içine sokalım. Yapacağımızı, yaptığımızı duyuralım. Eminim bir sonraki yıl başka tekneler de katılacak, zaman içinde gelenek haline gelecektir. 

[Öcal Turan]

Cem reisim ;
Ben 1000-1500 millik nonstop bir ralliye (yarışa değil )katılırım , Mehmet Cömert ,Ahmet Kabaalioğlu ,Burak Döneray ,Selim Timur , Mustafa Ertör ,  Eyüp Ogan , Mehmet Ergener ve adını sayamadığım bir kaç reisimizin de  vakti varsa teknesi bu uzun  etaba müsait , ancak  çoğu reisin hem vakti yok , hem kendisi ve teknesi yapar mı bu kadar uzun yolu hiç durmadan bilemedim.

Bir de ekip kurma sıkıntısı var tabii , yoğun trafiği olan bir parkurda tek başına seyir olmayacağı ve teknede değişmeden uzun süre sabit duracak kafa dengi bir ekip için ...

Bence bu hususta bir çalışma grubu kurmaya değer , ondan sonra bakalım neler yapılabilir..

[Bülent Büyükdağ]

Bi düşünülsün bakalım, belli mi olur, belki vakit yaratacak çok kişi çıkar?

[Deniz Akaltan]

Ülkemizde 1990 yılında başlayan Doğu Akdeniz Yat Rallisi (EMYR) 26 yıl boyunca aralıksız düzenlendi ve İstanbul'da itibaren tüm Ege ve Akdeniz kıyılarımız da dahil olmak üzere Suriye, KKTC, Lübnan, İsrail ve Mısırı da kapsayan bir rota üzerinde organize edildi. Yıllarca çoğunluğu yabancı yatçılardan oluşan ve sayıları 100'lere varan gruplarla Doğu Akdeniz tanıtılmaya çalışıldı. Böyle bir organizasyonu bile devam ettiremedik, gönüllülük esasıyla zamanını, emeğini ve hatta parasını harcayan insanlar birer birer çekilince, Suriye'deki politik sorunlar ve savaş da eklenince devam edemedi.

Yine yukarıda değinildiği üzere Karadeniz Yat Rallisi (KAYRA), tüm Karadeniz ülkelerini kapsayan ve amatör denizcilerin Karadeniz'e kıyısı olan ülkeleri ziyaret edebilmesini amaçlayan bir organizasyon olarak başladı, ancak yine desteklenmediği için devamı gelmedi.

Bu nedenle DADD organizasyonları önemlidir, stratejiktir ve sadece gezi değildir.

Neden yarış? Bu sorunun cevabı, pazarlama, sponsor, mali destek, değer yaratma ve devamlılık konularında gizli. Yelken yarışı pazarlanabilir. Büyük bütçeli ve büyük ölçekli yarış takımlarının ve dolayısıyla büyük sponsorların, devamında da medyanın ilgisini çekecek organizasyonlara evrilebilir. America's Cup dünyanın en büyük spor organizasyonlarından biridir ve sadece yarış takımlarının bütçeleri bile milyon dolarlarla ifade edilmektedir. ARC bir ralli olarak başlamış, ancak yukarıda saydığım sebeplerle kendince bir yarışa evrilmiştir. Tamamen profesyonel ekiplerden oluşan, yüksek bütçeli yarış takımları kadar, hatta daha da fazla, gezi sınıfı tekne de yarışa katılmaktadır. Kimisi için rekorlar kırmak ana hedefken, kimisi sadece sağ salim tamamlamayı başarı sayar.

Açık deniz yatçılığımız yok, açık deniz balıkçılığımız yok ve dolayısıyla açık denizde bayrağımız yok. Bu nedenle Sayın Amiralimizin önerileri ve gösterdiği hedefler dikkate değer.

[Cem Gür]

Deniz, açıklayıcı cevabına teşekkür ederim. Görüldüğü üzere başlatılan girişimler belki yetersizlik, belki ufuksuzluk, belki ayran gönüllülük, belki de öngörüsüzlük, belki inançsızlık nedenleriyle devam ettirilemiyor.

26 yıl uzun bir zaman dilimi. Devam etmemesinin nedeni belki de yeknesaklığından, heyecanını yitirmesinden, yeniliklerin eksikliği ile cazibesini kaybetmiş olmasından olabilir. Belki de rota aslında "çoraktır".

Yarışlar konusu ise artık bireylerin, kulüplerin boyunu çoktan aşan " pazarlama, sponsor, mali destek, değer yaratma ve devamlılık " ile ancak devlet desteği, kurumlar ve şirketlerin çabasına bağımlı.

Öcal, yazımda Kimse " ama oralar zor denizler hem de uzun sürer" demesin diyerek mazeretlerin engelinden kurtulmak gereğine dokunmuştum.  Amacımız böylesi bir girişimin, "ama"lar üretmeden, neden yapılamayacağına odaklanmak yerine  nasıl başarılacağını tartışmak olmalı. Kolay olmadığı kesin. Feragat, inanmışlık, ortak hedefe kilitlenmek, ortak akıl olmadan hedefi yakalamak mümkün mü?

Zaten tek tek tekneler ve ekipleri etap etap da olsa uzun seyirler yapıyor. Amaç topluca, fikirsel bir altyapı ve hedef için topluca ve "deniz gezisi" etiketi yapıştıralamayacak, kendimizi de sınayacak er meydanına çıkmak.

[Deniz Akaltan]

.....

Zaten tek tek tekneler ve ekipleri etap etap da olsa uzun seyirler yapıyor. Amaç topluca, fikirsel bir altyapı ve hedef için topluca ve "deniz gezisi" etiketi yapıştıralamayacak, kendimizi de sınayacak er meydanına çıkmak.

Tam da bu aslında. Şişme botla bu serüvene atılan Hakan Güvenç ve Enes Reisimiz ses getiren ve hala konuşulan seyirler yaptılar. Ama daha çok insanı cesaretlendirmek ve motive etmek için topluca düzenlenmesi önemli.

[Öcal Turan]

Valla yanlış anlaşılmasın , ben kendim için demedim ,her türlü gelirim sıkıntı yok.
Ancak katılımın çok olması için aklımdan geçenleri yazmaya çalıştım. O zaman başlayalım listeye .

1) SY Serenity , Öcal Turan

[Selim Timur]

Valla yanlış anlaşılmasın , ben kendim için demedim ,her türlü gelirim sıkıntı yok.
Ancak katılımın çok olması için aklımdan geçenleri yazmaya çalıştım. O zaman başlayalım listeye .


Bende gelirim..

1) SY Serenity , Öcal Turan
2) SY Pacific High , Selim Timur

[Aziz Eryavuz]

Fikri çok beğendim. Önceden hazırlık yapar katılırım böyle bir organizasyon olsa. Deniz Kuvvetlerimiz keşke böyle bir organizasyonu başlatsa. Harika olur.

[Cem Gür]

"Yelkencileri açık denize davetimiz ses getirdi"

Birileri (Yarışçılar) sahip çıkmış. Ne güzel. Demek gerçekten  açık denize çıkmak fikri kadar isteği de alttan alta filizleniyormuş.

http://turksail.com/bodoslama/16855-yelkencileri-ac-k-denize-davetimiz-ses-getirdi?fbclid=IwAR1rOe-qcOaVr34lYGl530Q4g4NuXn0lzNSW3Kl553QMUKDsRw7rvPzoXxA

Yine de, biz gezginlerin, böylesi uzun ayaklı ve durmaksızın bir rota hedefini, dazıra dazır koşmak dışında, çok daha iyisini yapacağına inanıyorum.