[Zafer Dedeoğlu]

https://izleorg2.org/somali-korsanlari.html

Bugün bu filmi izlerken aklıma geldi.

Kış rallisi için Poyrazköy deki restoran sahibi ile konuşurken balık sezonu dolayısı ile limanda balıkçı teknelerinden dolayı yer bulurmuyuz soruma aldığım cevap'' bizim tekneler MORİTANYA '' ya gitti. Sorun yok

[Özgür Ökten]

Muhtemelen bizim balık sezonu başladığından hepsi dönmüş, şu an AIS (satellite) kayıtlarında Atlantikte hiç Türk bandıralı balıkçı gemisi görünmüyor.

Fakat Senegal kıyılarını Çinli balıkçılar  ve Batı sahra kıyılarını Rus ve Gürcü balıkçılar sarmış durumda..

Ekteki PDF dosyasında bu konuda pek çok akademik bilgi var;

[Özgür Ökten]

Evet başka kaynaklardan da Türkiye'de balık sezonu bitince büyük takımların (büyük gırgır tekneleri) Moritanya'ya gittiklerini öğrendim.
Yani o dev gemiler ve okyanus tipi elektronikleri ile Karadeniz'i kurutmaya devam ediyorlar!

Şöyle demiş bir reis;
"...Türk balıkçılar Moritanya'da balık avlamak için yıllık anlaşmalar yapıyorlar. Ortalama 40 ya da 60 metrelik bir tekne 1 milyon dolar (3 milyon 500 bin TL) avans alıyor, bu para ile okyanusa uygun malzemeler ve hazırlıklar tamamlanıyor. Moritanya'ya 15 günde ulaşan tekne lisans aldıktan sonra işbaşı yapıyor. Her gün tonlarca balık tutan teknelerin tuttuğu balıklar avanstan düşülüyor ve ortalama 3-4 ayda tekne sahibi aldığı avansı kapatmış oluyor. Tutulan balıkların yüzde 70'i masraflarla beraber tekneye kalıyor. Aylık giderleri 150 bin dolar kadar olan bu tekneler tuttukları balığın un fabrikalarına ya da balık ithalatçılarına satışından da pay alıyor, tüm masraflar çıkınca aylık ortalama 250- ile 300 bin dolar para kazanıyor. "

ve bir diğeri şöyle diyor;
"Moritanya, herhangi bir anlaşmamız olmamasına rağmen bize kucak açtı.  Türk tekneleri kimi zaman kendilerine ayrılan sahaların dışında da avlandı. Bir  de ava kapalı sahalardan tekne geçişinde dahi cezalar kesiliyor. Bu kuralın ihlal  edilmesi nedeniyle çok sayıda ceza kesildi. En fazla ceza da 650 bin dolarla  benim tekneme kesildi ancak 'bu ceza haksızdır' diyemiyorum. Moritanya hükümeti, cezayı ödemeyen teknelerin uluslararası sulara  çıkmasına izin vermiyor. Bu çok doğal çünkü Türkiye'de de böyledir ancak bu  ülkede limanda alıkonulan, ava çıkması engellenen hiçbir Türk teknesi yok. Ceza  kesilen Türk tekneleri de avlanmaya devam ediyor. "

Bir tayfa da şöyle demiş;
"Burası akvaryum gibi, her çeşit balık var, ama en çok kofana avlıyoruz. Su çok sığ bu nedenle ağ atıyorsun ve balık doluyor. Ama yaşama şartları oldukça zor bir ülke. Sosyal hayat yok, ama ekmek parası için buradayız. Türkiye'de 3 ayda kazandığımı burada 1 ayda kazanıyorum. Hayalimde Hopa'ya dönüp bir ev almak var. Bu nedenle canla başla çalışıyorum. Salgın hastalık riski var, sarıhummanın yüksek oranda göründüğü bir yer, aşı oluyoruz gitmeden ama yine de sağlıksız ve risk var. Ailemi oğlumu çok özlüyorum ama sayılı gün, geçecektir. Moritanya'ya uçakla geldim teknemiz altı ay önce ulaşmıştı, 2-3 ayda bir ekip değişiyor birileri gidiyor hasret gideriyor memlekette sonra yine gurbete dönüyor. Yaşama şartları çok parlak olmasa da bir Türkler burada bir arada bir hayat kurduk, akşamları Türk yemekleri pişiriyor,  uydudan Türk televizyonlarını izliyor sabah da sefere çıkıyoruz. Bizim tekniklerimize Moritanyalılar hayran kaldı en çok balığı biz Türkler çekiyoruz denizden."

ve son olarak en acısı, okyanusu bile kuruttuğumuzun itirafı geliyor;
"...İlk gittiğimiz günlerde denizde balık boldu, gecede 200-300 ton balık çekiyorduk ama şimdilerde bu sayı azaldı. Aralarında Türklerin de bulunduğu uluslararası balıkçılar büyük miktarlarda balığı denizden çekiyor, örnek vermek gerekirse 50-60 metrelik bir tekne günde 250 ton balık tutarken bu miktarı Moritanya'nın yerel balıkçıları ancak 50 ahşap tekne ile 1 yılda tutabiliyor. Greenpeace'in verilerine göre Çin Moritanya'da en kontrolsüz avlanan ülke."

