Fener İnşaat-ı Bahriye Destgahı!Başlarda Athar Bey hakkında çok fazla bilgi bulamayacağıma ve yazı dizisinin kısa süreceğine inanıyordum. Athar Bey’in ailesi öylesine köklü ve kökleri öyle “belgelendirilmiş” ki, halâ ailesinden bahsediyoruz. Tek sorun bu belgeleri bulmak için biraz uğraşmamız. Bu durumu, yani onun ailesinden bahsetmek durumunu konumuzdan sapmak olarak görmeyin lütfen. Çünkü babası Asaf Bey en az oğlu kadar, hatta ondan daha fazla Türk denizciliğine hizmet etmiş biri. Eğer Athar Bey’in hayatı yazılacaksa babasından ayrı bir yazı olması düşünülemezdi.
İlginç olan şu: Baba Hintli Asaf’ın gençliğinde neler yaptığına dair detayları (ki 2. Abdulhamit zamanlarından bahsediyoruz) ya da annesi Seniye Hanım’ın hayatı hakkındaki bazı detayları bile bulabilirken, daha yakın zamanda yaşayan Athar Bey’in bu kadar ayrıntılı bir portresini çıkarmak mümkün olamayabilir.
Yeni belgelerAsaf Bey hakkında bulduğum yeni belgeleri sunmak istiyorum. Belge dediysem kelimenin tam anlamıyla “belge”den bahsediyorum dostlar. Zira belgeleri bulduğum yerler Osmanlı ve Cumhuriyet dönemi devlet arşivleri!
Bu bölümün denizciliğimiz açısından büyük önemi var. Zira Asaf Bey hakkında, belki de ilk defa, böylesine kıymetli bilgiler açıklanmakta. Arşiv belgelerini başlıklar halinde vereceğimi şimdiden belirteyim. Bu yazı dizisini ileride bir kitap halinde toparlamamız gündeme gelirse, bu belgelerin tam metnini yayınlamak da boynumuzun borcu olsun. Belgelerin altında kısaca yorumlarım olacak. Belge isimlerindeki yazım hataları, orijinal belge başlıklarında yazıldığı gibidir. Sözü fazla uzatmadan belgeleri paylaşalım.
Cumhuriyet dönemindeki bir kayıt:Tarih: 16 Şubat 1942
Konu: Mimar Asaf Başpınar ile Milli Savunma Bakanlığı arasında yapılan hücumbotu sözleşmesinin tasfiyesi
Yorum: Asaf Bey için Mimar yazılması ilginç. Tekne inşacısı anlamında kullanıldığı belli. Başlıktan anladığımız kadarıyla 40’lı yıllarda Asaf Bey donanmaya tekne yapan özel tersanelerden birine sahip. Geçen sayıda belirttiğimiz bilgileri destekleyen bu belge, bu açıdan da oldukça önemli. Sözleşmenin neden tasfiye edildiğini (belki iş teslim edildi, sonlandırıldı, belki de başka sebeplerden iptal edildi) ve diğer detayları bulmak, güzel bir keşif olacak. Lakin konumuzdan çok sapmamak adına başlık halinde verip geçelim. Bir diğer ilginç nokta ise soyadının halâ Başpınar olarak geçmesi!
Osmanlı dönemi kayıtları:1. Belge:
Tarih: 4/Z/1328 (Hicri)
Konu: Mehmed Asaf Şirketi’nin yapmak istediği istimbotların kafi derecede vazife yapamacaklarının heyetce kanaat getirildiği
Yorum: 1910 yılının sonunda verilen bir rapor bu. Belli ki daha yeni kurulmuş tersane. Ta 1940 lara kadar çalıştığına göre, oldukça iş yapan meşhur bir tersane. Fakat bu belgeye göre tersanenin başlangıç zamanlarında kimi eksiklikler, belki de tekne yapımına dair güvensizlikler söz konusu imiş. Raporu bu gözle değerlendirmek lazım.
2. Belge:
Tarih: 06/S /1332 (Hicrî)
Konu: Trabzon, Beyrut, Adana ve Kudüs sahillerinin güvenliğinin korunması için satın alınması gerekli olan dört adet motorbotun Asaf Bey'in Fener'deki İnşaat-ı Bahriye Destgahı'nda yapılmasına dair varılan mukavelenamenin tasdikli suretinin Divan-ı Muhasebat'a gönderildiği.
Yorum: Çok önemli, çok kıymetli, çok etkileyici müthiş bir belge. Miladi yıla çevirirsek 1914 yılının ilk günlerinde Asaf Bey dört adet motorbot için bir anlaşma yapmış. Geçen sayıda bizi heyecanlandıran, hani işyerinin telefon numarası da olan bir fotoğraf vardı ya. Bu belgede ise Asaf Bey’in ekmek teknesinin gerçek ticari tarifini keşfediyoruz. Fener İnşaat-ı Bahriye Destgahı!
3. Belge:
Tarih: 07/Z /1331 (Hicrî)
Konu: İstanbul Polis Müdüriyeri Umumiyesi için tedariki lazım gelen motor ve sandalların Mehmed Asaf Bey Fabrikası'ndan bila münakasa mübayaası.
Yorum: Buradan anlıyoruz ki Osmanlı’nın son dönemlerinde emniyet teşkilatının kullandığı motor ve sandallar Asaf Bey’in tersanesinde yapılmış.
Denizcilik camiamızda belki de ilk defa yayınlanan bu belgelere göre, Asaf Beşpınar oldukça yoğun bir gemi inşa faaliyeti içindeymiş, hattâ Cumhuriyet devri belgesinin tarihine bakarsanız bu işi neredeyse 40 sene devam ettirmiş. 40’lı yıllarda oğlu Athar da 20’li yaşlarında olduğuna göre, genç Athar babasının tersanesine gidip gelmiş, yapılan imalatlara şahit olmuştur. Ah be Athar, sağ olaydın da babanı, Asaf Bey’i bir de senden dinleyeydik, o zamana ait daha fazla fotoğrafa ulaşabileydik.
Yaşayıp gidiyoruz.