[Özgür Ökten]

Konuya girince bi sürü şey okudum, buyur bu da son olsun, vahşiliğimizin kanıtı;

"-Peki  Okyanustasınız, Atlas Okyanusunda oralarda ne tür balık avlıyordunuz.?

Ağabey bizim olduğumuz yer Okyanusta balıkların gelip çark ettiği muhakkak uğradığı bir yerdi. Sığ bir su yani balık gani… Ne ararsan var mesela Sardalya, Tirsi, bizim buralarda bir iki kasa tuttuğumuz Tirsi balığını biz orada bir ağ atmada beş yüz altı yüz ton avlıyoruz. Tonlarca Kefal var, tanesi üç kilo beş kilo geliyor. Bir ağda dört yüz ton avlıyoruz, tekne dolana kadar avlıyoruz.”

-Soruyorum; biz Türkiye’deki denizlerimizi bitirdik sıra Moritanya’da mı diye espri yapıyorum.  Mecido Serkan bastı kahkahayı ve şöyle dedi:

“Böyle avlanırsak olacağı da bu zaten, ağabey bizim teknelerin donanımlar teknoloji bizim teknelerde hat safhada. Burası balıkların dönüm yeri;  balık çok falan, tamam da bize ne kadar dayanır ben orasını bilemem, bizimkiler orayı da söndürebilir.”

Beni uyarıyor ve sakın bunları yazma diyor..."

Bölgenin deniz haritası da şöyle görünüyor;

[Ahmet Kabaalioğlu]

Özgür'cüm benim kuzenlerden bir kısmınızın tanıdığı , hatta Böke ve Bülent'in Alaskalı lakabı taktıkları  Emrullah Abim, sezon öncesi bu tekneleri transferlerini yapıyor. Oraya götürüp uçakla dönüyor. Sizin özel tekne için yaptığınızın balıkçı teknesi versiyonu diyelim. Bu Moritanya işi ilk başladığında , buradan giden tekneler izolasyonsuz olduğu için mürettebat kaçtı yada bir daha gitmek istemedi. Şimdilerde 60 metre boyunda iklime uygun tekneler yaptılar yada mevcutları modifiye ettiler.   Gerçekten yukarıda anlatılanlara paralel olarak bu endüstriyel balıkçı teknelerinden balığın kaçabilme şansı yok. Hele birde bunlar bizim iç denizlerde çalışınca, herhangi bir balığı bitirene kadar avlayabiliyorlar. Göç eden ve toplu hareket eden orta su balıklarının hiç birinin marmara da hayatta kalma şansı yok, hele boğazdan iki kere geçme şansı yok. Gitse gelemez, gelse gidemez. Mutlaka tutulur bu yolculuğunda.

[Nevzat Doğru]

Karadenizde palamut da bitti. Bu seneye kadar palamutun tutulamadığı bir sezon görmemiştim.Artık yok !

[Erol Şar]

Biliyoruz,gitmişliğimiz vardır.

[Ahmet Kabaalioğlu]

Karadenizde palamut da bitti. Bu seneye kadar palamutun tutulamadığı bir sezon görmemiştim.Artık yok !

Aman çıkmasınlar ortaya, eğer çıkarlarsa yüzebilen son palamutu dahi tutarlar.  Yeni nesil endüstriyel balıkçı tekneleri ve onların lobisi karşısında balık mı dayanır.  Evet bu sene palamut yok, bu ay karanlığında olanı da tutarlar. Geçen yıl son anaç balığa kadar tuttukları için toparlayamadı hayvan kendisini.

Bu arada daha öncede kısır sezonlar geçtiği oldu. Bunun bir çok sebebi var, sadece palamutun aşırı avlanması değil, onun yeminin de ( yani hamsi, çaça, gümüş, sardalyagibi yem balıklar) aşırı avlanması sorun. Deniz durumu, sıcaklığı gibi etkenler var. Palamutun canavarının çoğalması ve çingene palamutuna olumsuz etkisi var. Göç yollarındaki dalyanlar var.  Bir sürü sebep var aslında.

[Erol Şar]

Asıl sebep;kaynak sınırlı ihtiyaç ve ihtiras sınırsızdır.

İnsanoğlu kendi açgözlülüğü içinde boğulup yokolmaya başlayınca hanyayı konyayı görür.Yakındır.Fakir bölgelerde başlamıştır.

Üstüne üstlük bu kaynak dünya ölçeğinde çok değerli ve mutlaka korunması gereken bir kaynaktır,ne diyeyim bok yiyin.

Karadeniz ve Marmara için,tabii bütün dünya denizleri için.

[Kemal Gündüz]

Asıl sebep;kaynak sınırlı ihtiyaç ve ihtiras sınırsızdır.

İnsanoğlu kendi açgözlülüğü içinde boğulup yokolmaya başlayınca hanyayı konyayı görür.Yakındır.Fakir bölgelerde başlamıştır.

Üstüne üstlük bu kaynak dünya ölçeğinde çok değerli ve mutlaka korunması gereken bir kaynaktır,ne diyeyim bok yiyin.

Karadeniz ve Marmara için,tabii bütün dünya denizleri için.

Erol ağabey
Çok haklısınız. Yakında bu dünya para verdikleri teknelerini de alır bir taraflara koyarlar bu salaklar. Karadeniz’de komşu ülke güvenlik güçlerinin ateş açtıkları zibidilere hiç acımıyorum


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi

[Özgür Ökten]

Konuşup duruyoruz ama gözünde canlandıramayanlar için bu gırgır tekneleri ve kullandıkları ağlar hakkında biraz bilgi vereyim;

AĞLAR
Hamsi avcılığında kullanılan gırgır ağları:
400 ile 800 kulaç boya ve 60-100 kulaç derinliğe sahiptir. Ortalama bir hamsi gırgırı 640 kulaç uzunluktadır. Hamsi gırgırında temel ağ gözü açıklığı 10-16 mm arasındadır (tam göz açıklığı olarak).

Palamut gırgır ağı:
300 ile 600 kulaç arasında çeşitli boylarda yapılmaktadır. Ağın genelinde ağ gözü açıklığı 32 mm civarında olduğundan, istavrit, lüfer, sardalye, kolyoz, uskumru ve benzeri türlerin avcılığında da kullanılabilmektedir. Ağın derinliği ortalama 80 kulaçtır. Böyle bir ağın bedeli bu günkü fiyatlarla 800-900.000.TL.'dir.

Orkinos (ton balığı) avcılığında kullanılan gırgır ağları:
Bu ağlar ve bu ağları kullanan teknelerin boyut ve donanımları diğer iki ağa göre daha gelişmiştir. Orkinos avcılığı en gelişmiş balık bulucu cihazlar kullanılarak yapılmaktadır. Orkinos ağları genelde 7 ile 11 boy, yani 590 ile 910 kulaç arasında boya sahip olup ağ derinliği 90 ile 120 kulaç arasında değişmektedir. Ortalama 9 boy uzunluğunda olan orkinos ağının mantar yakasında 22-24 mm kalınlığında ve 750 kulaç uzunluğunda, kurşun yakada ise 14 mm çapında ve 825 kulaç uzunluğunda Polipropilen (PP) halat kullanılmaktadır.

ŞU AN SAHİBİNDENKOM'DA SATILAN (fiyat ~2 Milyon USD) 38m'lik BİR BALIKTI TEKNESİNİN ÖZELLİKLERİ;
Ki bu Moritanyaya giden 50-60m'lik teknelerden çok daha eski model ve küçük bir tekne.


*orkinoz ağı 13 boy (2km!) göz açıklığı 60 milim ortalaması
*istarvit ağı 8 boy (1,25km!) 97 değenek derinlik
*hamsi ağı 5 boy (800m) 90 değenek derinlik
*cinakop ağı 8 boy (1,25km!) 90 değenek

jrc yarım sonar
1200 fruno radar
Jrc akıntı suyu ölçüm radarı
Fruno s band su üstü radarı
Ssb telsis
Vhf telsiz
Simrad satalayt
1 adet bot makinası 250hp volvo

Ana makinalar (3 adet!)
Dayvo 750 hp
İveco 550 hp
Volvo 450 hp
Hidrolik makinası
Fort 135 hp

İki adet jeneratör
150 kv magirus
80 kv pelkins
3 tonluk buz makinası
90 ton hamsi ambarı


Bu da 2018 model 50m / 914GT'luk 4800HP makine gücüne sahip Margo Mahmut;


Margo Mahmut'un kardeşi 5800HP motor gücündeki Margo Hüseyin'in kaptan köşkü;


ve son olarak 6300HP motor gücündeki Akgün Kardeşler;


videosu burada, lütfen izlerken kendinizi 9cm'lik bir hamsi olarak düşünün;

[Zafer Dedeoğlu]

Dün Poyrazköy balıkçı barınağına gidip palamut ve mezgit aldım.

Sizin tekneler Moritanya yı da kurutmuş diye sohbet açtım.

Evet abi şimdi tekneler Nijerya'ya geçecek dediler